Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/573 E. 2023/83 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/573 Esas
KARAR NO : 2023/83

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Bakırköy …. İcra Dairesinin … numaralı dosyası kapsamında; müteveffa … hakkında icra dosyası ikame edildiğini, devamında ise …’ nin vefat etmiş olduğu anlaşıldığından, …’ nin mirasçıları hakkında takibe devam edildiğini, kendilerine ödeme emri tebliğ edilen mirasçılar tarafından, ödeme emirlerine itiraz edildiğini, ancak, müvekkiline çıkarılan tebligatın, UETS olarak yapıldığından müvekkilinin ilgili tebligattan haberdar olamadığını, müvekkilinin KOSGEB müracaatları sırasında UETS hesabı almış olduğunu, söz konusu UETS hesabının ne olduğunu dahi tam olarak bilmediğini, UETS hesabına, ne mail adresini ne de cep telefonu numarasını bağlamadığını, bu sebeple de, kendisine çıkarılmış olan elektronik tebligattan uzunca bir süre haberdar olamadığını, müvekkilinin 08.06.2022 kendisine tebliğ yapıldığını öğrenmesiyle, ödeme emrine itiraz ettiğini, ancak yapılan itiraz süresi içerisinde yapılmadığından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü tarafından itirazın reddedilerek, takibe devam edildiğini, müvekkili tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü dosyasına yapılan itirazda, Denizli …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … E. – .. K. Sayılı mirasın reddi kararı sunulduğiunu, müvekkili tarafından müteveffa …’ nin mirası ilgili icra dosyası ikame edilmeden çok önce reddedildiğini, bu itibarla da, müvekkilinin murisin aktif ve pasifinden sorumlu olamayacağının da açık olduğunu, bu itibarla müvekkilinin davalı ile haricen görüşmelerde bulunmuş ise de, davalının ısrarla icra dosyasına devam ettiğini, çek üzerinde imzanın müteveffaya ait olmadığını, takip dayanağı olarak dosyaya ibraz edilmiş olan, 06 Mart 2014 basım tarihli … numaralı çekin arka yüzünde; ” İşbu çek 02 Ekim 2014 tarihinde …. Bankası A.Ş tarafından karşılıksız olarak belgelendirilmişse de; yasal yükümlülük tutarı için fiziken bankamıza sunulduğunda, bankamızca yapılan inceleme sonucunda çekin keşideci tarafından imzalanmadığı kuşkusu doğduğundan yasal yükümlülük tutarı ödenmemiştir. 07.11.2014 ” şeklinde şerh düşüldüğünü, takip dayanağı yapılan evrakın, müteveffa … tarafından imzalanmamış olabileceğinin açık olduğunu, takip konusu yapılmış evrakın gerçekliğinin bu itibarla tartışmalı olduğunu, müvekkilleri tarafından takip konusu evrak incelendiğinde de, çek üzerindeki imzanın müteveffaya ait olmadığının net olarak görüldüğünü, çek üzerindeki imzanın da müteveffaya ait olmadığından bahisle ek üzerindeki imzanın da incelenmesi gerektiğini, öncelikle, Bakırköy … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasında takip işlemlerinin teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına, mümkün değilse ilgili icra dosyası için icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde tedbir talebinin kabulüne, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline, yapılmakta olan takibin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle bonoda yazılı miktarın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, menfi tespit davası açmada hukuki yararın bulunmadığını, 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 5/A MADDESİNE GÖRE, TTK’NIN 4. MADDESİNDE belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğunu, bu arabulucuya başvurulmadan açılan huzurdaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, tebligat davacı tarafa yapılmış olup, davacının uets hesabını kullanmadığını beyan eden etmesi de tebligatın gerçeliliğini etkilemediğini, davacı tarafın reddi miras kararı kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, …’nin vefatından sonra ”….” firmasının devamı olması kuvvetle muhtemel olan ….’ ın açmış olduğu firma olduğunu, her iki firmanın benzer iş kolunda olması ve ….’ın babasının vefatından hemen sonra firma kurmuş olması aynı zamanda bu firma ile alakası olmayıp ev hanımı olması kötü niyetini açıkca ortaya koyduğunu, davacı …. borçtan sorumlu olduğunu,davacının ”çek üzerinde imza muteveffaya ait değildir ” beyanında bulunması açıkça kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğunu, … bankasının ” çekin keşideci tarafından imzalanmadığı kuşkusu olduğundan yasal yükümlülük tutarı ödenmemiştir.” şerhi çekin kesin olarak keşidecinin imzalamadığını açıklamadığını, çekin keşideci tarafından imzalanıp imzalanmadığını imza araştırmasından sonra öğreneceklerini, fakat keşideci ile birlikte iş yapan …’ ın eşi …’ın da imza örneklerinin istenmesi ve karşılaştırılmasının yapılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, dava esas değerinin %20 sinden az olmamak üzere davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davacı …a yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı tarafından, … ve …. aleyhine 13.500-TL çek bedeli, 13.821,78 -TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 27.321,78-TL ‘nin tahsilini talep ettiği, asıl alacağa yıllık %15,75 avans faizinin talep edildiği, takibe dayanak çekin, 02/10/2014 keşide tarihli, … Bankası … seri numaralı, 13.500,00-TL bedelli çek olduğu anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava; İİK ‘nun 72.maddesi kapsamında tanzim edilen çekten kaynaklı borçlu olmadığının tespiti talebini içermektedir.

Davacı vekilinin 13/01/2023 tarihli dilekçesi ile; davalı taraftan avukatlık ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı asil …’ün 13/01/2023 tarihli dilekçesi ile; davacının davasını kabul ettiğini beyan ettiği, davacının ihtiyati tedbir için yatırmış olduğu teminat bedelinin davacıya iadesine muvafakatinin bulunduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücreti, tazminat taleplerinden feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davalıasil …’ün 13/01/2023 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiği, HMK’nın 311.maddesi gereğince kabulün davaya son veren taraf işlemi olduğu, davalı tarafından yapılan kabulün HMK’nın 309.maddesine uygun olduğu anlaşıldığından aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının kabul beyanı doğrultusunda Davanın KABULÜ İLE,
A-Davacının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
B-Davalının beyanı doğrultusunda davacı tarafça dosyamıza yatırılan teminatın DAVACI TARAFA İADESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 179,90 -TL karar ve ilam harcından peşin alınan 230,55-TL harcın mahsubu ile artan 50,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Tarafların beyanları gereğince davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; MİKTAR YÖNÜNDEN KESİN OLMAK üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 23/01/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza