Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/14 E. 2023/416 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/14 Esas
KARAR NO : 2023/416 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2023
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14/09/2022 tarihinde fuar yeri olan Bauma Almanya-Münih’te …. tarihleri arasında 7 gün olarak yapılacak fuar için Fuar Stand Tasarım ve Uygulama Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre yüklenici firma olan müvekkilinin tanıtım standı kurmak ve bu stand ile ilgili hizmet sağlamakla müşteri olan davalının ise bu stand ve stand hizmetleri karşılığında müvekkiline kararlaştırılan ücreti ödemekle yükümlü tutulduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin son kısmındaki ödeme şablonuna göre davalı tarafından 14/09/2022 tarihinde 6.500 Euro, 21/10/2022 tarihinde ise 3.000 Euro ödeme yapılması hususunda anlaşıldığını, davalının 15/09/2022 tarihinde ilk ödeme olan 6.500 Euro ödemeyi müvekkilinin hesabına gönderdiğini, ancak müvekkilinin eksiksiz ve kusursuz teslimine rağmen ve davalının fuar stantını 7 gün boyunca kullanmasına rağmen sözleşme gereği 21/10/2022 tarihli 3.000 Euro ödemeyi yapmadığını, müşteri kaybetmek istemeyen ve ödeme konusunda oldukça esnek davranan müvekkilinin fuar sonrasında ödemenin gerçekleşeceğini beklemişse de davalı … bugüne dek ödeme yapmadığını, ödemenin yerine getirilmemesi üzerine davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili firmanın eksiksiz ve kusursuz olarak teslimi gerçekleştirmesine rağmen ödeme yapılmadığı gibi icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk görüşmelerinde de netice alınamadığını bildirerek, davanın kabulü ile Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin devamına, haksız itirazın iptaline, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına ve davalı aleyhine para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Aksaray’da faaliyet göstermekte olup beton mikseri ve treyler üreticisi olduğunu, bu sektör açısından büyük önem taşıyan … fuarı için davacıdan stand tedarik ve yapım işleri satın aldığını, müvekkili şirket ile davacı arasında … tarihli Fuar Stand Tasarım ve Uygulama Sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında sözleşme tarihinde 6.500 Euro ve teslimde 3.000 Euro olmak üzere toplam 9.500 Euro karşılığında … tarihleri arasında Münih/Almanya’da açık alanda düzenlenen …. fuarında müvekkiline ait standın tedarik ve yapım işlerinin davacı tarafından üstlenildiğini, müvekkilinin fuar alanına intikal ettiğinde imalatın eksik ve ayıplı olduğunu, malzeme kalitesinin düşük olduğunu, sözleşmede gösterilen görsellerle uyuşmadığını, fuarda kullanılmak üzere hazırlanan ve davacıya teslim edilen broşür ve sair tanıtım ürün ve ekipmanların telef olduğunu, temizlik yapılmadığının tespit edildiğini ve bu durumun derhal davacıya ve fuar yönetimine bildirildiğini, nitekim imalatın durumuna ilişkin fuar yönetimi ile birlikte 28/10/2022 tarihli tutanak tanzim edildiğini, müvekkili şirket yetkililerinin ülkeye dönmesine müteakip Ankara …. Noterliğinin 31/10/2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile davacıya durumun ihtar edildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki esaslı edimi olan ödeme yükümlülüğünü ve sair her türlü yükümlülüklerini eksiksiz bir biçimde yerine getirdiğini, ayrıca davacının başlattığı icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, taraflar arasında yetkili icra dairesinin tespiti bakımından yetki sözleşmesi de olmadığını, yetkili icra dairesinde yapılan takip bulunmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, iş bu davaya konu takip bakımından Aksaray icra dairelerinin yetkili olduğunu, huzurdaki dava bakımından da Aksaray Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak; öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddine, esasa girilecek olması halinde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, takipte haksız ve kötü niyetli davacının %20 oranında kötü niyet tazminatının tahsiline, davanın külliyen reddi talebinin kabul görmemesi halinde müvekkilinin alacağının bu tutardaki kısmı ile takas edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki “Fuar Stand Tasarım ve Uygulama Sözleşmesinden” kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın; Taraflar arasında imzalanan Fuar Stand Tasarım ve Uygulama Sözleşmesinden kaynaklı alacağa dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği; davalı savunması kapsamında davanın yetkili Mahkemede açılıp açılmadığı, takas ve kötü niyet tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce öncelikle davalı … yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir. Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunmuştur.
Mahkemelerin yetkisi 6100 sayılı HMK’nın 5 ilâ 19. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK.’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” 7. maddesinde de,” davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” denilmektedir.
Uyuşmazlık, Fuar stand tasarım ve uygulama sözleşmesinden kaynaklı olup yapılan iş eser niteliğindedir.
6098 sayılı TBK nun 470 vd maddelerinde eser sözleşmesi düzenlenmiştir. Yasada, eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar, HMK’nın 6. maddesine göre davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde (genel yetkili mahkeme) açılabileceği gibi HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Taraflar arasında geçerli olarak yapılmış yetki sözleşmesi varsa ve bu sözleşmede davanın sözleşmeyle kararlaştırılan yer dışında genel ve özel yetkili başka bir mahkemede de açılabileceğine dair aksine bir düzenleme yoksa dava yalnızca sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinde açılabilir (HMK. md. 17). Taraflar arasındaki ihtilâf, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından, bu türden sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükmünün uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesinde ”Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü, 19/4. maddesinde ise ”Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yine, HMK 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir.
Somut olay, yukarıda anlatılan tespit ve yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının yüklenici, davalının iş sahibi olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından, bu tür uyuşmazlıklardan kaynaklanan icra takibi ve davaların kural olarak, davalının yerleşim yeri (HMK m.6), sözleşmenin ifa edileceği yer (HMK m.10) veya yetki sözleşmesi ile belirlenen yer (HMK m.17) icra daireleri ve Mahkemelerinde açılması gerektiği, dosya kapsamına göre, davalının ikametgahının Aksaray ili sınırları içinde olduğu anlaşılmakla; davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında yetki ilk itirazının süresinde yapıldığı da gözetilerek mahkememizin yetkisizliği karşısında davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin Aksaray Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın usulden reddi ile, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli Aksaray Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) tevzi edilmek üzere Aksaray Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra davaya yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸