Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/575 E. 2022/829 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/575 Esas
KARAR NO : 2022/829

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin sicilden resen terkin edilen şirketin mesul müdürlüğünü yapmış olduğunu, belirli dönemlerde mesul müdürlük yaptıktan sonra müvekkil şirketin mesul müdürlüğünden ayrıldığını, fakat şirket tasfiye edilmesine rağmen müvekkiline vergi dairesinden, kanuni temsilci sayıldığı dönemle ilgili olarak vergi borçlarının ödenmediğine ilişkin, mükellef şirketten tahsil mümkün olmadığı gerekçesiyle, şirket vergi borçlarının ödenmediğine dair 1.359.106,53 TL miktarlı 7 ayrı ödeme emri düzenlenip 30.06.2019 tarihinde müvekkile elektronik ortamda tebliğ edildiğini ancak müvekkilin şirketteki müdürlük görevi 11.05.2012 yılında sonlandırıldığını ve şirketteki tüm hak ve borçları sona erdiğini, Şirket müvekkilden sonra da faaliyetlerine devam ettiğini, böyle bir olay nedeniyle muhatap tutulması müvekkilinin yaşantısını etkilediğini, bu nedenlerle vergi borçları dolayısıyla şirketin borcu bulunduğundan şirketin ihyasını mahkememizden talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İhyası istenilen şirketin sicil kaydının incelenmesinde;…nin sicil dosyası celp edilmiş olup, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün müzekkere cevabında şirketin sicil adresinin .. Mah. … Cad. … Sok.13/1 Zeytinburnu/İSTANBUL olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, şirketin TTK 547. maddesi uyarınca ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İhyası istenen şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırlarında (Zeytinburnu) olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Yargılama tarihi itibari ile HMK. 115/1 ile HMK. 115/2 maddesi uyarınca Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.”
Bilindiği üzere resen terkin edilen şirketin ihyası için açılacak davanın sicilden resen terkin işlemi yapan sicil müdürlüğü aleyhine açılması gerekir.
Somut olayda davalı şirket hasım gösterilmek suretiyle açılmıştır. Davalı şirkete somut uyuşmazlık yönünden husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Davanın ihyası istenen şirketi sicilden resen terkin eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve tasfiye memurunu hasım gösterilmek suretiyle açılması gerekirdi. Davacının davalı olarak gösterdiği davalının iş bu davada husumet yöneltebilecek kişilerden olmadığı ve bu eksikliğin sonradan giderilmesinin mümkün olmadığı ve tasfiye aşaması devam eden bir şirketin ihyası talebinde davacının hukuki yararının olmadığı açıktır.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra KARAR VERİLMESİNE,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/09/2022

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza