Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/452 E. 2022/1182 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/452 Esas
KARAR NO : 2022/1182 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2022
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında dövize endeksli ticari alım-satım ilişkisinin kurulduğunu, müvekkili şirketin cari hesap ekstresinden anlaşılacağı üzere davalı-borçlu şirketle farklı tarihlerde ürün alım-satımı yaptığını, taraflar arasındaki ticari alım-satım ilişkisinin dövize endeksli olarak yapıldığının faturalardan anlaşılmakta olduğunu, huzurdaki davanın kur farkı alacağına ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin kesmiş olduğu kur farkı faturalarına karşılık borçlu şirketin alacağı sürüncemede bırakmak için iade faturaları kestiğini, kur farkına ilişkin kesilen 29/11/2021 tarihli 454,54 USD bedelli, 30/11/2021 tarihli 2.779,07 USD bedelli ve 31/12/2021 tarihli 1.902,64 USD bedelli kur farkı faturalarının olduğunu, işbu faturalara ilişkin borçlu şirket tarafından 27/01/2022 tarihinde haksız ve itiraz süreleri geçmiş olmasına rağmen kur farkı iadesi faturaları kesildiğini, kaldı ki davalı firma muhasebesi tarafından 13/01/2022 tarihinde söz konusu cari hesap ekstrelerine mutabık kalındığına dair mail gönderilerek karşılığında çek verileceğinin bildirildiğini, kur farkı faturalarına karşılık kur farkı iadesi faturasının kesilmesinin faturanın içeriğine ilişkin itiraz edildiği anlamına geldiğini, faturanın içeriğine ilişkin itirazların ancak sekiz gün içinde yapılmış olması gerektiğini, davalının süresi içinde faturaya itiraz etmediğini, alacağın tahsili için borçlu hakkında Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek, davalının mal kaçırma ihtimali göz önüne alınarak adına kayıtlı menkul, gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, davanın kabulüne, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlu şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı tarafından davaya karşı yazılı cevap dilekçesi ibraz edilmemiş, davalı şirket adına duruşmalara katılan olmamıştır.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kur farkı nedeniyle cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın; Taraflar arasında tekstil ürünleri alım satımına dayalı ticari ilişki kapsamında kur farkı nedeniyle cari hesaptan kaynaklanan alacağa dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, taraflar arasında kur farkı konusunda sözleşme bulunup bulunmadığı, bu konuda teamül olup olmadığı, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 88.805,19-TL asıl alacak, 2.224,39-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 91.029,58-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 12/03/2022 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, davalı borçlu vekilinin 10/03/2022 tarihinde icra takibine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, davalının itirazı üzerine 19/03/2022 tarihinde icranın durdurulması kararı verildiği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
.. ; davalı şirketin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. ve … Vergi Dairesi Müdürlüklerinden; taraf şirketlerin 2021 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, davacının iddiaları, davalı tarafın icra takip dosyasındaki savunması, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamındaki belgeler ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına göre taraf şirketlerin defterleri incelenerek; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, tarafların ticari ilişkiyi hangi hesaplarla izlediği, defterler arasında fark bulunması halinde farkın sebebi, taraflar arasında kur farkı konusunda sözleşme bulunup bulunmadığı, bu konuda teamül olup olmadığı hususları ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı hususlarında hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;14/11/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2021 ve 2022 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (23.02.2022) itibariyle davacının davalıdan 12.908,39-TL alacağının bulunduğu, davalı şirket ticari defterleri ile ilgili olarak; davalı şirketin Sayın Mahkemece
belirlenen incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davacının davalıya 59 adet toplamda 736.855,69-TL (KDV Hariç) fatura düzenlemiş olduğu, dosyaya mübrez davalı ve davacı Ba-Bs formlarının karşılaştırılmasında 46 adet toplamda 698.897,45-TL (KDV Hariç) olarak Ba-Bs formlarının birbiri ile uyumlu olduğu, davacının davalıya düzenlemiş olduğu kur farkı faturaları toplamının 86.656,61-TL olduğunun hesap edilmiş olduğu, dava konusu edilen kur farkı faturalarının toplamının ise (5.499,00 +35.245,00 +24.736,00) 65.480,00-TL olduğu, neticeten, davalının ticari defterleri incelenemediğinden ve davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturaların tarafların Ba-Bs formlarındaki tutarların birbiri ile uyumlu olması bunun yanı sıra davacının davalıya düzenlemiş olduğu dava konusu Kur farkı faturalarının haricinde de kur farkı faturasının düzenlenmesi göz önüne alındığında; davacının davalıya düzenlenmiş olan kur farkı faturalarının kabulü halinde davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 78.388,39 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, davacının davalıya düzenlenmiş olan kur farkı faturalarının Sayın
Mahkeme’ce davacı ispatına muhtaç bırakıldığının kabulü halinde davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 12.908,39 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, işlemiş faize ilişkin taraflar arasında düzenlenmiş bir ödeme ihtarnamesi veyahut taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme vb. evrak olmadığı ve dolayısıyla temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz hesap edilmediği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası, 14/11/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında tekstil ürünleri alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından kur farkından kaynaklı bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nin altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca taraf şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 14/11/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının davalıya 59 adet toplamda 736.855,69-TL (KDV Hariç) fatura düzenlemiş olduğu, davalı ve davacı Ba-Bs formlarının karşılaştırılmasında 46 adet toplamda 698.897,45-TL (KDV Hariç) olarak Ba-Bs formlarının birbiri ile uyumlu olduğu, davacının davalıya düzenlemiş olduğu kur farkı faturaları toplamının 86.656,61-TL olduğu, dava konusu edilen kur farkı faturalarının toplamının ise (5.499,00 +35.245,00 +24.736,00) 65.480,00-TL olduğu, davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturaların tarafların Ba-Bs formlarındaki tutarların birbiri ile uyumlu olması bunun yanı sıra davacının davalıya düzenlemiş olduğu
dava konusu Kur farkı faturalarının haricinde de kur farkı faturasının düzenlenmesi göz önüne alındığında; davacının davalıya düzenlenmiş olan kur farkı faturalarının kabulü halinde
davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 78.388,39-TL alacaklı olduğunun
kabulünün gerekeceği hususlarının tespit edildiği, davalı tarafça ihtara rağmen ticari defter ve kayıtların Mahkemeye sunulmadığı, davalının defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğu, bu durumda davacının ticari defter kayıtları ile davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların alt kısımlarında “Kur değişikliği sebebiyle fatura ile ödemeler arasındaki oluşabilecek kur farkı tahsil edilecektir”ibaresinin bulunduğu, davacının davalıya düzenlemiş olduğu
dava konusu Kur farkı faturalarının haricinde de kur farkı faturasının düzenlenmesi ve davalı tarafın kabulünde olması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında kur farkı faturası düzenlenebileceği yönünde teamül oluştuğu, davacının vadesinde yapılmayan ödemeler nedeniyle kur farkı talep edebileceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak; denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 78.388,39-TL (65.480,00-TL + 12.908,39-TL) alacak yönünden kısmen iptaline, takibin bu miktar üzerinde davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak sureti ile devamına, alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 78.388,39-TL alacak yönünden KISMEN İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinde davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak sureti ile DEVAMINA,
Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 5.354,71-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.099,41-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 455,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.800,15-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretininden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.135,20-TL’sinin davalıdan 184,80-TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 12.542,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 1.099,41-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 455,15-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 63,75-TL posta gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.063,75-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.777,15-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸