Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/499 E. 2023/533 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/499 Esas
KARAR NO : 2023/533 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ve davalı/borçlu şirket arasında borçlu şirketin inşaatına tesis edilmek üzere 1 adet asansörün imal ve temin ederek montajının yapılması ve çalışır durumda teslim edilmesi konusunda taraflar arasında 17.02.2013 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket üzerine düşen yükümlülükleri sözleşmeye uygun şekilde yerine getirip asansörleri teslim etmesine rağmen davalı işin karşılığı olan bedeli ödemediğini, müvekkil şirket söz konusu borcun tahsili amacıyla 19.07.2017 tarihinde İstanbul … İcra Dairesi …. E. numarasıyla 20.468,73 Euro tutarlı takip başlatıldığını ve bu takibe davalı/borçlu tarafça yetkisiz icra dairesinde açıldığından ve yetkili dairelerin İstanbul Bakırköy İcra Daireleri olduğundan bahisle itiraz edildiğini, itirazın kaldırılması ve takibin devamı talebiyle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. numarasıyla açtığımız itirazın iptali davasında mahkeme takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığından bahisle davanın usulden reddine karar verdiğini, yetkisizlikle kapatılan İstanbul .. İcra Dairesi … E. numaralı takip yetkili Bakırköy icra dairelerine gönderilmiş ve Bakırköy … İcra Dairesi … E. numarasıyla 20.468,73 Euro tutarlı takip başlatıldığını, dosyanın yenilenmesi ve takibin borçluya tebliği talebimize binaen dosya yenilendiğini, Bakırköy ….İcra Dairesi …. E. sayılı dosyada ödeme emri 18.01.2022 tarihinde davalı/borçluya tebliğ edilmiş ancak davalı/borçlu 24.012022 tarihinde takibe asıl alacak, işletilen faiz, borç, faiz oranı ve tüm ferileri yönünden itiraz etmiştir ancak davalı/borçlunun itirazları haksız ve kötü niyetli olup iptalinin gerektiğini, neticede haklı davanın kabulüne, davalının Bakırköy ….İcra Dairesi … E. dosyasıyla başlatılan takibe karşı yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına, takibe esas miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı/borçluya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası üzerinden girişilen icra takibi, Yenileme emri ile … Yeni Esasını aldığını, borca itirazları üzerine, davacı/alacaklı tarafından açılmış bulunan işbu itirazın iptali davası, usule ve yasaya aykırı olduğundan davanın reddini talep ettiklerini, 17.02.2014 tarihinde müvekkili şirket tarafından verildiği iddia edilen sipariş konusu ürünlerin davacı şirketçe üretilerek, 17.07.2014 tarihinde teslime hazır hale getirdiklerini ancak hazır olmasına rağmen müvekkili şirketin şantiyesinin belediye tarafından mühürlenmesi üzerine teslim alınmadığı ve 17.06.2015 tarihinde teslim edildiği ancak ödemenin yapılmadığı gerekçesiyle, müvekkili aleyhine yukarıda esas numarasını belirttikleri icra takibi başlatıldığını, söz konusu ticari alışveriş kaynağı, davacı şirket tarafından dosyaya sunulan e-mail çıktıları dayanak olarak gösterilmişse de bu beyan ve iddialara katılmak mümkün olmadığını, öncelikle dava konusu edilen ürünlerin, davacı tarafça iddia edildiği gibi sipariş edildiğine ilişkin müvekkili şirket tarafından verilmiş bir talimat kesinlikle bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafından bu ürünlerin icra takibine konu edilerek, mevcut olmayan ürünler için müvekkili şirketten ödeme talep etmesi de haksız olup hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğinden bu hususları kabul etmediklerini, müvekkili şirket tarafından ürünlere ilişkin siparişler 17.02.2014 tarihinde verildiğini, söz konusu ürünlerin sözleşmenin “İşin Süresi ve Gecikme Hali” başlıklı 3. Maddesinde “Sözleşmenin imzalanması, teknik detayların belirlenmesi, avans ödemesinin yapılmasına müteakip 6 ay içerisinde işler vaziyette teslim edilecektir.” düzenlemesi ile 17.08.2014 tarihine kadar teslim alınması gerektiği, aksi takdirde siparişlerin iptal edileceği belirlendiğini, ancak sözleşmede bu belirleme olmasına rağmen dosya içerisinde bulunan ihtarnamelerden ve dava dilekçesinde de anlaşılacağı üzere; davacı şirketçe ürünler 17.07.2014 tarihi itibari ile teslime hazır edildiği iddiası olsa da ancak 17.06.2015 tarihinde teslim edilmeye çalışıldığını, neticede davacı tarafın haksız ve hukuki mesnetten yoksun tüm beyan ve iddialarının külliyen reddine, davacı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olarak ikame edilen davanın her halükarda külliyen reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi Veli Uluçam tarafından düzenlenen 28/02/2023 havale tarihli raporda; “Davacı ve davalı şirket arasında 17.02.2013 tarihli sözleşmeden kaynaklı ticari bir ilişki bulunduğu, sözleşme konusu olan asansöre ilişkin bir takım malzemelerin 17.06.2015 tarihinde sevk irsaliyesi ile davalı şirket deposuna sevk edilerek teslim edildiği, irsaliye üzerinde davalı şirket unvanının yazılı olduğu ve imza bulunduğu, asansörün takılı ve çalışır vaziyette teslim edildiğine ilişkin evrakların ise bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirkete düzenlenmiş ve davalı şirket tarafından ödenmemiş fatura bulunmadığı, 31.12.2014 dönem sonu itibarı ile davacı şirketin davalı şirketten bakiye alacak tutarı bulunmadığı, 2015-2016-2017 yılı defterlerinde ise davalı şirket hesabına tahakkuk etmiş ve ödenmemiş borç bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı şirket taraflar arasındaki sözleşmeye ek olarak proje bedeline 900,00 € + KDV ek bedelin geldiğini ve toplam proje bedelinin 24.400,00 € Euro + Kdv olarak onaylandığını belirtmiş ise de bu hususta belgeye dayalı somut bir tespitimiz bulunmamaktadır. Davacı şirket kayıtlarına göre 12.03.2014 tarihinde 5.875,00 € Euro karşılığı 18.116,15 ₺ + Kdv tutarının (Euro kuru 3,1 olarak davacı şirket tarafından hesaplanmıştır.) davalı şirket tarafından ödendiği görülmüştür. Bu fatura ve tahsilat kaydı dışında davacı şirket tarafından düzenlenmiş başkaca bir fatura ve tahsilat kaydı bulunmamaktadır. Sözleşme konusu işin yapıldığı ve tamamlandığı yönünde dosyada tespite elverişli bir belge de bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirketten Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasından TAKİP 22.07.2017 tarihi itibariyle yukarıdaki tespitimiz gibi davalı şirketten alacaklı olduğu yönünde bir tespitimiz bulunmamakta ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesi Sayın Mahkemenize aittir. Sonuç olarak; Yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosya kapsamı ve delilleri ışığında Nihai Takdirin ve Hukuki Değerlendirmenin Sayın Mahkemenizin görev alanına ait olduğuna işaret edilmek suretiyle, Davacı şirkete ait 2014 yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, yevmiye defteri kapanış tasdikinin, TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yapıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, 2015-2016-2017 yılları defterlerinin e-defter olarak tutulduğu ve ilgili tebliğe uygun olarak Ocak ve aralık ayı defter beratlarının süresinde verildiği ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davalı şirketin incelemeye katılmadığı ve yerinde incelemede talep etmediği, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirketten Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasından TAKİP 22.07.2017 tarihi itibariyle yukarıdaki tespitimiz gibi davalı şirketten alacaklı olduğu yönünde bir tespitimiz bulunmamakta ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin Sayın Mahkemenize ait olduğu, İcra/İnkar Tazminat talebinin Değerlendirmesinin Sayın Mahkemenizin Takdirleri içerisinde kaldığı,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu görüldü.
Dava konusu Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 18.714,80-EURO asıl alacak ve 1.753,93-EURO işlemiş faiz olmak üzere 20.468,73-EURO toplam alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek % 9,75 faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 15.860,00-EURO (275.921,19-TL)’dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Davalı taraf ticari defterlerini dosya içerisine sunmamıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı sözleşme içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasında 1 adet asansörün imal, temin ve çalışır vaziyette montajına ilişkin yazılı bir sözleşmenin olduğu dosyaya sunulan sözleşme içeriğinden anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterler ve kayıtları ile Bilirkişi …’ ın hazırlamış olduğu rapor içeriğinin incelenmesinde;
– Davacı ve davalı şirket arasındaki sözleşme konusu olan asansöre ilişkin bir takım malzemelerin 17.06.2015 tarihinde sevk irsaliyesi ile davalı şirket deposuna sevk edilerek teslim edildiği, irsaliye üzerinde davalı şirket unvanının yazılı olduğu ve imza bulunduğu,
– Davacı şirket kayıtlarına göre 12.03.2014 tarihinde 5.875,00 € Euro karşılığı 18.116,15 ₺ + Kdv tutarının davalı şirket tarafından ödendiği,
– Ancak takibe ve davaya konu 1 adet asansörün takılı ve çalışır vaziyette teslim edildiğine ilişkin herhangi bir yazılı kaydın davacı tarafça sunulamadığı,
– Davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirkete düzenlenmiş ve davalı şirket tarafından ödenmemiş fatura bulunmadığı, 31.12.2014 dönem sonu itibarı ile davacı şirketin davalı şirketten bakiye alacak tutarının bulunmadığı,
– Davacı şirket taraflar arasındaki sözleşmeye ek olarak proje bedeline 900,00 € + KDV ek bedelin geldiğini ve toplam proje bedelinin 24.400,00 € Euro + Kdv olarak onaylandığını belirtmiş ise de, bu hususta herhangi bir yazılı kaydın davacı tarafça sunulamadığı,
-Yine davacı şirket tarafından, davalıya yönelik dava ve takip konusu yapmış olduğu 1 adet asansör yönünden düzenlenen herhangi bir faturanın da bulunmadığı görülmüştür.
Kural olarak, faturanın tebliğ edildiğinin ve malın teslim edildiğinin ispat yükü davacı üzerindedir.
Bu haliyle davacının faturayı ve malı teslim ettiğini ispat edemediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde de açıkça yemin deliline dayanmadığı görülmüştür.
Davalı tarafça, davacının kötüniyetinin ispatı yapılamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Davalının yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 4.712,05-TL peşin harçtan mahsubu ile 4.532,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin; davacıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
5-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 41.628,97-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır