Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/836 E. 2022/804 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/836 Esas
KARAR NO : 2022/804 Karar

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/09/2022
KARAR TARİHİ : 19/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … uzun yıllardır farklı iş kollarında emek verdiğini, son olarak ise inşaat, hafriyat sektöründe maruf olduğunu, işini titiz olarak yapmasıyla tanınan, çalışkan, üretken, hukuki ve mali sorumluluklarını düzenli olarak yerine getiren bir iş kadını ve tacir olduğunu, …- … Nakliye İnşaat isimli şahıs firmasının sahibi ve yine sektöründe nakliyat-hafriyat alanında uzman olarak hizmet vermekte olan …. Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’nin de tek yetkilisi olduğunu, müvekkiline, gerek bireysel olarak gerekse yetkilisi olduğu şirketler için ticari anlamda birçok banka ile çalışıyor olmakla birlikte bankalarda bulunan çek hesaplarına müstenit olarak tanzim edilmiş olan çek defterleri müvekkilinin kişisel kasasında kül halinde muhafaza edildiğini, müvekkiline çek defterlerinin bir arada bulunması dolayısıyla herhangi bir çek keşide etmeden önce tüm çek defterlerini ve yapraklarını kontrol etmeyi bir alışkanlık haline getirdiğini, müvekkili şirketin müşterisi olduğu ….bank A.Ş. …. Şubesi marifetiyle …San. ve Tic. A.Ş. için tanzim edilmiş olan çek defterlerinin içerisinde yer alan normal koşullarda şirket yetkilisinin kasasında muhafaza edilen ancak şirket yetkilisi …’ın yaşamış olduğu sağlık sorunları, tedavi süreci, geçirmiş olduğu operasyon ve ardından gerçekleştirmiş olduğu zorunlu yurt dışı seyahati sonrasında …., … ve … seri nolu çeklerin müvekkil şirket uhdesinde bulunmadığının tespit edildiğini, …-…. Nakliye İnşaat firmasının keşidecisi olarak .. Bankası A.Ş. … Şubesi marifetiyle tanzim edilmiş olan … seri nolu çek yaprağı ile müvekkile …’ın yetkilisi olduğu …. Madencilik San. Ve Tic. Ltd.Şti’nin keşideci olarak düzenlendiği muhatabı … Bankası A.Ş. olan ..,..,…,…,…,…,…,…,… seri nolu çek yapraklarının bulunduğu çek defterinin de rızası dışında zilyetliğinden çıktığının belirlendiğini, çekler müvekkilinin yeddinde bulunduğu sırada çalındığını veya kaybolduğunu, tahsilatının mümkün olmadığını ve bu durumda müvekkilinin mağduriyetine neden olmakta olduğunu, müvekkiline 06.09.2022 tarihinde gayrimenkulünde çek yazmak için kasasını açtığında kasasında çek koçanlarını bulamadığını, çek koçanlarının başka bir yerde olma ihtimali bulunmamakla birlikte yine de müvekkili ve çalışanları tarafından şirketin belgelerinin mübrez bulunduğu ofisin arandığını, çeklerin rızaları hilafında ellerinden çıktığının tespit edildiğini, çeklerin nerede ve kimin elinde olduğunun bilinmediğini, müvekkili şirketlerin çekler üzerindeki fiili hakimiyeti istekleri dışında son bulduğunu, çeklerin kullanma olanağının ortadan kalktığını, Türk Ticaret Kanunu ve Çek Kanununa göre, muhatap çekin ibraz süresi içinde hesapta tam ya da kısmi karşılığı olan çek bedelini hamile ödemek zorunda olduğunu, çekin başkaları tarafından elde edilmesi halinde muhatabın yetkili olmayan hamillere ödeme yapmasının önüne geçmek olduğundan açık olarak seri numaralarını belirttiğimiz boş çek yaprakları sebebiyle müvekkili şirketlerin bu süreçten mağdur olmamaları için çeklere ilişkin ödeme yasağı tedbirinin tesisini ve ardından çek yapraklarının İPTALİNİ talep ve dava etmiştir.
İstem; 6102 sayılı TTK.nun 818/s maddesi delaletiyle 757 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenen zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin çekişmesiz yargı işidir.
Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.
Her ne kadar davacı mahkememize açmış olduğu dava ile dava dilekçesinde belirttiği çeklerin iptalini talep etmiş ise de; dava dilekçesi ve dilekçe ekinde sunulan belgelerden açıkça anlaşıldığı üzere davacının iptali talep edilen çeklerin keşidecisi diğer bir ifadeyle hesap sahibi olduğu anlaşıldığı, davacının meşru hamil ( alacaklı ) sıfatının bulunmadığı, oysa kıymetli evrak kaybından kaynaklanan hasımsız iptal davası açma hakkının alacaklı sıfatını taşıyan meşru hamile ait bulunduğu, keşideci-hesap sahibinin böyle bir dava açamayacağı, davacının meşru hamil (alacaklı) sıfatı olmadığından dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın hasımsız olduğu da gözetilerek reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının subut bulunmayan davasının REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harcın karar ve ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
4-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince davacının talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 19/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır