Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/933 E. 2023/66 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/933 Esas
KARAR NO : 2023/66 Karar

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31.08.2015 tarihinde; …. Sanayi Ticaret Limited Sirketinin (tek ortak) kurucu …. tarafından kurulduğunu, müvekkili sirketin kuruluş tarihinden önce ise; 11 Mayıs 2012 tarihinde … Sanayi Limited Sirketinin kurulduğunu, ….. Sanayi Limited Sirketinin 09.05.2016 tarihinde sirket yetkilisi … tarafından ….’a devredildiğini, ….. Sanayi Limited Sirketi firma unvanının 11.05.2016 tarihinde …. Sanayi Limited Sirketi olarak değistirildiğini, müvekkilinin yetkilisi olduğu şirkette 24.02.2021 tarihli İstanbul Ticaret Odası tarafından düzenlenen faaliyet belgesinden de anlaşılacağı üzere 31.08.2015 yılından itibaren … Sanayi Ticaret Limited Sirketi olarak belirlenen faaliyetler kapsamında faaliyet göstermeye devam ettiğini, müvekkilinin yetkili olarak bulunduğu şirketin; ticari faaliyeti daha eski yıllara da dayansa, 2015’ten günümüze kadar, anılan isimle faaliyette bulundugu 6 yıllık süre zarfında; ticari hayat içerisindeki iş prensiplerine, gerek piyasada yarattığı hakim güven duygusu, gerekse de tüm ticari kaidelere harfiyen riayet ettiğini bu sebeple son derece talep edilen bir şirket haline geldiğini ve iş anlamında da büyük bir ivme kazandırdığını, tüm bu ticari basireti sebebiyle de ticari faaliyette bulunduğunu, mevcut piyasada haksız rekabet koşullarının ortaya çıkmasına da sebep olduğunu, tüm bu sayılanların dısında müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketin 01.03.2021 tarihli marka devir sözleşmesi ile ayrıca; davalı sirketten ”…” markasının her türlü kullanım hakkını da devraldığını, davalı sirketin; müvekkili sirketin ticari hayattaki itibarını ve mevcut ekonomik gücünü öncelikle müvekkili sirketin logosunu kullanmak suretiyle devamında ise müvekkiline ait üretimi yapılan makinaların kendi sirketlerine ait oldugunu iddia etmek suretiyle gerçek dısı, aldatıcı ve iyi niyet kaideleriyle bağdaşmayan davranıslar içerisine girdiğini, davalı sirketin bununla da kalmayıp; şirketlerine ait resmi internet sitelerinde dahi müvekkili sirketin ürettigi makineleri kendi üretimleri olarak lanse ettiğini ve bu vesileyle haksız menfaat sağladığını, bu nedenle müvekkil şirket tarafından davalı aleyhine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. sayılı dosyası ile haksız rekabetin önlenmesi hususunda dava açıldığını ve davanın lehe kabulüne karar verildiğini, … Sanayi Ticaret Limited Sirketi olarak yetkilisi (tek ortak) kurucu … olması nedeniyle davalının alacaklısı olarak bulunan dava dışı 3. şahıslar tarafından sürekli surette borçlu olarak gösterilmekte olduğunu, aynı şekilde …San. Ve Tic.ltd. Şti. tarafından Bakırköy …. İcra Dairesi … E sayılı dosyasında müvekkili adına haciz ihbarnameleri gönderildiğini ve bu ihbarnamelerin müvekkilinin yurt dışında bulunması ve yaşlı annesi ile yaşaması nedeniyle muhtara yapıldığını, 3. Haciz İhbarnamesinin ise taraflarına tebliğ edildiğini, bu nedenle de işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, gerek müvekkilinin şahsen, gerekse de müvekkilinin yetkilisi olarak bulunduğu şirketin davalı şirkete herhangi bir surette borcu bulunmadığını, müvekkili ve/ya müvekkilinin yetkilisi olarak bulunduğu şirketin sürekli surette icra dosyalarına muhatap olması neticesinde işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, müvekkilinin yetkilisi olduğu sirketin; makine üretimi yapan bir şirket olduğunu, müvekkili sirketçe üretilen makinelerin küp seker paketleme ve un paketleme islevi gördüğünü, söz konusu makinelerin; ekonomik degerinin yüksek olduğunu bu sebeple küçük sirketler tarafından üretilmesinin oldukça güç olduğunu, davalı şirketin; gerek iş yaptıgı şirketlere, gerekse de her türlü reklam ve ilan yoluyla; müvekkiline ait şirketin ürettigi, bu ekonomik degeri yüksek makineleri haksız ve hukuka aykırı olarak kendi üretimi gibi gösterdiğini, amacının ise piyasada makine için kullanılan ham maddelere (alüminyum, paslanmaz çelik…) rahatlıkla erisebilmek oldugu kanısında olduklarını, inşaat firması olarak davalının; makine için kullanılan alüminyum, paslanmaz çelik… vb. malzemeleri, kolaylıkla tedarik etme imkanları olmadığını; bu ürünlere makinelerin üreticisi oldugunu iddia etmek suretiyle tedarikte kolaylık sağlandığını, davalı sirketin; gerek is iliskisinde oldugu tedarikçilere gerekse de müvekkili tarafından tanınmayan tedarikçilere; müvekkili ve şirketini referans, kardeş firma ve hatta ortak makine üretimi oldugunu iddia ettiklerini, ürün tedarik ettiklerini, davalı tarafça yapılan söz konusu haksız işlemler neticesinde müvekkilinin yetkilisi olarak bulunduğu şirket ile davalı şirket arasında iltibas oluştuğunu, bu nedenle şirket yetkilisi olarak müvekkili ….’ın da borçtan sorumlu imiş gibi 3. şahıslar tarafından işlem tesis edilmekte ise de müvekkili …. ile davalı şirket arasında hiç bir hukuki ilişki bulunmadığını, zira; müvekkilinin kendi adına ticaret yapmadığını, davalı ile şahsen sorumlu olacağı bir hukuki işlem de tesis etmediğini, kendi adına bir şahıs şirketi de bulunmadığını, kaldı ki müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketin de aynı şekilde davalıya bir borcu bulunmadığını iddia ederek; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/3. maddesi gereğince açılan menfi tespit isteğine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden; davalı şirketin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olmakla incelenmesinde; Alacaklının … San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, borçlusunun … San. Ltd. Şti. Olduğu, 30/04/2021 tarihli … seri numaralı 58.047,00-TL bedelli çek dayanak gösterilerek toplam 62.645,56-TL alacağın tahsili istemiyle başlatılan takipte ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine takibin kesinleştiği, 89/1 haciz ihbarnamesinin 10/01/2022 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 89/2 haciz ihbarnamesinin 26/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 03/10/2022 tarihinde mevzuat gereği okundu sayıldığı görülmüştür.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Açılan davanın İcra ve İflas Kanunun 89/3.maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Görevin Belirlenmesi ve Niteliği” başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK 114/1-c maddesine istinaden 115/1-2 gereğince görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin görevli mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
4-6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5-6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
6-Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸