Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/289 E. 2023/289 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/289 Esas
KARAR NO : 2023/289

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/03/2023
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin %47,08 payına sahip olan hissedarı olduğunu, şirketin yönetim kurulunun 26/12/2022 tarihinde toplandığını, yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmiş olan …’ın yerine …’nün ilk genel kurulun onayına sunulmak üzere yönetim kuruluna atanmasına karar verildiğini, işbu kararın tescil ve ilan edilmesi için Ticaret Sicili Müdürlüğüne başvurulduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 17/02/2023 tarihinde incelenen talebin “iki kişilik yönetim kurulunda istifa atama genel kurul marifetiyle yapılmaktadır” denerek iade edildiğini, birden fazla kişiden oluşan yönetim kurullarında yönetim kurulunun geçerli bir genel kurul çağrısının varlığından söz edebilmek için davet konusunda alınmış hukuken geçerli bir kararın varlığı gerektiğini, davalı şirketin son yönetim kurulunun 2 üyeden oluştuğunu, bu üyelerden birinin kuruldan istifa etmesi sonucunda yönetim kurulunun karar alma nisabını sağlayamadığından karar alma ihtimalleri kalmadığını, davalı şirketin yönetim kurulu, karar yeter sayısı nisabını oluşturamamasından dolayı şirket genel kurulunu toplantıya çağıramadığını, davalı şirketin genel kurul toplantısı yapıp yönetim kurulunu tekrar oluşturamazsa şirketin feshedilmesi gibi büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunumuzun Madde 410/2’ye göre yönetim kurulu gerekli nisabı oluşturamadığından dolayı mahkeme izniyle genel kurulun toplantıya çağrılması ihtiyacı hasıl olduğunu, davalı şirketin kitle fonlaması yoluyla yatırımcı olduğunu, bu sebeple SPK mevzuatına da tabi olduğunu, genel kurulla alakalı Kitle Fonlaması Tebliği (III – 35/A.2) hükümlerinin de uygulanması gerektiğini, firmanın bugüne kadar birçok başarılı işe imza attığını, ülkemizde yüksek teknolojili işitme cihazlarının … ve üretimi alanında çalıştığını, yapmış olduğu teknolojik çalışmalar ile ciddi başarılar elde ettiğini, bu nitelikteki bir firmanın yönetim kurulu eksikliğinin ülke ekonomisi ve milli teknoloji açısından da olumsuzluk yarattığını, yönetim kurulunun işlemlerinin süreklilik arz ettiğini ve şirketin devamlılığı açısından büyük öneme sahip olduğunu, bu sebeple, mümkün olan en hızlı şekilde genel kurul toplantısının yapılması ve tekrardan yönetim kurulunun oluşturulması ihtiyacının hasıl olduğunu beyanla davalı şirketin %47,08 hissesine sahip olan davacıya genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; TTK 412 ve devamı uyarınca toplantıya çağrı izin ve bunun için kayyım atanması istemine ilişkindir.
Davalı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nolu …’nin … mah. … sok. … Apt No:… …/İstanbul adresli sicilde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nin 411, 412, 617 maddeleri limited şirketin olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırmasına izin verilmesine ilişkin esasları düzenlemektedir. Buna göre, TTK’nın 411.maddesinde sermayenin en az onda birini oluşturan pay sahiplerinin yönetim kurulundan yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymalarını isteyebilirler.
TTK 412.maddesi “Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir.” hükmünü haizdir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 396. Maddesine göre “kayyım”, “vasi” gibi bir vesayet organı olup 403/2. maddesine göre, “Kayyım, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanır.” Kayyımın görev ve yetkilerinin sınırları hangi iş için atanmış ise o iş ile sınırlı olup kural olarak genel temsil yetkisine sahip değildir. Uygulamada ve öğretide kayyımlık türleri, TMK düzenlemelerine göre temsil kayyımı (TMK, m.426), yönetim kayyımı(TMK, m.427) ve isteğe bağlı (iradî) kayyım (TMK, m.428) olmak üzere üçlü bir ayrıma tabi tutulur. Ancak bazı kaynaklarda TMK 428. Madde kapsamında düzenlenen isteğe bağlı kayyım atanması, yönetim kayyımının bir alt türü olarak kabul edilmektedir.
6102 sayılı TTK 410 ve devamı uyarınca genel kurulu toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir hükmü amir olup, ilgili madde delaletiyle TTK’nın anonim şirketlerde genel kurulun toplanmasına ilişkin çağrı usulünü düzenleyen 410. maddesinde, genel kurulun, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabileceği, tasfiye memurlarının da görevleri ile ilgili konular için genel kurulu toplantıya çağırabilecekleri, yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izni ile, tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceği ve mahkemenin vereceği kararın kesin olacağı düzenlemesi bulunmaktadır.
Bilindiği üzere, TTK’nın 412. maddesi, madde başlığı da gözetildiğinde, anonim ve limited şirketlerde, azlık oy sahiplerince şirket genel kurulunun toplantıya çağrılmasına mahkemece izin verilmesi halini düzenlemektedir. Maddede de belirtildiği üzere, mahkemece bu yoldaki istem yerinde görülürse, gündemi düzenlemek ve genel kurul çağrısı yapmak üzere azlık oy sahipleri adına bir kayyım atanmalı ve kararda kayyımın görev ve yetkilerinin gösterilmesi ile yetinilmelidir. Diğer bir söyleyişle, atanan kayyım, mahkemenin değil azlık oy sahiplerinin adına görev ifa etmelidir. Kanuni düzenleme, genel kurulu toplantıya çağıran süjenin mahkeme olmayıp azlık oy sahipleri adına hareket edecek olan kayyım olduğunu belirlemektedir. Bu durumda, toplantı çağrısında bulunmaya yetkili makamın atanan kayyım olduğunun ve esasen TTK’nın 413/(1). maddesinde de belirtildiği üzere, toplantı gündeminin belirlenmesinin mahkemenin değil 412. madde uyarınca atanan çağrıya yetkili kayyımın görevi bulunduğunun kabulü gerekir.
Toplanan ve sunulan deliller, sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil nolu …’nin SPK mevzuatına da tabi olduğu da dikkate alınarak genel kurulla alakalı Kitle Fonlaması Tebliği (III – 35/A.2) hükümlerinin de uygulanması gerektiği de hatırlatılarak bu kapsamda yönetim kurulunun seçilmesi, görev süresinin tayini, imza yetkisi, şirketi temsil ve ilzam usulünün belirlenmesi gündemiyle genel kurulu toplantıya davet iznine, genel kurul toplantı çağrısını yapmaya, tescil ve ilan ettirmek konularında sınırlı olmak üzere görevli ve yetkili olmak üzere Yeminli Mali Müşavir … ‘in KAYYIM olarak atanmasına, atanan kayyıma emek ve mesaisine göre uygun ücret takdirine ve bu ücretin daha sonra davalı şirketten alınmak üzere davacı tarafça yatırılmasına, kayyım ücreti yatırıldığında kararın kayyıma tebliği ile görevine başlamasına, atanan kayyım için yatırılan ücretin, karar gereğinin yerine getirildiğine ilişkin kayyım raporunu sunmasından sonra kendisine ödenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … numarasında “… MAH. … SOK. … APT.NO…. …” adresinde kayıtlı … ‘nin SPK mevzuatına da tabi olduğu da dikkate alınarak genel kurulla alakalı Kitle Fonlaması Tebliği (III – 35/A.2) hükümlerinin de uygulanması gerektiği de hatırlatılarak bu kapsamda yönetim kurulunun seçilmesine, görev süresinin tayini, imza yetkisi, şirketi temsil ve ilzam usulünün belirlenmesi gündemiyle genel kurulu toplantıya davet iznine, genel kurul toplantı çağrısını yapmaya, tescil ve ilan ettirmek konularında sınırlı olarak görevli ve yetkili olmak üzere Yeminli Mali Müşavir …’in KAYYIM olarak atanmasına,
2-Atanan kayyıma Şirketin büyüklüğü yapılacak iş ve işlemler dikkate emek mesaisi alınarak 10.000,00-TL ÜCRET TAKDİRİNE ve bu ücretin daha sonra davalı şirketten alınmak üzere davacı tarafça yatırılmasına, kayyım ücreti yatırıldığında kararın kayyıma tebliği ile görevine başlamasına,
3-Atanan kayyım için yatırılan ücretin, karar gereğinin yerine getirildiğine ilişkin kayyım raporunu sunmasından sonra kendisine ödenmesine,
4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL harç peşin olarak alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; TTK 410 maddesi gereğince KESİN olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi. 28/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır