Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/826 E. 2022/1044 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/826 Esas
KARAR NO : 2022/1044

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2022
KARAR TARİHİ : 18/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı firma arasında 20.10.1999 Tarihli … İnşaat ve İşletme Sözleşmesi akdedildiğini ve daha sonra işbu sözleşmeye ek 09.11.2001 tarihli Zeyilname, 06.07.2004 tarihli Ek Zeyilname, 31.07.2007 tarihli Ek Zeyilname akdedildiğini, 17.01.2002 tarihli …. İnşaat ve İşletme Sözleşmesi akdedildiğini ve daha sonra işbu sözleşmeye ek 2002 tarihli zeyilname ve 06.07.2004 tarihli zeyilname akdedildiğini, işbu sözleşmeler ile müvekkile ait olan sözleşmelere konu alanlarda yap-işlet-devret modeli ile davalı firma tarafından dört ve beş yıldızlı otel, kongre merkezi yapılması, sözleşmelerde belirtilen sürelerle alanların işletilmesi ve işletme süresi içerisinde müvekkile sözleşmelerde yazılı tarihlerde ve tutarlarda döviz cinsinden bedel ödenmesi ve neticeten işletme süreleri sonunda da inşaatların müvekkile bila bedel devredilmesinin kararlaştırıldığını, işbu sözleşmelerden sonra müvekkil ile davalı firma arasında 24.07.2007 tarihli bağımsız ve daimi üst hakkı kurma sözleşmesi akdedildiğini ve bu kapsamda müvekkile ait …. İli, …. İlçesi, …. Mahallesi, …., ….Pafta … Ada, …. parsel sayılı taşınmazın 43.531,18 m2′ lik kısmı üzerinde davalı lehine 01.05.2005 başlangıç tarihli ve 01.05.2035 bitiş tarihli olmak üzere toplamda 30 yıl süreli bağımsız ve daimi üst hakkı kurulduğunu ve üst hakkı tesisine ilişkin akdedilen sözleşmenin 3.maddesinde taraflar arasında akdedilen dört ve beş yıldızlı otel sözleşmeleri ile bunların eki olan tüm zeyilnamelere atıfta bulunularak, üst hakkı kurma sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası oldukları zikredildiğini ve “..İşbu sözleşme hükümleri ile Sözleşmeler hükümleri arasında aykırılık bulunması durumunda işbu sözleşme hükümleri geçerli (öncelikli) olarak kabul edilecektir.” denilmek suretiyle bağımsız ve daimi üst hakkı sözleşmesinin önceki sözleşmelerin yerini aldığını, üst hakkı kurma sözleşmesinin taraflar arasında asıl hüküm teşkil edecek sözleşme olduğunun açıkça ifade edildiğini, davalının müvekkile üst hakkı kurma sözleşmesinde belirtilen irtifak hakkı bedelini ödeme yükümlülüğü olduğunu ve bu tutarın açıkça USD (Dolar) olarak belirlendiğini ve irtifak hakkı tutarının-üst hakkı iradının taraflar arasında daha önce akdedilen 4 ve 5 yıldızlı otel inşaat ve işletme sözleşmelerinde yazılı şekilde ödeneceğinin hüküm altına alındığını, davalının taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğundan bahisle kira bedellerinin uyarlanması talebiyle Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, aynı zamanda bu davada, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren kira bedelinin aylık toplamda 200.000,00 TL olarak belirlenmesini talep ettiğini, Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesinin tedbir talebinin kabulüne karar verdiğini, verilen bu tedbir kararı gereğince de müvekkilin sözleşmede belirlenen ve davalının ödemesi gereken tutarı davalıdan talep edemediğini, sadece tedbir kararı ile belirlenen tutarı davalıdan tahsil edilebildiğini ancak sözleşmede yazılı bedellerin talep edilemediğini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması ve davalı taleplerinin reddedilmesi üzerine de 24.07.2007 tarihli bağımsız ve daimi üst hakkı kurma sözleşmesi gereğince 2022 yılı Ağustos, Eylül, Ekim ayına ilişkin üst hakkı ve irtifak bedeli ödenmediğinden 722.625,89 USD alacağı ile 900,81 USD işlemiş faizinin tahsili amacıyla davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından işbu davaya konu ilamsız takip yapıldığını ancak davalı borçlu tarafından işbu takibe konu borca haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişki bağımsız ve daimi üst hakkı kurma sözleşmesine dayandığından ve davalının ödemekle yükümlü olduğu tutar üst hakkı iradı-irtifak hakkı tutarı olduğundan ilgili kararname kapsamında yer almamakta olup, davalının döviz cinsinden ödemekle yükümlü olduğu bedellerin TL olarak ödenmesi nedeniyle davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, işbu davaya konu alacağın ise sözleşme gereğince ödenmesi gereken ve fakat ödenmemiş 2022 yılı Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ilişkin olduğunu, davalının müvekkil ile akdettiği bağımsız ve daimi üst hakkı kurma sözleşmesi kapsamında irtifak hakkı bedellerini müvekkile ödemesi gerektiğinin açık olduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, işbu nedenle davalı borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki borcun tamamına yönelik haksız itirazının iptalini, takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, davalı borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki haksız itirazının iptaline, takibin devamına, 723.526,70 USD ile 722.625,89 USD asıl alacağa merkez bankası kamu bankalarınca mevduatlara fiilen uygulanan azami faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığı ile davalıdan tahsiline, davalı borçlunun kötüniyetli itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki kira sözleşmelerinin, üst hakkı sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğunun açıkça kabul edilmesi, sözleşmelerin başlangıcından itibaren davacı şirket tarafından düzenlenen tüm faturaların “kira bedeli faturası” olarak düzenlenmesi, 2018 yılında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan tebliğ sonrasında, davacı İDTM Yönetim Kurulu tarafından kira bedellerinin TL’ye çevrilerek yaklaşık iki yıl süreyle TL olarak ödenmesi ve Covid salgını nedeniyle kira bedellerinden indirim yapılması birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğunun kabulünde zorunluluk bulunduğunu, taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanmakta olduğunu, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nin 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğunu, hal böyle olunca Ticaret Mahkemesinin uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının iddialarının haksız olduğunu, taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunduğunu, bu nedenle irtifak hakkı bedeli alacağı olduğunu iddia edilerek Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılamayacağını, her ne kadar davacı Üst Hakkı Kurma Sözleşmesi’nin 3.maddesi ve 7.maddesine atıf yaparak ilişkinin kiracılık olmadığını ispatlamaya çalışmakta ise de, İstanbul BAM … Hukuk Dairesi tarafından verilen kararda bu maddelerin incelendiğini ve davacının iddiasını desteklemek bir yana, bu maddeler ve devamındaki taraf iradeleri birlikte değerlendirildiğinde, kiracılık ilişkisinin olduğunun sabit olduğunun tespit edildiğini, netice itibariyle taraflar arasındaki ilişkinin başlangıcından itibaren kira ilişkisi olarak devam ettiğini, müvekkil şirketin irtifak bedeli şeklinde bir borcunun bulunmadığını, icra takibinin ve huzurdaki itirazın iptali davasına konu edilen döneme ilişkin davacı tarafından düzenlenen faturanın kira faturası olarak düzenlendiğini, davacının kira alacağı olduğu iddiası var ise de kira alacağı talebiyle icra takibi yapması ve itirazın iptali davasını da Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açması gerektiği hususları birlikte değerlendirilerek haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddine, aksi kanaatte olunması halinde görevsizlik kararı verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine 24/07/2007 tarihli sözleşme kapsamında tahakkuk eden toplam 723.526,70-USD üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, davalı tarafın süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
İstanbul BAM … Hukuk Dairesinin …. Esas – … sayılı kararında; “Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan, ilk derece mahkemesinin uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.” denilmektedir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen sözleşmeler kapsamında davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalarda fatura bedelinin kira alacağı olarak yazıldığı, davacı şirkete ait 19/06/2020 ve 06/11/2018 tarihli yönetim kurulu kararlarında açıkça kira ilişkisi kabul edilerek davalının ödemesi gereken kira bedelinde indirim yapıldığı ve ayrıca döviz bazında olan kiranın TL’ye çevrildiği, davalı tarafından davacı aleyhine Bakırköy …SHM …. esas sayılı dosyası ile kira bedelinin uyarlanması amacıyla dava açıldığı, iş bu dava dosyasında verilen tedbirin İBAM ….HD tarafından kira ilişkisi kapsamında değerlendirildiği, bu bağlamda TBK 19.md gereğince tarafların gerçek ve ortak iradelerinin üst hakkı kapsamında kira ilişkisine yönelik olduğu (Yargıtay …HD …. EK sayılı, Yargıtay ….HD …. – … EK sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere), dolayısıyla kira ilişkisinden kaynaklı ihtilafa da Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin BAKIRKÖY SULH HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK’nin 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İki haftalık süre içerisinde dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nin 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair 6100 sayılı HMK’nin 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır