Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/392 E. 2023/415 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/392 Esas
KARAR NO : 2023/415

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 10/02/2023
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle, Davalı şirketin ön ödemeli konut satış sözleşmeleri uyarınca konut satışı gerçekleştirmek suretiyle ticari faaliyet gösteren bir inşaat firması olduğunu, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve …. karar sayılı 24.11.20921 tarihli kararda davalı şirketin iflasına karar verildiğini, davalı şirketin tapuda İstanbul ili, … ilçesi, … ada, .. parselde kayıtlı arsa üzerinde inşaat edilecek …. isimli proje kapsamında davacı ile 01.11.2013 tarihli Gayrimenkul Satışına İlişkin Sözleşme ve 29.02.2016 tarihli Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesine Ek protokol akdedildiğini, sözleşme uyarınca davalı şirket peşin ödenecek bedel karşılığında geliştirmiş olacağı konut projesinde inşa edeceği brüt 110 m2 alanlı, 3+1 veya 2+1 daireyi müvekkillere sattığını, daireyi anahtar teslim etmeyi ve dairenin kat mülkiyetli tapusunu davacıya devretmeyi taahhüt ettiğini, protokol uyarınca satıcının dairelerin kat irtifaklı tapularını, en geç 30.12.2017 tarihinde her türlü takyidatlardan ari olarak temiz bir şekilde tapuda davacı adına devir ve tescil etmeyi taahhüt ettiğini, ancak inşaatın durması sebebiyle bu teslimin gerçekleşmediğini, davacının taşınmazının bulunduğu ABCD bloklarda yaklaşık 4 senedir hiçbir imalat yapılmadığını, inşaatın yarım bırakıldığını, ek protokolün 3.8 maddesinde, teslim tarihinden sonra gecikilen süre boyunca aylık 1.000,00-TL’den az olmamak şartıyla emsal kira bedellerinin alıcıya ödenmesinin kararlaştırıldığını, satıcının kat irtifaklı tapuları tapuda müvekkil adına tescil etmekte ve taşınmazın inşaatının sürdürülmesinde temerrüde düşmesi nedeniyle Bakırköy…. Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından İstanbul ili, … ilçesi … ada, … parsel üzerinde kayıtlı C blok, 161 numaralı dairenin davacı adına tescili talepli dava açıldığını ve davanın kabulüne karar verilerek kararın kesinleştiğini, TBK m.125 hükmü ile borçlunun temerrüdü nedeniyle uğranan zararın tazmin edilebileceğinin düzenlendiğini belirterek tapuda İstanbul ili, … ilçesi, … ada, … parselde kain, C blok, 161 numaralı bağımsız bölümün anahtar teslim olarak satış sözleşmesine uygun davacıya teslimine, teslim sağlanmazsa terditli olarak taraflar arasındaki sözleşmenin taşınmazın anahtar teslim imal edilmesine ilişkin edimlerinin ifasından vazgeçerek bu edimlere ilişkin ifa yararının, dava konusu taşınmazın taraflar arasındaki sözleşme ve ekindeki teknik şartnameye uygun olarak anahtar teslim yapımı için gerekli olan inşaat maliyetinin ve belirsiz alacak kapsamında şimdilik 30.000,00-TL tazminatın davacıya ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin … Esas, …karar, 17/02/2023 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememizin … esas sırasına kaydedilmiş ve dosya üzerinde inceleme yapılmıştır.
HMK’nın 1.maddesine göre mahkemelerin görevi ancak kanun ile düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.
HMK’nın 2.maddesine göre dava konusunu değer veya miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir.
6502 sayılı yasanın 73/1 maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
HMK’nun 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartı olup HMK’nun 115/1. Maddesine göre mahkemece dava şartının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında resen araştırılması gerekir.
Görevsizlik kararı verilmesi halinde HMK’nun 20. Maddesine göre işlem yapılır.
6502 sayılı yasanın 1.maddesine göre Tüketici Kanunun amacı kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimleri özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemek olarak belirtilmiştir.
6502 sayılı yasanın 3/k maddesine göre Tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır.
6502 sayılı yasanın 3/l madesine göre tüketici işlemi ; Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlar ile hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır.
İpotek hakkı; Türk Medeni Kanunu’ nun 881. Maddesinde düzenlenmiş olup, halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak güvence altına alınabilir.
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınmasını amaçlayan ve bir taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek hakkı herkese karşı ileri sürülebilir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, Terditli talep içeren, adi yazılı olarak düzenlenen gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan teslim, mümkün olmazsa, sözleşmenin feshi ile müspet zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı incelendiğinde; Davacı … tarafından, dosyamız davalısı ….İnş. San. A.Ş. hakkında açılan iflas taleplinin dava ile ilgili olarak, 24/11/2021 tarihinde “…davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi “… Mahallesi, …. Sokak , kapı no:9 A , Daire No: 1, Esenyurt/İstanbul” olan … İNŞAAT SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ’nin 24/11/2021 günü saat 09:42 itibariyle İFLASINA…” karar verildiği, Bakırköy … İflas Dairesi’nin … iflas sayılı dosyasında iflas işlemlerine başlandığı ve devam edildiği anlaşılmıştır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacı satın almaya konu konutun ayıplı olduğunu ve taşınmazın tesliminin yapılmadığını iddia etmekte olup, davacı tacir olmayıp tüketici konumundadır. Zira davacı tarafından satın alınan konutta hukuk ayıp olduğu iddia edilmekte olup, mutlak ticari dava konusuna giren uyuşmazlıklarda daha özel bir durum olmadığı müddetçe ticaret mahkemeleri görevlidir. Fakat mevcut uyuşmazlığımızda yukarıda belirtildiği üzere taraflar arasında tüketici işlemi mevcut olup uyuşmazlığı çözmede görevli mahkeme tüketici mahkemeleridir. Zira davacı tarafça satış sözleşmesine konu konutun kendisine teslimi talep edilmekte olup, bu durumda direkt bu hususun sıra cetveline itiraz olarak düşünülmesi mümkün değildir. Bu durumda tapunun teslim şartlarının oluşup oluşmadığını değerlendirecek mahkeme tüketici mahkemesidir. Tüketici mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin BAKIRKÖY …. TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-Mahkememiz kararının kanun yoluna götürülmeksizin kesinleşmesi halinde daha öncede Bakırköy … Tüketici Mahkemesi görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığının, halli merci tayini için dosyanın HMK 22/2 maddesi uyarınca İSTANBUL BAM …. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 26/04/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza