Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/444 E. 2023/484 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/444 Esas
KARAR NO : 2023/484

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 2007 yılından itibaren müvekkili şirketin …., …, …. gibi dünyaca bilinen markaların distribütörlüğünü yapmakta olduğundan şirket faaliyetlerinin devamının sağlanması için öncelikle davacı müvekkillerinin faaliyetlerine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için tensip kararıyla birlikte İİK.nun 287, 288, 294 ve 295.maddeleri gereğince derhal, davacı müvekkilleri bakımından 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine, İİK.nun 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları (prim, idari para cezaları dahil) ile ilgili takipler dahil olmak üzere, davacılar aleyhine takip yapılmaması, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulması, yeni takip yapılmamasına, davacılar hakkında rehinin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulması, davacıların tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3.kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve tüm hak ve alacaklarının davacılara ödenmesine, davacıların takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3.şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesine, başta bankalar olmak üzere idare ve tüm alacaklıların takas mahsup ve blokaj haklarının kullanmasının önlenmesine ve mahkeme tarafından uygun görülecek diğer tedbirlerin alınmasına, davacılara ait çeklerde karşılıksızdır işlemi yapılmamasına, mahkemece verilecek tedbirin dava tarihi itibari ile hüküm ve sonuçlarının doğurmasına karar verilmesini (talebin sebebi; muaccel ile müeccel alacaklılar arasındaki eşitliğin veya aynı kategoride olan bir kısım alacaklıların imtiyazlı hale gelmemesi dolayısıyla eşitlik kuralının bozulmaması, müvekkili şirket bakımından ise faaliyetin sekteye uğramaması, davanın açıldığının öğrenilmesi ile alacaklıların ihtiyati haciz yoluna başvurma ihtimalinin bulunmasıdır), teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesine, tahsil amacıyla bankalara teslim edilen müşteri çeklerinin şirkete iadesine, bankalarca tahsil edilmiş ise bedelinin şirkete ödenmesine, Yasa kapsamında mahkemece re’sen verilecek tedbirlere ilişkin karar verilmesine, İİK.nun 289.maddesi uyarınca kesin mühlet verilmesine, davacı müvekkillerinin konkordato talebinin kabulü ile Yasada belirtilen sair kararların alınmasına, sonuç olarak yapılacak yargılama neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlu vekilince süresinde tamamlanması, konkordato talebine eklenmesi gerekli belgelerin eksiksiz olarak ibraz edilmesi üzerine borçlular hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiser heyeti görevlendirilmesine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Geçici komiser heyetinin toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketlerin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Geçici mühletin ve kesin ve ek kesin mühlet verilmesine ilişkin ilanların ayrı ayrı Türkiye Sicil Gazetesi ile Basın İlan Kurumu Portalında yapıldığı ve İİK’nun 288. Maddesi uyarınca gerekli yerlere bildirimlerin yapıldığı görülmüştür.
Davacıların kayıtlı adresleri ve muamele merkezi İstanbul olduğundan işbu konkordato talebi yönünden mahkememiz görevli ve yetkilidir. Davacılar vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde konkordato tasdik talebinde bulunulabileceğine ilişkin yetkinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Konkordato komiser heyeti tarafından tanzim edilen 21.06.2021 tarihli TASDİK RAPORUNDA özetle; … Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti.’ nin İİK ve yönetmeliğe uygun olarak hazırladıkları Konkordato Projesinin İİK m. 302 uyarınca gerekli olan nisap ve çoğunluk ile kabul edilmiş olduğu; ayrıca grup şirketleri olan … Şti. ve … San. Tic. Ltd. Şti.’nin nisap ve çoğunluktan düşülmesi halinde dahi Konkordato Projesinin İİK m. 302 uyarınca gerekli olan nisap ve çoğunluk ile kabul edilmiş olduğu, … Hiz. San.Tic. Ltd. Şti.’ nin İİK m.308/h kapsamında rehinli alacaklılarıyla anlaşma sağlayamadığı, … Şti. ve …. San. Tic. Ltd. Şti.’ nin İİK ve yönetmeliğe uygun olarak hazırladıkları Konkordato Projesinin İİK m. 302 uyarınca gerekli olan nisap ve çoğunluk sağlanamadığı, borçlu her iki şirket için konkordato projesinin red edildiği, BU NEDENLE HER İKİ ŞİRKET AÇISINDAN İİK m.305’E GÖRE KONKORDATO PROJESİNİN TASDİK KOŞULUNUN SAĞLANAMADIĞI, borçlu gerçek kişiler mehmet şah yağmur ve murat yağmur’ un konkordato kapsamındaki borçlarının; …. tekstil inş. ve iletişim hiz. san.tic. ltd. şti. açısından kefalet borcu niteliğine sahip olması ve projeye ilişkin oylama nisabı ve çoğunluğunun tespiti sebebiyle projenin kabul edilmiş olduğu, … şti.’ ve … tic. ltd. şti. açısından kefalet borcu niteliğine sahip olması ve projeye ilişkin oylama nisabı ve çoğunluğunun sağlanamaması sebebiyle projenin red edilmiş olduğu, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti., … Şti. ve …. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından teklif edilmiş bulunan konkordato projesinde teklif edilmiş bulunan ödeme tutarlarının kaynakları ile orantılı olduğu, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. ve … Şti.’ ve …. San. Tic. Ltd. Şti. nin hakkında verilebilecek olan iflas kararı ardından alacaklıların tahsil edebileceği bedele oranla borçlu şirketlerin teklif ettiği ve kabul edilen tutarın daha fazla miktara tekabül ettiği, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. ve … Şti.’ ve …. San. Tic. Ltd. Şti. nin borçlarını %100 oranında ödeme ihtimalinin rapor tarihi itibarı ile mevcut olduğu, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. ve … Şti.’ ve …. San. Tic. Ltd. Şti. nin rapor tarihi itibariyle borca batık durumda bulunmadığı, dosyadaki gider avansı durumuna göre konkordatonun tasdiki için başkaca gider avansının yatırılmasının gerekip gerekmediğinin takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğu, Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı tarifeye göre borçlu, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. ’ nin Konkordato kapsamında ödemesi gereken borç miktarı 141.161.919,36 TL olduğundan ve tarife doğrudan para alacaklılarına işaret ettiğinden.320.437,56 TL tasdik harcı yatırması gerektiği, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti.’nin mevcut kaynakları ve projede yer alan ödeme sürece sonuna kadar geçen sürede elde edebileceği muhtemel karlılık rakamları değerlendirildiğinde şirketin mevcut durumdaki borç rakamları için artı bir faiz ödemesinin mümkün olmadığı, şirketin sahip olduğu kaynakları ve süre boyunca yaratabileceği muhtemel karlılık kaynakları ile ödeme teklifinin makul ve orantılı olduğu kanaatine ulaşıldığı, İİK m. 206 birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar ve mühlet içinde Komiser Heyetinin izniyle akdedilmiş sözleşmelerden doğan borçların ifasının teminata bağlanması yönünden, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti., işçi borçları ve SGK borçlarının mevcut olmadığı, bu bakımdan teminat gösterme mecburiyetlerinin bulunmadığı, şirketlerin kamuya olan borçlarının ve yürüyen işlerinden kaynaklı diğer çeşitli borçlarının ödenmeme ihtimalini içermediği hususu göz önüne alınmış bu konuda takdir mahkemeye ait olmak üzere teminat gösterilmesini gerektiren borç/alacak ilişkisinin bulunmadığı kanaatine ulaşıldığı, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. yönünden İİK m. 206 birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar ve mühlet içinde takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; işçi alacakları ve benzeri imtiyazlı borçları bulunmaması sebebiyle cüzi miktardaki kamu alacağı ve olağan faaliyetleri gereği oluşan küçük montanlı ticari borcu için teminat gösterilmesine gerek olmadığı, dosya kapsamında …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti.’nin konkordato projesinin tasdike ilişkin görüşünün OLUMLU olduğunu; … Şti. ve …. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden hazırladıkları Konkordato Projesinin İİK m. 302 uyarınca gerekli olan nisap ve çoğunluk sağlanamadığı için KONKORDATO PROJESİNİN TASDİK KOŞULUNUN GERÇEKLEŞMEDİĞİ yönündeki sonuç ve kanaatleri bildirilmiştir.
Konkordatoda teklif edilen oranın borçlu her üç şirketin kaynakları ile orantılı olup olmadığı, tasdike ilişkin konkordato komiser heyeti raporundaki tespitler de nazara alınarak teminat koşulu ve diğer tasdik şartlarına ilişkin olarak inceleme yapılarak dosyanın rapor tanzimi için Prof.Dr. … ve bağımsız denetçi SMM-….’ya tevdiine karar verilmiş, Prof.Dr. …. ve bağımsız denetçi SMM-… tarafından tanzim edilen 25/08/2021 tarihli TASDİK RAPORUNDA özetle; Dosyada mevcut 25/05/2021 tarihli “Konkordato Revize Ön Projesi” nde proforma nakit akış tablosu ve proforma gelir tablosu bulunmadığından ve şirketin borç ödeme kaynakları rakamlarla ortaya konulmadığından, heyetimizce konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali bulunup bulunmadığı hakkında değerlendirme yapılmasının mümkün olamadığı, bununla birlikte, Komiser Heyetince gerekçeli raporun 22. sayfasında şirketin konkordatoyu başarıya ulaştırabileceğinin belirtildiği, Komiser Heyeti geçici mühletin verildiği 01/07/2019 tarihinden bu yana yani yaklaşık 2 yıl 2 aydır borçlu şirketin faaliyetlerine nezaret ettiğinden, Komiser Heyetince yapılan bu değerlendirmenin önemli olduğu, Ülkemizde iflas tasfiyelerinin ortalama 5 yıl sürdüğü ve borçlu şirketin iflası halinde adi alacaklıların alacaklarına kavuşma oranı %61 olarak tespit edildiği nazara alındığında, borçlu şirketin teklifinin iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğunun söylenebileceği, borçlunun teklifinin kaynaklarla orantılı olup olmadığı değerlendirilirken varlıklara değil, borç ödemelerinde kullanılabilecek kaynaklara bakılması gerektiği, Komiser Heyetinin ise somut olayda, borçlu şirketin tüm aktifleri borç ödemelerinde kullanılabilecekmiş gibi şirketin tüm aktiflerinin rayiç değerini göz önünde bulundurarak değerlendirme yaptığı, halbuki şirketin tüm aktiflerini paraya çevirerek bunları borç ödemelerinde kullanmasının mümkün olmadığı, en neticede şirketin faaliyetlerine devam edebilmesi için bazı demirbaş, makina, taşıt ve stokların (asgari de olsa) şirketin elinde kalmasının elzem olduğu, Kanunda, teklifin borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması şartına yer verilmesinin sebebinin, borçlunun borçlarını daha kısa bir sürede ve/veya daha fazla tutarda ödeme imkanı bulunmasına rağmen bundan kaçınmasının önüne geçmek olduğu, somut olayda Komiser Heyetinin orantılılık şartı bağlamında değerlendirme yapabilmek için, satışı halinde borçlu şirketin faaliyetlerinin etkilenmeyeceği malların listesini hazırlayarak bu satışlardan elde edilebilecek kaynakları, (ki rehinli malların satışı halinde rehinli alacağa isabet eden kısmın rehinli alacaklıya ödeneceği gözetilerek) alacakların tahsili suretiyle sağlanabilecek kaynakları, ödemelerin tamamlanacağı tarihe kadar (ödemesiz dönemi de göz önünde bulundurarak) geçecek süreçte faaliyetlerden elde edilebilecek net kârı tutarını belirlemesi ve buna göre borçlunun konkordatoya tabi alacaklılara faiz veyahut borçlarını teklif edilenden daha kısa bir sürede ödeyebilmesinin mümkün olup olmadığını değerlendirmesi gerektiği, borçlu şirketin nihai projede alacaklılara alacaklarının, tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 yıl ödemesiz olmak üzere toplam 7 yılda ödenmesini teklif ettiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde ve Yargıtay’da çok sayıda tasdik dosyasının halen beklediği nazara alındığında, Sayın Mahkemenizce verilebilecek tasdik kararının kesinleşmesinin 2 yılı bulacağı, bu nedenle, şayet 2 yıllık ödemesiz dönem tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren başlarsa, borçlu şirkete geçici mühletin verildiği tarihin üzerinden yaklaşık 2 yıl 2 ay geçtiği de nazara alındığında, adi alacaklıların yaklaşık 6 yıl boyunca hiçbir tahsilat yapamamış olacakları, heyetimizin değerlendirmesine göre, teklifin bu halinin hakkaniyete uygun olmadığı, bu nedenle somut olayda İİK’nın 305. maddesinin son fıkrasındaki “Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” hükmünün işletilebileceği, borçlu şirketin İİK m.302 hükmünde konkordato projesinin kabulü için öngörülen “kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini” şeklindeki her iki alternatifli çoğunluğu da sağladığı, dolayısıyla somut olayda borçlunun konkordato teklifinin kabul edilmiş olduğu, konkordatonun tasdikine karar verilebilmesi için borçlu şirket tarafından teminat gösterilmesi gereken herhangi bir borç bulunmadığı, konkordatonun tasdikine karar verilebilmesi için [141.161.919,36 TL’nin binde 2,27’si] 320.437,56 TL tutarında tasdik harcı yatırılması gerektiği, Komiser Heyetince hazırlanan gerekçeli raporun 3. sayfasında belirtilenin aksine, 30/01/2019 tarihli Resmi Gazete’nin 30671 sayısında yayınlanan Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmelik’in 22. maddesi uyarınca, borçlu şirket yönünden alacaklılar kurulu oluşturulmasının zorunluluk arz ettiği, fakat artık bu aşamadan sonra alacaklılar kurulu oluşturulmasında fayda gözükmediği, dosyada mevcut 25/05/2021 tarihli “Konkordato Revize Ön Projesi” nin son sayfasında, konkordatonun tasdikine karar verilmesi halinde İİK m.307 gereğince rehinli malların muhafazasının ve satışının 1 yıl süreyle ertelenmesinin talep edildiği, fakat Komiser Heyetince gerekçeli raporda, borçlu şirket yönünden İİK m.307, f.1 uyarınca rehinli malların muhafazasının ve satışının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilebilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı hakkında herhangi bir inceleme yapılmadığı, İİK m.307, f.1 uyarınca erteleme kararı verilebilmesi için her şeyden önce borçlu şirket tarafından, rehinli malların işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığın tehlikeye düşeceğinin yaklaşık olarak ispatlanmış olması gerektiği, fakat dosya kapsamında borçlu şirket tarafından bu ispat faaliyetini gerçekleştirmeye yönelik olarak sunulan herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, İİK m.307, f.1 hükmü çerçevesinde rehinli malların muhafazasının ve satışının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilebilmesi için, İİK m.307, f.4 uyarınca, rehinli alacaklıların konkordatonun tasdikine ilişkin duruşmadan önce yazılı görüşlerini sunmaya davet edilmeleri ve ayrıca bu alacaklıların tasdik duruşmasına çağrılmaları gerektiği yönündeki tespit ve değerlendirilmeler rapor edilmiştir.
Konkordato komiser heyeti tarafından tanzim edilen 06/09/2021 tarihli ek raporda özetle; borçlu Şirket …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. ’nin nakde çevrilebilir net Aktif değeri olan 222.603.883,76 TL’nin konkordato kapsamındaki borçlarını karşılamaya yeterli olduğu, borçlu Şirket tarafından teklif edilen borcun Şirketin Kaynakları ile karşılandığı, esas raporu 3.1.maddesinde belirtilen Borçlu Şirketin Konkordatoya Tabi Borçlarını Karşılaması Mümkün Olan Net Aktifleri ile Konkordatoya Tabi Borçlarını Karşılama Tablosunda belirtilen tutar ve oranlar dikkate alındığında net aktiflerinin borçlarını karşılamaya fazlasıyla yettiği, esas rapordaki tablo altındaki açıklamaların sehven yer aldığı, şirketin alacaklılara sunduğu alacaklıların kabul ettiği proje ödeme planının süresinin uzun olduğu görüşünün Heyetce de aynı minvalde değerlendirildiği, 1 yıl ödemesiz veya borçlarını karşılama oranı dikkate alınarak ödemesiz dönem olmadan toplam 5 yıl vadede ödenebileceği kanaatiyle sürenin kısaltılması ve/veya ödeme başlangıcının mahkemenin tasdik karar tarihine çekilmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, konkordato sürecinde alacaklılar sınıfının üçten az olması sebebiyle alacaklılar kurulunun oluşturulmadığı, borçlu şirketin revize ön projesinde bu yönde talepte bulunmakla beraber bu talebine ilişkin gerekçe sunmadığı, bankaların konkordato öncesi ödenmemiş faiz alacaklarının olduğu, borçlu şirketin rehinli malların kendisi açısından faaliyette önemli olduğuna dair kanaat oluşturacak açıklama ve yeterli delilleri sunmadığı, Heyetce işletmenin devamı için önemli olan ve nakde çevrildiği takdirde ekonomik varlığı tehlikeye düşeceği kanaatine ulaşılan tek rehinli malının İstanbul Hadımköy’deki anabinanın olduğu, bu rehinli malla temin edilen borçta da ilgili bankanın ödenmemiş faiz alacağı bulunduğu, öte yandan borçlu şirketin rehinli malların kendisi açısından faaliyette önemli olduğuna dair kanaat oluşturacak yeterli açıklama ve delilleri sunmadığı, bu sebeple de Heyetce herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu konuda takdirin mahkemede olduğu yönünde sonuç ve kanaat bildirilmiştir.
Konuyu düzenleyen IİK m.285’e göre gerçek kişilerin de konkordato teklifinde bulunabilmeleri mümkündür. Borçlu gerçek kişinin de, Kanununun kendisine tanıdığı bu imkândan faydalanarak konkordato talebinde bulunduğu görülmektedir. Borçlu gerçek kişinin sunduğu ön proje incelendiğinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının, borçlu Şirketin konkordatoyu başarıya ulaştırması ihtimaline dayandırıldığı anlaşılmış olup bu nedenle gerçek kişiler tarafından sunulan, kendine özgü hiçbir konkordato tedbiri veya hedefi içermeyen, tamamen borçlu Şirketlerin konkordato ön projesi üzerine temellendirilmiş konkordato ön projesinin olduğu sabittir. Gerçek kişi borçluların sırf alacaklıların icra takibine maruz kalmamak için konkordato talep etmesinin mahkememizce konkordatonun amacıyla bağdaşmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi Dosya No: 2018/3202 Esas Karar No: 2018/2239 emsal kararı da bu yöndedir.
Somut olayda gerçek kişiye sadece icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato tasdik kararı verilmesi, konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte değildir. Türk Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin hükümlerini ve icra ve İflas Kanununun menfi tespit davası hakkındaki bölümlerini işlevsiz hale getireceği açıktır. Zira kanun koyucunun da, gerçek kişiler bakımından konkordato müessesine başvuruyu kabul etmesindeki amacın bu olmadığı açıktır. Bu anlamda davacının, İİK 286. maddesinde aranan şartları karşılayan belgeleri dosyaya sunamadıkları, sunulan ön projede de konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlandığı, kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdan da ön projelerin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği, borçluların, sadece alacaklıların icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmelerinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği anlaşılmakla Davacı gerçek kişiler …., … yönünden …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.tic. Ltd. Şti. açısından kefalet borcu niteliğine sahip olması ve projeye ilişkin oylama nisabı ve çoğunluğunun tespiti sebebiyle projenin kabul edilmiş olduğu, … şti.’ ve …. san. tic. ltd. şti. açısından kefalet borcu niteliğine sahip olması ve projeye ilişkin oylama nisabı ve çoğunluğunun sağlanamaması sebebiyle projenin red edilmiş olduğu da dikkate alınarak tasdik taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket …. Tekstil İnşaat Ve İletişim Hiz.San.Tic. Ltd. Şti yönünden; şirketin İİK ve yönetmeliğe uygun olarak hazırladıkları Konkordato Projesinin İİK m. 302 uyarınca gerekli olan nisap ve çoğunluk ile kabul edilmiş olduğu; ayrıca grup şirketleri olan … Şti. ve …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin nisap ve çoğunluktan düşülmesi halinde dahi Konkordato Projesinin İİK m. 302 uyarınca gerekli olan nisap ve çoğunluk ile kabul edilmiş olduğu, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti.’ nin İİK m.308/h kapsamında rehinli alacaklılarıyla anlaşma sağlayamadığı, Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı tarifeye göre borçlu, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. ’ nin Konkordato kapsamında ödemesi gereken borç miktarı 141.161.919,36 TL olduğundan ve tarife doğrudan para alacaklılarına işaret ettiğinden. 320.437,56 TL tasdik harcı yatırması gerektiği, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti.’nin mevcut kaynakları ve projede yer alan ödeme sürece sonuna kadar geçen sürede elde edebileceği muhtemel karlılık rakamları değerlendirildiğinde şirketin mevcut durumdaki borç rakamları için artı bir faiz ödemesinin mümkün olmadığı, şirketin sahip olduğu kaynakları ve süre boyunca yaratabileceği muhtemel kârlılık kaynakları ile ödeme teklifinin makul ve orantılı olduğu, İİK m. 206 birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar ve mühlet içinde Komiser Heyetinin izniyle akdedilmiş sözleşmelerden doğan borçların ifasının teminata bağlanması yönünden, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti., işçi borçları ve SGK borçlarının mevcut olmadığı, bu bakımdan teminat gösterme mecburiyetlerinin bulunmadığı, şirketlerin kamuya olan borçlarının ve yürüyen işlerinden kaynaklı diğer çeşitli borçlarının ödenmeme ihtimalini içermediği, teminat gösterilmesini gerektiren borç/alacak ilişkisinin bulunmadığı, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. yönünden İİK m. 206 birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar ve mühlet içinde t işçi alacakları ve benzeri imtiyazlı borçları bulunmaması sebebiyle cüzi miktardaki kamu alacağı ve olağan faaliyetleri gereği oluşan küçük montanlı ticari borcu için teminat gösterilmesine gerek olmadığı, dosya kapsamında …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti.’nin konkordato projesinin tasdike ilişkin görüşünün OLUMLU olduğu, Konkordatonun tasdikine karar verilebilmesi için borçlu şirket tarafından teminat gösterilmesi gereken herhangi bir borç bulunmadığı, konkordatonun tasdikine karar verilebilmesi için 320.437,56 TL tutarında tasdik harcının ve belirlenen gider avansının yatırıldığı dikkate alınarak şirketlerin mevcut durumuna göre konkordatonun tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştirildiği, böylelikle konkordato projesinin gerçekleşmesi için İİK’nun 305. maddesindeki şartların gerçekleşmiş olduğu tespit eidlmiştir.
Diğer davacı şirketler … İTHALAT İHRACAT İMALAT SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ. ile …. ŞİRKETİ yönünden;
… Şti. ve …. San. Tic. Ltd. Şti.’ nin İİK ve yönetmeliğe uygun olarak hazırladıkları Konkordato Projesinin İİK m. 302 uyarınca gerekli olan nisap ve çoğunluk sağlanamadığı, borçlu her iki şirket için konkordato projesinin red edildiği, bu nedenle her iki şirket açısından iik m.305’e göre konkordato projesinin tasdik koşulunun sağlanamadığı, borçlu gerçek kişiler …. ve …’ un konkordato kapsamındaki borçlarının; …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.tic. Ltd. Şti. açısından kefalet borcu niteliğine sahip olması ve projeye ilişkin oylama nisabı ve çoğunluğunun tespiti sebebiyle projenin kabul edilmiş olduğu, … Şti.ve …. San. Tic. Ltd. Şti. açısından kefalet borcu niteliğine sahip olması ve projeye ilişkin oylama nisabı ve çoğunluğunun sağlanamaması sebebiyle projenin red edilmiş olduğu dikkate alınarak şartları oluşmayan tasdik taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
…. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti., … Şti. ve …. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından teklif edilmiş bulunan konkordato projesinde teklif edilmiş bulunan ödeme tutarlarının kaynakları ile orantılı olduğu, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. ve … Şti.’ ve …. San. Tic. Ltd. Şti. nin hakkında verilebilecek olan iflas kararı ardından alacaklıların tahsil edebileceği bedele oranla borçlu şirketlerin teklif ettiği ve kabul edilen tutarın daha fazla miktara tekabül ettiği, …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. ve … Şti.’ ve …. San. Tic. Ltd. Şti. nin borçlarını %100 oranında ödeme ihtimalinin rapor tarihi itibarı ile mevcut olduğu, ve her ne kadar davacı ödememesiz dönemi iki yıl olarak sunmuş ise de konkordatoda geçen iki yıldan fazla süre ve alacaklıların alacağına kavuşması süresinin uzunluğu ve bakiye borcun da yıllar içinde taksitle ödeneceği dikkate alınarak hakkaniyet uyarınca mahkememizce İK.’nun 305/son fıkrası dikkate alınarak; ödemesiz döneminin ve taksit yılının mahkememizce takdiren yeniden düzenlenerek; karar tarihinden itibaren tasdik incelemesine konu bilirkişi raporu ve komiser heyetinin tasdike ilişkin ek raporunda ödeme süresinin uzun olduğu yönünde görüşleri dikkate alınarak dosyaya şirket tarafından sunulan ödeme takviminin revize edilerek; Davacı borçlu …. TEKSTİL İNŞAAT VE İLETİŞİM HİZ. SAN. TİC.LTD. ŞTİ’nin konkordatoya tabi borçlarını 31.01.2022 (bu tarih dâhil) tarihinden başlamak üzere 1.taksit olarak 7.058.095,97 TL (yedi milyon elli sekiz bin doksan beş Türk lirası, doksan yedi kuruş) ve her yıl Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının son iş gününde yılda 4 ödeme yapılarak 20 eşit taksitle ödenmesi suretiyle 141.161.919,36 TL (yüz kırk bir milyon yüz altmış bir bin dokuz yüz on dokuz Türk Lirası, otuz altı kuruş) toplam borcun ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
… Şti.’ ve …. San. Tic. Ltd. Şti. nin rapor tarihi itibariyle borca batık durumda bulunmadığı, … Şti. ve … San. Tic. Ltd. Şti. yönünden hazırladıkları Konkordato Projesinin İİK m. 302 uyarınca gerekli olan nisap ve çoğunluk sağlanamadığı için KONKORDATO PROJESİNİN TASDİK KOŞULUNUN GERÇEKLEŞMEDİĞİ hususları nazara alınarak; konkordato talep eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı borçlu …. İTHALAT İHRACAT İMALAT SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ. ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda kayıtlı davacı borçlu … LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE karar verilmiştir.
Konkordatonun mahkemede incelenmesi
“Madde 304- (Değişik: 28/2/2018-7101/32 md.)-Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır. Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. Bu süre altı aydan fazla olamaz.”hükmü yer almaktadır. Bu kapsamda duruşma günü kesin mühletin bitiminden sonra ertelenemiştir.
İİK’nın 287/5. maddesinin yollaması ile 292/ son fıkrası gereğince “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmü nazara alınarak borçlu şirket yetkilisi … duruşmaya davet edilerek beyanı alınmıştır.
Öte yandan davacıların 307.madde kapsamında talepleri bakımından ise;
Rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesi:
MADDE 307- Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir.
a) Rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır.
b)Rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizi bulunmamalıdır.
c)Borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır. Denilerek şartlar sıralanmış talebe konu taşınmaz işletmenin faaliyet bakımından ana bina niteliğinde olduğu gibi gelen rapora göre de alacağın doğduğu tarih ve ödenmemi faiz borcu da bulunmadığından Konkordato talep edenlerin rehinli malların muhafazasının ve satışlarının 1 yıl süre ile ertelenmesi taleplerinin İİK.307.maddesi uyarınca şartları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 09/09/2021 tarih …. Esas ve … sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 12/05/2022 tarih …. Esas, … Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilerek, mahkememizin … Esasını almıştır.
Mahkememizin 27/05/2022 tarihli tensip tutanağı ara kararı gereğince; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 12/05/2022 tarih …Esas, …. Karar sayılı ilamı gereğince; ” hakkında tasdik kararı verilen borçlu şirket tarafından, diğer borçlu şirketler ile itiraz eden alacaklı bankalar arasında gerçekleştirilen kredi sözleşmeleri kapsamında, kredi sözleşmelerinde müştereken ve müteselsilen sorumluluğu olan kefaletleri nedeniyle asıl borçlu şirketle birlikte sorumlu olacağı ve kefaletten kaynaklanan ve konkordatoya tabi olan alacaktan dolayı alacaklıların ve alacak miktarlarının nisaba dahil olacağı dikkate alınarak, bu konuda bilirkişi raporu alınmak suretiyle tasdik kararı verilen borçlu …. Şirketi yönünden gerekli nisap oranının sağlanıp sağlanmadığı ” hususlarında önceki komiser heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, önceki komiser heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 28/06/2022 tarihli raporunda özetle; …. Tekstil İnş ve iletişim Hiz. San. Tic. Ltd Şti’nin İİK m.302 uyarınca grup şirketleri ….San Tic.Ltd.Şti ve …. Şti lehine tesis edilen müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla doğan borçları asıl borca dahil edildiğinde adi alacak nisap ve çoğunluğunun %50,98 oran ile sağlandığı ve kabul edilmiş olduğu, grup şirketleri …. Şti ve ….San Tic.Ltd.Şti’nin ana firma …. Tekstil İnş ve iletişim Hiz. San. Tic. Ltd Şti’den olan alacağının ve oylarının kabul edilmesiyle İİK m.302 uyarınca %50,54 oran ile nisap ve çoğunluğun sağlandığı, Grup şirketleri …. Şti ve ….San Tic.Ltd.Şti’nin ana firma …. Tekstil İnş ve iletişim Hiz. San. Tic. Ltd Şti’nin olan alacağını kabul edilmemesi ve oylamaya dahil edilmemesi sonucu nisap haricinde değerlendirilmesiyle İİK m.302 uyarınca %28,63 ile projenin kabul edilmediği grup şirketlerinin alacağının oylamaya dahil edilmemesi hususunun takdirinin mahkemede olduğu, Grup şirketlerinin …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. olan alacağının gerçek bir ticari alacağa dayandığı kanaatine varıldığı, Komiser Heyetinin gerekçeli esas raporunda … Tekslil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti., tarafından teklif edilmiş bulunan konkordato projesinde teklif edilmiş bulunan ödeme tutarlarının kaynakları ile orantılı olduğu, bu hususta Bilirkişi heyetince yeniden değerlendirme yapılmadığı, Borçlu şirket … Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd, Şti.’nin borçlarına karşılık teminat olarak verilen 3.şahıs ipoteklerinin 03.03. “027 tarihli 2021/15(6)-… Esas ve …. Karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurülü kararı doğrultusunda adi alacak olarak değerlendirildiği, bu kapsamda oluşan yeni adi alacak nisap ve çoğunluğun % 50,54 oran ile sağlandığı ve kabul edilmiş olduğu, sadece kelalet borçlarının adi alacak nisabında değerlendirildiği takdirde adi alacak nisabına dühil yeni borç toplamı 209.583.418,66. TL olduğu, dolayısıyla 209.583.418,66 TL üzerinden yatırılması gereken harç tutarının (209.583.418,66*0,00227) 475.754,36 TL hesaplandığı, tarife doğrudan para alacaklılarına işaret etliğinden ve daha önce ödenen 320.437,56 TL harç dikkate alınarak 155.316.80 TL ilave harç ödenmesi gerektiği, Kefalet borçları ve 3.şahıs ipoteklerinin adi alacak nisabında değerlendirildiği takdirde adi alacak nisabına dâhil yeni borç toplamı 211.383.418,66 TL olduğu dolayısıyla 211.383418,66 TL üzerinden yatırılması gereken harç tutarının 479.840,36 TL heşaplandığı tarife doğrudan para alacaklılarına işaret ettiğinden ve daha önceden ödenen 320.437,56 TL harç dikkate alınarak 159.402,80 TL ilave harç ödenmesi gerektiği ” görüş ve kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir.
Mahkememizin 30/06/2022 tarih … Esas ve …. sayılı kararı Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 08/03/2023 tarih …. Esas, …. Karar sayılı kararı ile “Somut olayda ilk derece mahkemesinin davacı şirketlerden … Teks. İnş. Ve İletişim Hiz.San.Tic.Ltd. Şti.’nin 1 yıl ödemesiz 20 eşit taksitte toplam 6 yılda ödeme teklifinin kabulü ile konkordatonun tasdikine ilişkin 09.09.2021 tarihli kararının Bölge Adliye mahkemesince; konkordato projesinin tüm alacaklılar bakımından hakkaniyete uygun ve adil hale gelmesini sağlamak bakımından projede öngörülen kullanılamaz derecedeki uzun vadelerin kısaltılması ve kefaletten kaynaklanan alacak miktarlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırıldığı, Bölge Adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra davacı şirket projesini revize ederek bu kez konkordatoya tabi borçlarının tamamını faizsiz olarak tasdik tarihinden itibaren 3 ay ödemesiz süreden sonra 20 eşit taksitte 5 yılda ödemeyi teklif etmiştir. Faizsiz ödeme teklifi tenzilat konkordatosu kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Tasdik kararından itibaren ilave olarak 3 ay ödemesiz dönem kararlaştırılmış olması geçici ve kesin mühletlerden yararlanan şirketin tedbir kararlarından mevzuatta olmayan yeni bir süreden yararlandırma anlamına gelir. Bu hususun kabulü konkordatonun ruhuna uygun olmadığı gibi borca batık olmayan ödeme gücü olan şirketin faizsiz ödeme yani tenzilat konkordatosu talebini kabul etmek İİK’nın 305/1-b maddesinde ifade edilen teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartına aykırılık teşkil eder. Bu durumda borca batık olmayan davacı … Teks. İnş. Ve İletişim Hiz.San.Tic.Ltd. Şti. hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denmek sureti ile bozularak mahkememizin … Esasını almıştır.
ÖNCEKİ HÜKÜM :
KONKORDATO TASDİK ŞARTLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Tüm bu veriler ışığında konuyu düzenleyen İİK.nun 304.maddesine göre “Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır.
Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. Bu süre altı aydan fazla olamaz.”
Mevcut Kanunun 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü, güncellenerek metne alınmaktadır. Buna göre, mahkemenin komiseri dinledikten sonra kararını her halde kesin mühlet içinde vermesi emredilmektedir. Duruşma günü 288. maddesi uyarınca ilan edilecektir. Yine mevcut düzenlemeden farklı olarak, itiraz edenlerin duruşmada hazır bulunabilmelerinin şartı, itiraz sebeplerini mahkemeye, duruşma gününden en az üç gün önce ve yazılı olarak bildirmiş olmalarıdır. Aksi halde duruşmada hazır bulunarak İtirazlarını dermeyan etmeleri mümkün olmayacaktır. Böyle bir sınırlama getirilmesinin nedeni, her alacaklının duruşmada hazır bulunarak itirazlarını ileri sürmesinin yargılamayı çok aksatabileceği endişesidir.
Maddenin birinci fıkrasında mahkemeye, kesin mühlet içinde konkordato hakkında bir karar vermek zorunluluğu yüklenmektedir. Bu sebeple, ikinci fıkrada da yargılamanın gidişatına göre, bilhassa özel güçlük arz eden durumlarda, kesin mühlet içinde kararın verilemeyeceğinin anlaşılması halinde mahkemece konkordato kararının verilmesine kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilecektir. Zira mühlet içinde karar verilemediğinde mühletin kalkması halinde, takip yasağının kalkması gibi konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyecek sonuçlar ortaya çıkabilecektir. Mahkeme mühlet hükümlerinin uzatılması kararını verirken komiserden gerekçeli bir rapor isteyebilir, Her halde mühlet hükümleri altı aydan fazla uzatılamayacaktır.”düzenlemesi,
İİK.nın 305.maddesinde ” 302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Maddede öngörülen şartlar, kümülatif olup, mahkeme, burada bir içerik kontrolü yapmak suretiyle konkordatonun tasdikine veya tasdik talebinin reddine karar verecektir. Mahkeme, tasdik şartlarını rehinli ve diğer alacaklılar bakımından birbirinden bağımsız olarak değerlendirecektir.
Konkordato ön projesinde alacaklılara bir teklifte bulunulması söz konusudur.
Değişiklikten önce sadece malvarlığının terki sureliyle konkordato için aranan karşılaştırmalı tablo, bundan böyle adî konkordato bakımından da tasdik şartı olarak aranacaktır. Bu bakımdan birinci fıkranın (a) bendinde, teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı halinde her bir alacaklının eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması, tasdik şartı olarak düzenlenmektedir. Gerek adi konkordato bakımından yeni getirilen bu şart, gerekse malvarlığının terki suretiyle konkordatoda var olan bu Şart, borçlunun gerçekte İflâsa tâbi bir kimse olmasını gerektirmeyip, varsayımsal olarak, borçlu İflâs etseydi, alacaklılarının elde edeceği payın hangi miktarda olacağını tespite yöneliktir. Çünkü, konkordato ile alacaklılar, muhtemel bir iflâstan daha kötü bir duruma düşürülmemelidir. Bu husus, konkordato projesini kabul etmeyen, ancak Kanunda öngörülen nisapla konkordato projesinin alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde, azınlıkta kalan alacaklıların korunması bakımından önemlidir.
Fıkranın (b) bendinde mevcut kanunda olduğu gibi, teklif edilen meblağın, borçlunun kaynakları ile orantılı olması ilkesi korunmakta, ancak Kanundaki “borçluya intikal edebilecek mallar” ibaresi yerine, daha kapsamlı ve geniş olması nedeniyle “borçlunun beklenen hakları”nın dikkate alınabileceği ifade edilmektedir. Mahkeme, bu hakların dikkate alınıp alınmayacağı yanında, bunların ne oranda dikkate alınacağını da takdir edecektir.
Böylece mahkeme, somut olaya göre, beklenen hakları hiç dikkate gibi, tamamen veya kısmen de dikkate alabilir.
Fıkranın (c) bendinde ise, konkordato projesinin Kanunda öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması mevcut düzenlemedekinin aksine, açıkça konkordatonun tasdik şartlarından birisi olarak sayılmaktadır, fıkranın (d) bendinde, tasdik şartı olan teminat yeniden düzenlenmiştir. Konkordatonun başarılı bir iyileştirme aracı olması önünde büyük bir engel olarak görülen ve doktrinde eleştirilen, “konkordato İşlemlerinin yerine getirilmesi”ni sağlamak amacıyla teminat gösterilmesinden vazgeçilmektedir. Böylece, borçlunun büyük bir teminat yükü ile karşı karşıya kalmasının önlenmesi ve projenin daha kolay gerçekleşmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak teminat şartından bütünüyle vazgeçilmemekte; teminat, 206. maddenin birinci sırasındaki İmtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesi ve mühlet İçinde komiserin İzniyle akdedilmiş borçların ifası bakımından (alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe) korunmaktadır. Öte yandan, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tâbi alacaklıların oylamaya katılmaları halinde, bunların teminat gösterip göstermeyeceğine de mahkeme tarafından karar verilecektir, İsviçre İcra ve İflâs Kanununun 306. maddesinin ikinci fıkrasında 2013 yılında aynı yönde değişiklik yapılmıştır.
Fıkranın (e) bendinde, tasdik İçin gerekli yargılama giderleri yanında, mevcut madde metninde yer alan “ilâm harçları” ibaresi yerine manayı daha net bir şekilde açıklayacak şekilde konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harç” ibaresi kullanılmakta ve bu kapsamda belirlenecek miktarın borçlu tarafından tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edilmesi öngörülmekledir. Maddenin ikinci fıkrasında esaslı bir değişiklik yapılmamaktadır. Maddede yer alan “konkordato teklifi” İbaresi, “konkordato projesi” şeklinde değiştirilmektedir. 4949 sayılı Kanun değişikliği ile hukukumuza malvarlığının terki suretiyle konkordato dahil olmuştur. Bundan önce yalnızca adi konkordato kurumu mevcut bulunduğundan konkordato “teklifi” ile çoğunlukla vade veya tenzilat konkordatosu kast edilmekteydi. Daha kapsayıcı olması bakımından “proje” terimi kullanılmıştır. Gerçekleştirilebilir veya uygulanabilir bir proje üzerine mahkemenin kendiliğinden de gerekli gördüğü düzeltmelerin yapılmasını isteyebilmesi, modern yeniden yapılandırma felsefesinin bir görünümüdür. Mahkeme, borçlunun sunduğu, hatta alacaklıların da kabul ettiği bir projede, özellikle konkordatoyu kabul etmeyen alacaklıların menfaati gerektiriyorsa re’sen veya talep üzerine düzeltme yapılmasını isteyebilir; mahkemenin düzeltme yapılmasını isterken komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü alması uygun olur.
Komiser 302. madde uyarınca yapılacak oylama sonrasında her iki sınıf alacaklı için ayrı ayrı rapor hazırlayacak ve mahkemenin değerlendirmesine sunacaktır. Mahkeme yapılan oylama sonrasında alacaklı sınıflarının her ikisinin de kabulü, bunlardan birinin kabulü ve her İkisinin de reddi ihtimallerini ayrı ayrı dikkate alarak hükmünü buna göre tesis edecektir.
Mahkememizce tasdik yargılama duruşma gününün İİK’nun 304/1. maddesi gereğince İİK’nun 288. maddesi uyarınca ilan edilmiş, ilana itiraz edenlerin itiraz sebeplerine duruşma gününden en az 3 gün önce yazılı olarak mahkememize bildirmek kaydı ile duruşmada hazır bulunabileceklerini şerh düşülmüştür.
Konkordato komiseri tarafından ibraz edilen rapor ve alacaklıların itirazları çerçevesinde mahkememizce tasdik şartları bakımından İİK 305. maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
İİK’nun 297.maddesinde, borçlunun komiserin nezareti altında işlerine devam edeceği, borçlunun 297. Madde hükümlerine aykırı davranması halinde borçlunun malları üzerinde tasarruf yetkisini kaldıracağı veya 292.madde çerçevesinde karar vereceği, 292.maddede ise borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa, konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu 297.maddeye aykırı davranır ya da komiserin talimatlarına uymazsa komiserin yazılı raporu üzerine kesin mühletin kaldırılarak borçlunun iflasına karar verileceği düzenlenmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 12/05/2022 tarih … Esas, … Karar sayılı ilamına göre tasdik koşullarında irdelenmesi gereken ana konular,
-Borçlu şirketin alacaklılarından biri de … Ltd.Şti ‘dir. Toplantıya katılarak oylamada kabul oyu kullanmışlardır. Bu duruma konkordato komiser heyet raporunda ayrıntılı olarak yer verilmiş ve oylamaya katılmamaları halinde dahi nisabın sağlanacağı beyan edilmiştir. Grup şirketlerin alacaklarından dolayı oylamaya katılmalarında usul ve yasaya aykırı bir husus yoktur. Ne var ki grup şirketlerin alacaklarının dayanakları dosyadan anlaşılamamaktadır.
-6098 sayılı TBK hükümleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun ilgili hükümleri çerçevesinde, hakkında tasdik kararı verilen borçlu şirket tarafından, diğer borçlu şirketler ile itiraz eden alacaklı bankalar arasında gerçekleştirilen kredi sözleşmeleri kapsamında, kredi sözleşmelerinde müştereken ve müteselsilen sorumluluğu olan kefaletleri nedeniyle asıl borçlu şirketle birlikte sorumlu olacağı ve kefaletten kaynaklanan ve konkordatoya tabi olan alacaktan dolayı alacaklıların ve alacak miktarlarının nisaba dâhil olacağı dikkate alınarak, bu konuda bilirkişi raporu alınmak suretiyle tasdik kararı verilen borçlu … Şirketi yönünden gerekli nisap oranının sağlanıp sağlanmadığının tespiti ve uygun sonuca göre karar verilmesi gerektiği husularındadır.
– İİK 305. maddedeki konkordato koşullarının bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır Mahkemenin bu kapsamda yapacağı müdahalenin kapsamına, borçlu tarafından konkordato projesinde belirtilen uzun vadelerin kısaltılması da girmelidir. Böylelikle, mahkeme, konkordatoyu kabul etmeyen alacaklılar bakımından kullanılamaz derecedeki uzun vadelere engel olabilecektir. Ancak, bu konuda gerekli görülen düzeltmelerin yapılması için borçlu şirketin iktisadi durumu dikkate alınmalıdır. Aksi halde infazı imkansız vadeler konkordatonun feshi sonucunu getirebilecektir. Mahkemece buna dair rapor alınmaksızın karar verilmiş olması isabetli olmamıştır. Şöyle ki borçlu şirketin iktisadi yapısı gereğince infazı mümkün olmayacak ve fesih sonucuna götürecek vade / ödeme takviminin konkordatonun amacına uygun düştüğünden söz etmek mümkün olmayacağı noktalarındadır.
Mahkememizce de hakkında tasdik kararı verilen borçlu şirket tarafından, diğer borçlu şirketler ile itiraz eden alacaklı bankalar arasında gerçekleştirilen kredi sözleşmeleri kapsamında, kredi sözleşmelerinde müştereken ve müteselsilen sorumluluğu olan kefaletleri nedeniyle asıl borçlu şirketle birlikte sorumlu olacağı ve kefaletten kaynaklanan ve konkordatoya tabi olan alacaktan dolayı alacaklıların ve alacak miktarlarının nisaba dahil olacağı dikkate alınarak, bu konuda bilirkişi raporu alınmak suretiyle tasdik kararı verilen borçlu …. Şirketi yönünden gerekli nisap oranının sağlanıp sağlanmadığı ” hususlarında rapor alınması yoluna gidilmiştir. Zira konkordato kapsamında süreler tükendiğinden 304/2 anlamında dahi bakiye süre bulunmadığından normal yargılama süreci içinde ivedilikle yargılamanın sonlandırılması düşüncesiyle komiser heyetinden bilirkişi sıfatıyla ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Komiser/bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu raporlarında …. Tekstil İnş ve iletişim Hiz. San. Tic. Ltd Şti’nin İİK m.302 uyarınca grup şirketleri ….San Tic.Ltd.Şti ve …. Şti lehine tesis edilen müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla doğan borçları asıl borca dahil edildiğinde adi alacak nisap ve çoğunluğunun %50,98 oran ile sağlandığı ve kabul edilmiş olduğu, grup şirketleri …. Şti ve ….San Tic.Ltd.Şti’nin ana firma …. Tekstil İnş ve iletişim Hiz. San. Tic. Ltd Şti’den olan alacağının ve oylarının kabul edilmesiyle İİK m.302 uyarınca %50,54 oran ile nisap ve çoğunluğun sağlandığı, Grup şirketleri …. Şti ve ….San Tic.Ltd.Şti’nin ana firma …. Tekstil İnş ve iletişim Hiz. San. Tic. Ltd Şti’nin olan alacağını kabul edilmemesi ve oylamaya dahil edilmemesi sonucu nisap haricinde değerlendirilmesiyle İİK m.302 uyarınca %28,63 ile projenin kabul edilmediği grup şirketlerinin alacağının oylamaya incelenen defter ve faturalar alacağın fiktif olmadığı kanaatini oluşturması nedeniyle Grup şirketlerinin …. Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti. olan alacağının gerçek bir ticari alacağa dayandığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve ulaşılana sonuca göre de borçlu …. Tekslil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd. Şti., tarafından teklif edilmiş bulunan konkordato projesinde teklif edilmiş bulunan ödeme tutarlarının kaynakları ile orantılı olduğu, bu hususta Bilirkişi heyetince yeniden değerlendirme yapılmadığı dikkate alınarak Borçlu şirket …Tekstil İnş. Ve İletişim Hiz. San.Tic. Ltd, Şti.’nin borçlarına karşılık teminat olarak verilen 3.şahıs ipoteklerinin 03.03. “027 tarihli 2021/15(6)-…. Esas ve … Karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurülü kararı doğrultusunda adi alacak olarak değerlendirildiği dikkate alınması gerektiğinden bu kapsamda oluşan yeni adi alacak nisap ve çoğunluğun % 50,54 oran ile sağlandığı ve kabul edilmiş ve sadece kelalet borçlarının adi alacak nisabında değerlendirildiği takdirde adi alacak nisabına dühil yeni borç toplamının sonuç olarak 6098 sayılı TBK hükümleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun ilgili hükümleri çerçevesinde, hakkında tasdik kararı verilen borçlu şirket tarafından, diğer borçlu şirketler ile itiraz eden alacaklı bankalar arasında gerçekleştirilen kredi sözleşmeleri kapsamında, kredi sözleşmelerinde müştereken ve müteselsilen sorumluluğu olan kefaletleri nedeniyle asıl borçlu şirketle birlikte sorumlu olacağı ve kefaletten kaynaklanan ve konkordatoya tabi olan alacaktan dolayı alacaklıların ve alacak miktarlarının nisaba dahil olacağı dikkate alınarak, Kefalet borçları ve 3.şahıs ipoteklerinin adi alacak nisabında değerlendirildiği takdirde adi alacak nisabına dâhil yeni borç toplamı 211.383.418,66 TL olduğu dolayısıyla 211.383418,66 TL üzerinden yatırılması gereken harç tutarının 479.840,36 TL heşaplandığı tarife doğrudan para alacaklılarına işaret ettiğinden ve daha önceden ödenen 320.437,56 TL harç dikkate alınarak 159.402,80 TL ilave harç ödenmesi gerektiğini bildirdikleri, davacı vekilince 159.402,80 TL ilave harcın ödendiği dikkate alınarak konkordato talep eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda kayıtlı davacı borçlu …. TEKSTİL İNŞAAT VE İLETİŞİM HİZ.SAN.TİC.LTD. ŞTİ’nin konkordato projesinin İİK’nun 305. maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla tasdikine, bu hususta istinaf ilamı uyarınca komiserlerden ayrıca ek ikinci görüş raporu da alınmış enflasyonist ortam paranın alım gücünün azalması borcun faizsiz olarak da ödendiği ve borçlunun 3 yıla yakın konkordato kurumundan zaten yararlandığı dikkate alınarak Tasdik incelemesine konu bilirkişi raporu ve komiser heyetinin tasdike ilişkin ek raporunda ödeme süresinin uzun olduğu yönünde görüşleri dikkate alınarak; dosyaya şirket tarafından sunulan ödeme takviminin revize edilerek; Davacı borçlu …. TEKSTİL İNŞAAT VE İLETİŞİM HİZMETLERİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordatoya tabi borçlarını 31.10.2022 ( bu tarih dahil) tarihinden başlamak üzere 1. Taksit olarak 10.569.170,93-TL (on milyon beş yüz altmış dokuz bin yüz yetmiş Türk lirası, doksan üç kuruş) ve her yıl Ekim, Ocak, Nisan ve Temmuz aylarının son iş gününde yılda belirtilen aylarda eşit taksitler halinde ödeme yapılarak toplamda 20 eşit taksitle 5 yılda ödenmesi suretiyle 211.383.418,66-TL (İki yüz on bir milyon üç yüz seksen üç bin dört yüz on sekiz Türk Lirası, altmış altı kuruş) toplam borcun ödenmesine, dosyaya şirket tarafından sunulan ödeme planındaki borç tutarlarına göre ödeme yapılmasına, bu ödeme planının kararın eki olduğunun bildirilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Müdahillerin istinaf başvurusunun reddi üzerine dosya temyiz incelemesine konu olmuş buna göre Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 08/03/2023 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı bozmaYargıtay ilâmına göre : “…Faizsiz ödeme teklifi tenzilat konkordatosu kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Tasdik kararından itibaren üç ay ödemesiz dönem kararlaştırılmış olması geçici ve kesin mühletlerden yararlanan şirketin tedbir kararlarından mevzuatta olmayan yeni bir süreden yararlandırma anlamına gelir. Bu hususun kabulü konkordatonun ruhuna uygun olmadığı gibi borca batık olmayan ödeme gücü olan şirketin faizsiz ödeme yani tenzilat konkordatosu talebini kabul etmek İİK’nın 305/1-b maddesinde ifade edilen teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olmasına aykırılık teşkil eder…” denilerek bozma kararı verilmiş ise de ,
Borçlunun aciz halinde olup da borca batık durumda olmadığı hallerde dahi borçluya, tenzilat konkordatosu yapma imkânının verilmesi ve bu kapsamda alacaklılarına faizsiz ödeme imkânının sağlanması gerekir. Borçlu, bu halde, borca batık durumda olmasa bile aciz nedeniyle vadesi gelen borçlarını ödeyememekte ve mali durumu giderek bozulmaktadır. Likidite sıkıntısı içindeki borçlu sadece vade konkordatosu imkânının verilmesi ödemelerin zamanında yapılamaması ihtimalini doğuracak bu da tasdik edilmiş bir konkordatonun feshine yol açabilecektir. Bunun daha öncesinde borçluyu sadece vade konkordatosuyla sınırlandırarak ödemeleri uzun dönemlere yayma zorunluluğunda tutmak alacaklıların muhalefetine neden olabilecek ve uzun vadeli ödemelere razı olmayan alacaklılar nedeniyle projenin alacaklılar toplantısında reddedilme riskiyle karşı karşıya kalınacaktır. Konkordatonun amaçlarından birisi borçlunun mali durumunun iyileştirilmesi olduğundan borçlunun sadece vade konkordatosuyla takyit edilmesi konkordatonun ruhuna aykırı bir durumu husule getirecektir. Buna göre aciz halindeki borçlunun, içinde faiz ödemesi yer almayan teklifinin alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde borçlunun borca batık durumda olmadığı gerekçesiyle mahkeme tarafından reddedilmesi 7101 sayılı Kanun’la yeniden şekillenen konkordato düzenlemesiyle de bağdaşmamaktadır. Kanun koyucu 7101 sayılı Kanun’da hangi hallerde vade konkordatosu hangi hallerde tenzilat konkordatosu olacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer vermemiştir. Aksine 7101 sayılı Kanun’la değişik 285. maddenin gerekçesinde vade-tenzilat konkordatosu ayrımı konusunda “…mahkemelerin somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapabilmeleri yolunu açık tutmak gerektiği ileri sürüldüğünden, madde metnine bu yönde bir sınırlama getirilmesinden kaçınılmıştır.” ifadesi yer almıştır. Bunun yanı sıra doktrinde borca batık olmayan borçlunun tenzilat konkordatosu teklif etmesinin mevcut malvarlığıyla orantılı bir teklifte bulunma şartıyla bağdaşmadığı yönündeki kabule karşı çıkılmaktadır. Buna göre “…İcra ve İflâs Kanunu’nun 286. maddesinde alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktarın iflâs hâlinde geçecek olandan fazla olması kabul edilmiş olup, anılan şart zaten Türk ve İsviçre hukukunda orantılılığın varlığı için kabul edilen ortak kriterdir. Fakat, borçlunun borca batık olmadığı (sadece aciz hâlinde olduğu) bir dönemde bu kriterin yerine gelmesine de bir engel yoktur. Aciz hâlindeki borçlu iflâsı hâlinde dağıtılacak paydan daha fazla teklifte bulunuyorsa, anılan şart yerine gelmiş demektir. Tam bu noktada, aslında borçlunun konkordato başvurusunu yaptığı tarihteki aktifinin (pasiften fazla olduğu için) alacaklılara teklif edilenden daha fazla ödeme yapmaya müsait olduğu akla gelebilirse de bu bir varsayımdan ibarettir. Çünkü, aciz hâlindeki bir borçlunun kaydi olarak pasifinin üzerinde gözüken malvarlığının piyasada gerçek değerine satın alınmak isteneceğini beklemek mümkün olmadığı gibi, cebri icra yoluyla yapılan satışlarda da sonuç farklı olmayacaktır. Dolayısıyla, salt kayden borçlunun aktifinin pasifini aştığından hareketle fiktif bir çıkarımda bulunmak ve buradan hareketle, borca batık olmayan (aciz hâlindeki) borçluların tenzilat konkordatosu isteyemeyeceklerini kabul etmek isabetli olmayacaktır…” (Hakan Pekcanıtez/Güray Erdönmez, 7101 sayılı Kanun Çerçevesinde Konkordato, İstanbul, 2018, s.13). Yazarların da belirtmiş olduğu böyle bir ihtimalde borçlunun iflas hali, alacaklıların konkordato kapsamında teklif edilen miktardan daha az tatmin olmaları sonucunu doğurabilir.
Yine bu noktada aynı kanaati paylaşan bir diğer görüşe göre malvarlığı ve kaynak kavramları birbirinden farklı kavramlardır. Kaynak kavramı borçlunun nakit kaynağını da kapsayan bir ifadedir. Bu bağlamda nakit kaynağı yetersiz olmakla beraber, satıldığında borca yetecek miktarda malvarlığı olan bir borçlunun, borcunu ödemesi için mallarını satmaya zorlanması doğru bir yaklaşım türü oluşturmaz. Nitekim adi konkordatonun amacı borçlunun mallarının tasfiyesi değildir. Aksine konkordato kurumu, borçlunun borcunu kazanç sağlayarak ve kaynak yaratarak ödeme ihtimali temel alınarak düşünülmelidir. Yazara göre; “…4949 sayılı Kanunla yapılan 2003 yılındaki değişiklikten önce, Kanunda yer alan “mevcudu ile orantılı olmak” koşulu, “kaynakları ile orantılı olmak” koşuluna dönüştürülmüştür. Kaynak, ödeme araçları kaynağını yani nakit kaynaklarını ifade eder. Borçlu mallarını satarak borç ödemek zorunda değildir. Zira adi konkordato malvarlığının tasfiyesini amaçlayan bir müessese değildir. Özellikle erteleme yerine önerilen bir kurum, şirketin malvarlığını satarak borç ödemesi değil, kazanç elde ederek ve kaynak yaratarak ödemesi ihtimalini esas almalıdır…” (Oğuz Atalay, Konkordato Reformu Hakkında Değerlendirmeler, (7101 sayılı Kanunla Konkordato ve Elektronik Tebligat Konularında Getirilen Yenilikler, Editör: Prof. Dr. Muhammet Özekes, İstanbul 2018, s.111-134), s.121).Borca batık durumda olmayan borçlunun hiçbir durumda tenzilat konkordatosu yapamayacağını somut olay özelinde projesinde faize muhakkak yer vermesi gerektiğini baştan kabul etmek doğru olmayacaktır. Zira borca batık durumda olmayan borçlunun bu şartları sağlamayan sunmuş ve alacaklılar tarafından kabul edilmiş olan projesi her durumda alacaklıların menfaatine aykırı olmayabilecektir. Burada somut olayın koşullarına göre değerlendirme yapılması gerekmektedir. Tasdik şartlarının sağlanıp sağlanmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılırken bu husus da dikkatle tetkik edilmektedir. Tasdik şartlarının sağlanıp sağlanmadığı alanında uzman bilirkişilerce somut olayın koşullarına göre değerlendirilmiş ve bu hususta alacaklıların aleyhine bir durum olmadığı ortaya konulmuş ise bu hususun bir tasdik engeli olarak kabul edilmesinde yeterli gerekçe ortaya konulmalıdır. Bu noktada Yargıtay’ın vermiş olduğu eski tarihli bir karara göre “…Konkordato mühleti isteyen borçlunun dilekçesine ekli olarak verdiği bilançoya nazaran aktifi pasifinin üç misli olduğu ve konkordato isteyenin mevcudu borçlarının ödemeye kâfi olmayan borçlulara tanınmış bir hak bulunduğu cihetle konkordato talebinin reddine dair olan merci kararının tasdikine karar verilmiştir…” (Yargıtay İİD, II/I/1964 T, 12958 E.). Bu karardaki kıstastan da anlaşıldığı üzere borçlunun malvarlığında bulunan aktif kesimin pasif kesimi bu derece katladığı durumlarda, borçluya uzun süre faizden kurtulmasını sağlayacak biçimde vade konkordatosu yoluyla da olsa konkordato yapma imkânı verilmemelidir. Somut olayın koşullarına göre borca batık durumda olmayan borçlunun mevcuduna göre borçluyu faiz ödemeksizin sadece vade konkordatosuna imkân sağlamak gerekir. Faiz ödeme zorunluluğunda kalan borçlu işletmesinin faaliyetinin devamını sağlayacak ticari faaliyeti için önemli olan malları elden çıkarmak durumunda bırakılmamalıdır. Aksi bir durum yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere konkordatonun amacına aykırılık teşkil edecektir. Yargıtayın bozma ilamında ödemesiz sürenin öngörülmesi geçici mühlet ve kesin mühlet haricinde kanunda öngörülmeyen bir süreden borçlunun yararlandırılması olarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte zaten konkordatonun tasdik kararıyla birlikte İcra ve İflas Kanunu’nun 308/c maddesi çerçevesinde tasdik edilmiş olan konkordatonun sonuçları ortaya çıkmaktadır. Tasdik edilen projede ödemesiz süre öngörülmesinin konkordatonun hükümleri konusunda herhangi bir etkisi yoktur. Diğer bir deyişle öngörülen ödemesiz süre başlı başına geçici ve kesin mühletin etkilerinden herhangi birisini doğurmamaktadır. Bunun yanı sıra ödemesiz süre hatta faizsiz bir ödeme borçlu tarafından konkordato projesinde öngörülmekte ve bu alacaklıların kabulüne sunulmaktadır. Kanun koyucu İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinin 3. fıkrasında konkordato projesinin alacaklılar toplantısında hangi çoğunluk tarafından imza edildiği takdirde kabul edilmiş sayılacağını göstermiştir. Bu kapsamda ilgili proje İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesindeki çoğunluk şartlarını taşıyarak kabul edilmiştir. Bu halde alacaklıların iradesine üstünlük sağlanması gerekmektedir. Bu hususun göz ardı edilerek bir sonuca varılması konkordatonun alacaklılar tarafından kabul edilmesi gerekliliğine ilişkin şartın ihlaline yol açacaktır.
Konuyla ilgili 4949 saylı Kanunla yapilan 2003 ylındaki değişiklikten ”Önceki Kanunda yer alan “mevcudu ile orantlı olmak’ koșulu, “kaynakları ile orantlı olmak” koşuluna dönüştürülmüştür. Kaynak, ödeme araçları kaynağını yani nakit kaynaklarını iade eder. Borçlu, mallarını satarak borç ödemek zorunda değildir. Zira adi konkordato malvarlığının tasfiyesini amaçlayan bir müessese değildir. Özellikle erteleme yerine Önerilen bir kurum, şirketin malvarliğını satarak borç ödemesi değil, kazanç elde ederek ve kaynak yaratarak ödemesi ihtimalini esas almalıdır. İİK m.305/1,a bendinde “Adi konkordatoda tekdif edilen tutarın alacaklıların eline geçebilecek muhtemel borçlunun iflas halinde miktardan fazla olacağının anlaşıması; şeklindeki ilk bölümü metinden çıkarılmalıdır. Bu hükmün malvarlığının terki suretiyle konkordatoda bulunması anlamlıdır. 4949 sayilı kanunla getirilen bu hükmün adi konkordatoya teșmili, adi konkordatonun niteliği ile bağdaşmaz. Zira, iflasta mallaın tasfiyesi sonucu alacaklıların tatmini hedeflendiğinden yine tasfiyeyi tasfiyeyi amaçlayan amaçlayan malvarlğının alacaklılara terki suretiyle yüksek oranda bir tatmin sağlama konkordato için iflastan daha yüksek oranda bir tatmin sağlama koşulu yerindedir. Oysa adi konkordatoda, borçlunu mallarının cebri satișı ile alacaklıların tatmini hedeflenmemekte, aksine alacakllar ile yapılacak anlaşma sonucu “borçlunun kaynakları ile orantli” bir ödeme plan çerçevesinde borçların tasfiyesi amaçlanmaktadır. Alacaklıarın kanunda öngörülen çoğunluğu kabul ediyorsa, iflasa nazaran daha az bir oranda tatmin ile de konkordato yapilabilmelidir. Konkordato, alacaklıların kanunda aranan çoğunluğunun iradesinin hakim olduğu bir usuldür. Tacir olan mümkün olduğunca engellenmesini borçluların iflasını hedefleyen bir kanunun, alacakliların iradesine birakmadan, iflasa nazaran daha fazla tatmin hedefi koymasının adi konkordatonun amacına uygun olmadığı ve diğer taraftan iflasa tabi olmayan borçlular bakımından böyle bir ölçüt olamayacağı da izahtan varestedir. Adi konkordato bakamından, borglular arasinda böyle bir ayrıma gerek olmadığı yönünde doktrinde diğer görüşte bu hususu dile getirmiştir. (Atalay, Oğuz. Konkordato Projesinin Hazırlanması. 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkordato. MİHBİR 16. Antalya Toplantısı 5-6 Ekim )
Kayyum raporlarına göre de şirketin ödeme kabiliyetinin devam ettiği faal bir şirket olduğu ve ödemelerini aksatmadan yaptığı adi alacaklılar tarafından bu durumu itiraz da edilmediği dikkate alındığından dikkate alındığında Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 08/03/2023 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı bozma ilamına karşı direnilmesine, direnme nedeniyle mahkememizin önceki … Esas …. Karar sayılı hüküm gibi; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında kayıtlı …. TEKSTİL İNŞAAT VE İLETİŞİM HİZ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ’nin konkordato projesinin İİK ‘nun 305 ve 306.maddeleri uyarınca tasdikine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 08/03/2023 tarih …. Esas, …. Karar Sayılı bozma ilamına karşı DİRENİLMESİNE, direnme nedeniyle mahkememizin önceki … Esas, …. Karar ve 30/06/2022 tarihli hüküm gibi; DAVACININ KONKORDATO TALEBİNİN KABULÜNE,
1-Konkordato talep eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda kayıtlı davacı borçlu …. TEKSTİL İNŞAAT VE İLETİŞİM HİZ.SAN.TİC.LTD. ŞTİ’nin konkordato projesinin İİK’nun 305. maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla TASDİKİNE,
2-Tasdik incelemesine konu bilirkişi raporu ve komiser heyetinin tasdike ilişkin ek raporunda ödeme süresinin uzun olduğu yönünde görüşleri dikkate alınarak; dosyaya şirket tarafından sunulan ödeme takviminin revize edilerek; Davacı borçlu …. TEKSTİL İNŞAAT VE İLETİŞİM HİZMETLERİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordatoya tabi borçlarını 31.10.2022 (bu tarih dahil) tarihinden başlamak üzere 1. Taksit olarak 10.569.170,93-TL (on milyon beş yüz altmış dokuz bin yüz yetmiş Türk lirası, doksan üç kuruş) ve her yıl Ekim, Ocak, Nisan ve Temmuz aylarının son iş gününde yılda belirtilen aylarda eşit taksitler halinde ödeme yapılarak toplamda 20 eşit taksitle 5 yılda ödenmesi suretiyle 211.383.418,66-TL (İki yüz on bir milyon üç yüz seksen üç bin dört yüz on sekiz Türk Lirası, altmış altı kuruş) toplam borcun ödenmesine, dosyaya şirket tarafından sunulan ödeme planındaki borç tutarlarına göre ödeme yapılmasına, bu ödeme planının kararın eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE,
2-Davacı borçlu …. TEKSTİL İNŞAAT VE İLETİŞİM HİZ.SAN.TİC.LTD. ŞTİ yönünden konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının TESPİTİNE,
3-İİK’nın 308/c maddesi uyarınca konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hâle geldiğinin TESPİTİNE,
4-Konkordato işbu tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmiş olmakla İİK’nun 308/ç maddesi gereğince geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin (206/1 maddesindeki imtiyazlı alacaklılar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 Sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları için konulan hacizler istisna olmak üzere) DÜŞMESİNE,
5-a) İİK’nın 306/2 nci maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim denetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli yeminli mali müşavir ….’ın tasdik kararından itibaren göreve başlamak üzere gözetim kayyımı olarak GÖREVLENDİRİLMESİNE,
b) Kayyımın borçlu şirketin durumu ve proje uyarınca borcunu ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda İİK.306 madde uyarınca 2 ayda bir mahkememize rapor sunulmasına, sunulan raporun Uyap’a taranmasına,
6-İİK’nun 308/b maddesi gereğince alacakları itiraza uğramış alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine,
7-Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
8-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
9-İİK’nın 306/son maddesi uyarınca tasdik kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
10-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
11-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 135,50 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
12-Davanın mahiyeti nedeniyle davacı ve müdahiller lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
14-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
15-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde YARGITAY nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2023

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır