Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/55 E. 2022/212 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/55 Esas
KARAR NO : 2022/212

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18.03.2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Boya ve Tekstil Kimyasalları San. ve Tic. Ltd. Şti’nde %15 (azınlık) hisse sahibi olup genel kurul üyesi olduğunu, … Boya ve Tekstil Kimyasalları San. ve Tic. Ltd. Şti’nin diğer ortağı …., müdürler kurulu ise …ve …’ndan oluştuğunu, müdür …’nun aynı zamanda … Tekstil ve Kimyevi Maddeler Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve …. Otomotiv İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi olmak üzere iki ayrı ticaret şirketlerinde de hissesi olup bu şirketlerde genel kurul üyesidir ve yetkili müdür sıfatına haiz olup bu şirketlerin de sahibi olduğunu, müvekkilinin … Boya’da çalışırken ortaklığın kâr ettiğini ve cirosunun yüksek olduğunu düşünmesine rağmen kendisine kâr payı dağıtılmaması üzerine ortaklık iş ve işlemlerinde hukuka aykırı durumlar olduğuna dair şüphelere kapıldığını, yaptıkları hukuka aykırı işlemleri örtmek isteğinden ötürü şirketi tasfiye etmek konusunda kararlı olan genel kurul üyesi …ve yönetim kurulu üyesi … (….’nın Kardeşi) yeniden 21.10.2021 tarihinde ortaklığı yeniden topladıklarını ve hukuka aykırı biçimde ortaklığın tasfiyesine yönetim kurulu üyesinin ibrasına karar verildiğini, ortaklığın tasfiyesine ilişkin alınan karara göre Ticaret Sicil Gazetesi’nde alacaklılara 3 defa yasal çağrı yapıldığını, mahkeme tarafından iptal kararı verilinceye kadar 21.10.2021 tarihli genel kurul kararına göre ortaklık tasfiye işlemlerine devam edilirse telafisi güç ve imkansız zararlar doğacağını, … Boya’nın ilk müdürü …10 yıl süre ile müdürlüğe seçildiğini, ayrıca müvekkili tarafından Bakırköy …. Noterliği …. Yevmiye nolu 29.09.2021 tarihli ihtarname ile bilgi edinme ve belge inceleme talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin ortaklıktan kaynaklı haklarını kullanmasına müsaade edilmediğini ve dürüstlük kurallarının hiçe sayıldığını, 2020 yılında Bakırköy …. Noterliği 18.08.2020 tarih ve …. sayı ile tasdikli 06.08.2020 tarihli genel kurul kararı müdür … seçildiğini, Müdür seçimi için yapılacak olan genel kurul Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmediği gibi diğer pay sahibi ortaklara bilgi dahi verilmediğini, özellikle yetkisiz müdür …. ve diğer pay sahibi … tüm bilgi belgelere ortaklığın işleyişine dair bilgi sahibi olmasına rağmen müvekkili ile paylaşmayarak dürüstlük kuralına dahi aykırı davrandığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; 21.10.2021 Tarihli Genel Kurul Kararının İvedilikle Yürütmesinin Durdurulmasına, yürütmenin Durdurulması Kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderilmesine ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde Yayımlanmasına, 21.10.2021 Tarihli Genel Kurul Kararının Yokluğunun Tespitine mümkün olmaması halinde iptaline ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ekte sunulan 30 Ocak 2018 tarih, … sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı üzere davacı …., …ve …. Ortaklığı ile kurulmuş olup dolayısıyla davacı taraf kuruluştan itibaren şirket hissedarı olduğunu, davacı tarafın, şirkete ait defter ve belgeleri inceleme talebini içeren ihtarnamesi de bu olaydan sonra keşide edildiğini, 21/10/2021 tarihli müdürler kurulu kararının usulüne uygun olarak ilan edildiğine ilişkin sicil gazetesi kayıtları ve ilgililere (…. dahil) tebliğ edildiğine dair iadeli taahhütlü gönderi ile tebliğe haiz kayıtlar dilekçemiz ekinde sunulduğunu, davacı tarafın, ….’nın müdür olarak seçilmesinin usule aykırı olarak gerçekleştiği gerekçesiyle yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde olduğunu ileri sürdüğünü, davacının 21/10/2021 tarihli toplantıda, finansal tablolar ve benzer konuların görüşülmesi için ertelenmesini talep ettiğini bu sebeple toplantı gündeminin görüşülmemesi gerekiğini, öncelikle finansal konuların görüşülmesi gerektiğini TTK’nın 420.maddesine atıfta bulunmak suretiyle beyan ettiğini, 21/10/2021 tarihli toplantının gündem maddeleri arasında ticari defterlerin incelenmesi bulunmadığından, gündem dışı talebin yerine getirilmesi için toplantının ertelenmesine gerek olmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; davacının yürütmenin durdurulması talebinin reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava, davalı şirketin 21.10.2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Ticaret İl Müdürlüğüne ve davalı şirkete yazılan müzekkerelere cevap verildiği, şirket merkez adresi itibariyle davaya bakmanın mahkememizin yetkisinde olduğu, davanın yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şirketin 21.10.2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararlarının yasaya, ana sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı, kararların iptali koşulların oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Celse arasında davacı vekilince tensip zaptı gereğince yönetim kurulu üyelerinin bildirildiği, bildirilen yönetim kurulu üyelerine tebligatların yapıldığı anlaşılmıştır.
Küçükçekmece CBS’ne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Bakırköy ….Noterliğine yazılan müzekkerelere cevap verildiği görülmüştür.
Tensip ara kararı gereği davalı vekilince davalı şirketin 21.10.2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kuruluna ait toplantı tutanağı ile davete ve gündeme ilişkin belgeler ile diğer tüm belgelerin onaylı örnekleri ibraz edilmiştir.

Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Dava, davalı şirketin 01/10/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkin olup dava konusu genel kurul toplantısı ve alınan karar (hukuki işlem) tarihi itibari ile taraflar arasındaki uyuşmazlığa 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanacaktır.
Hükümsüzlük halleri, yokluk ve butlan olarak iki alt kategoride ele alınabilir.
Kavram olarak yokluk; bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen ve kurucu nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir. Bu aykırılık, işlemin unsurlarında eksikliğe yol açar ve işlemi “yokluk” ile sakat hale getirir. Yok sayılan işlem, şeklen dahi meydana gelmemiştir. Yokluk, bunu ileri sürme konusunda hukuki menfaati bulunan herkes tarafından her zaman ileri sürülebilir ve tespit ettirilebilir, hâkim tarafından da re’sen dikkate alınır. Mahkemenin vereceği tespit hükmü, bu durumu açıklayıcı niteliktedir.
Şirketler hukukundaki emredici hükümlere göre, genel kurul kararlarının oluşabilmesi için iki kurucu unsur gereklidir: Birincisi genel kurul toplantısı yapılması, ikincisi toplantıda karar alınmasıdır. Bunların birisindeki eksiklik halinde, işlem (karar) hiç doğmamış sayılır; yani baştan itibaren yoktur. Örneğin, karar alınmadığı halde alınmış gibi gösterilirse veya Bakanlık temsilcisinin toplantıda bulunmaması halinde işlem, yoklukla sakat olacaktır.
Yokluk ve butlan hallerinin re’sen göz önünde bulundurulacağı ve herkesin bu geçersizliği, 6762 Sayılı TTK’nın 381. maddesinde düzenlenen koşullara tabi olmaksızın ileri sürebileceği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2008 tarihli 2008/11-246 E. – 2008/239 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Anonim şirketlerde genel kurul kararlarının butlanını açıkca ve ayrıca düzenleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 447/1. maddesinde butlan sebepleri belirlenmiştir. Buna göre, genel kurulun, özellikle; pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran ya da anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararları batıldır.
Somut olay bakımından yapılan incelemede; 21.10.2021 Tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararının yokluğunun tespitine, mümkün olmaması halinde iptalini talep etmiş olup
davacı taraf esas olarak 21/10/2021 tarihli toplantıda, finansal tablolar ve benzer konuların görüşülmesi için ertelenmesini talep ettiğini bu sebeple toplantı gündeminin görüşülmemesi gerekiğini, öncelikle finansal konuların görüşülmesi gerektiğini TTK’nın 420.maddesine atıfta bulunmak suretiyle yokluğunu talep etmiştir.
Konuyu düzenleyen TTK’nun MADDE 420- (1) Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayeninn onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır. Erteleme, 414 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı olduğu şekilde pay sahiplerine ilanla bildirilir ve internet sitesinde yayımlanır. İzleyen toplantı için genel kurul, kanunda öngörülen usule uyularak toplantıya çağrılır.
(2) Azlığın istemiyle bir defa ertelendikten sonra finansal tabloların müzakeresinin tekrar geri bırakılmasının istenebilmesi, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında, ilgililer tarafından, dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmemiş olması şarttır.
Kanun lafzına göre öngörülen azınlık veya çoğunluk tarafından yapılırsa, bu durumda finansal tabloların görüşülmesi ertelenmek zorundadır.

Azlığın finansal tabloların müzakeresi ile buna bağlı konuların ertelenmesini talep ederken, herhangi bir gerekçe göstermesi zorunlu değildir. Erteleme talebi karşısında genel kurulda oylama yapılmasına ve bir karar alınmasına gerek bulunmamaktadır. Genel kurul kararının aranmadığı böyle bir durumda toplantı başkanının da farklı yönde bir karar alıp uygulaması söz konusu olamayacaktır. Divan başkanı bu talebe uygun hareket etmek zorundadır. Nitekim Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelikte “Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular sermayenin en az onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip azlık pay sahiplerinin İstemi üzerine genel kurul kararına gerek olmaksızın, toplantı başkanı tarafından bir ay sonraya ertelenmesi zorunludur.” denilerek bu konuda doğabilecek tereddütler giderilmeye çalışılmıştır (Yönetmelik md. 28/f.3).
Azınlık bu şekilde finansal tabloların görüşülmesinin ertelenmesini ister, bu husustaki gerekçelerini açıkça ortaya koyar ve bunları genel kurul toplantı tutanağına geçirtirse, genel kurul bunların haklı olup olmadığı konusunda herhangi bir karar alamaz. Bu durumda genel kurul başkanı, karar alarak finansal tabloların ve bununla bağlantılı hususların görüşülmesini bir ay sonraya bırakır. Şayet böyle yapılmaz, genel kurul karar alarak azınlığın talebini oylar ve reddederse bu durumda bu karar TTK’nın 445 vd. maddelerine uygun olarak iptal ettirilebilir. Ancak burada iptal ettirilebilecek kararlar, sadece finansal tabloların onaylanması ve bununla bağlantılı diğer genel kurul kararlarıdır. Genel kurulun aynı toplantıda aldığı bunların dışındaki diğer kararların, şayet başka sakatlıkları yoksa, iptal edilebilmesi olanağı yoktur (Bkz. Prof Dr. Oruç Hami Şener, Teorik ve Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku Ders Kitabı, 2012, 468 vd.).
Bu durumda, finansal tabloların görüşülmesinin ertelenmesine bağlı olarak öncelikle ibra ve eski yönetim kurlu üyesinin tekrar seçilmesi gibi gündem maddeleri görüşülemez. Yani yönetim kurululunun yıllık raporu ve ibrası da bu durumda görüşülemez. Ancak bu davada 21.10.2021 tarihinde yönetim kurulu üyesinin ibrasına karar verildiğin anlaşılmıştır.
Finansal tablolarla birlikte görüşülmesi ertelenmesi gereken ve kanunda “buna bağlı konular” olarak ifade edilen konuların neler olduğu hususunda doktrinde görüş birliği mevcuttur. Şöyle ki; öğreti ve yargı kararlarında finansal tabloların müzakeresi ile ilgili bağlı konular, finansal tabloların ertelemesi ile etkilenecek olan ve bunlarla bağlantı içerisinde bulunan gündem maddeleri olarak yorumlanmıştır. Bu bağlamda kar dağıtımı ve ibranın, bilanço, yani finansal tablolarla bağlantısı tartışmasız kabul edilmektedir. Zira kar dağıtımı ancak bilanço onaylandıktan sonra ve dağıtım kararı alındıktan sonra mümkün olacaktır. Yönetim Kurulu üyelerinin seçimi maddesinde ise; yönetim kuruluna seçilmesi önerilen isimlerin tümü yeni isimler ise seçim yapılabilecek fakat önerilen isimler arasında mevcut yönetim kurulunda yer alan kişiler bulunuyor ise bilanço görüşmeleri tamamlanmadan, bunların ertelemeye rağmen aynı genel kurul toplantısında yeniden seçilebilmelerini kabul etmek doğru olmayacaktır. Bunun nedeni ise, genel kurulda bilanço hakkındaki tüm tartışmaların bitirilmemiş olması ve TK m. 413/III. fıkrası hükmüdür. (Maddeye göre yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi yılsonu finansal tablolarının müzakeresi maddesiyle ilgili sayılır.) Keza Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7411E.- 2016/3247K. sayılı ve 23.03.2016 tarihli kararında bu hususu vurgulamıştır.
İş bu davada yöneticin erteleme talebine rağmen ibra edildiği görülmüştür. Yukarıda bahsedildiği gibi finansal tabloların görüşülmesi ile ibra kararı arasında güçlü bir ilişki vardır. TTK m.424 hükmünde ifade edilen, finansal tabloların görüşülüp onaylanması halinde, kararda bir açıklık bulunmadığı müddetçe örtülü ibra kararı verilmiş olur cümlesi de örtülü ibra bakımından bu sonucu desteklemektedir. Kanaatimizce, örtülü ibrada olduğu gibi açık ibra kararında da finansal tabloların öncelikle görüşülmesi gerekir. Genel kurulda finansal tablolar görüşülmemiş ya da TTK m.420/I uyarınca finansal tabloların müzakeresi azlığın talebi üzerine ertelenmiş ise ibra kararı alınamaması ve ertelenmesi gerekir (Aytaç, 1982: 145; Çamoğlu, 2003: 291; Durgut, 2006: dn.41). Zira ibra kararı, finansal tablolar ile yakından ilişkili olup, bu tablolar ibra kararının temelini oluşturur(Aytaç, 1982: 145). Bu anlamda TTK m.420/I hükmünde ifadesi geçen “finansal tablolar ve buna bağlı konular” ifadesi geniş yorumlanarak, finansal tabloların müzakeresinin azlığın talebi ile bir ay ertelenmesi halinde buna bağlı olarak finansal tablolar ile doğrudan ilişkili olan ibra gündemi de ertelenmeli ve finansal tablolar görüşülmeksizin ibra kararı alınamamalıdır ilgili hüküm de ibra kararının bilançonun onaylanması ile doğrudan ilgili olduğunu ifade etmektedir. Geçerli bir ibra kararından bahsedilebilmesi için öncesinde hesapların ortaya konulması gerekir. İbra kararı için bu husus kanaatimizce ön şart niteliğindedir. Pay sahiplerinden hesaplar ortaya konulmaksızın yönetim ve denetim işlerinin kusursuz olduğu ve tazminat haklarından vazgeçildiği anlamına gelen ibra kararı vermesi beklenemez. Bunun TMK m.2’de yer alan dürüstlük kuralları ile de bağdaşmayacağı ve tüm bunlara rağmen alınan ibra kararının iptal tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı ifade edilebilir (Aytaç, 1982: 66-67). Yargıtay ibranın geçerli olabilmesini, özellikle bilançoda bulunan zarar kaleminin tüm açıklıkla tartışılması şartına tabi tutması da dikkate alındığında Hal böyle iken finansal tabloların müzakeresinin ertelenmesine rağmen alınan ibra kararı geçerli olmayacağından davalı şirketin 21/10/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlardan şirket müdürü …’nun ibra edilmesine dair genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitine, davaya konu 21/10/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan tasfiye kararı ve tasfiye memuru yönetici seçilmesine dair talep yönünden pay çoğunluğunun tasfiye kararı aması usul açısında bir sorun olmamakla birlikte çoğunluk iradesi bu şekilde olduğundan mahkememiz genel kurul iradesi yerine geçerek tasfiyeye müdahale etmesi yerinde olmayacağından tasfiye sürecine giriş ve süreci yönetmesi için zorunlu olan organ yani memur seçilmesi hukuka aykırı yön bulunmadığından bu kısım talep yönünden ise davanın reddine, şartları oluşmaması nedeniyle tasfiye kararının yürütmesinin geri bırakılması talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE;
Davalı şirketin 21/10/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlardan şirket müdürü …’nun ibra edilmesine dair genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun TESPİTİNE,
2-Davaya konu 21/10/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan tasfiye kararı ve tasfiye memuru yönetici seçilmesine dair talep yönünden davanın REDDİNE,
3-Şartları oluşmaması nedeniyle tasfiye kararının yürütmesinin geri bırakılması talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan harcın mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 80,70 TL başvurma harcı ile 80,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen 88,00 TL tebligat ve müzekkere giderinden oluşan yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 44,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2022

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip ….
¸