Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/715 E. 2023/75 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/715 Esas
KARAR NO : 2023/75

DAVA : İflas (Doğrudan Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflası (İİK 179))
DAVA TARİHİ : 03/08/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflası (İİK 179)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflarınca Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile İcra takibine geçildiğini, borçlu vekilince Bakırköy … icra Hukuk Mahkemesi’nde …Esas sayılı dava açılarak İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı kararı gereğince çekten dolayı borçlu olmadıklarını beyan ile takibin iptali talep edildiğini, mahkeme davayı reddettiğini, borçlu vekilince İstinaf yoluna başvurulduğunu, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü dosyasında mal varlığı sorgulamasında borçlu şirketin haczi kabil sadece 3 adet otomobilinin olduğu bunlarından banka lehine rehinli olduğu ve borçlu şirket hakkında bir çok icra takibinin olduğu tespit edildiğini, borçlu şirketin kentsel dönüşüm uygulaması kapsamında inşaat edeceği yapılarda işlerin tatil edildiğini, şirketin ödemelerini yapmadığını ve işlerini 3.kişilere devir etmeye çalıştığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 124 / 2 maddesi gereğince sermaye şirketi olan davalının borca batık olduğunun anlaşıldığını Sermaye şirketi olan davalı … borca batık olduğundan İİK.nun 179 ncu maddesi gereğince iflasına , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirket’e 30.12.2021 tarihli … seri numaralı 158,874,00 tl bedelli çek için Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nde … esas sayılı dosyasına itiraz edildiğini ancak İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı ilamı ile menfi tespit davalarının kabul edildiğini ve kesinleştiğini ancak borçlu olmadıklarının tespit edilmesine karşılık Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …esas, … karar sayılı ilamıyla itirazın iptali davalarının hukuka aykırı olarak reddedildiğini işbu dosyalarının istinaf aşamasında olup, yargılamanın devam ettiğini, müvekkil şirket hakkında yapılan icra takiplerinin varlığı, şirketin borca batık olduğu durumunu göstermediğini, kaldı ki, müvekkili şirketin de alacaklı onlarca icra takibi bulunduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun sermayenin kaybı, borca batık olma durumu başlıklı 376. maddesindeki çağrı ve bildirim yükümlülüğüne ilişkin 3. fıkrasında; ”şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.” şeklinde belirtmiş olup yasa uyarınca şirketin sorumluluğundan bahsedildiğini, davacı tarafın, dilekçesinde şirketin borca batık olduğundan söz edilse de , müvekkili şirketin bu durumda anılan yasa uyarınca bildirim yükümlülüğünü yerine getirmiş olacağını ancak müvekkil şirketin borca batık olmadığı mahkememizce yapılacak bilirkişi incelemesince mümkün olacağını savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; İİK.nun 179.maddesine dayalı iflas istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; İİK’nin 179.maddesi uyarınca alacaklı tarafından açılan doğrudan iflas talebinde haklı olup olmadığı, davalının borca batık olup olmadığı ve doğrudan iflas koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı, hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nin 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nin 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicil kayıtlarının gönderildiği, sicil kayıtlarının faal olarak devam ettiği, şirketin muamele merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
İİK’nin 179.maddesinde; “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
HMK’nin 315.maddesinde; “ (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Taraf vekilleri 19/01/2023 tarihte sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde; Davanın taraflarının sulh olduğu anlaşılmakla, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından taraflar yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 315. maddesi uyarınca dava hakkında sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sulh protokolü nedeniyle taraf vekillerine beyanları dikkate alınarak yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 99,20 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafça yatırılan iflas avansı ve gider avansından artan avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
6-HMK’nin uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 19/01/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır