Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/463 E. 2023/144 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/463 Esas
KARAR NO : 2023/144 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında kurulan dava konusu Fuar Katılımcı Sözleşmesi’nde, uyuşmazlık durumunda Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olacağının düzenlendiğini, kaldı ki HMK uyarınca sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer Mahkemelerinin de yetkili kılındığını, bu nedenle davalının yetkiye itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında, fuar organizasyon katılım sözleşmesi kurulduğunu, müvekkili şirketin tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini ve … Derneğine üye olduğunu, … A.Ş. (“…”) ile … Derneği ve … Derneği arasında 06.12.2005 tarihinde, “Protokol” adlı sözleşme akdedildiğini, Protokol adlı sözleşme kapsamında, …..’nin, yılın belirli tarihlerinde, fuar organize etmeyi üstlendiğini, söz konusu sözleşmenin Özel Şartlar başlıklı 6. maddesinde, … Fuarları’nın, 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarında düzenleneceğinin, taraflardan birinin, sözleşmenin bitiminden otuz gün önceye kadar yazılı ihtar çekmemesi durumunda, sözleşmenin, birer yıllık sürelerle ve aynı şartlarla uzatılacağı hususlarının düzenlendiğini, aynı maddede, fuar tarihlerinin her yıl, Mayıs ayının üçüncü haftası ve çarşamba günü başlayacağının kararlaştırıldığını, … Derneği ile .. Derneğinin birleştiğini, … Derneği adını aldığını (“…”), … ve ….. arasında, 25.04.2019 tarihinde, “06.12.2005 Tarihli Protokol’e Ek Protokol No: 8” adlı sözleşme akdedildiğini, iş bu sözleşme ile, … Fuarı’nın, ….. tarafından, 21.04.2020 ve 25.04.2020 tarihleri arasında organize edileceğinin, 06.12.2005 tarihli Protokol’deki tüm maddelerin yürürlükte olduğunun düzenlendiğini, müvekkili şirket ile ….. arasında 11.06.2019 tarihinde, söz konusu protokol kapsamında … tarafından gerçekleştirileceği taahhüt edilen ….. Fuarı’na katılım sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirketin, 21.04.2020 tarihinde fuar organize etmeyi taahhüt ettiğini, organizasyonun önce 20.09.2021 tarihine, sonrasında ise davalı şirketin tek taraflı iradesiyle 22.05.2022 tarihine ertelendiğini, 25.04.2019 tarihli 8 Nolu Ek Protokol uyarınca, 21.04.2020 tarihinde gerçekleştirilmesi kararlaştırılan ve müvekkili şirketin de katılım sağlayacağı fuar organizasyonunun, tarafların ortak kararıyla, 20.09.2021 tarihine ertelendiğini, 02.09.2021 tarihinde, fuarın başlamasına on sekiz gün kalmışken …..’nin, tek taraflı iradesiyle, ….. Fuarı’nın, 22.05.2022 tarihine erteleneceğini duyurduğunu, davalı şirketin, tarafı olduğu sözleşme hükümlerine aykırı bir şekilde fuar tarihini ertelediğini ve edimini ifa etmekten kaçındığını, müvekkili şirketin, davalı şirket ile fuara katılım sözleşmesi akdettiğini ve bu sözleşme kapsamında, fuara katılım için belirlenen m2 bedelini eksiksiz olarak ödediğini, bu kapsamda 25.10.2019 tarihli ve 32.580 TL bedelli çek suretini ve çekin ödeme olarak davalı tarafça kabul edildiğini gösteren 26.06.2019 tarihli tahsilat makbuzunu ibraz ettiklerini, davalı şirketin taahhüdünü yerine getireceğine güvenilerek, ….. Fuarı’nın, 20.09.2021 tarihinde başlayacağının, tekstil sektöründe ün yapmış dergi ve diğer tüm yayın organlarında ilan edildiğini, reklam yapıldığını ve hazırlıklar gerçekleştirildiğini, … Dergisi’nin, Mayıs, Haziran sayısında, “…. Fuarı …. tarihlerinde … Merkezi’nde yapılacaktır.” şeklinde reklam yapıldığını, yine … Dergisi’nin Temmuz, Ağustos sayılarında, …. Dergisi’nin Haziran sayısında, ….. Fuarı’nın, …. tarihleri aralığında yapılacağının duyurulduğunu,
davalı şirketin, hukuka ve tarafı olduğu sözleşmelere aykırı davranarak, tek taraflı iradesiyle, ….. Fuarı’nın neredeyse bir sene ertelendiğini duyurduğunu, hem 06.12.2005 hem 25.04.2019 tarihli protokollerde düzenlendiği üzere davalı yüklenicinin, fuarın ertelenmesi nedeniyle katılımcıların uğrayacağı maddi ve manevi zararları karşılamayı taahhüt ettiğini, fuar tarihinin değiştirilmesinin, ancak ve ancak komisyonun uygun görmesi halinde mümkün olduğunu, davalı şirketin fuar organizasyonunu tek taraflı iradesiyle ertelemesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeden dönme hakkı bulunduğunu, ….. fuarının organizasyonuna ilişkin düzenlenen sözleşmelerin birbirini tamamlar nitelikte olduğunu ve davalı şirketin tarafı olduğu protokollerin tüm hükümleriyle bağlı olduğunu, davalı şirketin, fuar tarihinin ertelenmesine gerekçe olarak gösterdiği pandeminin, 20.09.2021 tarihi itibariyle mücbir sebep olarak kabul edilemez olduğunu, davalı şirketin aynı tarihlerde organize ettiği fuarların, ….. fuarının mücbir sebep dolayısıyla ertelenmediğinin ispatı olduğunu, davalı tarafın ….. fuarının 20.09.2021 tarihinden, … tarihine ertelenmesinin gerekçesini pandemi olarak gösterdiğini, davalı şirketin …. tarihlerinde … Fuarı, … tarihlerinde … Fuarı ve bunların dışında birden çok fuar organize ettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, fuarın aşırı ifa güçlüğü nedeniyle ertelenmiş olduğunun kabul edilmesi halinde dahi müvekkilinden taraflar arasında kurulan sözleşmeye bağlı kalmasının beklenemeyeceğini, sözleşmenin esaslı unsuru olan ….. Fuarı organizasyonunun, ikinci defa ve yüklenicinin tek taraflı iradesiyle ertelenmesinin, fuar organizasyonunun gerektiği şekilde gerçekleşmeyeceğinin ispatını oluşturduğunu iddia ederek; belirtilen sebeplerden ötürü; fazlaya ilişkin tüm talep hakları saklı kalmak kaydıyla, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılmış haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin … bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör şirketi olduğunu, davalı şirketin ise tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ….. tarihleri arasında düzenlenecek …. Fuarı (…..) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, COVİD-19 salgını nedeniyle fuarın, haklı sebeplerle ileri bir tarihe ertelendiğini, yapılan sözleşmede yer alan hükümler gereğince müvekkili şirketin, fuarı haklı gerekçelerle erteleme hakkına sahip olduğunu, yapılan erteleme ile, katılımcıların haklarının aynen korunacak olması, aynı şartlarda fuarın gerçekleştirilecek olması nedeniyle fuar katılım bedelinin iade edilemeyeceği hususunun da kararlaştırıldığını, Yargıtayın müstakar kararlarının da bu yönde olduğunu, davacı tarafın huzurdaki davasının haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesinin talep edildiğini, hizmetin ertelenmesinde müvekkili şirkete atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, fuarın sanki keyfe keder nedenlerle yapılmadığı ve bu durumdan müvekkili şirketin bir menfaati varmış gibi lanse edip müvekkili şirkete kusur ve kötüniyet hamledilmesinin mümkün olmadığını, bu hususta mahkemenin taraflar arasındaki menfaatler dengesini göz önünde bulundurması gerektiğini, ….. fuarının milli katılımlı uluslararası bir fuar olduğunu, müvekkili şirketin fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesinin katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, davacı tarafın her ne kadar protokol hükümlerine dayansa da protokolün müvekkili şirket ile dava dışı … arasında yapıldığını, bununla birlikte protokolün süreli olup süresinin sona erdiğini, ayrıca dayanılan hükümde, fuar tarihinin değiştirilmesinde mücbir sebeplerin ayrık tutulduğunu, davacının, imzalamış olduğu sözleşmenin hükümlerinin geçersiz olduğunu iddia etmesinin hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğinde olup işbu iddialara itibar edilmemesi gerektiğini, davacı tarafın Limited Şirket olması nedeniyle TTK’ya tabi olduğunu, bu nedenle fuar katılım sözleşmesinin genel işlem koşulları niteliğinde olması nedeniyle davacının sözleşmenin sonuçlarından sorumlu olmadığına ilişkin iddiasını yerinde olmadığını, müvekkili şirketin katılımcılardan aldığı ücretler ile fuar organizasyonu harcamaları yaptığını, personelini çalıştırdığını, maaşlarını verdiğini, istihdam sağladığını, devlete vergilerini ödemiş olduğunu, bütün bu gerçeklik dikkate alındığında verilen hukuka aykırı karar ile müvekkili şirket iradesi dışında doğan, bir mücbir sebep olan pandemi süreci nedeni fuarın ertelendiğini, taraflar arasından menfaatler dengesinin dikkate alınmasını, ahde vefa ilkesinin göz önünde bulundurulmasını talep ettiklerini savunarak; haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesi gereğince ödenen fuar katılım bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsiline ilişkin olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın; sözleşme kapsamında belirtilen tarihte fuarın ertelenmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan ödemenin iadesi gerekip gerekmediği, sözleşmeden dönme şartlarının oluşup oluşmadığı, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine sözleşmedeki yükümlülüğün yerine getirilmediğinden bahisle 32.580,35-TL asıl alacak, 12.631,14-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.211,49-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 17/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 18/01/2022 tarihinde borca, faiz ve ferileri ile yetkiye itiraz ettiği, aynı tarihte itirazın durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden; davalı şirketin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Taraf vekilleri tarafından cevap ve delil dilekçeleri ekinde “Fuar Katılım Sözleşmesi”nin bir sureti dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava kapsamında taraf vekilleri tarafından delil olarak sunulan sözleşmenin 2. Maddesinde: “Fuar Katılım Sözleşmesini imzalayarak, iş bu Formda belirtilen DÜZENLEYİCİ’nin …. merkezinde ( kısaca ….) organize ettiği sergi veya fuara katılmayı kabul eden KATILIMCI, bu imzadan sonra, fuara katılmayı reddetse dahi KATILIMCI’nın maddi ve manevi yükümlülükleri devam eder. KATILIMCI, fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, KATILIMCI’nın fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, ünvanı vb hususlarda, DÜZENLEYİCİ’nin sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri ( Fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil ) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir, KATILIMCl’nın ücret ödeme yükümlülüğü devam eder, KATILIMCI, ancak DÜZENLEYİCİ’nin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahiptir. DÜZENLEYİCİ, fuardan 3 gün öncesine kadar hiçbir sebep göstermeksizin yazılı bildirimde bulunarak Sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir ve KATILIMCI’yı fuardan çıkarabilir. DÜZENLEYİCİ, Fuar katılım bedelini fesih/çıkarma/fuar iptali bildirimlerinden itibaren 30 (otuz) gün içinde KATILIMCI’ya iade eder. Sözleşmenin bu şekilde feshi, Fuardan çıkarma ve Fuarın kısmen veya tamamen iptali durumunda KATILIMCI, fuar katılım bedelinden başka masraf, gecikme faizi ya da zarar ziyan adıyla bir talepte bulunma hakkına sahip olmadığını önceden beyan, kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesi yer almaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 136. Maddesinin 2. Fıkrasında; ” Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yargıtay 13 Hukuk Dairesi 2013/16898 esas ve 2014/18895 karar sayılı kararında; “…tarafların iradelerini etkileyip sözleşmeyi yapmalarına neden olan şartlar daha sonra çok önemli surette, çarpıcı ve öngörülmez bir biçimde adaletsizliğe yol açan olayların gerçekleşmesi ile değişmişse taraflar artık o akitle bağlı tutulamazlar. Değişen bu koşullar karşısında TMK 2. Maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesi zorunluluğu doğar.”
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda ) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Eş söyleyişle, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Ancak bu ilke özel hukukun diğer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 138. Maddesinde; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.11.2019 ve 2017/13-515 Esas, 2019/1233 Karar sayılı ilamı; “Kurulmuş bir sözleşmede sonradan ortaya çıkan bazı olgular nedeniyle değişiklik yapılabilmesi, bugün çağdaş tüm hukuk sistemlerinde kabul edilen, beklenmeyen hâl (emprevizyon) veya clausula rebus sic stantibus kuramının koşullarının gerçekleşmiş olması hâlinde mümkün görülmektedir. Bu kuramın, borçlunun şartları ne olursa olsun mutlaka akde sadık kalmasını zorunlu gören, bir bakıma artık eskimiş olarak nitelendirilebilecek ahde vefa veya pacta sunt servanda kuramını sınırlamak için konulduğu benimsenmektedir.
Beklenmeyen hâl kuramı, şöyle açıklanmaktadır: “Akit yapıldığı sırada mevcut bulunan şartlar önemli surette değişmişse taraflar akitle bağlı olmamalıdır. Buna “clausula rebus sic stantibus” (beklenmeyen hâl şartı) denmektedir. Bu görüş öğretide “emprevizyon teorisi” adıyla anılmaktadır. Öğretide, sözleşmenin, yapıldığı andaki durumun değişmeyeceği şeklindeki bir zımni kabul ile yapıldığı, aynen uygulanmasının taraflarca bu zımni şarta bağlı tutulduğu varsayılmaktadır (Tekinay, S.S./Akman, S./Burcuoğlu, H./Altop, A.: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 7.Bası,İstanbul 1993, s.1005).
Akitlerin ifasını şartların değişmemesine bağlayan fikir (clasula rebus sic stantibus) gerçeğe tam olarak uygun değilse de, ahde vefa prensibine kesin ve sıkı sıkıya bağlılığında her zaman adil olmadığı görülmektedir. Bugün İsviçre-Türk hukukunda çoğunlukla dayanılan esas, uyuşmazlıklara dürüstlük kuralı uyarınca çözüm bulunmasıdır (Oğuzman, K.: Borçlar Hukuku Dersleri,Cilt 1, 4.Bası, İstanbul 1987, s.123; Serozan, R.: Borçlar Hukuku, Genel Bölüm, İfa, İfa Engelleri, Haksız Zenginleşme 3.Cilt, İstanbul 1994, s.164; Kaplan, İ.: Hakimin Sözleşmeye Müdahalesi, Ankara 1987, s.112; Burcuoğlu, H.: Hukukta Beklenmeyen Hal ve Uyarlama, İstanbul 1995, s.4; İsviçre Hukuku için Bkz. Eugen Bucher, Schweizer Isch’es Obligationenrecbt Allgemeiner Teil, 2.Bası, Zürich 1988, s.385 vd. Henri Deschenaux, Le Titre Preliminaire Du Code Civil,Fribourg 1969, s.183).” şeklindedir.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında akdedilen Fuar Katılım Sözleşmesi ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında ….. tarihlerinde düzenlenecek olan … Tekstili (…..) Fuarına ilişkin 22/05/2019 tarihinde fuar katılım sözleşmesi akdedildiği, davacının iş bu sözleşme kapsamında 32.580,35-TL bedelli 1 adet çeki davalı yana verdiği ve de banka cevabi yazısından da anlaşılacağı üzere çek bedelinin tahsil edildiği, iş bu konularda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, ancak koronavirüs(covid-19) salgını nedeniyle tüm ülke genelinde yetkili makamlarca tedbirler alındığı, bu kapsamda fuarcılık faaliyetlerinin durdurulması üzerine … tarihinde yapılması planlanan dava konusu ….. Fuarının ertelendiği, davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi ibraz etmekle, fuarın iptal edilmediğini sektör temsilcileri ile mutabık kalınarak fuarın … tarihine ertelendiğini ve de sözleşmenin 2.maddesi uyarınca fuar tarihini değiştirme hakkı olduğunu savunduğu, Mahkememizce davalı şirkete müzekkere yazılarak … tarihinde yapılması planlanan ….. fuarının ertelenip ertelenmediği, ertelenmiş ise hangi tarihte yapılacağı hususlarının sorulduğu, sunulan Fuar Sonuç raporuna göre fuarın ertelendiği … tarihinde de yapılmadığı, İstanbul ilinde yapılacağı belirtilen fuarın … tarihinde …. Merkezinde gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, taraflar arasında sözleşme serbestisi ilkesi gereğince akdedilen sözleşmeden kaynaklı edimini davacının yerine getirdiği ancak davalının covid-19 pandemi sebebi ile edimini yerine getirmediği, her ne kadar davalı tarafça sözleşmenin 2.maddesi uyarınca fuar katılım tarihinde değişiklik yapma hakkına sahip olduğu savunulmuş ise de bu maddenin sözleşmenin ifası-ifa imkansızlığı-mücbir sebep konuları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan dengenin sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabileceği, bu durumda sözleşmeye bağlılık ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalmanın adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir durum yaratacağı açık olduğundan, her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede davalı yana fuar tarihini değiştirme/yeniden düzenlenme imkanı sağlanmış ise de, mevcut durum şartları değerlendirildiğinde küresel salgın sebebi ile öngörülemeyen dış bir olayın meydana gelmesi olgusunun gerçekleştiği, ayrıca sözleşmenin aynı koşullarla ifası mümkün bulunmadığına göre ve fuar tarihine ilişkin ertelemelerin de davacı tarafça kabul edilmediği dikkate alınarak, kaldı ki davacının kabul etmesinin ve davacıyı sözleşmeyle bağlı tutmanın mümkün ve hakkaniyete uygun olmadığı kanaatine varılmakla; davacının icra takibi başlatmakta haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak işlemiş faiz talebinin reddine, alacağın likit ve bilinebilir olduğu dikkate alınarak asıl alacağın % 20’si oranında, borçlu davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle,
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 32.580,35 TL asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki miktar aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.225,56-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 546,04-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 226,06-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.453,46-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.123,20-TL’sinin davalıdan 436,80-TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 546,04-TL peşin harç ile 226,06-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 174,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 125,74-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin huzurda davacı vekilinin e duruşma sistemi ile yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸