Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/545 E. 2023/69 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/545 Esas
KARAR NO : 2023/69 Karar

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin, ticari girişimleri dolayısıyla dava dışı 3. Kişi olan … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden, 31.01.2022 keşide tarihli, … numaralı 39.000-TL tutarlı bir çek aldığını, sözü edilen çekin müvekkilin zilyedinde iken rızası dışında elinden çıktığını, bu hususa ilişkin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında Kıymetli Evrak İptali davası ikame edildiğini, söz konusu davanın 27/05/2022 tarihli duruşmasında çekin … isimli kişi tarafından ibraz edildiği bildirilmiş olduğundan 1 nolu ara karar ile taraflarına istirdat davası açmak için 2 hafta kesin süre verildiğini, bu aşamada Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasına 03.03.2022 tarihli ve … sayılı …. Bankası müzekkere cevabında çek ile oynama yapıldığı, asıl tutarın önüne ‘..’ konulduğu ve yazı ile yazılan kısma da ‘…’ ifadesinin sıkıştırıldığının fark edildiğini, çekin fotokopisinde dahi fark edilebilecek nitelikte olan bu eklemeler nedeniyle davalının kötü niyetli olduğunun sabit olduğunu, her ne kadar davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamakta ise de kıymetli evrakta açık bir tahrifat olduğunun sabit olduğunu, müvekkil şirketin çekte taraf olması nedeniyle yetkili hamil olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, bununla birlikte müvekkili şirketin banka cevabi yazısının ekinde sunulan çek görüntüsünde yer alan şirketlerle bir ilgisi yahut ticari ilişkisi olmadığını, çekin arkasında yer alan cirodaki imzanın da şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkili şirket adına Kıymetli Evrak İptali davası ikame edilmiş olduğunu, bu nedenlerle de çekin müvekkilinin rızası hilafına elinden çıktığını bu noktada çekin fotokopi halinden dahi anlaşılacağı üzere çekte tahrifat söz konusu olduğunu, miktarların başında ‘…’ ve ‘…’ ibareleri eklendiğini, dolayısıyla bir tacir olarak basiretli davranması gereken davalının, anlaşılır bir şekilde tahrifat olduğu ortada olan çeki yeterli araştırmayı yapmadan iktisabında ağır kusurlu olduğunu, dava konusu senetin davalının elinde olduğunu ve dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu iddia ederek; davanın kabulü ile dava konusu edilen …. numaralı sayılı çekin davalıdan istirdadına ve müvekkiline iadesine, müvekkilinin meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kıymetli evrakta tahrifat nedeniyle açılması gereken davanın “menfi tespit davası” olduğunu, kendisine bir senetten dolayı borç isnad edilen kişi bu senette bir tahrifatın olduğunu düşünüyor ise bu halde bir menfi tespit davası açarak hiç veya iddia edildiği kadar borçlu olmadığının ve senetteki tahrifatın ispatını mahkemeden talep edebileceğini, bu halde açılması gereken davanın ‘menfi tespit davası olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada usulden ret kararı verilmesini talep ettiklerini, Mahkeme aksi kanaatte ise; kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlunun, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşmiş olsa dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebileceğini, bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabileceğini, istirdat davasının şartlarının somut olayda oluşmadığını, çünkü; müvekkili tarafından davacıya karşı başlatılmış olan bir icra takibi bulunmadığı gibi kendisine çek bedelinin ödenmesi adına bir başvuru da bulunmadığını, davaya konu çekin davacı şirketten sonra …. San. Tic. Ltd. Şti.’ye ciro edildiğini, …. San. Tic. Ltd. Şti.’den sonra …. San Ve Tic Ltd Şti’ye ciro edildikten sonra müvekkiline ulaştığını, kabul anlamına gelmemek ile birlikte çekte oluşan tahrifattan tek başına müvekkilinin sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin çeki ciranta eden 3.kişi olduğunu, müvekkilinin kıymetli evrakta tahrifata sebebiyet verilecek şekilde bir eylemde bulunmadığını, bu hususun müvekkilinden alınacak yazı örnekleri ile de ispat bulacağını, kıymetli evrakta tahrifatın müvekkili tarafından yapıldığını iddia eden tarafın iddiasını ispatla yükümlü olduğunu savunarak; öncelikle haksız ve hukuka aykırı olan işbu huzurdaki davanın usulden ve esastan reddine, kötü niyetli olarak işbu huzurdaki davayı ikame ettiren tarafın kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, çek istirdatı davasıdır.
Davacı vekili UYAP Bilişim Sistemi üzerinden gönderilen 06/01/2023 tarihli dilekçesi ile dava konusu çekin taraflarına iade edildiğini, dosyanın konusuz kaldığını ve herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiş ve dilekçe ekinde 11/10/2022 tarihli protokolü dosyaya ibraz etmiştir.
Davalı vekili UYAP Bilişim Sistemi üzerinden gönderilen 02/01/2023 tarihli dilekçesi ile 11/10/2022 tarihli protokol gereği tarafların anlaştığını beyan ederek dosyanın karara çıkarılmasını talep etmiş ve dilekçe ekinde 11/10/2022 tarihli protokolü dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; yargılamaya konu çekin davacıya iade edildiği ve taraf vekillerinin talepleri de dikkate alınarak açılan davanın konusuz kaldığı anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Taraflar yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça başlangıçta yatırılan 666,03-TL harçtan mahsubu ile artan 486,13-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE,
6-HMK’nin uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda karar verildi. 18/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸