Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/62 E. 2023/84 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/62 Esas
KARAR NO : 2023/84

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/01/2023
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 2302/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Davalı sigortalı …. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ tarafından, müvekkili …. Sigorta A.Ş. nezdinde …. nolu … (C) (GENİŞLETİLMİŞ KASKO) Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış olan …. plakalı aracın; 09.09.2019 tarihinde diğer davalı …’ün sevk ve idaresinde iken dava dışı …’ya çarparak aracının altında sürüklemesi neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu hasar nedeni ile müvekkili şirketçe Kasko Sigorta Poliçesi İhtiyari Mali Mesuliyet Teminatı (İMM Kombine) kapsamında, müteveffanın eşi dava dışı …’ya manevi tazminat ve sürekli sakatlık tazminatı ödenmiş olduğunu, meydana gelen kaza sonucu dava dışı 3. Şahsa ödenmek zorunda kalınan ve davalıların sorumlu olduğu işbu tazminatın davalı taraflardan rücuen tahsili gerektiğini, davaya dayanak borcun sebebi olan trafik kazasıyla ilgili olarak Karayolları Trafik Kanunu uyarınca Trafik Ekiplerince düzenlenmiş olan 09.09.2019 tanzim tarihli Ölümlü/Yaralamalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’na göre; “Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla E-5 Güney Ankara istikametinde seyir halinde iken Şirinevler Köprüsü altına geldiği esnada aracının ön kısımlarıyla; daha önce kazaya karışıp araçları sağ şerit üzerinde duraklama halinde olan ve sürücüsü aracın sol yanında bulunan … plaka sayılı aracın sol arka köşesine, bu çarpışmanın ardından yine aracının ön kısımlarıyla … plaka sayılı araç sürücüsü …’ya çarpıp orta şerit ile sağ şerit ortasına fırlatması; yine bu çarpışma sırasında … plaka sayılı aracın çarparak yola fırlattığı … plaka sayılı araç sürücüsü …’ya sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın ön kısımlarıyla çarpıp 12,80 metre aracının altına alarak sürüklemesi, sol şeridin sol kısmında sürüklenen sürücünün aracın altından kurtulması ve aracın 29,70 metre ileri durabilmesi … neticesinde ölümlü, yaralanmalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği” tespit edildiğini, yine 09.09.2019 tanzim tarihli Ölümlü/Yaralamalı Trafik Kazası Tespit Tutanağında; “bu kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü …’ün 2918 sayılı KTK’nın 56/1-a maddesi (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) kuralını ihlalen kusurlu olduğu” görüş ve kanaatine varıldığını, müvekkili şirketin, davalının kusuru ile meydana gelen kaza sonucu dava dışı 3. Şahsa ödemek zorunda kaldığı ve davalıların sorumlu olduğu 32.398,00 TL’nin davalı taraflardan rücuen tahsili için Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden davalı borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların ise işbu takip dosyasında borca itiraz ettiğini ve söz konusu takibin durdurulduğunu, davalı borçlularca yapılan itiraz haksız ve hukuka aykırı olduğunu itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, söz konusu kazanın meydana gelmesi ve dolayısı ile müvekkil şirketin 3. şahsa tazminat ödemesinden davalı tarafların sorumlu olduğunu, Davalı borçlular tarafından Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … E.
Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlular aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Dava icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden karar verilebileceği dikkate alınarak mahkememizce öncelikle dava şartları incelenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda, Kasko Sigorta Poliçesine göre davalıya ait aracın hususi araç olduğu, ticari araç olmadığı, her ne kadar davacı ve davalı tacir, tacirlerin işlerinin ticari olması da (kural olarak) asıl ise de; aracın taraflar arasındaki sözleşmeye ve tescil kaydına göre hususi olması, aracın tacir olan davalı şirketin ticaretinde kullanıldığı ve ticari işletmesine ilişkin olduğu yönünde bir iddia ve ispat da olmaması, bu nedenle de davanın nispi yada mutlak ticari dava olmaması göz önüne alındığında, taraflar arasındaki ilişkinin davacı yönünden tüketici ilişkisi olduğu görülmüştür.
HMK’ nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115.maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin, dava şartı olan 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen görev yönünden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin yetkili ve görevli mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5-6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
6-Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 23/01/2023

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza