Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/944 E. 2022/926 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/944 Esas
KARAR NO : 2022/926

DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/10/2022
KARAR TARİHİ : 24/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle: 01.11.2013 keşide tarihli, 05.05.2015 vade tarihli ve 300.000,00-TL bedelli keşidecisi davalı …. olan ve lehtarı … (…) …. görünen bono, davacı müvekkil tarafından aval olarak imzaladığını, bu kapsamda Müvekkil … TTK’nun 702. Maddesinin 1. Fıkrasının, “Aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur.” hükmü gereği sorumlu olduğunu, devam eden dönemde bono alacaklısı … tarafından davalı keşideci, davacı aval müvekkil aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibi başlatıldığını, İstanbul …. Müdürlüğü … Esas dosyası ile yürütülen takipte, Müvekkil …’ e ait; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, …ada … parsel sayılarına kayıtlı A blok Zemin Kat 8 numaralı bağımsız bölüm, … İli, … İlçesi … Mahallesi … Ada, … Parsel sayısına kayıtlı, 31 Nolu Dubleks Mesken’in 1/2 hissesi,
üzerine haciz konulduğunu ve satış işlemlerine başlandığını, bu nedenle davacı müvekkil İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibinde dosya borcu olan 670.529,25 TL’yi aval sıfatı ile 21.04.2022 tarihinde icra dosyasına ödediğini ve dosya infaz edilmekle kapatıldığını ve takibe konu edilen 01.11.2013 keşide tarihli, 05.05.2015 vade tarihli ve 300.000 TL (üç yüz bin Türk lirası) bedelli bono, İcra Müdürlüğünce borcu ödeyen müvekkiline teslim edildiğini, borcun davacı müvekkil tarafından ödendiğine ilişkin dava dilekçelerinde ekte sunduklarını belirtmiştir. Davalının keşideci, davacı müvekkilin aval olarak imzalamış olduğu 01.11.2013 keşide tarihli, 300.000,00 TL bedelli, 05.05.2015 vadeli bononun davalı ve davacının aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibine konu edilmesi neticesinde, dosya borcu olan 670.529,25 TL’nin aval sıfatı ile müvekkil tarafından ödendiğinden ödenen bedelin asıl bono borçlusu davalıya rücu edilmesi kapsamında;Fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile davacı tarafından icra dosyasına ödenen 670.529,25 TL’nin ödeme tarihi olan 21.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine; Müvekkil tarafından aval sıfatı ile yapılan ödeme nedeni, uğramış olduğu zararlara ilişkin ticari avans faizi ile karşılanamayacak aşkın zararı belirsiz olduğundan ve önceden belirlenebilmesi imkân dâhilinde olmadığından H.M.K. 107/2 maddesi hükmü gereği Mahkememizce belirlenen aşkın zarar tutarı talep edilenden fazla olması halinde talep sonucunun artırılması hakları saklı kalmak kaydı ile aşkın zarar için 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, İş bu dava ile tahsili talep edilen 670.529,25 TL alacağın varlığı icra dosyası yapılan ödeme kapsamında açık olmakla, bu alacağı temin için öncelikle takdiren teminatsız veya Mahkemenizce belirlenecek teminat karşılığında davalının, taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava şartları bakımından HMK.nın 114 ve 115. maddeleri bakımından re’sen yapılan inceleme sonucunda;
Dosya üzerinde yapılan inceleme sırasında arabuluculuk son tutanak aslının dosya içeriğinde olmadığı, dava dilekçesinde söz edilmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
HUAK m. 18/A (2) hükmünde dava şartı arabuluculuğa mutlaka dava açmadan önce başvurulması zorunlu tutulmuştur.
HMK 114/2 ye göre (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. denilerek özel kanunlarla da özel dava şartı getirildiğinden resen inceleme yapılacağı sabittir.
Bu konuda Yargıtay’ın kararı da açıktır. Davacı tarafından yukarıda anılan mevzuat uyarınca dava tarihi itibariyle arabuluculuğa başvurduğundan bahsettiği ancak buna ilişkin tutanağın sunulmadığı da görülmüştür. Uyuşmazlığın giderilmesinde uyuşmazlık, davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya ibraz edilmemesi halinde bu belgelere UYAP sisteminden ulaşılabilmesi nedeniyle suretinin yeterli olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.”Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi taktirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir” hükmüyle davacının arabulucuk faaliyetine ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dosyasına sunulmasını ”dava şartı” olarak kabul etmiş, bu şartın gerçekleşmemesi halinde de müeyyidesinin ne olacağını açıkça kural altına almıştır. Bu yönüyle emredici nitelikte olan norm, hakime taktir yetkisi tanımamıştır. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 17/06/2020 gün, 2020/932 Esas sayılı, 2020/5773 Karar numaralı Kararı)
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkilerini Düzenleyen Kanun’un 35 inci maddesine dayalı olarak; taraf veya vekillerinin arabuluculuk aslını mahkememize sunmadığı, dava dilekçesinde arabuluculuğa dair fotokopisinden dahi söz edilmediği anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA KAPSAMI VE YUKARIDAKİ YASAL DÜZENLEMELER BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE; Talepleri hakkında dava açılmadan önce dava dilekçesinde özel dava şartı olan arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığına dair bilgi yer edinmediği, suretinin dahi sunulmamış olduğu, dava konusu uyuşmazlığın 670.529,25-TL alacaktan kaynaklandığı ve bedelin davalıya rücu edilmesi olduğu anlaşılan para alacağına ilişkin davalarda zorunlu arabuluculuğa tâbi olduğu ve dava şartı olarak kabul edildiği, İşbu davanın 20/10/2022 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle arabulucuya başvurulduğu iddia dahi edilmediği ile mahkememiz dosyasına arabuluculuk tutanağı aslının sunulmadığı sabit olan davanın özel dava şartı yokluğu nedeniyle;
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince özel dava şartı yokluğundan HMK 115.madde uyarınca USÛLDEN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 11.536,36-TL harçtan mahsubuna, artan 11.455,66-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar VERİLMESİNE,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 24/10/2022

Başkan …
¸e-imza
Üye ..
¸e-imza
Üye ..
¸e-imza
Katip ..
¸e-imza