Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/245 E. 2023/460 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/245 Esas
KARAR NO : 2023/460 Karar

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 23/01/2023
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GER. KARAR TARİHİ : 10/05/2023
Davacı tarafından mahkememizde açılan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkillinin dava konusu “İstanbul İli, … İlçesi, … Parsel, … Ada, … paftada kain, D Blok, Giriş Kat, No:115-D numaralı bağımsız bölümü” davalı “… Insaat San. Tic. Ltd. Şti.”den satın aldığını, müteahhit firma müvekkilini mağdur ettiğini, ödemesini almasına karşın tapuları teslim etmediğini, taşınmaz hiçbir şekilde kişisel ihtiyaçların dışında yatırım ve gelir elde etme amaçlı olarak alınmadığını, müvekkilinin tüketici sıfatında olduğunu, davalı firmanın tapuları teslim etmeyerek müvekkilini mağdur ettiğini bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı “İstanbul İli, … İlçesi, … Parsel, …. Ada, … paftada kain, D Blok, Giriş Kat, No:115-D numaralı bağımsız bölüm” üzerindeki özel-kamu haczi, tedbir ve ipotekler ve diğer şerhlerin kaldırılarak davalı adına kaydının iptaline ve müvekkili adına tesciline, tapu tescilinin mümkün olmadığı takdirde bahsi geçen alım satım sözleşmesine karşılık dava konusu gayrimenkule dava tarihi itibariyle rayiç bedellerinin – müvekkillin yapmış olduğu ödemelerden az olmamak üzere – avans faiziyle davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın tapu iptali ve tescili davası olup gayrimenkulün aynına ilişkin olduğunu, bu davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, eksik yatırılan harcın tamamlatılmasını talep ettiğini, müflis şirketin, taşınmazın geç tesliminde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, sözleşmenin ifasının gecikmesi … Belediyesi tarafından verilen imar kararının iptalinden kaynaklandığını, müflis şirketin kusurunun bulunmadığını, diğer bir deyişle, dava konusu taşınmazın tesliminin gecikmesinin nedeni, mücbir sebep olduğunu, bu durumun … Belediyesine sorularak açıklığa kavuşacağını, kaldı ki dava konusu taşınmazın bulunduğu inşaatın %90’dan fazlası tamamlanmış durumda olduğunu, bu sebeple de davacının geç teslim sebebiyle kira veya herhangi gecikme bedeli talebinde bulunamayacağını, ihtiyati tedbir talebinin reddinin gerektiğini, sözleşmenin ifasının gecikmesi …. Belediyesi tarafından verilen imar kararının iptalinden kaynaklandığını, müflis şirketin kusurunun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle, ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, neticede davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yüklenici ile yapılan satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine, mümkün olmazsa sözleşmeden dönme nedeniyle rayiç bedel iadesi ve tazminat isteminden kaynaklanmaktadır.
A) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir … ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. (Yargıtay 3. H.D.sinin 04.12.2017 gün ve 2016/9128 E- 2017/17010 K. sayılı kararı)
Mahkememizce yapılan araştırma sonucunda; davacının ticaret odası ve vergi kaydının bulunmadığı görülmüştür. Bu haliyle mahkememiz görevli değildir.
B) Ticaret Mahkemesinin iflasa karar vermesi anında borçlu hakkında iflas açılmış olur. Bundan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar ve masaya geçer. Müflis masaya giren bir mal veya hak üzerinde tasarrufta bulunmuşsa bu işlem geçersizdir. İflas kararından önce müflisin temlik sözleşmelerinden doğan borçları taşınmazın tapu kaydı henüz müflis üzerinde bulunduğundan masaya geçmekle iflas nedeniyle asıl akit (satım akti) yapılamamaktadır.
Kural olarak sözleşmeler taraflardan birinin iflas etmesiyle son bulmazlar. Bu halde iflas etmemiş olan taraf sözleşmenin ifasını isteyebilir. Ancak sözleşmenin ifasını talep hakkı bir iflas alacağıdır. Davaya konu temlik iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir. Bu bakımdan sözleşmenin alacaklısı olan taraf iflastan önce yapılan sözleşmedeki bütün borçlarını müflise karşı yerine getirmiş ise alacağı para borcundan başka bir şey olduğundan alacağını para alacağına çevirerek masaya yazdırabilir.(İ.İ.K. m.198)
Somut olayda davacının öncelikli talebi tapu iptali ve tescile yönelik olup bedelin tahsili talebi terditli taleptir. Öncelikli talep alacağın masaya kaydedilmesine yönelik olmayıp, müflis şirketin aktifinde yer alan bir hakkın masadan çıkartılarak, tapuda adına tescili istemine ilişkindir. Davacının talebi gayrimenkul satış sözleşmesi ile satın aldığını iddia ettiği bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline ilişkin olduğundan davanın kayıt kabul davası olarak kabulü mümkün değildir. Kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptali ve tescil talepleri yönünden İİK’da özel düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. (İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesinin, 12.02.2021 Tarih ve 2020/1983 E. – 2021/306 K. Sayılı ilamı ile İstanbul BAM 18. Hukuk Dairesinin, 20.10.2022 Tarih ve 2022/2719 E. – 2022/2557 K. Sayılı ilamı.)
Dava konusu yapılan ve satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın İstanbul İli … İlçesi, … Mah. … Ada … Parsel D Blok, Giriş Kat, Dükkan Konum No: 115 D Tipi Modeli Dükkan olduğu, taşınmazın dükkan vasfında olması nedeniyle davacının tüketici olmadığı anlaşılmakla davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesinin, 15.12.2021 Tarih ve 2021/740 E. – 2021/2076 K. Sayılı ilamı.)
Asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. 6100 sayılı HMK’nın 115/2.maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ve her ne kadar yetkili mahkemeyi görevli mahkeme tartışması gerekse de; taşınmazın bulunduğu yer dikkate alınarak ve Esenyurt ilçesi ile Esenyurt ilçesinin adli yargı alanı olarak bağlı olduğu Büyükçekmece ilçesinin, Bakırköy Ticaret Mahkemeleri yargı alanı içerisinde olduğundan, mahkememizce doğrudan Büyükçekmece Adliyesine gönderebileceği kanaati ile dava dosyasının Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği sonucuna varılarak, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, dava şartı olan 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen görev yönünden usulden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin yetkili ve görevli mahkeme olan BÜYÜKÇEKMECE NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3- MAHKEMEMİZCE BU AŞAMADA TAŞINMAZIN TAM NUMARASI BELİRLENEMEDİĞİNDEN VE DAVACININ BİLDİRDİĞİ ŞEKİLDE D BLOK GİRİŞ KAT NO: 115′ DE DÜKKAN KAYDI TESPİT EDİLEMEDİĞİNDEN, TAŞINMAZ ÜZERİNE TEDBİR KOYULMASI TALEBİNİN GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine,
5- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
6- 6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
7- Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu. 10/05/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır