Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/396 E. 2023/424 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/396 Esas
KARAR NO : 2023/424 Karar

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 24/04/2023
KARAR TARİHİ : 27/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müflis …. Şirketinin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı kararı ile 30/03/2021 tarih saat 14:24 itibariyle iflasına karar verildiğini ve tasfiye işlemlerinin Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürlüğünün …. İflas Dosyası ile yürütülmeye başlandığını, müvekkili ile müflis arasında İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Konutları … Ada, … Parselde yer alan … Blok 2. Kat 35 numaralı bağımsız bölümün satış tutarının 333.600,00-TL+KDV olan Bakırköy …. Noterliğinin … yevmiye numaralı 12/09/2014 tarihli Konut Satım Sözleşmesi imzalandığını, alacaklı müvekkilinin sözleşmede belirtilen satış bedeli olan toplamda 333.600,00-TL’nin tamamını eksiksiz şekilde müflis şirkete ödediğini ve sunulan dekontlardan ve evraklardan da anlaşılacağı üzere müflis şirketten mevcut taşınmazı fiilen teslim aldığını, müvekkilinin mevcut taşınmaz için tüm ödemeleri gerçekleştirmiş olsa da taşınmaza ilişkin tapuda mevcut ipotek nedeniyle müvekkilinin taşınmazın tapusunu teslim alamadığını, müvekkilinin taşınmaza ilişkin tapusunu kendi adına tescili amacıyla tapu iptal ve tescil davası açmış olup, Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasından tahkikat aşamasına geçildiğini, ancak süreç içerisinde davalı şirketin iflasın açıklanmasından sonra müvekkili tarafından ikame edilen davanın iflas dairesi tarafından yapılacak olan ikinci alacaklılar toplantısına kadar bekletici mesele yapıldığını, gelinen süreçte henüz ve hala iflas dairesi tarafından ikinci alacaklılar toplantısı yapılmamış olup mevcut davanın derdest olduğunu, müvekkili tarafından açılan davanın devam ederken davalı şirketin iflası neticesinde müvekkilinin ilgili mahkemedeki dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla ve mevcut alacak haklarına zeval gelmemesi adına Bakırköy …. İflas Dairesinin …. İflas sayılı dosyasına alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, ancak ilgili mahkeme dosyasının celbi halinde görüleceği üzere müvekkili tarafından öncelikle tapuların devri aksi mümkün değilse verilen paraların faizi ile iadesinin talep edildiğini, ayrıca Bakırköy … İflas Dairesinin vermiş olduğu kararlar incelendiğinde, hali hazırda müflis şirkete açılmış davalar olduğundan bahisle mahkeme yerine geçip karar verilemeyeceğinden kaydın ihtilaflı olarak belirlenmesine dair karar verildiğini, sunulan sözleşme ve dekontlarda görüleceği üzere müvekkili tarafından sözleşme gereği tüm edimlerin yerine getirildiğini ve 333.600,00-TL bedelin müflis şirkete ödenerek taşınmazların fiilen teslim alındığını, haliyle talepleri açısından yeterli inceleme yapılmaksızın kısmen reddine dair verilen kararın kabulünün mümkün olmadığını bildirerek, ek alacak kaydına, fazlaya, faize ve olası hesap hatalarına ilişkin hakları ile Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında talep ettikleri hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla müvekkilinin müflis …. İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’den alacağı olan 333.600,00-TL’sin sıra cetveline kaydının yapılmasına, İİK 196 Maddesi gereğince 30/03/2021 olan iflas tarihinden itibaren işleyecek faizlerinde hesaplanmasını ve alacak olarak sıra cetveline kaydedilecek tutara eklenmesine, kabul edilmemesi halinde, Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin …. Esas saylı dosyasında mevcut tapu iptal ve tescil davasının görülmesi sebebiyle kaydın ihtilaflı olarak belirtilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK’nun 235. maddesi uyarınca davacı alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
İflasın derdest davalara etkisi İcra ve İflas Kanunu’nun 194’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre:
“Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.”
Bu ilkeler ve yasal düzenlemelerin bir arada değerlendirilmesinden ortaya çıkan sonuç şudur: Derdest bir alacak (veya itirazın iptali) davası bulunan alacaklı davalının iflası üzerine (alacağını masaya yazdırmak zorunda olmaksızın) davasına devam edebilir ve dilerse alacağının masaya kaydı için de başvurabilir. Davacının masaya başvurması başlı başına davayı konusuz bırakmaz; bu alacağın ancak nizasız olarak masaya kaydıyla mümkündür.
Davacı davasına devam etmek istiyorsa mahkeme yargılamayı ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar ertelemelidir. Nitekim İcra ve İflas Kanunu’nun 224’üncü maddesinde birinci alacaklılar toplanmasının görevleri arasında “muallak davalar” hakkında acele karar verilmesi de sayılmıştır. Esasen derdest davaların ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar duracağına dair yasal düzenleme ile (İİK.m.194/I) masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görülmeyen iddiaların ve bu arada müflisin davacısı olduğu derdest davaların takibinin, ikinci alacaklılar toplanmasında hakkı isteyen alacaklıya devrolunmasına dair düzenleme (İİK.m.245) birlikte değerlendirildiğinde, anılan davaların olduğu gibi devam edeceğinin yani sıra cetveline itiraza dönüşmeyeceği hususunun yasa koyucu tarafından da benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu düzenlemenin maksadı şudur: İkinci alacaklılar toplanması derdest davanın haklı olduğunu ve daha fazla gidere sebebiyet verilmemesi için bunun cetvele kabulüne karar verebilir. Beklemenin amacı da bu iradenin ne şekilde oluştuğunun görülmesidir.
Alacaklı eğer alacağını masaya yazdırmak için iflas idaresine başvurmuşsa iflas idaresi bu alacak hakkında red kararı vermeyip, bunu masaya “nizalı alacak” olarak kaydetmelidir zira ortada zaten derdest bir dava bulunmaktadır ve müflisin yerine iflas idaresince takip edilecek bu dava sonucunda verilecek karar doğrudan masaya etki edecektir. Davanın kabulü halinde niza kaydı silinecek ve bu tutar masaya kabul edilmiş olacak, davanın reddi halinde ise alacak tamamıyla sıra cetvelinden çıkartılacaktır. Bu çerçevede varılan sonuç iflas tarihinde derdest bulunan ve konusu masayı ilgilendiren bir mal ya da hak olan davaların aynen (=tür değiştirmeksizin) devam edeceğidir.
Ortada derdest bir alacak davası varken borçlu iflas ettiğinde alacaklı masaya başvurmuş ve iflas idaresi alacağı nizalı yazmak yerine reddetmişse bu noktada alacaklı yeni bir sıra cetveline itiraz davası açmak durumunda değildir. Zira iflas idaresi yeni bir hasım olmayıp, iflas masasının yasal temsilcisi olması sıfatıyla davacının karşısında konumlanmıştır. Geniş haklar bahşeden bir alacak davası varken, aynı hukuki sebebe ve aynı konuya dayalı açılacak ve aslında daha az hak bahşeden sıra cetveline itiraz davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi, 22/03/2023 tarih, 2023/604 Esas, 2023/546 Karar; Yargıtay 23.Hukuk Dairesi, 07/03/2019 tarih, 2016/3076 Esas, 2019/918 Karar)
Davacı taraf, Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasına konu edilen talep yönünden işbu davayı açtığı, devam eden dava dosyası mevcut iken aynı alacağın bu kez de sıra cetveline itiraz davasına konu edilemeyeceği, davacı tarafın bu talepleri yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-h maddesi uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğundan USÛLDEN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL harç peşin olarak alındığından, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
4-HMK’nin uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince davacının talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 27/04/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸