Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/35 E. 2023/455 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/35 Esas
KARAR NO : 2023/455 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 20/04/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GER. KARAR TARİHİ : 02/06/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy … Tüketici Mahkemesindeki dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 09.01.2013 başlangıç tarihli kira kontratı ile … Mahallesi, … (yeni … sk.)No:5 adresinde adına kayıtlı … Tekstil adı altında tekstil işi yaptığını, iş yerinde 12 makine mevcut olduğunu bu makinelerin gün içinde değişiklik yaparak 5 tanesini çalıştırdığını, iş yerinde çalışan kendisi, kızı ve karısı olup 2 tane iş oldukça eleman geldiğini, müvekkiline en son gelen davalı elemanlarınca panoya bağlı dışardan bir kablo olduğunu ve bu kablonun kofradan aşağı müvekkilin işyerine gittiğini, görünce üzerine beton atılı yeri kırarak bu kabloyu kestiğini ancak müvekkilinin iş yerinde elektrik kesilmediğini, müvekkilinin burayı kiralamasından çok önce neden yapıldığı belli olmayan ve müvekkilinin dükkanı ile bir alakası bulunmayan kablo nedeniyle müvekkile kaçak elektrik kullanımından ek de sunduğu fatura bedellerini davalının tahakkuk ettirdiğini, müvekkilinin son tahakkuk eden 8.500,00-TL veya bu enerji bedelinden fazla tüketim var ise bu kısmına bir itirazları bulunmadığını, geriye kalan tutara itiraz ettiğini ve ileride yapılacak bilirkişi incelemesi saklı kalmak kaydıyla 422.939,89-TL borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı şirket ile arasındaki ihtilaf çözülene kadar müvekkilinin işyerinde eksilen elektriğini açılması, ayrıca faturalarda tahakkuk ettirilen ve dava dilekçesinde belirtilen ve davacı hakkında tahakkuk ettirilen borçlara bağlı olarak teminatsız veya teminatlı icra takibinin açılmaması için tedbir talebinde bulunduğunu, mahkemenin görevsizlik kararı üzerine Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından …. D.İş sayılı dosyasında 12/04/2023 tarihinde davacının talebi kabul edilerek HMk 389 vd.maddeleri uyarınca toplam 432.919,89 TL.nin %15 i oranında teminat mukabili elektrik kesintisinin uygulanmamasına ,İİK 72.madde uyarınca ihtiyati tedbir talebinden önce açılmış bir icra takibinin olmaması halinde ,bu fatura ve borç tutarına dayalı aleyhine tespit istenilen tarafından icra takibi açılmasınına, tedbire etki süresi içerisinde durdurulmasına karar verdiğini, davalı şirket tarafından tedbir kararına yapılan itirazın 01/06/2022 tarihinde Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında mahkeme tarafından red edilmesi üzerine ve bu red kararının istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesi … E…. K.21/09/2022 tarihli kararı ile “Öncelikle tedbir talep edenin tedbire yönelik taleplerini içeren konuda asıl davanın 20/04/2022 tarihinde açıldığı talep eden vekili tarafından tevzi formu sunularak belirtildiğinden,ihtiyati tedbire itirazın 25/04/2022 tarihli dilekçe ile karşı taraf vekili tarafından yapıldığı,bu açıdan asıl dava dosyası celp edilerek ,tedbire itiraz tarihinde asıl davanın açıldığı,belirlendiği taktirde ,ihityati tedbire itirazın asıl davaya bakan mahkemece incelenmesi gerektiğinden ,bu husutaki kayıtlar celp edilmeden tedbire itirazın değerlendirilmesine dair mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmadığından bahis ile davalı şirket tarafından yapılan istinaf başvurusu ,yeniden yargılama yapılıp bir karar vermek üzere ” kabul edildiğini, davacı … tarafından Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinde müvekkili hakkında 26/04/2022 tarihinde başlatılan takibin iptali ile ilgili ….E sayılı dava dosyasında, mahkeme 5/01/2023 tarihli kararında … E.sayılı icra takip dosyasında davcı hakkında başlatılan takibin iptaline karar verş işbu karar tarafımızca istinaf kanun yoluna başvurmak sureti ile bozulması talep edildiğini, haksız ve mesnetsiz olarak talep edilen açılan işbu dava ile ilgili mahkeme tarafından verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesinin … E…. K.sayılı 20/01/2023 tarihli kararına göre “…Somut olayda davacı, davalının kaçak elektrik kullandıgı gerekçesi ile tutmus olduğu tutanak kapsamında tüketilen bedelin tahsilini talep etmekle, dosya arasına alınan bilgi belge ve abonelik sözlesmesine göre ticarethane mahiyetindeki yere iliskin abonelik bakımından davalının yasadaki tüketici tanımına uymadıgı, ayrıca yapılan arastırmada davalının tacir olduguna dair dosyada delil bulunmadıgı, elektrik kullanılan yerin is yeri olmasının, davalıyı tacir olarak nitelendirmek için yeterli olamayacagı, davalının tacir ve tüketici sıfatı bulunmaması, davanın da mutlak yada nispi ticari davalardan olmaması nedeniyle uyusmazlıgın genel hükümler uyarınca Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir” kararı verildiğini, neticede dava akabinde hiçbir haklı gerekçeye dayanmadan ve hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını,yine davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddi ile yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin … E. – … K. Sayılı ilamı ile dosyanın görevsiz kararı üzerine mahkememize gönderildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Taraflar arasındaki akdedilen abonelik sözleşmesine dayalı olarak, davacının kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla davalı tarafından tahakkuk ettirilen fatura borcundan kaynaklı borçlu olmadığının (Menfi Tespit) tespiti istemli dava olduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. (Yargıtay 3. H.D.sinin 04.12.2017 gün ve 2016/9128 E- 2017/17010 K. sayılı kararı)
Dosya içerisine celp edilen ticaret odası ve vergi dairesi kayıtlarından anlaşıldığı üzere; davalının tacir olmadığı, İTO kaydının bulunmadığı, bilanço usulüne göre değil de işletme hesabına dayalı defter tuttuğu görülmüştür.
Davacının kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile tutulan tutanak kapsamında, tüketilen bedelin davacıdan tahsili talep edilmekle dosya arasına alınan bilgi belge ve abonelik sözleşmesine göre ticarethane mahiyetindeki yere ilişkin abonelik bakımından davacının yasadaki tüketici tanımına uymadığı, ayrıca yapılan araştırmada davalının tacir olmadığı, esnaf niteliğinde olduğu; elektrik kullanılan yerin iş yeri olmasının, davacıyı tacir olarak nitelendirmek için yeterli olamayacağı, davacının tacir ve tüketici sıfatı bulunmaması, davanın da mutlak yada nispi ticari davalardan olmaması nedeniyle uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. (İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesinin, 20.01.2023 Tarih ve 2022/1265 E: – 2023/221 K. sayılı ilamı.)
HMK’ nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115.maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, dava şartı olan 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen görev yönünden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin yetkili ve görevli mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5- 6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
6-Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır