Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/892 E. 2022/1095 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/892 Esas
KARAR NO : 2022/1095

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkiline olan borcunu ödeyeceğini ancak ödeyecek durumlarının olmadığına yönelik açıklamalarına istinaden, yasal yollara müracaat etmeden önce ülke genelinde yapmış olduğumuz araştırmalarda, davalının ekonomik anlamda zor durumda olduğunu, mülkiyetinde bulunan taşınır ve taşınmazların hacizli olduğunu, aktiflerinin pasiflerini karşılayamayacağını, pandemi sürecinin başından beri aktif ticari faaliyetinin ve hizmetlerinin durduğunu ve herhangi bir hizmetinin de bulunmadığının tespit edildiğini, bu sebeple davalı aleyhine iflas yoluyla icra takibine geçildiğini ancak davalı, aleyhine açılmış bulunan iflas yoluyla icra takibine haksız ve dayanaksız bir şekilde kötü niyetle itiraz etmiş olup, bu haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu; İİK 156/3. Maddeye göre “Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.” şeklinde düzenlendiğini, Davalı/borçlunun borcunu ikrar eder nitelikteki yazışmalarda yer alan açıklamaları bir yana, fatura ile sabit ve miktarı belli olan alacağın, herhangi bir uyuşmazlığa konu edilmeyecek kadar net olmasına rağmen sarih davalının kötü niyeti nedeniyle haksız ve mesnetsiz itirazından dolayı, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddiasının aksine, davacı tarafından müvekkil şirkete herhangi bir mal veya hizmet sunulmadığını bu nedenle, takibe dayanak gösterilen faturalar ve cari hesap ekstresine ilişkin olarak, davacının alacaklı olduğu iddiası haksız ve mesnetsiz olduğunu; Müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının tetkikinde de işbu durum açıkça görüleceğini; bir diğer yandan, davacı tarafından takibe konu edilen faturaların mesnedi olduğu iddia edilen, mal veya hizmetin, müvekkil şirkete sunulduğuna ilişkin olarak da dava dosyasına herhangi bir delil sunulmuş olmadığını; Dolayısıyla davacının iddiaları mesnetsiz olup, ispata muhtaç olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli davacının %20 tazminata mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini savunmuş ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; İİK 156.maddesi kapsamında iflas istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının sözleşme kapsamında üstlendiği görevlerine yerine getirmesine rağmen davalının ödeme yapmadığı, alacağı nedeniyle yapmış olduğu iflas yolu ile adi takip nedeniyle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazında haklı olup olmadığı, itirazın kaldırılması ve davalı şirketin İİK.nun 156.maddesine dayalı iflas koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nin 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nin 1521. maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 24/05/2022 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğe gönderildiği, davalı borçlunun vekili vasıtasıyla 09/06/2022 tarihli dilekçe ile borcun tamamına, faize, yetkiye ve her türlü fer’ilere itiraz ettiği anlaşıldı.
Toplanan ve sunulan deliller, yapılan yargılama, sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı tarafından, davalı şirket aleyhine, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile Örnek no.7 ye göre genel haciz yoluyla icra takibi başlatılmıştır. Davaya konu takibe; davalı şirketin, davacı tarafa işbu takibe ilişkin veya başkaca herhangi bir borcu bulunmadığı savunmasıyla itiraz edilmiş ve takibin durması üzerine eldeki itirazın kaldırılması ve davalının iflasına karar verilmesi davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından, davalı şirket aleyhine, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile haciz yolu ile icra takibi başlatılmış ancak işbu davada dava iflas yolu ile açılan icra takibine yönelik itirazın kaldırılması istemi ile dava edilmiştir. Dosyada mübrez icra dosyası incelendiğinde davalı şirket aleyhine iflas yolu ile ilamsız takip başlatılmadığı tespit edilmiştir.
Uyap üzerinden icra takip dosyası incelendiğinde İİK 156. maddesi İcra ve İflas Hukuku’nun İflas yoluyla adi takip başlığı altında yer almakta olup söz konusu maddenin uygulama yeri bulabilmesinin öncelikli şartı iflas yolu ile başlatılan bir adi takip bulunmasıdır. Bu davaya özgü özel bir dava şartıdır. Ancak, dosyaya celbedilmiş olan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasından açıkça görüleceği üzere davaya dayanak olan icra takibi haciz yolu ile başlatılmış bir adi takiptir.
“İİK MADDE 155 – Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur.
MADDE 156 – Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.” düzenlemesine göre öncelikle davalının iflas yoluyla takip yapması dava şartıdır. Takipli iflâsta borçlunun iflâsına karar verilebilmesi için, önce alacaklının icra dairesine takip talebi ile başvurması ve borçluya iflâs ödeme emri göndertmesi gerekir. İş bu davada öncelikle usulüne uygun adi takipte iflas talebi bulunmadığından İİK 154 e uygun ödeme emri gönderilmediği, bu defa İİK 1156/3.madde uyrınca itirazın kaldırılması ve iflası davası açılamayacağı anlaşılmakla, HMK 114.madde 2.fıkrası uyarıca HMK 115.madde gereği özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Özel Dava Şartı Yokluğu Nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Bu dosya için davacı tarafından yatırılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bu dosya için davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-Kullanılmayan avansın HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-HMK’nin uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 2004 sayılı İİK 164 maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 GÜNLÜK süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır