Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/921 E. 2022/1163 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/921 Esas
KARAR NO : 2022/1163

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 28/12/2015

İSTANBUL …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN …. ESAS SAYILI
…. SAYILI KARARI İLE BİRLEŞEN DAVA

BİRLEŞEN DAVA :Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ :12/04/2018
KARAR TARİHİ :15.12.2022
GEREKÇELİ KARARI
YAZILDIĞI TARİHİ : 26.12.2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 18.08.2007 tarihinde … üzerinde meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasında müvekkiller murisleri …, …, … ve …’nun vefat ettiğini, …’ın %42 oranında sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde …. plakalı araç sürücüsü …’ın trafik tespit tutanağına ve Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin …. E. Sayılı dosyasına göre tamamen kusurlu bulunduğunu, …’ın vefatından dolayı eşi … için 30.000 TL annesi … için 25.000 TL manevi- 5000 TL maddi (Birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. Sayılı dosyasında eşi … için 1000,00 TL maddi, annesi … için 1000,00 TL maddi tazminat); kardeşi … için 10.000 TL, kardeşi …. için 10.000 TL, kardeşi …. için 10.000 TL, dede …. için 3.000 TL manevi tazminat, …’ın ölümünden dolayı babası … için 25000 TL anneannesi … için 3000 TL manevi tazminat ((Birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. Sayılı dosyasında babası … için 1000,00 TL maddi tazminat); … ‘nun ölümünden dolayı eşi …. için 30.000 TL, kızı … için 25000 TL, kızı …. için 25000 TL, kızı …. için 25.000 TL, torun …. için 3000 TL, torun …, için 3000 TL, torun … için 3000 TL, torun …. için 3000 TL manevi tazminat ((Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. Sayılı dosyasında eşi …. için 1000,00 TL maddi), ….’nun ölümünden dolayı baba …. için 25.000 TL manevi- 5000 TL maddi, kardeşi … için 10.000 TL, kardeşi …. için 10.000 TL, kardeşi … için 10.000 TL manevi tazminat, …’ın sakatlanmasından dolayı 5000 TL iş; 15000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri …, …, … ve … ‘nun 18/08/2007 tarihli trafik kazasında vefat ettiğini, …’ın ise sakat kaldığını belirterek her bir müvekkili için ayrı ayrı madi ve manevi zararının miktarının belirlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile HMK. 107. Maddesi gereğince belirsiz alacak davasının sonradan artırılmak üzere şimdilik 171.000 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, kazaya karışan …plakalı aracın malik ve işletenine karşı İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını bu davanın ilgili dosya ile birleştirilmesine, davanın İstanbul … Asiye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ İflas İdare Memuru cevap dilekçesinde özetle; “Kazaya karışan aracın davalı müflis şirkete ait olduğunu, aracın diğer davalı ….. Şti’ye kiralandığını, sürücü … tarafından da kiralandığını, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın tamamen ve asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, kaza olayının meydana gelmesinde kusurlarının olmadığını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davada dava;destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkinken İİK 235. Maddesinden kaynaklanan iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul ve terkin talebi haline gelmiştir.
Asıl davada; dava tarihi itibariyle ….Şti hakkında açılan davanın Mahkememiz … esas sayılı dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
Davalı … aleyhine hakkında eldeki tazminat davası 28/12/2015 tarihinde açılmıştır. Ancak müflis şirket aleyhine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas … Karar Sayılı 12/02/2015 tarihli ilamı ile asıl dava tarihinden önce iflas kararı verildiği, tazminat davası tarihinin iflas kararından sonra olduğu, müflis şirket hakkındaki iflas tasfiyesinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. iflas sayılı dosyasında devam ettiği, ikinci alacaklılar toplantısının 25/01/2018 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Dava tarihinden önce davalı şirket hakkında iflas kararı verildiği, bu haliyle eldeki davanın kayıt kabul davası mahiyetinde olduğu tespit edilmiştir.
Kesin yetkinin mevcudiyeti dava şartı olup mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Somut olayda davalı hakkında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas … Karar sayılı dosyasında iflas kararı verildiği anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca asıl davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Birleşen davada; dava tarihi itibariyle ….Şti hakkında açılan davanın … esas sayılı dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
Davalı …. aleyhine hakkında eldeki tazminat davası 12/04/2018 tarihinde açılmıştır. Ancak müflis şirket aleyhine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas … Karar Sayılı 12/02/2015 tarihli ilamı ile asıl dava tarihinden önce iflas kararı verildiği, tazminat davası tarihinin iflas kararından sonra olduğu, müflis şirket hakkındaki iflas tasfiyesinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasında devam ettiği, ikinci alacaklılar toplantısının 25/01/2018 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Dava tarihinden önce davalı şirket hakkında iflas kararı verildiği, bu haliyle eldeki davanın kayıt kabul davası mahiyetinde olduğu tespit edilmiştir.
Bu nedenle İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2022 tarih ve … Esas … karar sayılı kesin yetkisizlik kararı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurmaktan feragati ile birlikte görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmiş, talep üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş olup, mahkememizin … Esas sayısına sıra kaydı yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre İİK 235.madde uyarınca iflas tarihinden sonra davanın açılması nedeniyle kayıt kabul davası olarak basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Bilindiği üzere husumet, bir başka deyişle taraf ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumet, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyorsa o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı sıfatının olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının en önemli özelliği, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflarca ileri sürülmemiş olsa bile mahkemece re’sen ele alınabilmesidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesinde düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Ancak, taraf sıfatı dava şartlarından değildir. Buna karşılık, taraf sıfatı, dava şartı gibi, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için, varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinde gözetilen ve taraflarca noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülen nitelikte olmasıdır.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas Sayılı …. Sayılı Kararında: ”Davalı … Acentesi ile hakkında açılan davalar iş bu dosyadan tefrik edilen müflis …. Şirketi arasında … plakalı araca ilişkin hasılat paylaşımlı kira sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmenin uzun süreli kira sözleşmesinden farklı olarak, aracın işletilmesinden kaynaklanan hasılatın paylaşımına dayalı olduğu, 2918 Sayılı Kanunun 3. Maddesinde işleten’in ” Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlandığı, aracın kasko, zorunlu mali mesuliyet ve ihtiyari mali mesuliyet sigortalarının malik …. Şirketi tarafından yapıldığı, her iki şirketin de aracı hasılat paylaşımlı olarak işlettikleri, taraflar arasındaki sözleşmenin 2/k bendindeki düzenlemenin her iki şirketin yasa gereği haiz oldukları işleten sıfatını, üçüncü kişilere verilen zararlar bakımından ortadan kaldırmayacağı, birleşen davalı … ile davalı … arasındaki sözleşmenin ise kısa süreli kira sözleşmesi olduğu ve …’ı işleten haline getirmeyeceği, davalı … Şirketi’nin husumet itirazının yerinde olmadığı tespit edilmiştir. Davacıların maddi zararlarından, birleşen davalı … TBK 49 maddesi uyarınca haksız fiil faili sıfatıyla, davalı … Şirketi 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi uyarınca işleten sıfatıyla, davalı … Sigorta A.Ş. 2918 Sayılı Kanunun 91 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla sorumludur. Aracın ihtiyari mali mesuliyet Sigoortacısı …. Sigorta A.Ş. İse davacıları maddi zararlarından, zorunlu mali sorumluluk sigortası ile karşılanamayan zararlar yönünden sorumludur. Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili 20/12/2021 tarihli talep arttırım dilekçesinde; ” “A-… için dava dilekçemiz ile 2.000 TL. harç ile tüm davalılardan müşterek ve müteselsilsen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dava etmiştik. Bilirkişi eş ve oğuldan dolayı hak ediş olarak 49.390,55 TL. ye hükmetmiştir. Genel toplamda 49.390,55 TL.’nin … Sigorta A.Ş.,…Ltd. Şti. ve …A.Ş.’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilsen talep ediyoruz. bedel artırımına konu değer :47.390,55 TL’dir. Bedel artırımı ile birlikte toplam talebimiz 49.389,55 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Sigorta A.Ş.,… A.Ş. ve … Şti.den müşterek ve müteselsilsen tahsilini talep etmiştir. Asıl davada davalılar … ve … Sigorta A.Ş. Tespit edilen maddi zararlardan müteselsilen sorumlu olmalarına rağmen, davacı vekilince sigorta şirketi ve işleten bakımından ayrı ayrı talepte bulunulduğundan taleple bağlı kalınmıştır. Asıl davada: Davacı …’ın manevi tazminat talebinin 20/12/2021 tarihli ıslah dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulüne; eşi …’ın ölümü nedeniyle 30.000,00-TL; oğlu …’ın ölümü nedeniyle 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …. San. ve Tic. A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, davacı …’ın manevi tazminat talebinin 20/12/2021 tarihli ıslah dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulüne; kardeşi …’ın ölümü nedeniyle 10.000,00-TL; anneannesi …’nun ölümü nedeniyle 3.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……. A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, Davacı …’in kardeşi ve anneannesinin ölümü nedeniyle kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …… A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, Birleşen davada: Davacı …. ‘in kardeşi ve anneannesinin ölümü nedeniyle kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı ….. A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, ” şeklinde özetle karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMININ İNCELENMESİNDE;
Uyuşmazlık asıl dosyada meydana gelen trafik kazasında talep edilen zara kalemlerinden davalının ruhsat sahibi olması nedeniyle diğer davacı ile yapılan araç kiralama sözleşmesi kapsamında KTK 3.madde uyarınca davalının işleten sıfatını taşıyıp taşımadığı noktasındadır.
Bilindiği üzere husumet, bir başka deyişle taraf ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumet, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyorsa o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı sıfatının olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının en önemli özelliği, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflarca ileri sürülmemiş olsa bile mahkemece re’sen ele alınabilmesidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesinde düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Ancak, taraf sıfatı dava şartlarından değildir. Buna karşılık, taraf sıfatı, dava şartı gibi, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için, varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinde gözetilen ve taraflarca noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülen nitelikte olmasıdır.
Dosya incelemesinde sunulan deliller ve asıl dosya bakımından yapılan inceleme neticesinde hükmedilen maddi ve manevi tazminatlardan Davacıların maddi zararlarından, birleşen davalı … TBK 49 maddesi uyarınca haksız fiil faili sıfatıyla, davalı … Şirketi 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi uyarınca işleten sıfatıyla, davalı … Sigorta A.Ş. 2918 Sayılı Kanunun 91 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla sorumludur. Denilerek kiralayan şi,rketi sorumlu tuttuğu dikkate alındığında yargılama birliği infazda tereddüt yaşanmaması ve çelişkili karar verilemeyeceği ve bu davada işleten sıfatının tek davalı olması gerektiği hususları dikkate alınarak İstanbul …. ATM dosyasının kesinleşmesi gerek görülmediği gibi dava yeterince uzun sürede sonlandığı dikkate alındığında makul yargılama süresinin aşılmaması da nazara alınarak
Kural olarak Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca İşleten : Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.
Bu maddeye göre işleten sıfatının kiracıya geçmesi için uzun süreli kiraya verilmesi, rehnedilmesi, ariyet verilmesi öngörülmüştür. Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme belirsiz sürelidir. Bu sözleşme bazen çok kısa süreli olabilmektedir. Ayrıca gerek doktrinde hakim olan gerekse Yargıtay tarafından kabul edilen görüş süreye ilişkin bir sınırlama yapılmayıp, bunun yerine araç üzerindeki fiili hakimiyet ve ekonomik açıdan yararlanma gibi maddi ölçüler esas alınarak değerlendirilmelidir. Yani kazaya karışan araçtaki hasar ve yararın kime ait olduğuna bakmak gerekmektedir. Bu husus göz önünde bulundurularak … şirketi ile davalı şirket arasındaki 01.10.2006 tarihli sözleşme değerlendirildiğinde;
Taraflar arsındaki sözleşme sadece bir kiralama sözleşmesi değil, B.K. 270 VE MÜTEAKİP GEREĞİNCE HASILAT KİRA SÖZLEŞMESİDİR. Taraflar arasındaki sözleşmenin hasılat kirası sözleşmesi olduğu sözleşme metninde de açıkça ifade edilmiştir. Yani davalı şirketten alınan araçlar, … şirketi tarafından kiraya verilmekte ve elde edilen hasılat taraflarca paylaşılmaktadır. Bu husus sözleşmenin 1-a maddesinde “ İşletmeci şirket söz konusu otomobilleri araç kiralama işinde kullanacak ve bu hasılat …… otomotiv ve diğer davalı … LTD. işletmeci şirket arasında aşağıdaki esaslar çerçevesinde paylaştırılacaktır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki hasılat kira sözleşmesine göre masraflar bakımından Sözleşmenin 1-b maddesinde “ Kiralanan araçlar, (ekli listede belirtilen) hiç kullanılmamış, sıfır kilometre olup bunlara ait periyodik bakım, onarım giderleri ile kasko ve trafik sigorta giderleri …. tarafından karşılanacaktır….” düzenlenmiştir. Buna göre asıl dosyada diğer davalı şirkete teslim edilen araçların ve de dava konusu aracın tüm bakım ve onarım giderleri ile sigorta giderleri malik davalı şirket üzerinde bırakıldığı anlaşılmıştır.Ancak Bunun masraflar yönünden düzenlenen bir madde olduğu açıktır. Ayrıca araç fiilen …. şirketine geçmiş olup bu şirket ayrıca alt kiraz sözleşmesi yaparak aracı diğer davalı … kullanımına teslim ettiği kaza tutanakları ve beyanlardan da sabittir. Bu sbepelrle … firmasının işleten olmadığı savunmasına itibar edilememiştir.
Sözleşmenin 2.j maddesine göre ….İŞLETMECİ merİ mevzuat gereğince gerek çalışanlar gerekse araçta seyahat edecek kişilerle ilgili türm önerileri alacak kayıt ve belge nizamına harfiyen uyacaktır.Bu şebeple her türlü mali.cezai ve hukuki sarumluluğun kendisine ait olduğunu, gerekli türm sorumlulukları zamanında ve uzulil yerine getirmeyi kabul ve taahüt etmiştir.şeklinde düzenleme ile birlikte
Sözleşmenin 2-k maddesine göre; Asıl dosyada davalı …. İŞLETMECİ olarak anılmış ve buna göre… personclin ve/’veya aracı kicaladığı Üçüncü şahısların görevlerini ifa ederken kendileri tarafindan temin edilen ve/veya tahsis edilen motorlu araçların kullanılmasından doğan her türlü hasar ve zarar ile gerek …. ‘in gerekşe üçüncü kişilere verileri hasar ve zarardan İŞLETMECİ sorumludur.İŞLETMECİ Karayolları Kanunu gereğince ‘İŞLETEN’sayılır ve karıundan doğan hukuki ve cezâi sorumlulukları İŞLETMECİ’ye aittir. …Denmiştir. Taraflar tüzel kişi tacir olup sözleşme serbestisi kapsamında kendi özgür iradeleriyle de ileten sıfatının kim olacağını kararlaştırmış olup başkaca hususun araştırılmasına gerek görülememiştir.
Davalının bunu zarar gören 3.kişiye karşı ileri sürüp süremeyeceği müteselsil sorumluluk kapsamında rücu alacağı kapsamında … ile aralarında iç ilişki yönünden ise KTK’nun 86.maddesi 1.fıkrasına göre de, işleten konumundaki kiracı, ”kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” denmiştir.
Yine Motorlu aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiralayan kiracı, işleten sayılır. Bu hüküm, araç üzerindeki fiili hakimiyet ve iktisaden yararlanma ilkesi dikkate alınarak getirilmiş bir düzenlemedir. Mahkemece, salt malik sıfatı yeterli görülerek davalının sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır. …HD…. E. … – K. ….
Aracın kayıt sahibi, aracı bir yıl süreyle kiralayarak işleten sıfatını kaybetmiş olduğundan, kazadan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu tutulamaz.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3. maddesi hükmüne göre, başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiğini ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğunu ispat edemediği takdirde kayda göre araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı veya rehin alan kişi; işletendir. Aynı Kanunun 85. maddesi hükmüne göre ise bir motorlu aracın işletilmesinden doğan zarardan o aracın işleteni sorumlu olur. ….HD… E. … – K. ….
Araçların uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraya verilmesi durumda, araç malikinin işleten sıfatı kalmadığından, hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekir. (2918/m. 3, 85) …HD… E. …. – K. … anılan emsal kararlara göre işleten sıfatı olmadığı hususu zarar görene karşı yasa gereği mümkündür.
Öte ayndan sözlemeyle bağlılık prensibi uyarınca açıkça belirtildiği gibi davalı üçüncü kişilere verilecek zararlardan dolayı sorumsuzluk kaydı uyarınca sorumlu olmadığı gibi sözleşmenin 3.maddesine göre sözleşme süresi 1 yıl gibi uzun Yargıtayın süre kriteri gereğince de uzun süreli ariyet sözleşmesi kapsamında fiilen de diğer davalıya teslim ediliği anlaşıldığından başkaca araştırma yapılmasına gerek olmadığı dikkate alınarak sözlemenin 2.k maddesi uyarınca da taraflar açıkça sorumluluğu işletmeci … şirketinde olduğunu kararlaştırmış olup diğer kriterle bakımından iş bu dosyada da ruhsat sahibi davalının işleten olarak sorumlu olmadığı anlaşıldığından asıl dosyadaki deliller ve mahkemenin diğer davalıyı işleten olarak sorumlu tuttuğu da dikkate alınarak tüm bu nedenlerle iş bu tefrik edilen asıl ve birleşen dava yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş
aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
ASIL DAVADA;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 44,80-TL davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
-Davacılar tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin DAVACILAR ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
BİRLEŞEN DAVADA;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 44,80-TL davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
-Davacılar tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
2-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
3-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2022
Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza