Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/646 E. 2023/458 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/646 Esas
KARAR NO : 2023/458 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GER. KARAR TARİHİ : 07/06/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Ticari nitelikli davalarda arabuluculuk dava şartı olarak öngörüldüğünden Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyasındaki itirazın iptali istemi ile Bakırköy Arabuluculuk Bürosuna …. dosya numarası ile arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak toplantı anlaşamama ile sonuçlandığını, davalının hakkında yürütülen icra takibine itirazı haksız ve kötü niyetli olup iptali gerektiğini, davalı ile müvekkili arasında ticari ilişkisinden dolayı, taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi oluştuğunu, ancak bu ilişki dolayısıyla davalı tarafından ödenmesi gereken alacak ödenmediğini, davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, oysa müvekkilinin mevcut ticari kayıtları, faturalar ve ticari defterleri mucibince davalıdan alacaklı ve dolayısı ile takibinin haklı olduğunun sabit olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesiyle bu hususun sübuta ereceğini, davalı borçlunun itirazının tamamen kötü niyetli, yapılan itirazın ise haksız olduğunun açık olduğunu, borçlunun, cari hesap ekstresinde borçlu olduğu görülmekle, hakkında icra takibi başlatılmasına sebebiyet vermiş olması nedeni ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyasındaki itirazın iptali için işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, neticede takibe yapılan itirazın asıl alacak ve faiz alacağı yönlerinden iptali ile takibin tüm alacak yönünden devamına, borçlunun haksız itirazı sebebiyle işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takip konusu alacağın tamamı üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile tarafımıza verilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı firma ile müvekkili firma arasında 13.08.2020 tarihli Uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesi ve Sözleşmeye bağlı Ek protokol düzenlendiğini, davalı müvekkili firmanın sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmiş ve araç kiralama bedellerini davacı firmaya düzenli olarak ödediğini, ancak davacı firma davalı firmadan sözleşme kapsamında kiralanan araç ve / veya araçların yıllık toplam km. Limitini aştığı için ödeme talep ettiğini ve davalı firma yetkilileri de taraflarca düzenlenmiş olan sözleşme kapsamında yıllık toplam km. Limiti aşım bedelinin 1,75 kuruş + KDV olduğunu, sözleşmede belirtilen fiyat dışında bir ödeme yapmayacaklarını söyleyince davacı firma tarafından davalı müvekkili firmaya bahse konu km. Aşım bedeli kapsamında bir fatura düzenlenip gönderildiğini ve davalı müvekkili firmada bahse konu faturayı kabul etmeyerek iade fatura kestiğini, davalı müvekkili firmanın davacı tarafa icra takibine konu her hangi bir borcu olmadığı hususu davalı müvekkil firmanın ticari kayıtlarından, ticari defterlerinden, davacı müvekkili firma ile düzenlenmiş olan sözleşmeden ve davacı firmaya sözleşme kapsamında yapılmış olan ödemelerin kayıtlarından açıkça belli olduğu gibi tümü kapsamında yapılacak olan bilirkişi incelemesinde de davalı müvekkili firmanın davacı tarafa icra takibine konu her hangi bir borcu olmadığı ve icra takibine haklı sebeple itiraz ettiği hususu ortaya çıkacağını, yukarıda açıklamaya çalıştığımız şekilde davacı firmanın davaya konu talebi haksız, hukuka ve hakkaniyete aykırı nitelikte bir talep olduğunu, davacı firma bu şekilde haksız menfaat temin elde etmeye çalışmakta olup davaya konu iddia ve beyanları kabul etmediklerini, sayın Mahkeme tarafından dava dosyasına sunulacak tüm deliller kapsamlı bir şekilde incelendiği, tarafların ticari kayıtları ve dava konusu sözleşmenin içeriği Bilirkişi marifetiyle incelendiği zaman davaya konu iddia ve beyanların haklı nitelikte olmadığının ortaya çıkacağı kanaatinde olduklarını, tüm bu nedenlerle davacının davasının reddinin gerektiğini, işbu sebeple müvekkili davalı yönünden davanın reddini ve davaya konu icra takibininde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı davacı hakkında da takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 26/01/2023 havale tarihli raporda; “Davacı şirkete ait 2020-2021 yılı ticari defterlerinin ilgili tebliğe uygun olarak Ocak ve Aralık ayı beratlarının süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, kanaatine varılmış ise de Nihai Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, 2. Davalı şirkete ait 2020-2021 yılı ticari defterlerinin E-Defter olarak tutulduğu ve ilgili tebliğe uygun olarak Ocak ve Aralık ayı yevmiye, defter-i kebir defter beratlarının süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, kanaatine varılmış ise de Nihai Takdir Sayın Mahkemenize ait olduğu, 3. Davacı şirketin davalı şirketten Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasından TAKİP 03.11.2021 tarihi itibariyle yukarıdaki tespitimiz gibi davalı şirketten 3.312,81 ₺ alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra 04.11.2021 tarihinde davalı şirket tarafından 136,10 ₺ ödeme yapıldığı için bu tutarında dikkate alınması halinde 3.312,81 ₺ – 136,10 ₺ = 3.176,71 ₺ davalı şirketten alacaklı olacağı hesap ve mütalaa edilmekte ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin Sayın Mahkemenize ait olduğu, 4. Somut olay bakımından faizin, davacı şirketin davalı şirketi temerrüde düşürdüğü yönünde ihtar ve/veya ihbar bulunmaması nedeniyle takip öncesi faiz hesaplaması yapılmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, davacı şirketin talebi gibi alacağa takip tarihi olan 03.11.2021 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda alacağa yıllık AVANS faiz işletilmesinin uygun olduğu mütalaa edilmekte ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin Sayın Mahkemenize ait olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi ….. tarafından düzenlenen 10/04/2023 tarihli ek raporda; “Davacı şirketin davalı şirketten Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasından TAKİP 03.11.2021 tarihi itibariyle yukarıdaki tespitimiz gibi davalı şirketten 3.312,81 ₺ alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra 04.11.2021 tarihinde davalı şirket tarafından 136,10 ₺ ödeme yapıldığı için bu tutarında dikkate alınması halinde 3.312,81 ₺ – 136,10 ₺ = 3.176,71 ₺ davalı şirketten alacaklı olacağı hesap ve mütalaa edildiği; sayın mahkemenizce, davacı şirket tarafından ibraz edilmiş olan 3 adet farklı aracın, uyuşmazlık konusu aracı ikame için aynı sözleşme kapsamında ve sözleşme şartlarında davalı şirkete kullandırdığı yönünde kanaat oluşması ve bu 3 aracında kullanım miktarlarının hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği yönünde kanaat oluşması halinde; kum aşım bedel faturasının 29.263,20 TL olarak hesaplandığı, Davacı şirketin davalı şirketten Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasından TAKİP 03.11.2021 tarihi itibariyle yukarıdaki tespitimiz gibi davalı şirketten 28.774,35 ₺ alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra 04.11.2021 tarihinde davalı şirket tarafından 136,10 ₺ ödeme yapıldığı için bu tutarında dikkate alınması halinde 28.774,35 ₺ – 136,10 ₺ = 28.638,25 ₺ davalı şirketten alacaklı olacağı ve davacı şirketin takip miktarı üzerinden itirazının iptali gerekeceği hesap ve mütalaa edildiği” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak cari hesaptan kaynaklı alacak için başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu görüldü.
Dava konusu Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 13.121,15-TL Cari hesap alacağı ve 421,49-TL işlemiş faiz olmak üzere 13.542,64-TL toplam alacağının faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 13.121,15-TL’dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı sözleşme, fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yazılı bir hizmet sözleşmenin olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterler ve kayıtları ile Bilirkişi …’ ın hazırlamış olduğu rapor içeriğinin incelenmesinde;
– Davacı ve davalı şirket arasında 13.08.2020 tarihli uzun dönemli 1 adet araç için araç kiralama sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme dışında başka bir sözleşmenin dosya içerisine sunulmadığı; sözleşmeye göre aylık 2.900,00 TL + KDV olmak üzere toplam 3.442,00 TL bedelle araç kiralaması yapıldığı, sözleşmenin süresinin 12 ay olduğu, davacı şirke tarafından aylık KDV dahil 3.442,00 TL tutarlı faturalar düzenlendiği ve davalı şirkete teslim edildiği, davalı şirket tarafından bu faturaların teslim alındığı, kayıtlara işlendiği ve bedellerinin ödendiği,
– Davacı şirket tarafından 25.08.2021 tarihli … nolu 13.610,00 TL bedelli ve “…. Km aşım bedeli” açıklamalı faturanın tanzim edildiği, davalı şirket tarafından bu faturanın kayıtlarına alındığı, iş bu faturanın süresinde davacıya iade edilmediği; davalı şirket tarafından 03.11.2021 tarihli …. nolu fiyat farkı açıklamalı 13.473,90 TL tutarlı E-fautarının temel fatura olarak tanzim edildiği, bu faturanın davacı şirkete iletildiği ve kayıtlara alındığı, davacı şirketin ise bu faturaya karşılık iade faturası olarak 05.11.2021 tarihli masraf yansıtma açıklamalı … nolu 13.473,90 TL tutarlı faturayı tanzim etmiş olduğu ve bu faturanın davalı şirkete teslim edildiği ve kayıtlara alınmış olduğu, davalı şirket tarafından 31.12.2021 tarihli …. nolu fiyat farkı açıklamalı 13.473,90 TL tutarlı iade faturasının temel fatura olarak tanzim edildiği ve taraflar arasındaki fatura düzenlemelerinin bu şekilde devam ettiği,
– Taraflar arasındaki sözleşmeye göre 12 ay boyunca 2.900,00 TL + KDV olmak üzere aylık toplam 3.442,00 TL tutarlı faturanın davacı şirket tarafından düzenlenmesi ve davalı şirket tarafından fatura bedellerinin ödenmiş olması sonrasında, davacı şirket tarafından kiralama bedeli dışında tanzim edilen 25.08.2021 tarihli …. nolu 13.610,00 TL bedelli ve “…. Km aşım bedeli” açıklamalı faturanın kiralama bedeli dışında tanzim edilmiş olduğu ve davalı şirketin buna istinaden fiyat farkı faturası düzenlediği; kural olarak, hizmetin görüldüğünün ve sözleşmeye göre alacağının olduğunun ispat yükü davacıda olup, faturanın teslim ve tebliğinin tek başına ispat için yeterli olmayacağı,

– Taraflar arasındaki 13.08.2020 tarihli sözleşme içeriğinde, 12 aylık KM limitinin 30.000 KM olduğu, KM limitinin aşılması halinde KM başına 1,75 Kuruş + KDV km aşım bedeli ödenecek olmasının düzenlendiği ve kiralanan aracın 2020 modul, ikinci el, ….. olduğu,
– Davacı şirket tarafından kiralama bedeli dışında tanzim edilen 25.08.2021 tarihli …. nolu 13.610,00 TL bedelli ve “…. Km aşım bedeli” açıklamalı faturaya dayanak araç teslim belgelerinin incelenmesinde; uyuşmazlığa konu …. plakalı aracın 18.08.2020 tarihli teslim belgesinde araç km’ sinin 17.538 km olduğu, 10.08.2021 tarihli teslim belgesinde araç km’ sinin 49.379 km olduğu; sözleşmeye göre yıllık 30.000 km sınırının 1.841 km aşıldığı; sözleşmeye göre km aşım bedelinin 1.841 km x 1,75 TL = 3.221,75 TL + %18 KDV (579,91 TL) = 3.801,66 TL olduğu; açıklanan sebeplerle yukarıda belirtilen faturanın bedelinin 3.801,66 TL olarak kabul edilmesi halinde, davacı cari hesabında davalıya borç olarak gözüken 488,85 TL’ nin düşülmesi halinde takip tarihi itibariyle davacının 3.312,81 TL alacaklı olduğu,
– Takip tarihinden sonra davalı şirket tarafından 136,10 TL’ lik ödeme yapıldığı, bu ödemenin düşülmesi sonrasında davacının davalıdan (3.312,81 – 136,10=) 3.176,71 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından kiralama bedeli dışında tanzim edilen 25.08.2021 tarihli …. nolu 13.610,00 TL bedelli ve “…. Km aşım bedeli” açıklamalı fatura açısından, faturada belirtilen araç dışında başka 3 aracın da (…, … ve … palakalı) km aşım bedellerini kapsadığı şeklinde davacı iddiası mevcutsa da; bu 3 araç yönünden yeni veya ek bir kiralama sözleşmesi ya da ikame araç sözleşmesi yapıldığına dair dosya kapsamında herhangi bir yazılı sözleşmenin bulunmadığı, sadece teslim tutanaklarının olmasının davacıya km aşım bedeli talebi yönünden herhangi bir hak bahşetmeyeceği, var olan sözleşmenin tek bir aracı kapsadığı, diğer araçlara teşmil ettirilemeyeceği, davalının davacının talebini genişletir bu iddiası yönünden muvafakatinin bulunmadığı ve yine davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı da görülerek, davacının bu iddiası mahkememizce yargılamaya ve hükme esas alınmamıştır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının 3.176,71 TL miktarlı olarak alacağının varlığını ispatladığı ve yine davalının ödemeye ilişkin aksini gösterir başka yazılı kesin kayıtta sunmadığı, bu sebeple davalının davacıya 3.176,71 TL borçlu olduğu kabul edilmiş ve açılan davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra takibinin kötüniyetli başlatıldığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığından ve davanın kısmen de kabulüne karar verildiğinden, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Talebin yargılamayı gerektirdiği kanaati ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 3.176,71-TL üzerinden kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
-Takipteki asıl alacağa takip tarihinden itibaren işlemek üzere ve davacının talebini aşmamak kaydıyla 3095 Sayılı Kanunun 2/2 Md. uyarınca değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
-Talebin yargılamayı gerektirmesi sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
-Davalının yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 217,00-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 224,08-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin; kısmen kabul – red oranları ve takdiren %24,21’i olan 377,68-TL’sinin davalıdan, %75,79’u olan 1.182,32-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Davacı tarafça sarf edilen toplam 316,28-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.324,75-TL yargılama giderinin kısmen kabul – red oranları ve takdiren % 24,21’i olan 804,92-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davalı tarafından sarf edilen tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 400,00-TL yargılama giderinin kısmen kabul – red oranları ve takdiren % 75,79’u olan 303,16-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.176,71-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; Miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır