Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/409 E. 2022/475 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/409 Esas
KARAR NO : 2022/475

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

“6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.” düzenlemesi de nazara alınarak;
Mahkememize tevzi edilen menfi tespit davasının dava şartları bakımından HMK’nun 114.madde ve 115.maddeleri uyarınca görev bakımından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı takip alacaklısı …’nın, müvekkili …’a dava dışı takip borçlusu … ile arasında bağlantı olduğundan bahisle 89/1 haciz ihbarnamesi gönderdiğini, bu haciz ihharnamesine süresi içerisinde itiraz edilmemesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 28.02.2022 tarihinde tebliğ edilen haciz ihbarnamesine de süresi içerisinde itiraz edilmediğini, bunun üzerine davalı alacaklı tarafından müvekkiline 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 15.04.2022 tarihinde tebliğ edilen bu haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit isteminde bulunma zorunluluğu doğduğunu, müvekkili icra takibine konu borcun taraflarını tanımadığını, ev hanımı olan müvekkilinin herhangi bir ekonomik gelir getirecek ticari faaliyeti bulunmadığını, borcun sebebi ve tarafları ile herhangi bir bağlantısı olmayan müvekkiline 89/1,89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edilerek müvekkili borçtan sorumlu hale getirildiğini, yapılan bu işlemin hukuka aykırı olduğunu, borç ve borcun tarafları ile herhangi bir bağlantısı olmayan müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin dava dışı takip borçlusu …’A borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötüniyetli icra takibi yapmış olması nedeni ile dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; menfi tespit istemine (3. Şahıs İİK m.89) ilişkindir.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
Yargılama tarihi itibari ile HMK. 114. maddesi çerçevesinde aranan dava şartlarından birisi ise mahkemenin görevli olmasıdır. HMK. 115/1 maddesi uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında mahkeme kendiliğinden araştırır. Bu dava şartı noksanlığını mahkeme tespit eder ise HMK .115/2 maddesine göre usulden ret kararı verir.
Talep esasen İİK’nun 89. Maddesi gereğince 3. Kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Somut olayda bu davanın dayanılan takip dosyasındaki alacağın niteliği takibin tarafları dikkate alndığında , davacı üçüncü kişi ile takip alacaklısı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı anlaşılmış olup mahkememizdeki davanın ise alacaklı ile takibe dayanak olan sözleşme ve kambiyo ilişkisinin tarafı olmayan davacı 3. Kişi arasında bulunduğu dikkate laındığında uyuşmazlığın da İİK’nun 89. Maddesi gereğince 3. Kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinden kaynaklandığı görülmüş tüm bu hususlar dikkate alındığında alacaklının gerçek kişi olduğu anlaışmış olup bu duurmda görevli mahkemenin genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır.
Emsal İstanbul Bölge Adalet Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2018/812 Esas, 2018/1153 Karar sayılı 03/07/2018 tarihli ilamında “Somut olayda davacı vekilinin, dava dışı … yönelik icra takibi yaptığı, bu icra dosyasından dava dışı … Borcu nedeniyle davacıya haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacının haciz ihbarnamesine itiraz süresini geçirmediği, davacının, davalılara herhangi bir borcununu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açtığı, davalı , davacı ve dava dışı takip borçlusunun tacir olmadığı, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmadığı ve ticari iş niteliğinde de olmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 2.maddesi gereğince davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklinde karar verildiği görülmüştür.Konuyla ilgili İstanbul 16. Bam Hukuk Dairesinin Dosya No: 2020/369 Esas Karar No : 2020/327 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
Dava hukuki niteliği itibariyle İİK.89. maddeye dayalı menfi tespit davasıdır. Dosya üzerinden yapılan incelemede; her ne kadar davacı taraf İİK.89. maddeye dayalı menfi tespit davası açmış ise de, İİK’dan kaynaklanan işbu davanın ticari dava niteliğinde bulunmadığı, davalının gerçek kişi olduğu, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişkinin bulunmadığı, görevin dava şartlarından olup re’sen her aşamada dikkate alınması gerektiği, bu davada mahkememizin görevli olmadığı, (emsal: Yargıtay 19. H.D.’nin 2015/15365 Esas, 2016/3253 Karar sayılı ve 26.02.2016 tarihli ilamı, aynı dairenin 2015/7065 Esas, 2015/17162 karar sayılı ve 17.12.2015 tarihli ilamı) görevin re’sen her aşamada dikkate alınması gerektiği anlaşılmıştır.
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Kaldı ki davalı gerek kişi olup davacı ile aralarında kambiyo ilişkisi bulunmamaktadır. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır.Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınması gerektiğinden HMK 138 maddesindeki düzenleme de gözetilerek HMK’nın 115/2.maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.27/04/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza