Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/924 E. 2022/915 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/924 Esas
KARAR NO : 2022/915 Karar

DAVA :Ödeme Yasağı Konulması
DAVA TARİHİ : 03/10/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Davacı tarafından mahkememizde açılan ödeme yasağı konulması davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin Tekstil işi ile iştigal ettiğini, yine Tekstil işi ile iştigal eden şirket adına …’e 30/11/2022 ödeme tarihli ve nama yazılı 50.000,00TL’lik çeki keşide etmiş, bu şahsın da çeki aynı şirket ortağı olan …’e verdiğini, müvekkilinin sipariş verdiği tekstil ürünleri kendilerine teslim edilmediği gibi bu şirket ve şahıslarla irtibat da kurulamadığı için müvekkilinin, karşılığını alamadığı bu çeki vadesi geldiğinde ödemesi halinde mağdur olacağını, mezkur çek konusunda TTK 757 ve müteakip maddeleri gereğince lüzumlu önleyici tedbiri almak üzere öncelikle TTK. 758/1. madde gereğince iptal davası açmak üzere uygun bir süre verilmesine ve TTK 758/2. maddesi gereğince ödeme yasağı kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı talebini değişik dosyası üzerinden yapmış olup, dosya Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesine … D. İş dosyası ile tevzi olmuştur.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesince, davacı talebi kıymetli evrak (çek) iptali olarak değerlendirilmiş ve değişik iş üzerinden değil de, esas sırası üzerinden görülmesi gerekiği gerekçesi ile tevzi bürosuna gönderilmiştir. Akabinde dosya mahkememizin yukarıdaki esasını almıştır.
Dava dilekçesinin incelenmesinde; davacının talebinin açıkça kıymetli evrak (çek) iptali olmadığı, çekten kaynaklı iptal davası açmak için süre ve ilgili çeke ödeme yasağı konulması talepli olduğu görülmüştür. Bu talepler tedbir mahiyetinde olduğundan değişik sırası üzerinden görülüp, değerlendirilmesi gerekmekteyse de; hukuki güvenilirlik ilkesi, adil yargılanma hakkı, yargılama süreleri ilkeleri dikkate alınarak ve yine değişik iş sırası üzerinden talep edilen bir hususun evleviyetle esas sırası üzerinden de değerlendirilebileceği de düşünülerek, mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi, 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında, somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.
Her ne kadar davacı mahkememize açmış olduğu dava ile dava dilekçesinde belirttiği çek açısından ödeme yasağı talep etmiş ise de; dava dilekçesi ve dilekçe ekinde sunulan çek suretinden açıkça anlaşıldığı üzere davacının ödeme yasağı talep ettiği çekin keşidecisi diğer bir ifadeyle hesap sahibi olduğu anlaşıldığı, davacının meşru hamil (alacaklı) sıfatının bulunmadığı, oysa buna ilişkin talep hakkının alacaklı sıfatını taşıyan meşru hamile ait bulunduğu, keşideci-hesap sahibinin böyle bir talepte bulunamayacağı, davacının meşru hamil (alacaklı) sıfatı olmadığından dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı ve yine iptal davası açılması için mahkememizin iznine ve sür vermesine gerek bulunmadığı da değerlendirilerek, taleplerin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Dinlenebilirlik koşulu oluşmaması sebebiyle davanın usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harcın karar ve ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
4-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince davacının talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 18/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır