Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/607 E. 2022/955 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/607 Esas
KARAR NO : 2022/955

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Av….’un 29/01/2013 tarihinde, müvekkilinin 2011 yılının 11.ayından itibaren faaliyet gösterdiği … isimli işyerinin bulunduğu … Cad. … Sokak No:…. … kat …. Merkezi …/İstanbul adresine gelerek alacaklısı …, borçlusu … olan kişi ile hiçbir şekilde ilgisi bulunmamasına rağmen bu kişinin borcundan dolayı İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yazılan talimat üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyasından hacze gelerek işyerindeki demirbaşlar ile müşterilere ait kumaşlar olmak üzere bütün mallarının muhafaza edileceği yolunda kendisini tehdit ederek ve 4 saate yakın bir manevi cebir ve baskı altında bütün menkul malları haciz zaptına yazdırdıktan sonra müvekkiline 29/01/2013 tanzim tarihli Protokol ile ilki 30/05/2013 vadeli olan birer ay sıralı beheri 4.000,00-TL tutarındaki otuz adet, toplamı 120.000,00-TL değerindeki senetlerin müvekkiline hata, hile ve ikrah altında imzalatıldığını, İstanbul …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı alacaklısı … ve borçluları … ve … olan, Bursa …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından alacaklısı …, borçluları … ve … vekillerinin ise davalı … olan icra takipleri ile müvekkilinin bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkili aleyhinde İİK.nun 89 maddesi uyarınca çıkarılmış bir haciz ihbarnamesinin de dosyalarda mevcut olmadığını, Av….’un manevi cebir ve baskı altında müvekkilinden kendisiyle hiçbir bağı ve ilgisi olmayan borçluların borcundan ötürü 120.000,00- TL tutarında senet aldığının öğrenilmesi üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. Bakanlık soruşturma sayılı dosyası ile şikayette bulunduklarını, Av….’un senetleri aldıktan bir müddet sonra müvekkilini İstanbul Tercüman sitesinde bir avukatın bürosuna çağırdığını, önce senetlerin tamamını iade etmek için 26.000,00- TL istediğini, daha sonra ise 15.000,00- TL verir ise senetlerin tamamını iade edeceğini söylediğini, ancak senetleri iade etmediğini belirterek müvekkilinin davalılardan … ile kerhen imzaladığı 29/01/2013 tanzim tarihli protokol ile bu protokole bağlı olarak alınan lehdarları belirsiz, 29/01/2013 tanzim tarihli ve ilki 30/05/2013 vadeli olup birer ay sıralı beheri 4.000,00- TL tutarındaki otuz adet toplamı 120.000,00- TL değerindeki senetler ile protokolde senetlerin karşılık gösterildiği İstanbul …İcra Müdürlüğünün …. , İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile Bursa … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyalarından borçlu olmadığının tespitine, protokolün feshine, dava konusu senetlerin yahut ödenmek zorunda kalındığı takdirde bedellerinin istirdadına, icraya henüz konulmamış senetlerin icra takibine konulmaması, konulması halinde icra takiplerinin durdurulması hususunda davalılar tarafından hileli şekilde 3.kişilere devir veya cirosu halini de kapsamak üzere ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; açılan davada İİK.nun 72 maddesi gereğince yetkili mahkemelerin icra takibinin yapıldığı yer mahkemeleri veya davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, davaya konu ödeme senetlerinin ilgili olduğu icra dosyalarının İstanbul ve Bursa icra dairelerince takibe konu edildiğinden ve müvekkilinin adresi de Bursa olduğundan yetkili mahkemelerin Bursa Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu edilen ödeme senetleri ve bu senetlere ilişkin protokolü vekil olarak imzaladığını, dava konusu edilen senetlerde müvekkilinin alacaklı sıfatının bulunmadığını, bu nedenle husumet nedeni ile davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafça dava dilekçesiyle müvekkiline isnat edilen ve atfı cürümden ibaret iddialarda bulunulduğunu, bu ağır ithamlar nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, müvekkilinin avukatlık sıfatı ile görevini ifa ettiği İstanbul … İcra Müdürlüğü, İstanbul … İcra Müdürlüğü ve Bursa …. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyalarının borçuları …. ve … olduğunu, protokolde yazılı Bursa … İcra Müdürlüğü dosyasının sehven yazıldığını, bu dosyanın aslında Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası olduğunu, bu nedenle davalılardan …’ün dava konusu olayla bir ilgisinin bulunmadığını, senet borçlusu davacı ile icra dosyaları borçluları arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının borca kefil olma sebebinin de bu olduğunu, ekte sunulan SGK çıktısında görüleceği gibi her üç dosyadaki borçlu …. ‘ın davacı …’ın yanında 2013 yılı Nisan ayına değin SGK lı işçi gibi gösterildiğini, daha sonra işten çıkışının yapıldığını, davacının senetlerden ilkinin vadesinin yaklaşması üzerine Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, şikayetten bir sonuç alamayacağını anlayınca da işbu davayı açtığını, dava konusu senetlerin kesinleşmiş takipten alınan talimatla gidilen hacizden sonra ödeme amaçlı olarak ve hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin verilmiş olup iptal edilemeyeceğini belirterek öncelikle yetki itirazlarının kabulüne ve tedbir kararının kaldırılmasına, aksi halde husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; açılan davada İİK.nun 72. maddesi gereğince yetkili mahkemelerin icra takibinin yapıldığı yer mahkemeleri veya davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, davaya konu ödeme senetlerinin ilgili olduğu icra dosyalarının İstanbul ve Bursa İcra Dairelerince takibe konu edildiğinden ve müvekkilinin adresi de Büyükçekmece olduğundan yetkili mahkemelerin Bursa Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini,davalı sıfatının borçluya ait olduğunu, 29/01/2013 tarihli protokol gereği dava konusu senetlerin İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. Esas ve Bursa …. Asliye Ticaret mahkemesinin …. D. İş sayılı dosyalarına karşılık ödeme olarak alındığını, davacı tarafça yapılan bu ödeme ile borçlunun borcundan kurtulduğunu davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise; dava konusu senetlerin ödeme amaçlı alındığını, kayıtsız şartsız ödeme vaadini içerdiğini, davacının 2011 yılından bu yana ticaretle uğraştığını, TTK 18. maddesine göre basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda olduğunu, senedin müzayaka altında ve hile ile alındığı iddialarının yasal mesnedi bulunmadığını, davacı tarafça yapılan haksız şikayetlerin senetlerin vadesinin yaklaşması ile yapıldığını, senetlerin 29/01/2013 tarihinde alındığını, şikayetlerin ise Mayıs ayında yapıldığını, kanuna karşı hile ve hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumadığını, davacının icra dosyalarının borçlularıyla birlikte ticari faaliyette bulunduğunu, her üç dosyadaki borçlu … ‘ın davacı …’ın yanında 2013 yılı Nisan ayına değin SGK’lı işçi gibi gösterildiğini, davacının şikayetten sonuç alamayacağını anlayınca huzurdaki davayı açtığını, İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacının başka adresine hacze gelindiğini ifade ettiğini, İcra Mahkemesince takibin devamına karar verildiğini ancak davacının istihkak davası açmadığını, davacının borçlular ile birlikte ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, dava konusu senetlerin kesinleşmiş takipten alınan talimatla gidilen hacizden sonra, ödeme amaçlı olarak ve hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden verildiğini, iptal edilemeyeceğini belirterek yetkisizlik kararı verilmesi ihtimaline binaen verilen tedbir kararının kaldırılmasını, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi halde hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, %20 den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Davalı … talimat yoluyla alınan beyanında; davalı …’u avukatı olması nedeniyle tanıdığını, bu dava ile hiçbir ilgisinin olmadığını, davacı … ve avukatı ile telefonda görüştüğünü, babasının da İstanbul’a giderek davacı vekili ile görüştüğünü, kendisinin sehven davalı olarak yazıldığını ve kendisi aleyhine açılan davadan feragat edileceğinin söylendiğini, feragate bir diyeceği olmadığını belirtmiştir.
Dava; haciz işlemi sırasında hata, hile ve ikrah altında imzalandığı iddia olunan protokolün feshi, protokol nedeni ile davacı tarafından keşide edilen 30 adet bonodan ve bir kısım icra takiplerinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini bildirmişler, bir kısım delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
HMK’nın 6.maddesindeki düzenlemeye göre davalıların birden fazla olması halinde davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde dava açılabileceği, davalı …’nın ikamet adresi Beylikdüzü olup ticari davalar yönünden Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri yargı alanında kaldığı, davaya konu protokolün Bakırköy İcra Dairesindeki talimat dosyasından yine mahkememiz yargı alanında bulunan davacıya ait işyerinde imzalandığı nedenleriyle mahkememiz yetkili olmakla davalılar … ve …’un yetki ilk itirazlarının reddine ön inceleme duruşmasında taraf vekillerinin huzurunda karar verilmiştir.
Davacı yanın ihtiyati tedbir talebi değerlendirilerek 05/06/2013 tarihinde taraflarla sınırlı olmak üzere; 29.01.2013 tanzim tarihli, ilki 30.05.2013 vadeli olup birer ay sıralı beheri 4.000,00TL tutarındaki 30 adet senetle ilgili yapılacak icra takibinin İİK.72/2 maddesi uyarınca durdurulmasına, dava konusu senetlerin toplam bedeli olan 120.000,00 TL’nin takdiren %15’i tutarı 18.000,00 TL nakdi veya kesin ve süresiz teminat mektubu alınmasına karar verildiği, davacı tarafça teminat nakit olarak yatırıldığından ihtiyati tedbir kararının infaz edildiği anlaşılmıştır.
29/01/2013 tarihli “Belge ve Protokol” başlıklı belge sureti, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Tal.sayılı dosyasının örneği, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının örneği, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının örneği, Bursa … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasının örneği getirtilerek dosyamız içerisine konulmuştur.
Bakırköy C.Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasında mahkememiz dosyasında davalı olan … hakkında aynı olayla ilgili olarak yapılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiği, takipsizlik kararının kesinleştiği, Bakırköy C.Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasında aynı olayla ilgili 29/01/2013 tarihinde davacının işyerine haciz için giden icra memuru …. hakkında yapılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiği, kararın kesinleştiği, Bakırköy C.Başsavcılığının …. Bakanlık Soruşturma sayılı dosyasında aynı zamanda avukat olan mahkememiz dosyası davalısı … hakkında yapılan incelemede T.C. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nden gönderilen yazı cevabına göre 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58.maddesi uyarınca 26/11/2014 tarihli olur ile soruşturma izni verilmesine yer olmadığına dair mukteza tayin edildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy …Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı dosyasında katılan … tarafından sanık … hakkında açılan hakaret davasında sanığın şikayet hakkını kullanmak amacıyla dilekçe verdiği, kamu görevlisi avukata hakaret kastı ile hareket ettiği konusunda savunmasının aksine delil elde edilmediğinden beraatine karar verildiği, Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı dosyasında davacı …. tarafından davalı … aleyhinde açılan manevi tazminat davasında davalının şikayet dilekçesinde yer alan ibarelerin hak aramaya yönelik olduğu ve iftira teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, her iki kararın da temyiz nedeniyle Yargıtay’da olduğu celp edilen evraklardan tespit edilmiştir.
Gerek soruşturma dosyalarında gerekse Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesinin….Esas sayılı dosyasında tanıklar dinlenmiş olduğundan mahkememizde tekrar tanık dinlenmesine gerek duyulmamıştır.
Davacı vekili 10/07/2014 tarihli duruşmada; her ne kadar … hakkında dava açmış iseler de …’ün bu dava ile ilgisi olmadığını sonradan tespit ettiklerini bu nedenle … hakkında açmış oldukları davadan feragat ettiklerini beyan ederek beyanını imzası ile onaylamıştır. Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının aslı, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının örneği, Bursa …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasının örneği getirtilmiştir.
Davalı … vekili tarafından …’nın uhdesinde olan 22 adet senet aslı ile 13/02/2013 tarihli protokol aslı mahkememiz kasasına ibraz edilmiştir. Senetlerin akıbeti ile ilgili ibraz olunan 03/10/2016 havale tarihli dilekçede davacı …’dan alınan 4.000,00 TL bedelli 30 adet sıralı senetler için … , …ve vekilleri Av…. arasında protokol yapıldığı, bu senetlerden 6 adedinin vekalet ücreti ve masraflar için vekilin uhdesinde bırakıldığı, 24 adet senedin alacaklı … ile temlik alacaklısı ….’a teslim edildiği bildirilmiştir.
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyası incelendiğinde; İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında kesinleşen takip nedeniyle takip borçlusu ….’ün adresi olarak belirtilen … Mahallesi, …. Caddesi, …. Sokak, No: … …./İstanbul adresine 29/01/2013 tarihinde hacze gidildiği, hacze saat 11:40 itibariyle başlandığı, semt karakolundan polis memurları alındığı, adreste …’ın hazır olduğu beyanında; işyerinin kendisine ait olduğunu, borçluyu tanımadığını belirttiği, borçluya ait haczi kabil mallar bulunamadığından haciz işlemine son verildiği, beklemeli yazılıp saat 14:10 itibari ile tutanağın imzalandığı görülmüştür.
Davaya konu olan 29/01/2013 tarihli protokol incelendiğinde; İstanbul …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı, İstanbul …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı ve Bursa …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyaları ile ilgili olarak aşağıda dökümü yapılan ödeme senetleri alındığı, toplamda 30 adet sıralı senetler alınmış olup, 29/01/2013 tanzim tarihli 30/05/2013 vade ile başlayıp 1’er aylık vadeleri olan 4.000,00’er TL tutarlı en son senedin ise 2.000,00 TL tutarlı senet olduğu protokolün alt kısmının …. Tekstil … ile vekil Av…. tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
Protokolde geçen İstanbul …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında alacaklının …, borçluların …, …. oldukları, takibin muhtelif senetlere dayalı olduğu, 27/05/2012 tarihinde başlatıldığı toplam 53.517,03 TL tutarlı olduğu, takibin kesinleştiği, herhangi bir ödemenin bulunmadığı, İstanbul …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında alacaklının …, borçluların …., … oldukları, takibin iki adet senede dayalı olduğu, 22/08/2011 tarihinde başlatıldığı toplam 13.858,18 TL tutarlı olduğu, takibin kesinleştiği, herhangi bir ödemenin bulunmadığı, Bursa …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında ise; alacaklının …, borçluların…. ve … oldukları çeke dayalı toplam 7.451,05 TL alacak için 10/01/2013 tarihinde takip yapıldığı, ancak bu icra dosyasının protokolde sehven yazılı olduğunun davalılar … ve … tarafından ifade edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu senetlerden dolayı mahkememizce verilen tedbir kararı nedeniyle davacı tarafça herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
Bakırköy ….Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında haciz mahallinde bulunan polis memurları tanık olarak dinlenmişlerdir. Tanık … anılan mahkemedeki beyanında; olay tarihinde saat 11:00 civarında icra memuru ile avukatın birlikte geldiklerini, ellerinde resmi yazının bulunduğunu, haciz uygulaması yapacaklarını, 2 polis memuru görevlendirilmesini istediklerini, kendisi ile diğer polis memuru ….’nın görevlendirildiğini, icra memuru, alacaklı vekili, nakliyeciler ile birlikte haciz mahalline gittiklerini, …’ın haciz mahallindeki dükkanda bulunduğunu, kendisini işyeri yetkilisi olarak tanıttığını, icra memurunun ….’ün borcundan dolayı haciz uygulanacağını açıkladığını, …’ın ise borçlunun işyeri ile ilgisinin olmadığını söylediğini, bunun üzerine mahalde borçlu ile ilgili belgeler olup olmadığına bakıldığını,…. adına belge bulunduğunu, alacaklı vekilinin belgenin bulunmasını dayanak yaparak haciz uygulanmasını istediğini, …’ın ise kendisinin de aynı borçludan alacaklı olduğunu söyleyerek haciz uygulatmak istemediğini, alacaklı vekilinin icra memuru ile birlikte işyerindeki kumaşları ve demirbaş eşyaları sayıp haciz tutanağına yazdırdığını, …’ın malların kendisinin değil müşterilerine ait olduğunu söyleyerek itiraz ettiğini, haciz mahallinde 2 veya 3 müşterinin de bulunduğunu, alacaklı vekilinin haciz ve muhafaza işlemleri yaptırmak istediğini, …’ın da müşterilerinin mallarına yönelik işlem yapılmaması için senet imzalamak zorunda kaldığını, yaklaşık 30 adet her biri 4.000,00 TL tutarlı senetleri imzaladığını, icra memurunun 2 sayfa haciz tutanağı hazırladığını, senetler imzalanınca taraflar arasında anlaşma sağlandığını düşünerek bu tutanağı iptal ettiğini, daha sonra yarım sayfa bir tutanak hazırladığını, orada bulunanların tutanağı imzaladığını, yazılanların doğru olduğunu, haciz ve muhafaza işlemlerinin yaklaşık 4 saat sürdüğünü, icra memurunun …’a senetleri imzalaması için herhangi bir baskısının olmadığını belirtmiştir.
Diğer polis memuru tanık …. mahkemedeki beyanında; polis memuru … ile birlikte haciz için görevlendirildiklerini, haciz mahalline gittiklerinde tekstil üzerine 2 katlı bir işyeri olduğunu, icra memurunun borçlu …. beyin borcu nedeniyle geldiklerini söylediğini, …’ın ise … beyin yurt dışında olduğunu söylediğini, bunun üzerine mahalde borçluya ait belge olup olmadığını araştırdıklarını, arama neticesi borçlu … ile ilgili 2 evrak bulunduğunu, buna dayanarak alacaklı vekilinin haciz uygulanmasını istediğini, haciz mahallindeki eşyaların listesinin tutanağa yazılmaya başlandığını, …’ın malların müşteriye ait olduğunu ve kesilmiş olduğunu söylediğini, bu arada dükkanda birkaç müşterinin de bulunduğunu, …’ın müşterilerinin yanında itibarını kurtarmak için anlaşma yoluna gittiğini, 2 sayfa haciz tutanağı hazırlandığını, bu arada …’ın senetleri imzaladığını, bu konuda alacaklı vekili ile anlaştıklarını, icra memurunun anlaşma gerçekleştiği düşüncesi ile haciz tutanağını yırtarak yeni bir tutanak düzenlediğini, 2.tutanağı kendisinin de imzaladığını toplam 120.000,00 TL tutarlı pek çok senet imzalandığını, mahalde 4-5 saat kadar kalındığını, anlaşma sağlanıp senetler imzalandıktan sonra mahalden birlikte ayrıldıklarını, alacaklı vekilinin malları kaldıracağım demesi dışında …’a herhangi bir zorlama uygulanmadığını, …’ın müşterilerinin önünde itibarı zedelenmesin diye borcun kendisine ait olmadığını söylediği halde senetleri imzaladığını belirtmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası mahkemenin 1/2 müstemir yetkili hakimi … ‘in uhdesindeki işler yönünden Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinde yetkilendirilmesi ve mahkemenin faaliyete geçmesi nedeniyle yapılan aktarım üzerine Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas numarasını aldığı, Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyetinin durdurulması üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu …Dairesinin 08/09/2014 tarih …. sayılı Kararı uyarınca yapılan devir işlemi nedeniyle Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas numarasını alan dosya üzerinden 10/04/2017 tarih, …. esas, … karar sayılı ilamı ile davalı … aleyhinde davadan feragat edildiğinden bu davalı yönünden feragat nedeniyle reddine, davacının davalı … aleyhinde açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine, koşulları oluşmadığından bu davalının tazminat talebinin reddine, davalı … aleyhinde açılan davanın esastan reddine, Bakırköy … ATM’nin …. esas sayılı dosyası üzerinden verilen 05/06/2013 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilince mahkememizce verilen 10/04/2017 tarih, …. esas, …. karar sayılı ilamı istinaf edilmiş ve dosya istinaf mahkemesine gönderilmiş olmakla, İstanbul BAM … Hukuk Dairesinin … esas, … karar, 16/03/2020 tarihli ilamı ile davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği, verilen istinaf kararının Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verildiği, davacı vekilinin İstinaf ilamına karşı temyiz başvurusunda bulunduğu, dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin …. esas, …. karar, 13/04/2022 tarihli ilamı ile ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 38. maddesi, “Korkutulan, içinde bulunduğu durum bakımından kendisinin veya yakınlarından birinin kişilik haklarına ya da malvarlığına yönelik ağır ve yakın bir zarar tehlikesinin doğduğuna inanmakta haklı ise, korkutma gerçekleşmiş sayılır. Bir hakkın veya kanundan doğan bir yetkinin kullanılacağı korkutmasıyla sözleşme yapıldığında, bu hakkı veya yetkiyi kullanacağını açıklayanın, diğer tarafın zor durumda kalmasından aşırı bir menfaat sağlamış olması hâlinde, korkutmanın varlığı kabul edilir.” düzenlemesini, 39. maddesi ise, “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.” düzenlemesini içermektedir.
Tüm dosya kapsamı, soruşturma dosyalarında alınan beyanlar, icra takip dosyaları, protokol, dava konusu senetler, tarafların iddia ve savunmaları ve özellikle dava konusu protokolün ve senetlerin tanzim edildiği anda olay mahallinde bulunan tanık polis memurlarının anlatımlarından (…. ve …’nın dava dosyası içine alınan konu ile ilgili başka bir dava dosyasında mahkeme huzurunda verdikleri beyanlar) davacının manevi cebir, icra tehdit ve baskısı altında, ekonomik özgürlüğünün ve geleceğinin zarar göreceği, itibar kaybına uğrayacağı korkusuyla 29.01.2013 tarihli protokolü ve bu protokole bağlı senetleri imzaladığı anlaşılmaktadır. Öte yandan dava konusu senetlerden altı adedinin davalılardan …’un avukatlık alacağı ve masraflar için kendisine bırakıldığı beyan ile sabit olup bu senetler bakımından kendisine husumet düştüğü anlaşılmaktadır. Açıklanan bu hususlar, yukarıya metni alınan madde hükümleri gözetilerek ve dosya içinde bulunan protokol-temlike ilişkin belge de değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davalı … hakkında açılan davanın esastan, davalı … hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi ve bu hükme yönelen istinaf isteminin esastan reddi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. ” gerekçesi ile bozularak kaldırıldığı, dava dosyasının mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur. Yargıtay bozma ilâmı taraflara tebliğ edilerek bozmaya uyulup uyulmayacağı konusunda taraflar duruşmaya davet edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava haciz esnasında yapılan protokol ve protokole göre düzenlenip verilen senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, takipsizlikle sonuçlanan Savcılık soruşturma dosyaları, tanık beyanları, 29/01/2013 tarihli protokol, iddia ve savunmalar ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; kesinleşen icra takibi dolayısı ile alınan talimat uyarınca takip dosya borçlusu dava dışı …’ün esas icrasındaki adresine alacaklı … vekili Av…., icra memuru, polis memurları ile birlikte hacze gidildiği, haciz mahallinde davacı …’ın bulunduğu, kendisinin borçla ilgisinin olmadığını belirttiği, işyerinin kendisine ait olduğunu söylediği, mahalde yapılan araştırmada borçluya ait belgelerin bulunması üzerine alacaklı vekilinin istemi ile işyerinde bulunan tekstil ürünlerinin haciz işlemi için sayımına başlandığı, işlemlerin uzun sürdüğü, davacı …’ın haciz ve muhafaza işlemi yapılmaması için alacaklı vekili ile anlaşma yoluna gittiği, 29/01/2013 tarihli protokolü düzenledikleri ve bu protokol uyarınca icra dosyaları ile ilgili olarak 30 adet her biri 4.000,00’er TL tutarlı ödeme senetlerini davacı …’ın imzalayarak alacaklı vekiline verdiği, alacaklı vekilinin de haciz ve muhafaza işlemi yapmaktan vazgeçtiği, davacının tacir olup yapmış olduğu işlemlerin anlam ve sonuçlarını idrak edebilecek durumda olduğu, muhafaza işlemine karşı istihkak davası açma imkanının bulunduğu, ancak davacının bu imkanı kullanma yolunu seçmediği, alacaklı tarafla anlaşma yoluna gittiği, davacının hataya düşürülmesinin söz konusu olmadığı, herhangi bir hilenin de bulunmadığı, Savcılık soruşturma dosyalarında ifade edildiği üzere yapılan işlemlerin yasa ve usule uygun olduğu, davacının davaya konu takip borcunu ödemek amacı ile borca karşılık 30 adet sıralı senet verdiği, bonoların ve protokolün haciz baskısı altında imzalandığı yönündeki iddiasına itibar edilemeyeceği, davacının korkutularak kendisine senet imzalatıldığı iddiasını kanıtlayamadığı, haciz tutanağı ve protokolden korkutma halinin gerçekleşmediği kanaatine varılmakla Yargıtay bozma ilamına mahkememizce uyulmamış olunup, davalı … aleyhine açılan davanın esastan reddine, davalı … aleyhinde açılan davanın davacının feragati nedeniyle reddine, davalı …’un ise alacaklı …’nın vekili sıfatıyla işlemleri yaptığı, protokolde vekil olarak imzasının bulunduğu, yine protokol kapsamında imzalanan senetlerde alacaklı konumunda olmaması karşısında … aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Bozma İlamına DİRENİLMESİNE,
2-Davalı … aleyhinde açılan davadan feragat edildiğinden bu davalı yönünden açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Davacının davalı … aleyhinde açtığı davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
A-Koşulları oluşmadığından bu davalının tazminat talebinin REDDİNE,
4-Davalı … aleyhinde açılan davanın ESASTAN REDDİNE,
A-Bakırköy …. Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 05/06/2013 tarihli İhtiyati Tedbir Kararının KALDIRILMASINA,
B-İhtiyati tedbir kararı uygulanmış olduğundan davalı …’nın alacaklı olduğu 23 Adet Senet Bedeli olan 92.000,00-TL’nin takdiren %20’si tutarı olan 18.400,00-TL tazminatın İİK 72/4 maddesi uyarınca davacıdan alınarak DAVALI …’YA VERİLMESİNE,
5-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 2.049,30-TL’den mahsubu ile artan 1.968,60 -TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Davalı … aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı …’a verilmesine,
7-Davalı … aleyhinde açılan davanın esastan reddine karar verilmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 19.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından yapılan tebligat masrafından oluşan 122,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
10-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde YARGITAY HUKUK GENEL KURULU nezdinde Temyiz Kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza