Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/994 E. 2022/1000 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/994 Esas
KARAR NO : 2022/1000

DAVA : Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2022
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dünyanın birçok ülkesine ticari malların nakliyesini yaptığını, müvekkilinin büyük bir ticari hacme sahip olduğunu, özellikle denizaşırı teslimatlarda aracı firmalarla çalıştığını, davacı şirketin de müvekkili Şirketin özellikle Mısır ülkesine yaptığı teslimatlarda rol aldığını, müvekkili şirketin kendisine ait veya müvekkilinin nakliyesini üstlendiği şirketlere dair malların taşıma ve nakliye işlerini “anahtar teslimi” şeklinde tabir edilebilecek bir şekilde davacı şirkete bıraktığını ve ücretini ödediğini, ancak davacı şirketin taşıma ve nakliye işlerini düzgün bir şekilde yürütemediğini ve edimini yerine getiremediğini, davalı şirketin yurt dışına yapacağı teslimatlarda nakliye ve taşıma işlemlerini “anahtar teslim” şeklinde adlandırılabilecek şekilde taahhüt altına girdiğini ancak bu taahhüdünü yerine getiremediğini, müvekkili şirketin, transferini talep ettiği malları davalı şirkete teslim ettiğini, davalı Şirketin söz konusu malları Türkiye’de teslim alıp hedef ülkedeki müşteri firmaya teslimi konusunda bir edim borcu altına girdiğini ancak süreçleri doğru yönetemediğini ve yükümlülüğü altında olan işleri kotaramadığını, müvekkili şirketin mallarının transferi ile ilgili tüm sorumluluğun davalı Şirkete ait olduğunu, ancak davalı Şirketin kusurlu hareketleri nedeniyle teslimatların zamanında ulaşamadığını ve müvekkilinin büyük oranda ticari itibar kaybı yaşadığını ve müşteri portföyünü kaybettiğini, müvekkili şirketin güven esasına dayalı bir sistem ile müşterilerine hizmet verdiğini, davacı tarafın yanlış konşimento hazırlaması, işini özenle yapan taşıma firmalarıyla çalışmaması, nakliye işlerini zamanında tamamlayamaması, ihmalkar ve özensiz davranması ve müvekkili şirkete taahhüt ettiği tarihte teslimatları gerçekleştirememesi nedeniyle müvekkilinin müşteri kaybına uğradığını, örneğin ….” ve “…. LİMİTED ŞİRKETİ” gibi şirketlerin artık müvekkili şirket ile çalışmadığını, müvekkili şirketin ticari defterleri incelendiğinde söz konusu şirketler ile büyük çaplı ticari işler yapıldığının ortaya konacağını, müvekkili şirketin davalı şirketin ayıplı ifası nedeniyle depolama, ekipman işletim, konteyner cezası, arziye ve demuraj bedellerini ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin ayrıca söz konusu malların gümrükte beklediği süre boyunca yukarıda ticari unvanları yazan şirketler adına yaklaşık 90.000 USD tutarında “demuraj ve arziye bedeli” ödemek zorunda kaldığını,davalı tarafın hatalı eylemleri nedeniyle müvekkilinin sadece ticari hacim ve kar payı kaybı yaşamayıp bu şekilde ayrıca maddi zarara da uğradığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, deniz yoluyla taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili talebine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 5/2. maddesi “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir” şeklinde düzenlenmiştir.
Anılan yasal düzenleme doğrultusunda Hakimler Savcılar Kurulunca, İstanbul ilinde bu tür davalara bakma görevi İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesine verilmiştir. Bu mahkeme ile diğer asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup mahkemece resen dikkate alınır.
Yapılan açıklamalardan sonra somut olayımıza dönecek olur isek, dava deniz yolu taşıması sırasında davacının uğramış olduğu zararın davalıdan tahsili davası olup, olaya uygulanacak hükümler deniz taşımasından kaynaklı olması nedeniyle TTK’nın deniz ticaret hukukuna ilişkin hükümlerdir. Bu nedenle mahkememizin görevli olmadığı, Deniz İhtisas Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklana nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 07/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza