Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/473 Esas
KARAR NO : 2023/67 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Mah. … Cd. No: … … adresinde beyaz eşya ticareti yaptığını, internet üzerinden … buzdolabını, … Mah. … Cad. No:… …/Bursa adresinde bulunan …’a “Hepsi Burada” aracılığı ile 2.399.00-TL’ye sattığını, satışı yapılan buzdolabının 03/07/2020 tarihinde davalı kargo şirketi çalışanına teslim edildiğini, müşteriye adresinde teslim edilmesi gereken buzdolabının teslim edilmediği gibi davacıya iade de edilmediğini, müvekkilinin bütün çabalarına rağmen buzdolabının bulunamadığını, kargo şirketi ile yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, yapılan arabulucuk görşümelerinde de bir sonuç alınamadığını iddia ederek; davanın kabulü ile, 2.099.00-TL’nin 02/07/2020 tarihinden itibaren bankalarca vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, dava harç ve masraflarıyla vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın süresine uygun olarak bildirimde bulunmadığını, davacının varlığını iddia etmiş olduğu hasarın TTK’da özel olarak düzenlenen sürelere uygun olarak müvekkili şirkete bildirilmediğini, 3 günlük bildirim sürelerine riayet edilmemiş olduğundan huzurdaki davayı açma hakkı bulunmadığını, davacının hasara dayalı tazminat alacağı talebinin zaman aşımına uğradığını, ürünün tesliminin üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçtiğini öncelikle davanın zamanaşımı def’ilerinin dikkate alınarak usulden reddine hükmedilmesi gerektiğini, meydana geldiği iddia olunan zıyaıdan müvekkili şirketin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, davaya konu emtianın yetkili servise teslim edildiğini, varlığı iddia olunan hasarın müvekkili şirket tarafından meydana geldiği iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca tutulmuş bir hasar tespit tutanağı, zarar bedelinin ne kadar olduğuna ilişkin usulüne uygun alınmış bilirkişi raporu bulunmadığı da göz önüne alındığında hasarın müvekkili şirketten kaynaklanmadığının anlaşılacağını, emtianın yetkili servise sorunsuz teslim edildiğini, emtianın alıcıya teslim evrakında hasara ilişkin bir kaydın bulunmadığını, taşıyıcının sorumluluğunun emtianın taşıması süresini kapsadığını, teslimden sonra meydana gelen zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmayacağını, alıcı adına teslim alan yetkili servis …’den ürünün akıbetinin sorulmasını ve davanın ihbarını talep ettiklerini, varlığı iddia olunan hasardan müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilecekse emtia bedelinin tamamından değil, TTK’da düzenleme bulan özel çekme SDR oranında hesaplanacak zarar/zıyaıdan sorumlu tutulabileceğini savunarak; davanın davacı tarafça bildirim sürelerine riayet edilmemesi ve zaman aşımı itirazları doğrultusunda usulden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın, Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında taşıma -kargo hizmetinin davalı şirket tarafından yerine getirilip getirilmediği, davacı tarafça dava dışı alıcıya ulaştırılmak üzere davalı şirkete teslim edilen buzdolabının alıcıya teslim edilip edilmediği, edilmemiş ise davacıya iade edilip edilmediği, buzdolabı bedelinin 02/07/2020 tarihinden itibaren bankalarca vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsili talebinin kabul edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden; davalı şirketin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır.
Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; davacının 14/12/1998 tarihi itibariyle “Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda beyaz eşya ve elektrikli küçük ev aleti perakende ticareti” işi nedeniyle “ticari kazanç” mükellefiyetinin başladığı ve 04/12/2020 tarihi itibariyle terk işlemi yapıldığı, VUK 177. Maddesine istinaden bilanço usulüne göre defter tuttuğu hususlarının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı vekilinin talebi üzerine HMK nun 61.maddesi uyarınca taraflar arasında rücu ilişkisi olması durumu nedeniyle dava …’e ihbar edilmiştir.
İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında taşıma işinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından taşımaya konu emtianın dava dışı alacaklıya teslim edilmediği iddiasıyla satış bedelinin tahsili talepli işbu alacak istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nın altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, davalı tarafça taşımaya ve davaya konu emtianın dava dışı alacaklıya teslimine ilişkin belgelerin dosyaya ibraz edildiği, davanın ihbar edildiği yetkili servis …’in davaya ve taşımaya konu emtianın alacaklısına teslim edildiği ve taraflarınca dava dışı alacaklıya servis hizmeti verildiğine ilişkin beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmakla; davaya konu emtianın dava dışı alacaklısına teslim edildiği, davacının somut deliller ile teslimin gerçekleşmediği hususunu ispat edemediği sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla; ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 80,70-TL’den mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 2.099,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸