Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/77 E. 2023/456 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/77 Esas
KARAR NO : 2023/456 Karar

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GER. KARAR TARİHİ : 02/06/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinde dava dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak üzere, haklı davanın kabulünü, müvekkilinin uğramış olduğu haksızlık nedeniyle yaşadığı maddi kayıp olan, 5.174 Euro (Dava tarihi itibarıyla güncel kur alış fiyatı 17.950 TL olduğunu, 5.174*17.950=92.873,30 TL) maddi tazminatın ve ailesi ile birlikte yaşamış olduğu acı ve elemin bir nebze de olsa iyileştirilmesi adına 5.000 Euro (Dava tarihi itibarıyla güncel kur alış fiyatı 17.950 TL olduğunu, 5.000*17.950=89.750,00 TL) manevi tazminat olmak üzere TOPLAM 10.174 Euronun dava tarihi itibarıyla güncel kur üzerinden hesaplanması sonucu bulunan 182.623,30 TL maddi ve manevi tazminatın davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine, dava yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinde cevap dilekçesi özetle: Öncelikle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, aksi kanaat hakim ise; maddi ve manevi tazminat taleplerinin yani davanın esastan reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … Tüketici Mahkemesinin … E. – … K. sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.

Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, yolcu taşımasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. (Yargıtay 3. H.D.sinin 04.12.2017 gün ve 2016/9128 E- 2017/17010 K. sayılı kararı)
Dava, taraflar arasındaki havayolu yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklı tazminat talebine ilişkin olup, 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k maddesinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı maddesinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir.
Her ne kadar görevsizlik kararı veren mahkemece, İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin 13/09/2022 tarih ve …. Esas, … Karar sayılı ilâmı esas alınarak görevsizlik kararı verilmişse de; ilgili karar içeriğinde tartışılan hususun, kaybolan bagajdan kaynaklı ve bagaj taşımasına yönelik tazminat istemi olduğu görülmüştür. İş bu yargılamadaki ihtilaf ise, herhangi bir bagaj kaybı ya da bagaj taşımasına ilişkin olmayıp, bilet işlemleri nedeniyle uçağa alınmamaya dayalı davalı işleminden kaynaklanan tazminat istemine yöneliktir.
Bu itibarla, somut uyuşmazlıkta, davacı hava yolu taşımacılığı sırasında bilet işlemleri nedeniyle uçağa alınmaması nedeniyle oluşan zararın tazmini talebinde bulunmuş olup, dosya kapsamından davacının tacir olduğu ve ticari amaçla seyahat ettiğine dair delilin bulunmadığı gibi davacının aksine ailesi ile seyahat ettiğini belirtmesi de dikkate alınarak, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ( İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesi 30.12.2021 Tarih ve 2021/912 E. – 2021/2208 K. Sayılı ilamı.)
HMK’ nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115.maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin (karşı) görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin Bakırköy ….. Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-Mahkememiz kararının kanun yoluna götürülmeksizin kesinleşmesi halinde daha önce de Bakırköy … Tüketici Mahkemesince görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığının, halli merci tayini için dosyanın İSTANBUL BAM … Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/05/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır