Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/890 E. 2022/1096 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/890 Esas
KARAR NO : 2022/1096

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin daha önceden …’ı hasım göstererek Bakırköy … İş Mahkemesi nezdinde açtığı hizmet tespit davası …. Esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini ancak ne var ki …. Şirketi’nin ticaret sicilinden terkin edildiğini yapılan yargılamada öğrendiğini, İş Mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Bakırköy İş Mahkemesi’nce taraflarınca iş bu davayı açmak için mehil verildiğini, bu nedenlerle şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun TTK. madde 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği madde 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK’nin 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İhyası istenilen şirketin sicil kaydının incelenmesinde: … sicil nolu Tasfiye Halinde … Şirketi’nin … Mahallesi …. Sokak No:…. …./…. adresinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nin yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.”
Somut uyuşmazlıkta; davacı ihyası istenilen şirket adına huzurdaki davanın açıldığı, şirketin TTK’nin 547.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin işleminin yapıldığı, şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Toplanan ve sunulan deliller, yapılan yargılama, sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davanın kabulü ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE … ŞİRKETİ TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak …. TAŞ’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına karar vermek gerekmiş, davalı yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE … ŞİRKETİ’nin TTK 547. maddesi uyarınca Bakırköy …İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasındaki işlemler ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru…. (……)’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4- Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
6-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8-HMK’nin uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır