Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/733 E. 2022/904 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/733 Esas
KARAR NO : 2022/904

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 11/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı adına bilgisi dışında yasa dışı evrak düzenlenmesi ile işyeri “ …. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi” unvanlı işyeri kurulduğunu, adına birden çok yasa dışı evrak düzenlenmesi ile resmi kurum ve kuruluşları aracı olarak kullanıp haksız kazanç elde ettiklerini ve şahsının mağduriyetine sebebiyet veren durumun ortaya çıkması( Bağkur-sgk,vergi borcu, telefon fatura borçları ile davacı hakkında icra takibi başlatılması) nedeniyle durumdan haberinin olması gibi Bakırköy C.B.S. … soruşturma dosyasıyla yaptığı araştırma neticesinde Bakırköy .. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılamada adına yasa dışı evrak düzenlenmesiyle davalı Bakanlığa bağlı İstanbul defterdarlığı onayı ile işyeri açıldığını, açılan işyeri ile uzaktan yakından hiçbir alakası olmadığını bu nedenlerle bilgisi dışındaki davalı kurumda adına kayıtlı …. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin adından silinmesi ile lav edilmesi şirkete ait tüm borçlarında üzerimden düşürülmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; Müvekkili idare hasım gösterilerek açılmış bu davada; davacının, müvekkil idareden ne talep ettiği dava dilekçesinden anlaşılamadığını, davacı, haberi olmadan kendi adına şirket açıldığını ve bu sebeple zarara uğradığını iddia ettiğini ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İstanbul Defterdarlığının bu iddialardaki yeri ve bu uyuşmazlıktaki konumunun ne olduğu bilinemediğini, müvekkili idarenin herhangi bir rolü bulunmadığını, bu haliyle husumetin müvekkil idareye yönlendirilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bu haliyle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini mahkememize savunmuş ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava, 6102 sayılı TTK’nun 621/1-h ve 640/3.maddesi hükmüne dayalı olup, şirketin ortağı olan davacının haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması istemine ilişkindir.
Toplanan ve sunulan deliller, yapılan yargılama, İTO kaydı tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
İTO kaydının incelenmesinde, …. Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin merkez adresi … Mahallesi … Sokak No:1/11 Beyoğlu olduğu görülmüş bu hususta HMK ‘nın 14.maddesindeki kesin yetki kuralının uygulanması gerektiği, kesin yetkinin ise HMK’nın 114/1-ç maddesi uyarınca dava şartı olduğu, şirketin adresi dikkate alındığında İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı alanında bulunduğu, yukarıda belirtildiği gibi HMK’nın 14. maddesi gereğince şirket adresinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu da anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere husumet, bir başka deyişle taraf ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumet, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyorsa o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı sıfatının olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının en önemli özelliği, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflarca ileri sürülmemiş olsa bile mahkemece re’sen ele alınabilmesidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesinde düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Ancak, taraf sıfatı dava şartlarından değildir. Buna karşılık, taraf sıfatı, dava şartı gibi, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için, varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinde gözetilen ve taraflarca noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülen nitelikte olmasıdır.
Somut olayda davalı Maliye ve Hazine Bakanlığı hasım gösterilmek suretiyle açılmıştır. Davalı Maliye ve Hazine Bakanlığı’na somut uyuşmazlık yönünden husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Davanın … Sanayi Ticaret Limited Şirketinin hasım gösterilmek suretiyle açılması gerekirdi. Davacının davalı olarak gösterdiği davalının iş bu davada husumet yöneltebilecek kişilerden olmadığı ve bu eksikliğin sonradan giderilmesinin mümkün olmadığı bu nedenle talebinde davacının hukuki yararının olmadığı açık olduğu anlaşılarak davalı Maliye ve Hazine Bakanlığının hasım gösterildiği bu davada aşağıdaki gibi pasif husumet yokluğundan reddine, ön inceleme aşamasında dosyanın karara çıkması sebebiyle vekalet ücretinin yarısına takdir edilmesine şeklinde hüküm kurmak gerekmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;

1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 80,70-TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 maddesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 4.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi. 13/10/2022

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza