Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/548 E. 2023/540 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/548 Esas
KARAR NO : 2023/540 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2023
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı … Ltd Şti. Karşı Dava Dilekçesi ile; davalının … Ada … nolu parsel üzerine yapılacak olan …. Projesinin müteahhidi olduğunu, arsa sahibi ….. ile davalı arasında akdedilen sözleşme gereğince mevcut projenin yapı denetim hizmet bedelinin davalı tarafından ödeneceğini, bu hususun 22/09/2014 tarihli sözleşme ile sabit olduğunu, sözleşme uyarınca … Etap – …. Etap ve …. projelerine ait yapı denetim hizmet bedelinin toplam 7.670.761,48-TL olarak belirlendiğini, ancak davalının müvekkilinin …. projesinde yapı denetim hizmet bedelinden doğan alacaklarını tam ve zamanında ödemediğini, müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan 22/09/2014 tarihli sözleşme neticesinde …’a verilmesi konusunda mutabık kalınan, diğer bir deyişle müvekkilinin alacağını temlik ettiği 2.856.000,00-TL ve 2.285.000,00-TL tutarındaki temlik bedelinin temlik alacaklısı …..’a ödenmediğinden müvekkilinin temlik sözleşmelerinde öngörülen toplam 50 daireye sahip olamadığını, bununla birlikte müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararların tamamını tespit etmek, kapsamlı ve teknik aktüerya bilgisi gerektirdiğinden iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, davalı tarafından yapı denetim hizmet bedellerinin tam ve zamanında ödenmemesi nedeniyle müvekkili adına Mal Müdürlüklerinde açılacak emanet kasa hesabına para yatırılamadığını, müvekkili tarafından idareye ve ilgili Bakanlıklara ödenmesi gereken %3’lük payların yatırılamadığını, bu nedenle de müvekkilinin üzerine düşen bir çok edimi yerine getiremediğini iddia ederek; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, 6100 sayılı HMK ‘nun 107 maddesi uyarınca belirlenmek üzere şimdilik 100.000,00-TL ticari alacaklarının dava tarihinden itibaren TTK 1530/7 maddesi gereğince işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dava dosyasında 31/05/2023 tarihli duruşmanın (6) no.lu ara kararı gereğince karşı davanın bu dosyadan tefrik edilerek mahkememizin … esas numarasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sırasında arabuluculuk son tutanak aslının dosya içeriğinde olmadığı, karşı dava dilekçesinde söz edilmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinde “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü düzenlenmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/a maddesinin 1.fıkrasında “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.” aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilerek zorunlu arabuluculuğa tabi davalarda bu şartın gerçekleşmemesi halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
TÜM DOSYA KAPSAMI VE YUKARIDAKİ YASAL DÜZENLEMELER BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE; karşı dava dilekçesinde arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı, davalı karşı davacı vekilinin 31/05/2023 tarihli duruşmadaki beyanı ile; “… Karşı davamız yönünden asıl davada davacı taraf arabuluculuğa başvurduğundan biz ayrıca arabuluculuğa başvurmadık” denilmek suretiyle, karşı dava öncesinde zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığının belirtilmiş olduğu, 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesi gereğince dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olup, karşı dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmayacağına dair bir hukuki düzenleme de bulunmadığı, bu nedenle, karşı davanın TTK’nın 5/A maddesindeki arabuluculuk müessesesinin istisnası olduğunun da söylenemeyeceği, karşı davacının karşı davasını açmadan önce anılan kanun hükümleri gereğince zorunlu arabuluculuğa başvurarak, 6325 sayılı HUAK’ın 18/a maddesi gereğince arabuluculuk son tutanağını dava dilekçesi ile birlikte mahkemeye sunması gerektiğinden karşı davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(2) ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 1.707,75 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 1.527,85 -TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 01/06/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸