Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/926 E. 2023/64 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/926 Esas
KARAR NO : 2023/64 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/10/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesine özetle; müvekkili Sigorta Şirketi tarafından … poliçe numaralı …. Kasko Poliçesi ile, dava dışı …. adına kayıtlı …. plaka sayılı aracın risklerinin teminat altına alındığını, dava dışı sigortalıya ait aracın 02.07.2021 tarihinde …. Mahallesi …. Caddesi üzerinden …. …. istikametine seyir halinde iken, davalı … Şirketi’nin maliki ve işleteni konumunda bulunduğu, kaza anında dava dışı ehliyetsiz sürücü …. tarafından sevk ve idare edilmekte olan … plaka sayılı aracın önce park halinde bulunan dava dışı 3. Şahsa ait …. plaka sayılı araca çarptığını, akabinde geri geri manevra yaparak …. plaka sayılı sigortalı araca arkadan çarpması neticesinde üç taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kaza nedeniyle trafik polislerince tutulmuş kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere; dava dışı sürücü … ”2918 sayılı KTK m.84/j (manevraları düzenleyen genel şartlara uymama)” kurallarını ihlal ettiğinden vuku bulan kazada tam kusurlu olduğunu, kazaya dava dışı sürücü …’ın tam kusuruyla sebebiyet verdiğini, işbu sebeple davalı … Şti. de araç maliki ve işleteni konumunda bulunduğundan Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve diğer ilgili maddeleri uyarınca aracın işleteni sıfatıyla sorumlu olup vuku bulan kazaya bağlı işbu hasarı ilgili araç sürücüsünün kusuru nispetinde tazminle yükümlü olduğunu, maddi hasarlı trafik kazası sonucunda yapılan ekspertiz incelemesi ile … plakalı sigortalı araçta KDV dahil 28.468,60 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirket tespit edilen işbu 28.468,46 TL hasar tazminatını aracın onarımını yapan firmalara 07.09.2021 tarihinde 260,33 TL ve 23.09.2021 tarihinde 28.208,13 TL olmak üzere ödemek zorunda kaldıklarını, bu noktada rücu tutarının tahsili amacıyla karşı aracın Trafik Sigortacısına başvuru yapılmış olduğunu ve Karayolları Zorunlu Trafik Poliçe Teminatı dahilinde limitinden kalan 18.281,94 TL tutarında ödeme sağlandığını, bakiye 10.186,82 TL için davalı araç maliki firmaya başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını, yapılan ödeme ile müvekkili şirket tarafından Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesine göre sigortalısının haklarına halef olunduğunu ve ödenmiş olan hasar tazminatının rücuen tazmini için Büyükçekmece ….İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız ve mesnetsiz şekilde icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, bunun üzerine arabuluculuğa başvurulmuşsa da tarafların anlaşamaması nedeniyle işbu davayı açma zarureti doğduğunu, somut olayda, usule uygun şekilde icra takibi yapılmış olup davalı haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, eksper raporu, emniyet mensuplarınca tutulmuş kaza tespit tutanağı, ödeme dekontu birlikte değerlendirildiğinde davalının haksız olduğunu, aynı zamanda takip konusu alacağın likit olduğunu iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalı/borçluların icra takibine vaki haksız itirazlarının iptali ile takibin 10.944,09 TL üzerinden; takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olamak koşuluyla icra inkar tazminatı, avans faizi, yargılama harç ve masrafları eklenerek birlikte devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı adına davaya karşı yazılı cevap dilekçesi ibraz edilmemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanı ile davanın reddi yönünde savunma yapmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen araç hasar bedelinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472/1 maddesi uyarınca rücuen tahsiline ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın; Davacı şirkete …. numaralı …. Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 02/07/2021 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle dava dışı … plakalı araç için davacı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin davalıdan rücu talebinin kabul edilip edilemeyeceği, meydana gelen trafik kazasında araç sürücülerinin kusur durumunun ne olduğu, 34 DYL 160 plaka sayılı araçta hasar meydana gelip gelmediği, gelmiş ise hasar bedelinin ne olduğu, hasar bedelinden davalının sorumlu olup olmadığı, davacı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …. sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği, rücu şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davanın, davacı sigorta şirketinin genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalısı dava dışı … ‘a ait … plakalı aracın trafik kazası sonucunda hasarlanması nedeniyle ödediği bedelin halefiyet ilkesi gereğince davalıdan tahsiline yönelik olduğu, davacı sigorta şirketinin sigortalısı gerçek kişi … olup, sigortalı …. plaka sayılı aracın ise hem ruhsat kayıtlarına ve hemde davacı ile sigortalı arasındaki sigorta sözleşmesine göre özel-hususi araç olduğu, ticari nitelikte araç olmadığı, davacı sigorta şirketinin halefiyete dayalı olarak iş bu davayı açtığı ve davacının sigortalısı ile davalı arasındaki eylemin haksız fiil niteliğinde bulunduğu gözönüne alındığında, eylemin her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmayıp, haksız fiilden kaynaklandığı ve davanın mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Görevin Belirlenmesi ve Niteliği” başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK 114/1-c maddesine istinaden 115/1-2 gereğince görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin görevli mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5- 6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
6- Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸