Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/583 E. 2022/737 K. 01.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/583 Esas
KARAR NO : 2022/737 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2022
KARAR TARİHİ : 01/08/2022
GER. KAR. TARİHİ : 10/08/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin 06.07.2020 tarihinde … İnşaat ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına tapu kütüğüne kayıtlı İstanbul ili, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel , 68 bağımsız bölüm numaralı daire nitelikli taşınmazın alım satımı konusunda anlaştıklarını, tarafların imzaladıkları sözleşmede belirtildiği üzere 1.337.000,00 TL bedelle satın alınan konut için 637.000,00 TL nakden ve defaten ödendiğini, kalan 700.000,00 TL lik kısım için aynı gün düzenleme tarihli ve sıralı vadeli yedi adet ve her biri 100.000,00 TL değerinde bonolar müvekkillerince düzenleme tarihi, ödenecek miktar ve vade kısımları doldurulduktan sonra imzalanarak alacaklı kısmı boş olarak satıcı şirket yetkilisi …’a teslim edildiğini, aynı sözleşme uyarınca 700.000,00 TL lik borç için bonolarla birlikte satışa konu gayrimenkul üzerine satıcı lehine 250.000,00 TL teminat ipoteği tesisi için de mutabık kalındığını ve 07.07.2020 tarihinde tapuda iş bu ipotek’in taraflarca satışın akabinde tesis edildiğini, müvekkillerince düzenlenmiş senetlerin üç tanesinin vadesinde ödendiğini ve bu ödemelerin ardından kalan borç dört adet senetle sınırlı olarak 400.000 TL düzeyine gerilediğini, müvekkillerinin kalan 400.000 TL lik borçlarını tüm dünyada yaşanan küresel Covid 19 salgını nedeniyle bir müddet geciktirdiğini, müvekkillerinin 50.000 TL’yi bonolar ve ipoteğe ilişkin yasal takibe geçilmeden satıcı şirket yetkilisi davalı …’a elden ödediğini ve toplam borcu 350.000 TL’ye indirdiklerini, ancak …’un kendisine elden ödenen 50.000 TL karşılığında müvekkillerine herhangi bir tahsilat makbuzu vermediğini ve bonoya da bu tahsilata dair şerh düşmediğini, … bir bono bedelinin tamamlanması yani 50.000 TL nin daha ödenmesi halinde tam tahsil edilen bononun borçlu müvekkiline teslim edeceğini beyan ve taahhüt ettiğini ve yarı tutarını ödedikleri bonolardan birisi davalı …’da kaldığını, borcun 350.000 TL’ye gerilediği bu aşamada satıcı şirket tarafından 24.03.2021 tarihinde de bonolara karşılık teminat olarak alınan ipoteğin paraya çevrilmesi amacıyla Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu takipten sonra ise müvekkillerince satış sırasında “… İnşaat ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi”nin yetkilisine verilen senetlerden dört tanesi (Düzenlendiği esnada alacaklı kısmı boş olduğu için kendisini alacaklı olarak göstererek bonoları dolduran şirket yetkilisi … tarafından) Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı Dosyası ile 100 000 TL, Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Dosyası ile 100 000 TL, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Dosyası ile de 200 000 TL olmak üzere toplam üç ayrı icra takibiyle takibe konulduğunu, satıcı şirket yetkilisinin elinde bulunan ve Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Dosyası ile icraya konulan bonolardan birisi 31.01.2022 tarihinde icra dosyasına ödeme yapılmak suretiyle dosya infaz edildiğini, geriye kalan toplam üç adet bononun ise 50.000 TL’si daha önceden elden ödenmiş olduğundan borç 250.000 TL düzeyine gerilediğini, müvekkillerince taraflar arasındaki sözleşme uyarınca bonolar ile ödenmesi kararlaştırılan bakiye borca karşılık teminat olarak satın alınan taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin satıcı şirket tarafından başlatılan Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı takip dosyası borcuna mahsuben 21.06.2021 tarihinde 50.000 TL ödendiğini, 12.04.2022 tarihinde ise dosyanın bakiye tüm borcu olan 238.651,70 TL ödenerek icra dosyasının da infaz edildiğini, gayrimenkulün satışı sırasında taraflar arasında düzenlenen “daire alım satım sözleşmesi”nden de anlaşılacağı üzere bonolarla ödenmesi kararlaştırılan borca karşılık teminat olmak üzere 250.000 TL bedelle bir ipotek tesis edildiğini ve müvekkilince bu teminat miktarı ferileriyle birlikte ödendiğini, yine satıcı şirketin yetkilisine bonolara karşılık 50.000 TL da elden ödeme yapıldığını, sonuç olarak satıcı şirketin elinde kalan üç adet toplam 300.000 TL bedelli bonoların bedeli müvekkillerince ödendiğini, bonolara ilişkin müvekkillerinin borçları kalmadığını, neticede davanın kabulü ile müvekkillerinin Bakırköy.. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı İcra Dosyası ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı İcra Dosyasına konu bonolara ilişkin borçlu olmadıklarının tespitine, takiplere dayanak borçların ödenmiş olması ve müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi için tedbir taleplerinin kabulü ile her iki takibin tedbiren durdurulmasına, dava masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından 17/07/2022 tarihinde davaya karşı cevap verme süresinin uzatılmasının talep edildiği, mahkememiz tarafından düzenlenen ara karar ile davalı tarafın davaya karşı cevap verme süresinin uzatıldığı görülmüştür. Davalı tarafın davaya karşı cevap verme süresinin henüz sona ermemiş olduğu, davalı tarafından davaya karşı cevap verilmediği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 22/07/2022 tarihli dilekçesi ile feragat talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından 22/07/2022 tarihli dilekçesi ile müvekkili ile davacılar arasında sulh sözleşmesi şartları gereğince yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin hak ve alacaklarından feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Dava; menfi tespite ilişkindir.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken (80,70-TL’nin 1/3’üne denk gelen) 26,90-TL harcın, davacı taraflarca peşin yatırılan 5.906,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.879,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat KAYDINA,

3-Davacı taraflarca sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 01/08/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır