Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/843 E. 2022/826 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/843 Esas
KARAR NO : 2022/826 Karar

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 20/09/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 20/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket yetkililerine karşı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yürütülen …. CBS numaralı soruşturma kapsamında, Ankara …. Sulh Ceza Hakimliğinin 04/07/2022 tarihli ve …. değişik iş sayılı kararı ile müvekkili şirkete kayyım atanmasına karar verildiğini, söz konusu karar uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak tayin edildiğini ve TMSF tarafından şirkete gerçek kişi yöneticilerin atandığını, söz konusu yöneticilerce yapılan şirket içi araştırmalar sonucunda şirket muhasebesinde müvekkili şirketin hakim çalıştığı muhatap banka olan … Bankası A.Ş’den alınan ancak henüz keşide edilememiş 10 adet boş çek sayfasının kayıp olduğunun tespit edildiğini, hemen ardından 15/09/2022 tarihinde ise … Müdürlüğünden alınan …,..,…,…,…,… seri numaralı çek sayfalarının müvekkilinin elinden rızası dışında çıktığını, her ne kadar ilgili çek sayfalarına ilişkin ödeme yapılmaması adına şubeye bildirimde bulunulmuşsa da çek sayfalarının kötü niyetli kişilerin elinde olması ve başkaca kişilere keşide edilmesi ve banka tarafından ödeme yapılması ihtimalinde söz konusu durumun müvekkili şirkette telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracağı sabit olduğundan öncelikle muhatap… Bankası A.Ş’ne ilgili çeklerin ibrazı halinde çeklerin ödemelerinin durdurulması için müzekkere yazılarak ilgili çeklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstem; 6102 sayılı TTK.nun 818/s maddesi delaletiyle 757 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenen zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin çekişmesiz yargı işidir.
Çekin iptali hususu TTK’nın 818/1-s maddesi atfıyla TTK’nın 757 ve 758. maddelerinde düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’ nın 757. maddesinde; “(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir.”
Aynı Kanunun 758. maddesinde; “(1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir.
(2) Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.”
Yine aynı Kanunun 759. maddesinde; “(1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.
(2) İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.
” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.
Her ne kadar davacı vekili mahkememize açmış olduğu dava ile dava dilekçesinde belirttiği 10 adet çekin iptalini talep etmiş ise de; dava dilekçesi ve dilekçe ekinde sunulan belgelerden açıkça anlaşıldığı üzere davacının iptali talep edilen 10 adet çekin keşidecisi diğer bir ifadeyle hesap sahibi olduğunun anlaşıldığı, davacının meşru hamil ( alacaklı ) sıfatının bulunmadığı, oysa kıymetli evrak kaybından kaynaklanan hasımsız iptal davası açma hakkının alacaklı sıfatını taşıyan meşru hamile ait bulunduğu, keşideci-hesap sahibinin ise çekin hak sahibi değil, borçlusu olduğu, boş çek yapraklarının TTK 780. maddesinde öngörülen unsurları taşımadığından kambiyo senedi niteliğini taşımayacağı, çeklerin dolu olması halinde ise ancak meşru hamil tarafından çek iptalinin talep edilebileceği, keşideci konumunda olacak davacının çek iptalini isteyemeyeceği anlaşılmakla; davanın hasımsız olduğu da gözetilerek usulden reddine tensiben karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK’nın 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının davacı tarafa iadesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 22/09/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸