Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/877 E. 2022/852 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/877 Esas
KARAR NO : 2022/852 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle, adına ruhsat kayıtlı .. plakalı … marka … model aracına 10/07/2022 tarihinde … plakalı … marka aracın bilinçli olarak direksiyon hakimiyetini kaybederek eşi ….’ta ve seyir halinde iken vurduğunu, olay yerinde kaza tutanağı tutulduğunu ve sigorta şirketlerine iletildiğini, sonuç olarak sigorta şirketi tarafından hasar tespiti yapıldığını karşı tarafın %100 suçlu olmasına rağmen %50-%50 taraflarına yansıtıldığını, fakat olayın kaza olarak değil bilinçli olarak yapıldığını bildirerek, kaza tutanaklarının ve kaza görüntülerinin incelenerek sigorta şirketlerinin tarafına yansıttığı kusurun iptalini, mağdur olan şahsı adına kayıtlı aracının onarımının yapılmasını ve tüm masrafların karşı tarafın sigorta şirketi olan … Sigorta Şirketi tarafından ödenmesinin kabulüne, fazlaca haklarının saklı tutulmasına, mahkeme masraf ve harçlarının davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece 29/07/2022 günü görevsizlik kararı verilmiş, dosya bu şekilde mahkememize intikal etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş cevap dilekçesi ile, başvurunun görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumlu tutulacağı tazminat miktarlarının hesaplanmasının, 11/01/2021 tarihli ve 2098 sayılı TBK’nun tazminatın hesaplanmasını düzenleyen 49 ila 56 maddelerinden farklı kurallara tabi kılındığını, bu nedenle sigortalı ile sigortacının sorumluluğunun aynı kabul edilmesinin ve buna göre tazminat hesaplanmasının kabul edilemez olduğun, davacı tarafa söz konusu kaza nedeniyle kusur oranına istinaden 7.581,50 TL hasar bedeli tazminatı ödendiğini, davacının bakiye taleplerinin haksız olmakla reddi gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereğince müvekkili şirketin yedek parça tedarik ve işçilik bedellerinin yüksek oluşundan ve orijinal parça kullanımından kaynaklanacak bakiye bedelden ve KDV’den sorumluğunun bulunmadığını, yapılan başvuru sonrasında davalı müvekkili şirketçe usulüne uygun olarak inceleme ve ödeme yapılmış olup müvekkili şirketin bu süreçte mevzuata aykırı herhangi bir uygulamasının bulunmadığını, dava sahibinin taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu bildirerek davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava şartları bakımından HMK.nın 114 ve 115. maddeleri bakımından re’sen yapılan inceleme sonucunda;

Dosya üzerinde yapılan inceleme sırasında arabuluculuk son tutanak aslının dosya içeriğinde olmadığı anlaşılmıştır.
7155 Sayılı Kanunla TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.)
“(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
HUAK m. 18/A (2) hükmünde dava şartı arabuluculuğa mutlaka dava açmadan önce başvurulması zorunlu tutulmuştur.
Mahkemenin dava açmadan önce dava şartı arabuluculuğa başvurulmadığını tespit etmesi halinde davayı dava şartı yokluğundan usulden reddeder.
6235 sayılı HUAK m. 18/A (2) hükmünün kesin anlatımı nedeniyle tarafların dava şartı arabuluculuğa başvurmaları için HMK m.115’te öngörülen bir haftalık kesin süre veremez. Dava şartı arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığına dava tarihi itibariyle bakılır.
HMK 114/2 ye göre 2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. denilerek özel kanunlarla da özel dava şartı getirildiğinden resen inceleme yapılacağı sabittir.
Davacı tarafından yukarıda anılan mevzuat uyarınca dava tarihi itibariyle arabuluculuğa başvurduğundan bahsetmediği gibi buna ilişkin tutanağın sunulmadığı da görülmüştür. Söz konu dava şartı tamamlanabilir bir dava şartı da değildir.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; Ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edildiği, iş bu davanın 27/07/2022 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle arabulucuya başvurulmaksızın davanın açıldığının sabit olduğu, bu itibarla arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6102 sayılı TTK.nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE
2-Harç peşin alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 03/10/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸