Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/585 E. 2023/116 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/585 Esas
KARAR NO : 2023/116 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2022

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN … ESAS- …K.SAYILI
DOSYASI YÖNÜNDEN;

DAVA TARİHİ : 21/11/2022
KARAR TARİHİ : 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 13/07/2021 tarihli Depolama ve Hammaliye Fiyatlandırması ve 30/07/2021 tarihli ek sözleşme şartları başlıklı sözleşmeler akdedildiğini, 30.07.2021 tarihli ek sözleşme şartları başlıklı sözleşmenin konusunun; ….. Turizm Emlak Ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait …. Mah. … Cad. No:8 Esenyurt / Kıraç ve … Mah. … Cad. No:49 Samandıra Sancaktepe /İstanbul adresinde bulunan depolara; … San. İç Ve Dış. Tic. Ltd. Şti. Ve müşterileri tarafından gönderilen yüklerin/ürünlerin indirilmesi/boşaltılması, ilgili depolarda muhafaza edilmesi, söz konusu yüklerin/ürünlerin … San. İç Ve Dış. Tic. Ltd. Şti. tarafından yönlendirilen araçlara yüklenmesi, elleçleme işlemlerinin ilgili depolardan yapılması/ yaptırılması olduğunu, bu işlemler sonrasında gideceği yere teslim edilen ürünler /malzemelerde, ….. Turizm Emlak Ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin eksik veya hatalı ürün yüklemesinden veya ihmali sebebiyle sevkedilen üründe eksiklik bulunması nedeniyle geride kalan ürünün yeniden ilgili adrese sevkinin gerektiği durumlarda yapılan yeni sevkiyat için doğabilecek tüm masrafların ….. Turizm Emlak Ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. tarafından karşılanacağının kabul, beyan ve taahhüt edildiğini, davalı tarafından müvekkilini maddi zarara uğratacak kusur ve ihmallerde bulunulduğunu, müvekkili şirketin … isimli firmanın ürünlerinin depolanması ve davalıya bildirildiğinde yönlendirilmiş olan araçlara ilgili yüklerin tamamının yüklenmesinin talep edildiğini, davalı tarafından yüklerin bir kısmının eksik yüklendiğini ve kalan ürünler için yeniden bir nakliye düzenlenmek ve navlun ödemesi yapılması nedeniyle müvekkili tarafından işbu yeni nakliye için 3.200-Euro ve 2.500-TL beyanname bedeli ödenmek zorunda kalındığını, … Ltd. Şti.’den depolama yapılması ve yılbaşı döneminde Amerika Birleşik Devletleri’ne sevki için teslim alınan ürünlerin davalının Hadımköy’de bulunan deposuna indirildiğini, yine aynı tarihte bu kez derhal Almanya’ya nakliyesi yapılacak olan ve … Dağıtım Gıda isimli şirkete ait (lokum kutusu) ürünlerin yine davalının Hadımköy deposuna indirildiğini, davalıya gönderilen mailler, gümrük beyannamesi ve faturalarda … İ.çecek isimli şirkete ait ürünlerin nakliyesi için yönlendirilen araca yüklenmesi talep edilmiş ise de yüklemesi talep edilen ürünlerin değil … isimli şirketin ürünlerinin araca yüklendiğini, daha sonra davalı tarafça müvekkili şirkete “yanlış malların sevkedildiğinin” bildirildiğini, bunun üzerine ilgili ürünlerin “Almanya – Suben”e indirildiğini ve müvekkili şirketçe derhal geri getirilmesi için yeni beyannameler ve nakliye düzenlendiğini, davalının yanlış yükleme ve sevki nedeniyle müvekkilinin yanlış giden ürünlerin ülkeye yeniden getirilmesi için 1.700-Euro ithalat bedeli ve 100-Euro YDG bedeli ödemek zorunda kaldığı gibi …. içeceğe ait malların Almanya’ya gönderilmesi için ikinci kez 2.800-Euro ihracat bedeli ve 2.500-TL beyanname bedeli ödemek zorunda kaldığını, yine müvekkili şirket tarafından … Ltd. Şti’den teslim alınan yüklerin yine davalının Hadımköy’de bulunan deposuna indirildiğini, daha sonra … tarafından ilgili ürünlerin tamamının Almanya’ya sevkinin talep edildiğini ve taraflarınca da …. Taşımacılık A.Ş. ile ilgili ürünlerin sevki için anlaşıldığını ve davalıya da tüm ürünlerin ilgili araçlara yüklenmesi talimatı verildiğini, ancak davalı tarafından ilgili ürünlerin bır kısmının (6 kap) yüklemesinin yapılmadığını, depolarında unutulduğunu, sevk edilen ürünlerin Türkiye sınırını geçtikten bir süre sonra davalı tarafından ilgili ürünlerinin yüklemesinin unutulduğunun beyan edildiğini, davalı tarafça yüklenilmesi ve sevki gereken geride kalan ürünlerin gönderilmesi için müvekkili şirket tarafından expres nakliye yapılmak zorunda kalındığını, müvekkilince işbu yeni ve expres nakliye için 1.500-EURO ve 2.500-TL beyanname bedeli ödenmek zorunda kalındığını iddia ederek; davanın kabulü ile; fazlaya ilişkin hertürlü dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 1.000-TL maddi zararın davalıdan alınarak ticari temerrüt faizi ile birlikte müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yerleşim yerinin “… Mah. …. Sk. No:24 Sancaktepe/İSTANBUL” adresi olduğundan açılan bu davada İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yine müvekkili şirketin verdiği hizmetlere karşılık yapmış olduğu tüm sözleşmelerde, İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dosyanın yetkisizlik kararı verilerek yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkeme’lerine gönderilmesini talep ettiklerini, davacı tarafça açılan davanın yasaya ve yüksek mahkeme kararlarına aykırı olup, TMK 2.maddesinde düzenlenen “dürüstlük” kuralıyla bağdaşmadığını, müvekkili şirket tarafından daha önceden … San. İç ve Dış. Tic. Ltd. Şti. ünvanıyla davacı şirket aleyhinde 30.01.2022 tarihinde İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı şirketin müvekkili şirketin başlattığı icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu durum üzerine dosyanın yetki itirazı nedeniyle talepleri doğrultusunda Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esası ile Büyükçekmece Adliyesine gönderildiğini, daha sonra Büyükçekmece …. İcra Dairesinin …. Esası ile davacı şirkete ödeme emri gönderildiğini ve davacı şirketin bu defa da 27/04/2022 tarihli itirazlarıyla takibin durmasına sebep olduğunu, müvekkili şirketin 30.01.2022 tarihinde alacağını tahsil için takibe geçtiğini, ancak davacı şirketin manidar bir şekilde, müvekkili şirket tarafından başlatılan takibin hemen sonrasında müvekkili şirkete 14.02.2022 tarih … nolu 143.908,20 TL bedelli ve 14.02.2022 tarih …. nolu 7.500,00 TL bedelli bir takım asılsız faturalar kesip, gönderdiğini, müvekkili şirket tarafından ise Vergi Usul Kanuna aykırı olan ve karşılığı olmayan bu faturalara; Kartal … Noterliğinin 16/02/2022 tarihli …. yevmiye nolu ihtarı ile itiraz edilerek, müvekkili şirket tarafından söz konusu asılsız faturalar işlenmeden davacı şirkete iade edildiğini, daha sonrasında ise; davacı şirketin Büyükçekmece …. Noterliğinin 22/03/2022 tarih … yevmiye nolu ihtarı ile müvekkili şirketten itiraz edilen faturalardan dolayı alacak talebinde bulunduğunu, bu ihtara karşılık ise Kartal …. Noterliğinin 25/03/2022 tarih …. yevmiye nolu ihtarı ile itirazda bulunulduğunu savunarak; dosyanın yetkisizlik kararı verilerek, yetkili mahkemesine gönderilmesine, dosyanın esasına girilmesi halinde; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz iddialarla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin “… Mahallesi … Caddesi No:8 Kıraç Esenyurt İstanbul” ve “… Mahallesi … Caddesi No:49 Sancaktepe İstanbul” adreslerinde depolama hizmeti verdiğini, bu bağlamda müvekkili firma tarafından davalı …. ve Dış Tic. Ltd. Şti. (eski ticari ünvanı … San. İç ve Dış Tic.Ltd Şti.) ‘ne ait yüklerin, müvekkili firmanın belirtilen adreslerdeki depolarında depolandığını, müvekkili firmanın, davalı firma ile yaptığı ticaretten dolayı bakiye 53.451,49-TL alacağı bulunduğunu, bu alacağın davalı firma tarafından ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından önceki unvanıyla davalı …San. İç ve Dış. Tic. Ltd. Şti. aleyhinde 30.01.2022 tarihinde İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket müvekkili şirketin başlattığı icra takibinde; yetkiye ve borca itiraz ederek dosyayı durdurduğunu, bu durum üzerine dosya yetki itirazı nedeniyle talepleri doğrultusunda Büyükçekmece … İcra Dairesinin … Esası ile Büyükçekmece Adliyesine gönderildiğini, daha sonra Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esası ile davacı şirkete ödeme emri gönderildiğini ve davacı şirketin bu defa da 27/04/2022 tarihli itirazlarıyla takibin durmasına sebep olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkili şirketten alınan hizmetin karşılığı bakiye 53.451,49-TL müvekkili şirkete ödenmediğini, akabinde ise başlatılan icra takibine itiraz edilmesi suretiyle takibin haksız olarak durmasına sebebiyet verildiğini, bu nedenlerle davalı-borçlunun haksız itirazlarının iptaline ve haksız itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı şirketin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhinde başlatmış olduğu davanın derdest olduğunu, bu davanın davalı tarafça açılan dava dosyasıyla ile birleştirilmesi ve her iki davanın konuları itibariyle tek dosya üzerinden görülmesinde hukuki menfaat bulunduğu gibi, usul ekonomisi bakımından da her iki davanın birleşmesinde fayda olacağını, bu nedenlerle bu davanın Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin .. Esas sayılı dosyasıyla ile birleştirilmesine, davalı tarafın Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazlarının iptali ile takibin devamına ve 53.451,49-TL alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, itiraz edilen alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatının davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar arasındaki ticari ilişki dolayısıyla oluşan alacak; birleşen dava taraflar arasındaki ticari ilişki dolayısıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir. Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında ihtilafsız olan 13/07/2021 tarihli Depolama ve Hammaliye Fiyatlandırması Sözleşmesinin 2.1.Özel Şartlar başlıklı ilgili maddesinde iş bu sözleşme ve ticari ilişki neticesinde taraflar arasında doğabilecek hukuki uyuşmazlıklarda İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağı düzenlenmiştir.
Asıl ve birleşen dosya yönünden, taraflar arasında 13/07/2021 tarihli Depolama ve Hammaliye Fiyatlandırması sözleşmesi ile 30/07/2021 tarihli ek sözleşme şartları başlıklı sözleşme imzanmış olduğu, ticari ilişkininin bu sözleşmeye ilişkin olduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17’nci maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkânı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17’nci maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK’nın 18/1. Md.).
Somut olayda, asıl davada davacı vekili dilekçesi ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında alacak istemine ilişkin iş bu davayı açmış ise de, tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesi gereğince ihtilaf halinde İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, 6100 sayılı HMK’nın 17. Maddesinde, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı müddetçe davanın sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemede açılacağı hususunun düzenlendiği, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında yetki ilk itirazının süresinde yapıldığı da gözetilerek münhasır yetki anlaşması nedeniyle HMK’nun 17.maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği karşısında asıl ve birleşen dosya yönünden davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın HMK’nun 114/1-c, 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin YETKİLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Anadolu Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda karar verildi. 03/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸