Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/80 E. 2023/399 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/80 Esas
KARAR NO : 2023/399

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 29/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile Tasfiye Halinde … Limited Şirketi ( … Mh. … merkezi K:9 No:… Beylikdüzü/İSTANBUL) arasında Kırşehir …. Asliye (İş Mahkemesi sıfatıyla) Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile tespit davasının devam ettiğini, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 11.11.2022 tarihli müzekkere cevabında tasfiye halinde olan davalı … Limited Şirketi’nin terkin edildiğinin bildirildiğini, bu nedenle Kırşehir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15.11.2022 tarihli ara karar ile taraflarına Tasfiye Halinde …. Limited Şirketi’nin ihyası davası açmak üzere süre verildiğini, Kırşehir …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının 15.11.2022 tarihli ara kararı uyarınca bu davayı açma zorunlulukları doğduğunu, bu nedenlerle resen göz önüne alınacak sair sebeplerle terkin olunan … Limited Şirketi’nin ihyası ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış, ihyası istenen … Limited Şirketi’nin adresinin … Mh. …merkezi K:9 No:… Beylikdüzü/İSTANBUL olduğu görülmekle yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve işbu esasa kaydedilerek yargılamaya bu esas üzerinden devam edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Şirketin ticaret sicilden re’sen terkin edilmiş olması nedeniyle adı geçen şirketin TTK. nun 547.maddesi uyarınca ek tasfiye şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklanmaktadır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği ; İhyası istenilen … sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’nin sicil dosyası celp edilmiş olup, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazı cevabında şirketin adresinin … Mh. …. merkezi K:9 No:…. Beylikdüzü/İSTANBUL olduğu, şirketin daha önce Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı dosyası ile ihyasına karar verildiği, tasfiye memuru atandığı anlaşılmıştır.
İhyası istenen şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırlarında olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; 6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafından ihyası istenilen şirket adına huzurdaki davanın açıldığı, şirketin TTK.nın 547.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin işleminin yapıldığı, şirket hakkında daha önce Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı dosyası ile ihyasına karar verildiği, tasfiye memuru atandığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; Daha önce Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı dosyası ile ihyasına karar verilen şirketin yeniden ihya kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla ihya talebinin reddine, atanmış tasfiye memuru bulunduğundan yeniden tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, …. sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’nin (davacının) Kırşehir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında hukuki menfaati bulunduğu görülerek Kırşehir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının da dahil edilerek bu şekilde tasfiyenin tamamlanmasına karar verilmiştir.
Yargılama giderleri bakımında ise Ticaret Sicili Müdürlüğü, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmamıştır. Tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurlarıdır. Bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan davalı … Müdürlüğü “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamaz. Davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği “Yasal hasım” konumunda bulunan sicil müdürlüğü aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
– Söz konusu şirketin daha öncesinde ihya edildiği dikkate alınarak: tasfiye işlemlerinin Kırşehir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının da dahil edilerek bu şekilde TASFİYENİN TAMAMLANMASINA,
2-Tasfiye memuru Bakırköy … . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından atanılmış olduğu görülmekle, yeniden tasfiye memuru atanmasına YER OLMADIĞINA,
3-Tasfiye memuruna tasfiye işlemlerine Kırşehir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının da dahil edildiğinin BİLDİRİLMESİNE,
4-Davacının ihya talebinin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
7-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken alınması gereken 179,90 TL harcın, peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin e-duruşma yolu ile yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır