Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/44 E. 2023/238 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/44 Esas
KARAR NO : 2023/238

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/01/2023
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, 1998 yılından itibaren genel kurulu kararıyla şirket ortağı olarak görev yaptığı … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. adlı şirketten, şirketin yetkili müdürü ve diğer ortağının şirketi usulüne uygun olarak yönetmediği, şirketi 2013 yılı sonu itibariyle zarara uğrattıkları, şirketin 2014 yılı içerisindeki kar dağıtım payı olarak herhangi bir kar dağıtımından yararlanmadığı, şirket adına satın alınan taşınmazı şirket adına geçirmeyerek doğrudan tapudan kendi adlarına tescil ettirmeleri, şirket ortaklığı yükümlülüğünü yerine getirmeyen ortakların şirketin kar payı dağıtımlarından herhangi bir dağıtıma gitmemesi sebepleriyle şirket ortaklığından çıkarılma talebiyle dava açtığı belirtilmiştir. Davacının ortağı bulunduğu şirket ilk derece mahkemesindeki davası devam ederken ancak karar tarihinin öncesinde 14.11.2018 tarihli ortaklar kurulu kararı gereğince tasfiyenin tamamlanması sonucu sicilden terkin edildiği ve bu hususun … tarihli ticaret sicil gazetesinde … ilan sıra numarasıyla ilan edildiği belirtilmiştir. İhyası istenen şirket, ticaret sicilinde ortaklar kurulu kararı gereğince tasfiyenin tamamlanması sonucu sicilden terkin edildiğinden ötürü bu davada husumeti, ticaret sicil müdürlüğüne ve tasfiyeyi yapan memur …’a yöneltmiş oldukları belirtilmiştir. Davanın kabulünü, terkin olunan … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin ihyasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; …, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapmış olduğu, ticaret sicili müdürlüğünün, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edemez şeklinde belirtilmiştir. Tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğu belirtilmiştir. Tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiği, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğu belirtilmiştir. Henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerekmektiği, (6762 Sayılı TTK m.445 ve 6102 sayılı TTK.m.541) Bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceği belirtilmiştir. Olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan; tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmayacağı belirtilmiştir. Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, üç kardeş olan …, … ve … ile 1995 yılında kurulduğu, ortaklardan …, 07/09/2012 tarihinde … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği üzere …, … ve … ‘e ortaklık payını devrederek davacının şirketten ayrılmış olduğu, söz konusu şirket 14.11.2018 tarihinde hukuka uygun şekilde tasfiyenin tamamlanması sonucunda sicilden terkin edildiği, şirketin tahliyesinin … tarihli ticaret sicil gazetesinde … ilan sıra numarasıyla ilan edildiği, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca şirketin tasfiyesi usulüne uygun ve gerçek anlamda gerçekleştirilmiş, eksiksiz tamamlanmış olduğu, buna bianen söz konusu şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği belirtilmiştir. İhyası istenen tahliyesi tamamlanmış şirketin muaccel ve hüküm altına alınmış bir borcunun bulunmadığı, davacının Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi 12.07.2019 tarihli, … E. -… K. Sayılı kararıyla ortaklıktan çıktığı, anılan davada davacı yalnızca ortaklıktan çıkmayı talep ettiği belirtilmiştir. Davacı ortaklıktan çıktığı davada ayrılma akçesini istememiş olduğu, davacının davalı şirketten bir alacağı da söz konusu olmadığı, mahkemeniz nezdinde açılmış işbu davanın aktif husumet ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulen reddi gerektiği belirtilmiştir. Alacağı olmayan davacının huzurdaki davanın ikamesi ile hiçbir hukuki yararının mevcut olmadığı, ortaklığından çıkmasına karar verilen bir şirketin ihyasını talep etme yetkisini de haiz olmadığı için işbu davanın davacısı sıfatını haiz olamayacağı, ilgili sebeplerle, 6100 sayılı HMK’nın 114. Maddesi uyarınca dava şartlarının eksikliği nedeniyle davanın usulden reddedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Şirketin ticaret sicilden re’sen terkin edilmiş olması nedeniyle adı geçen şirketin TTK. nun 547.maddesi uyarınca ek tasfiye şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklanmaktadır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği ; İhyası istenilen … sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE … VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin sicil dosyası celp edilmiş olup, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazı cevabında şirketin adresinin … Mah. … Sk. No:… …/İSTANBUL olduğu anlaşılmıştır.
İhyası istenen şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırlarında olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na … tarihli ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; 6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Tüm bu nedenlerle; Davanın ihya talebi yönünde kabulü ile; …
sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin (davacının) Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında hukuki menfaati bulunduğu görülerek Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliğinin ihyasına, Tasfiye memuru olarak (TCKN:…) …’un atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına karar verilmiştir.
Yargılama giderleri bakımında ise …, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmamıştır. Tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurlarıdır. Bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan davalı … “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamaz. Davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği “Yasal hasım” konumunda bulunan sicil müdürlüğü aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde :… sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin TTK 547. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tüzel kişiliğinin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılacak işlemlerle sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru (TCKN:…) …’un atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine MAHAL OLMADIĞINA,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının DAVACI TARAFÇA KARŞILANMASINA,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Davalı … yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden SORUMLU TUTULMAMASINA,
6-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır