Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/494 E. 2022/1185 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/494 Esas
KARAR NO : 2022/1185 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olduğunu, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan 21/12/2017 tarihli 4.669,63-TL tutarlı fatura ile 21/12/2017 tarihli 155,31-TL tutarlı fatura bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin davalı taraf ile aralarında oluşan cari hesap ilişkisine istinaden davalı yana yasa ve uluslararası kurallar çerçevesinde hizmet verdiğini ve haklı olarak da verilen hizmetle ilgili olarak oluşan bedelin ödemesini talep ettiğini, davalı tarafın yaptığı itirazların yerinde olmadığını, yasal süresi içinde itiraz edilen/iade edilen fatura söz konusu olmadığını iddia ederek; takip tarihinden önce talep edilen işlemiş faiz tutarından feragat ederek takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu 4.824,94-TL tutarındaki asıl alacakla ilgili borca, yetkiye, faiz ve ferilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirketin ticari ilişkisinin bulunduğunu, söz konusu ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından keşide edilerek davalıya gönderilen faturalara istinaden gereken ödemelerin yapıldığını, davacının icra takibine dayanak gösterdiği faturaların icra takibi sırasında düzenlenen ödeme emri ile tebliğ edilmediği gibi daha önce de herhangi bir tebligatın yapılmadığını, müvekkili şirketin söz konusu faturalar ile ilgili herhangi bir bilgisinin bulunmadığını, bu nedenle ödeme yapma olanağının olmadığını, müvekkili şirket ile davacının cari hesap ilişkisine dayanan bütün ödemelerin davalı tarafından yapıldığını, davacı tarafın icra takibine dayanak göstermiş olduğu faturaların davalıya herhangi bir yolla tebliğ edilmediğini, bu nedenle yasal süresi içerisinde itiraz ve iade edilen fatura bulunmasının söz konusu olmadığını savunarak, davacının dava dilekçesindeki taleplerinin reddine, haksız icra takibi nedeniyle reddolunan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalıya kötü niyet tazminatı ödenmesine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, uluslararası hava yolu taşımasından kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 21/12/2017 tarihli 4.669,63-TL ve 155,31-TL bedelli faturalar dayanak yapılarak 4.824,94-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 29/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 04/04/2018 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği, davalı borçlu vekilinin itirazı üzerine aynı tarihte icranın durdurulması kararı verildiği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davacının davalıya taşıma hizmeti verip vermediği, takibe konu faturalardan dolayı davacının alacağı olup olmadığı, alacağı varsa miktarının ne olduğu noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, sadece 2017 yılı envanter defteri açısından lehine delil niteliğinin bulunmadığı, dosyaya sunulu ödeme dekontundan davalının takipten sonra dava tarihinden önce davacıya 4.669,32-TL tutarında ödeme yapmış olduğu, 155,31-TL tutarlı faturanın ödemesinin yapılmadığı, neticeten icra takip tarihi itibariyle; davacının davalıdan 4.824,63-TL; dava tarihi itibariyle 155,31-TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin … Esas 03/07/2019 tarih ve … Sayılı kararı ile;
“…Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında davacı tarafından davalıya hava yolu taşıma hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişkinin kurulduğu, taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğu, taşıma işinden kaynaklı davalı aleyhine icra takibine geçtiği, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı, davacının ibraz ettiği ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 4.824,63-TL dava tarihi itibariyle 155,31-TL alacağının bulunduğu…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 155,31-TL açısından iptaline, takibin 155,31-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına, icra takibinden sonra dava açılmadan önce ödenen 4.669,32-TL açısından davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından reddine karar verilmiştir.
KALDIRMA KARARI SONRASI YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı dosyasından verilen 03/07/2019 tarihli kararı, davacı vekili tarafından İSTİNAF edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin … Esas 14/04/2022 tarih ve … Sayılı kararı ile: “… İlk derece mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde; itiraz edilen takip konusu borcun 4.669,32 TL’lik taşıma faturasının dava tarihinden sonra ödendiği, 155,31 TL bakiye borcun kaldığı belirlenmiştir. Mahkemece dava tarihinden önce, ancak itirazdan sonra, ödeme yapılması nedeniyle bu kısım yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı belirlenerek, davanın reddine, 155,31 TL yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir. İtiraz üzerine, takip durduktan sonra ödeme yapıldığında, dava açılmadan önce ödeme miktarının tespiti ile bakiye kısım yönünden dava açılması gerekmektedir. Ödenen kısım yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Ancak, takiple temerrütün oluştuğu dikkate alındığında TBK’nın 100.maddesi gereğince, ” borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. ” düzenlemesi gereğince temerrütten sonra yapılan ödemenin öncelikle işlemiş faiz ve takip masraflarına mahsup edilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak, ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin hangi miktarının ödeme tarihine kadar işlemiş faiz ile takibin ferisi niteliğinde olan icra harç ve giderleri için olduğu belirlendikten sonra, ana para miktarına denk gelen kısım belirlenerek bu miktar üzerinden karar verilmesi gerekirken bu konuda ek bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararından sonra yapılan yargılama aşamasında; Bakırköy …. İcra Müdürlüğünden … sayılı takip dosyasında dava tarihi olan 27/06/2018 tarihi itibariyle hazırlanan kapak hesabı celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesinin 14/04/2022 tarih, … Esas ve … Karar sayılı kararı doğrultusunda; İddia, savunma, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, sunulan deliller, dosya kapsamındaki bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı incelenmek sureti ile TBK’nın 100.maddesi düzenlemesi dikkate alınarak ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin hangi miktarının ödeme tarihine kadar işlemiş faiz ile takibin ferisi niteliğinde olan icra harç ve giderleri için olduğu, dava tarihi itibariyle ana para miktarının tespiti hususunda ek rapor düzenlenmek üzere kök raporu hazırlayan SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş,
18/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde özetle; “…davacının takip tarihi itibariyle toplam alacağının 5.716,86-TL (asıl alacak + vekalet ücreti + icra masrafı toplamı) olduğu, takip sonrası yapılan ödemenin TBK 100. Maddeye göre önce faiz ve ferilerinden mahsubu neticesinde ödeme tarihi (15/03/2018) itibariyle 1.149,36-TL bakiye alacağının, dava tarihi itibariyle ise 1.181,32-TL alacağının olduğu ” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi, takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur. (Yargıtay HGK nun 03/05/2017 gün 2017/11-80 E., 2017/889 K.; 18.04.2007 günlü ilamı)
Tahsil harcı Devlete alacaklı tarafından ödenen bir bedel olduğundan borcun ferileri arasında sayılmaz. Ayrıca borcun tamamının ödenmediği hallerde, davalının icra vekalet ücretinin tamamından sorumlu tutulması gerekmektedir. (aynı yönde Yargıtay 12 HD’nin 2013/2131 esas 19/03/2013 tarih ve 2013/10220 karar sayılı ilamı )
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi’nin … Esas 14/04/2022 tarih ve … Sayılı kararı, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası, 18/03/2019 tarihli bilirkişi kök ve 18/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında hava yolu ile taşıma işinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından faturadan kaynaklı alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nın altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca taraf şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, sadece 2017 yılı envanter defteri açısından lehine delil niteliğinin bulunmadığı, dosyaya sunulu ödeme dekontundan davalının takipten sonra dava tarihinden önce davacıya 4.669,32-TL tutarında ödeme yapmış olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmakla; taşımanın gerçekleştirildiği, taşımaya davalının itirazının bulunmadığı ve faturalara süresinde itiraz edilmediği değerlendirilerek; davacı şirketin davalı tarafa taşıma hizmeti verdiği ve faturadan kaynaklı borcun ödenmediği, davacının icra takibi başlatmakta haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmış ancak davalı borçlu tarafından, davacıya dava tarihinden önce 15/03/2018 tarihinde 4.669,32-TL ödeme yapıldığı dikkate alınarak; icra takip tarihi itibariyle asıl borç tutarının 4.824,94-TL olduğu, alacaklı vekilinin celp edilen kapak hesabına 31,40-TL icraya harç yatırmış olduğu, 62,00-TL masraf yaptığı, takip başlatıldığından asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi işlemeye başlamış olup, takip tarihi 26/12/2017 tarihinden 15/03/2018 tarihine kadar %9.75 orandan 79 gün faiz işlediği, alacaklı davacının 101,82-TL işlemiş faize hak kazandığı, %12 oranda hesaplanan tam vekalet ücretinin 578,99-TL’nin ilavesi ile ödeme tarihinde ki borç tutarının=4.824,94 + 31,40 + 62 + 101,82 + 578,99 olmak üzere toplamda 5.599,15-TL olup, kısmi ödemenin işlemiş faizle birlikte takip fer’ilerinden mahsubu sonucunda bakiye 929,83-TL asıl alacağın kaldığı tespit edilmekle, davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takibe vaki itirazının 929,83-TL asıl alacak için iptaline, 929,83-TL asıl alacağa 15/03/2018 ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, takip tutarının tamamına itirazın iptali istendiğinden fazla istemin hukuki yarar yokluğundan reddine, kalan asıl alacağa haksız itiraz nedeniyle %20 oranda hesaplanan 185,96-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, davalı lehine kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takibe vaki itirazının 929,83-TL asıl alacak için iptaline, 929,83-TL asıl alacağa 15/03/2018 ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına,
Fazla istemin hukuki yarar yokluğundan reddine,
%20 oranda hesaplanan 185,96-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
Davalı lehine kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça yatırılan 82,40-TL peşin harç ve 24,12-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın mahsubu ile kalan 25,82-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 929,83-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 82,40-TL peşin harç, 24,12-TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 226,90-TL posta masrafı, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.769,32-TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 336,17-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

Dair, miktar itibariyle KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸