Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/249 E. 2023/260 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/249 Esas
KARAR NO : 2023/260

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2015
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20.03.2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili site yönetimi ile davalı şirket arasında … SİTESİ … sistemi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalı firmanın sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmediği, yapılan işin eksik ve ayıplı olduğunu, bu yüzden Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi ‘nin … D. İş sayılı dosyası ile mahallinde tespit yaptırıldığını, yapılan tespitte yüklenicinin yaptığı hizmetin ayıplı hizmet olduğu hususunun belirlendiği, davalı firmanın kurmuş olduğu sistemin standartlara ve sözleşmeye tamamen aykırı olduğunu, estetik bütünlükten uzak kötü ve özensiz yapıldığını, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 470. Maddesinde bu hususların düzenlendiğini ancak durum böyle olmasına rağmen davalı şirket edimlerini yerine getirmiş gibi müvekkilleri hakkında Silivri … İcra Müdürlüğünün … Sayılı takip dosyası ile takip talebinde bulunarak icra takibine giriştiğini, oysa yapılan takiplerin hepsinde malen kaydı olduğunu, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapıldığını, davalı şirketin takibi yerinde olmadığını ve takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu Yargıtay içtihatları da sunarak davalı firmanın hareketinin ayıplı ifa olduğu, ayıplı ifadan dolayı bedel istenemeyeceğini bu nedenle Silivri … İcra Müdürlüğünün … Sayılı takip dosyasında takibe konu 13/06/2015 düzenleme tarihli 20/05/2015 vade tarihli 6.500,00 TL bedelli yine aynı düzenleme tarihli 20/08/2015 vade tarihli 6.500,00 TL bedelli aynı düzenleme tarihli 20/09/2015 vade tarihli 6.500,00 TL bedelli ve aynı düzenleme tarihli 20/10/2015 vade tarihli 6.500,00 TL bedelli kambiyo senedinden borçlu olmadıklarının tespitine ve haksız yapılan takipten dolayı davalının % 20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderinin tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar, 14/12/2015 Tarihli görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği, yukarıda yazılı … esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, aleyhine icra takibi yapılan davacı site yönetiminin, davalının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediği iddiası ile icra takibine konu bonodan ötürü borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; taraflar arasındaki temel ilişkinin taraflar arasındaki sözleşmeye dayandığı, bu durumda her ne kadar bonodan ötürü takip yapılmışsa da taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinin akdedilen sözleşmeden kaynaklandığı, bu durumda artık bononun mücerretliğinden söz edilemeyeceği anlaşılmıştır. Davalı her ne kadar tacir olsa da taraflardan davacının tacir olmayıp site yönetimi olduğu, söz konusu uyuşmazlığın kanunda sayılan mutlak ticari davalar kapsamında olmadığı, uyuşmazlığı çözmede mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmıştır. Ticari olmayan davalarda genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun115/2.maddesi gereğince aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Mahkememiz kararının kanun yoluna götürülmeksizin kesinleşmesi halinde daha önce de Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığının, halline dair merci tayini için dosyanın İSTANBUL BAM … Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 17/03/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza