Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/416 E. 2022/874 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/416 Esas
KARAR NO : 2022/874 Karar

DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 28/04/2022
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … şirketi ile müvekkili arasında 30.11.2018 tarihli Franchise Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkilinin, sözleşmede belirtilen ödemeler karşılığında davalının …. markası altında sandviç, pizza ve salataların arzını kapsayan restoranların kurulumu ve işletilmesi için sisteme dahil edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin süresinin 20 yıl olarak öngörüldüğünü, müvekkilinin sözleşmede öngörülen süre içinde davalıya ait marka altında tüm gerekleri yerine getirerek restoranı işletmeye başladığını ve bu süreçte her türlü edimlerini eksiksiz yerine getirmiş olmasına karşılık, davalı tarafça haksız ve hatta sözleşmede öngörülen usule aykırı bir biçimde sözleşmenin feshi yoluna gidildiğini, davalı tarafından gönderilen Kadıköy …. Noterliği’nin …. YN ve 15.10.2021 tarihli ihtarnamesi ile Franchise sözleşmesinin feshi kapsamında restoranın kapatılması, borçların ödenmesi, marka kullanımına son verilmesi hususlarının talep edildiğini ve sözleşmenin 8. maddesinin a ve c paragrafları kapsamında 15 Ekim 2021 günü itibariyle Franchise Sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, davalının haksız feshi sebebiyle, müvekkili adına İzmir …. Noterliği’nin 25.10.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve davalının 15.10.2021 tarihli ihtarnamesinde ileri sürülen iddiaların mesnetten yoksun olduğu gibi gerçeği de yansıtmadığının, haksız feshin sözleşme hükümlerine aykırı olarak yapıldığının, bu nedenle müvekkilinin uğradığı her türlü zarardan sorumlu tutulacaklarının ifade edildiğini, davalı tarafın haksız bir şekilde sözleşmeyi feshetmekle kalmayıp müvekkilinin 41.405,70 TL telif ve reklam payı borçlu olduğunu iddia ederek; İzmir …. İcra Dairesi’nin …. E. sayılı dosyası üzerinden yasal dayanaktan yoksun bir icra takibi başlattığını ve 15.12.2021 tarihli itirazları üzerine takibin durduğunu, davacı müvekkilinin kendisi için büyük bir yatırım olarak öngördüğü …. restoranı için sözleşmede açıkça görüleceği üzere birçok masraf yaptığını ve bu işi öğrenmek için çok emek sarfettiğini, nihayetinde dosya ekinde görüleceği üzere …. Franchise kursuna ilişkin sertifikayı aldığını, davacının davalı ile yapmış olduğu 20 yıllık bir sözleşmenin varlığına güvenerek restoran için dükkan kirası, mutfak tesisi, personel temini, internet, telefon ve elektrik bağlantısı gibi bir çok masraf yaptığını, davalının sisteminden de açıkça görüleceği gibi müvekkilinin restoranı çok başarılı bir şekilde işlettiğini ve her ay kar elde ettiğini, pandemi döneminde satışlarda düşüş olmasına rağmen, müvekkilinin 20 yıllık bir yatırıma güvenerek ödemelerini ihmal etmediğini ve haksız fesih karşısında çok büyük zararlara uğradığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalının iddia etmiş olduğu 41.405,70 TL borcun ödenmemiş olmasının sırf bu sebeple dahi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı tarafın 15.10.2021 tarihli ihtarnamesinde satışların eksik bildirildiğinin ifade edildiğini, davalı tarafın bu hususu, gerçeğe dayanmayan ve kendisi tarafından uydurulmuş denetimlerinden çıkardığını, oysa bu durumun hiçbir surette gerçeği yansıtmadığını, zira, davacı müvekkilinin işletmekte olduğu …. restoranına tüm mal tedariklerinin davalının belirtmiş olduğu şekillerde gerçekleştiğini ve sıkı bir denetime tabi tutulduğunu, Franchise sözleşmesinin 5.g ve h hükümlerine bakıldığında davalı tarafın her yönden sıkı bir takipte bulunduğu ve her türlü bilgi ve belgeyi talep ettiğinin görüldüğünü, davalıya hükümde açıkça görüleceği üzere mevcut ve önceki 3 yıl için eksiksiz ticari kayıtları, yazar kasa fişleri, kontrol tabloları, haftalık envanter ve satış raporu tabloları, bordrolar, ticari ve kişisel banka hesap özetleri, iptal edilen çekler, satış ve satın alma kayıtları, ticari ve kişisel vergi iadeleri, kasa girdi defterleri kasa tediye yevmiye defterleri, maaş kayıtları, büyük defterler gibi mali durum tablolarının sunulduğunun açıkça görüldüğünü, davalının, müvekkili davacının ve ona ait restoranın tüm mali verilerine ve ayrıca tüm tedarikçilere ulaşma ve her türlü verilere erişim imkanına sahip olduğunun açıkça görüldüğünü, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için davalının ileri sürdüğü alacak hakkının varlığını kabul etmiş olmaları halinde dahi, davalı tarafça, tek taraflı olarak hazırlanan ve genel işlem koşulu niteliğindeki sözleşme hükümlerine uyulmadığının görüldüğünü, franchise sözleşmesinin 8. Maddesinin a hükmüne göre en az 10 gün önceden yazılı bildirimde bulunulacağı ve bildirimde uyulmayan hükümlerin bildirilerek ihmalin düzeltilmesi için 10 günlük süre verileceğinin öngörüldüğünü, söz konusu yazılı bildirimin ne şekilde yapılacağının sözleşmede açıkça düzenlendiğini, buna göre yasal bildirimlerin ancak posta yada kargo ile gönderilmeleri halinde geçerli olacağını, davalı tarafından müvekkiline bu şekilde gönderilmiş bir yazılı bildirim bulunmadığından; sözleşmede belirlenen fesih usulüne uyulmadığının açıkça ortada olduğunu, davalının 8/c maddesi gereğince ileri sürdüğü sebeplerin de öncelikle genel işlem koşulları kapsamında haksız ve tamamen davalı tarafın lehine düzenlendiğini, bu hükümleri kabul etmediklerini, davacı müvekkilinin 20 yıllık bir sözleşme imzaladığını ve bu nedenle franchise ödemesinde bulunduğunu, 30.11.2018 tarihinde imzalanan ve sonuç doğuran sözleşmenin 30.11.2038 yılına kadar geçerli olduğunu, bu nedenle davalı tarafın sözleşmeyi haksız fesih tarihi olan 15.10.2021 tarihinden 30.11.2038 tarihine kadar oluşan her türlü zararının karşılanmasının usul ve yasal bir bir zorunluluk olduğu gibi hakkaniyete de uygun olduğunu, davacının bu çerçevede her yıl elde ettiği karın sözleşmenin kalan süresine göre hesap edilerek taraflarına tazminat olarak ödenmesine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, şimdilik 1.000,00-TL yoksun kalınan kar tazminatı, 1.000,00-TL fiili zarar tazminatı alacaklarının akdin feshi tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi incelendiğinde davalı olarak “…” gösterildiğini, Franchise Sözleşmesi kapsamında “..” müvekkilinin …. olduğunu, tarafların ticari ilişkisinin ve uyuşmazlığın temelini oluşturan belgenin, … numaralı ve 30.11.2018 tarihli Franchise Sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 8/d paragrafında, sözleşmenin .. tarafından feshedilmesi halinde, sözleşmenin 10. maddesi ve bu madde özelinde 10/h maddesinde belirtildiği üzere Franchise Alanın feshe itirazı olması halinde Tahkim’e başvurması gerektiğinin düzenlendiğini, sözleşmenin 10/a maddesi incelendiğinde ise Tahkimin …. (….) yani Uyuşmazlıkların Çözümünde Uluslararası Tahkim Merkezinin yetkisinde olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki hukuku düzenleyen Sözleşmenin 13. Maddesinin Hollanda hukukunun uyuşmazlıklara uygulanacağını belirttiğini, taraflar arasında … numaralı ve 30.11.2018 tarihli Franchise Sözleşmesi akdedildiğini, uyuşmazlığın taraflarının tacir olduğunu, sözleşme kapsamında, ….’nin …’a … markası altında, adresi yine ..’in onayı ile belirlenmiş bir adreste, koşulları Sözleşmede belirlenmiş şartlar dairesinde sandviç satış haklarını gayrı ınhisari bir lisans kapsamında verdiğini, karşılık olarak da Franchise Alanın, …’ye oranları yine Sözleşme ile belirlenmiş miktarlarda telif ve reklam hakları ödemesi yapmayı, markayı Sözleşmede belirlenen koşullarda kullanmayı taahhüt ettiğini, Franchise Sözleşmesi Madde 2 ile “ilgili restoranların haftalık brüt satışının %8’nin telif hakları ödemesi” ve Madde 5 ile ”haftalık brüt satışının %4½’sini de reklam ödemesi” olarak yapılmasınının hüküm altına alındığını, sözleşmenin davacının da belirtmiş olduğu üzere 20 senelik akdedildiğini, …’ın Sözleşme kapsamındaki ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi, toplam satışları gerçeği yansıtır şekilde …’a raporlanmaması da dahil olmak üzere sayılan diğer hallerde Sözleşmenin 10 günlük yazılı bir önelle feshedilebileceğine dair düzenlemenin 8/a maddesinde yer aldığını, sözleşmenin feshi kararı verilmesinde, önel verme süresi de dahil olmak üzere inisiyatifin …’da olduğunu, ayrıca 8/c maddesinde, satışların bilinçli olarak gerçeğin altında raporlanması halinde Sözleşmenin .. tarafından herhangi bir önele gerek olmaksızın feshedilebileceğinin düzenlendiğini, Franchise Sözleşmesinin taraflar arasında yürürlükte olduğu süreçte davacının Sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeniyle davacıya 22.6.2021 günlü temerrüt ve ödeme ihtarı, 6.7.2021 günlü temerrüt ve ödeme ihtarı ve 24.8.2021 günlü fesihten önce gönderilen son ihtarname ile bildirimler yapıldığını, buna göre Franchise Alanın, Sözleşmenin 8/a, 5.i ve 2. Maddelerini ihlal ederek temerrüde düştüğünü, davacıya Kadıköy …. Noterliği vasıtasıyla 15 Ekim 2021 tarihinde … Yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ve Franchise Sözleşmesinin, davacı yanın Sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeniyle ve Sözleşmede belirtilen usullere uygun olarak Sözleşmenin 8. Maddesi kapsamında feshedildiğini, davacı yanın iddialarının bu anlamda temelsiz kaldığını belirterek, taraf ehliyeti hususunun karara bağlanmasını, tahkim şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, bağlayıcı hukukun Hollanda Hukuku olduğu hususunun dikkate alınmasını, İzmir …. ATM nezdinde … Esas Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fesih nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraflar arasında 30/11/2018 tarihli Franchise Sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık olmadığı, Uyuşmazlığın; Taraflar arasında imzalanan 30/11/2018 tarihli Franchise Sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshedilip edilmediği, haksız fesih halinde davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zarar miktarı, davacının yoksun kalınan kar ve fiili zarar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği, davalı savunması kapsamında tahkim ilk itirazının yerinde olup olmadığı, uyuşmazlığa uygulanacak hukukun tespiti hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki Franchise Sözleşmesinin Anlaşmazlıkların Tahkimi başlıklı 10. a maddesi; ” Bu anlaşmadan doğan ya da bu anlaşmayla ilgili olan her türlü anlaşmazlık veya uyuşmazlık tahkim yoluyla çözüme kavuşturulacaktır. Tahkim sürece, …. (….) veya halefi tarafından idare edilecektir. ….’ın artık mevcut olmaması durumunda, tahkim süreci … (…) veya halefi tarafından idare edilecektir. Hem … hem de … artık mevcut değiller ise o zaman taraflar alternatif bir idari tahkim mercinde beraber karar kılacaklardır. Tarafların karşılıklı mutabakat sağlayamaması durumunda taraflar, kurumun seçilmesi için konuyu yetkili mahkemeye taşımayı kabul etmektedirler. Tahkim dili İngilizcedir. Tahkim kararını, Restoran’ın konumlandığı ülkenin kanunları idari tahkim kuruluşu tarafından atanacak ek hakemler gerektirmiyorsa tek hakem verecektir. Taraflar tahkim sürecini mümkün olan en kısa zamanda sonlandırmayı ve hükmün, taraflardan herhangi biri özellikle bir sözlü duruşma istemedikçe dosyalar ve kayıtlar temel alınarak verileceğini kabul ederler. Hakem kararları, yetkili herhangi bir Mahkeme tarafından onanabilir” hükümlerini ihtiva etmektedir.
HMK 412. maddesinde; “Tahkim sözleşmesi, tarafların, sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamının veya bir kısmının çözümünün hakem veya hakem kuruluna bırakılması konusunda yaptıkları anlaşmadır. Tahkim sözleşmesi, taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı veya ayrı bir sözleşme şeklinde yapılabilir. Tahkim sözleşmesi yazılı şekilde yapılır.
HMK 416. maddesinde; Taraflar, hakem veya hakemlerin seçim usulünü kararlaştırmakta serbesttir.
TBK 26. maddesinde; Taraflar bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.
TBK 27.maddesinde; Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur” düzenlemeleri mevcuttur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Davanın haksız fesih nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ……. numaralı ve 30.11.2018 tarihli Franchise Sözleşmesinden kaynaklanan ihtilafın hakem usulüyle çözüleceği husunun sözleşmenin 10 (a) maddesinde kayıtsız şartsız kararlaştırılarak tahkim şartına/ sözleşmesine yer verildiği, davalı tarafça tahkim ilk itirazının yasal cevap süresi içerisinde ileri sürüldüğü, tahkim şartının tarafların iradeleri ile oluşturulmuş olduğu gözetildiğinde geçerli olduğu anlaşılmakla; davalının tahkim ilk itirazının kabulüne, davacı tarafından davacıya karşı açılan davanın 6100 Sayılı HMK’nun 413/1 fıkrası uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın tahkim şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Harç peşin alındığından bakiye harç tayinine yer olmadığına,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davalı kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 2.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸