Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/832 E. 2023/247 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/832 Esas
KARAR NO : 2023/247

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2022
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11.04.2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ve dava dışı-çek keşidecisi ….. Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında belirli zamanlarda filtre alım-satım ilişkisinden kaynaklı ve cari hesap sistemi ile işleyen ticari ilişki bulunduğunu, dava dışı keşideci ….. tarafından müvekkilinden …. kodlu üründen 11 farklı ölçüde toplam 1470 kg polen filtre kağıdı ve sair malzeme satın alındığını, bu siparişin karşılığı olarak ….. A.Ş. tarafından müvekkiline ….bank …. Şubesine ait 30.09.2022 vadeli, 132.000,00-TL bedelli, ….. seri numaralı çek keşide edildiğini, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunması uyarınca işbu çek ilgili şirket tarafından kendi ticari defterler ve cari hesaplarına da işlendiğini, bu çekin henüz müvekkili şirkete ulaşmadan zayi olduğunu, müvekkilince sipariş edilen malların üretiminin tamamlanması sonucu bu çek bedelinin dava dışı keşideci ….. A.Ş. tarafından müvekkiline başka bir çek ile ödendiğini, müvekkilinin davaya konu çeki hiçbir zaman görmediğini, çek keşidecisi tarafından müvekkili ile iletişime geçildiğini, davaya konu edilmiş çekin sahte imza ve kaşe ile takas işlemi için bankaya ibraz edildiğinin bildirildiğini, çekin fotoğrafı incelendiğinde çekin arkasında müvekkili şirketin ismine yer verildiği sahte kaşe ve sahte imzanın kullanıldığı ve ardından çekin davalıya ciro edilmiş gibi göründüğünün fark edildiğini, müvekkilinin davalı şirketi tanımadığını, davalı şirket ile hiçbir zaman hiçbir ticari ilişkisi olmadığını, müvekkili şirketin adına kullanılan kaşe ve imzanın tamamen sahte olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, sahte kaşede yer alan ibarede “….” ibaresi dahi bir adres olmayıp, müvekkili şirketin yer aldığı bina dış cephesinde ismi yazan başka bir şirket olduğunu, muhtemeldir ki çeki eli geçiren kişilerin müvekkili adresinde bir keşif yaptığını ve bina dış cephesinde bu ismi görünce sahte kaşeye bu ibareyi de eklediklerini, keşideci yandan alınan bilgiye göre davalı ile kendilerinin de hiçbir ticari ilişkisi olmadığını ve hatta sahte imza ile dolaşıma sokulan çeke karşı kendilerinin de menfi tespit davası ikame ettiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle sahte kaşe ve imza ile ciro silsilesi oluşturulduğu iddia edilen …bank …. Şubesine ait 30.09.2022 vadeli, 132.000,00-TL bedelli, ….. seri numaralı çek için icra takibi başlatılmasının engellenmesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesine, …bank …. Şubesine ait 30.09.2022 vadeli, 132.000,00-TL bedelli, ….. seri numaralı çek ile ilgili olarak müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasının uyaptan celp edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasının uyaptan yapılan incelemesinde; alacaklı … in, borçlular ….., …. Gıda Tekstil San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. , …., …. İnşaat, …. Ticaret, …. Pazarlama, …. Sistemleri, …. aleyhine 132.000-TL asıl alacak, 13.200-TL tazminat, 341,75-TL faiz, 396,00-TL komisyon olmak üzere Toplam 145.937,75-TL alacağın, asıl alacağa yıllık %15,75 avans faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senedine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Menfi tespit davalarında her ne kadar ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde olsa da söz konusu ilişkinin kambiyo ilişkisi kapsamında olması halinde ispat yükü davacıya geçmektedir. Zira hukukumuzda kambiyo senedinden kaynaklı alacak illetten mücerrettir yani başka bir deyişle sebepten soyuttur. Nitekim uyuşmazlığımız kambiyo senedinden kaynaklanmakta olup, artık burada ispat yükü borçlu olmadığını iddia eden davacı üzerindedir.
Davacının uyuşmazlık konusu çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası üzerine imza incelemesi yapılabilmesi adına1 nolu celse 3 nolu ara karar gereğince davacı şirket yetkilisine ihtaratlı tebligat çıkarıldığı ve uyap sorgulamasında yapılan incelemede tebliğ evrakının tebliğ edilmiş olduğu fakat davacı şirket yetkilisinin duruşmada hazır olmadığı anlaşılmıştır.
Gelinen aşamada çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası bakımından ispat yükü davacı üzerinde olup, ihtaratlı, açık anlaşılabilir ara kararın şirket yetkilisi görünen kişiye tebliğine rağmen davacı şirket yetkilisinin duruşmada hazır olmadığı, iddiasının bu nedenle soyut düzeyde kaldığı dikkate alınarak “tevehhüme itibâr yoktur” (soyut beyana değer verilemezz-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 2.254,23-TL harçtan mahsubuna, artan 2.074,33-TL harcın davacı tarafça talep edildiğinde ve karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Gider avansından artan avans var ise karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/03/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza