Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/404 Esas
KARAR NO : 2022/512
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ :17/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı Şirket ile davalı Şirket arasında müvekkiline ait tekstil ürünlerinin ürettirilmesinden kaynaklı bir ticari ilişki olduğunu, davacı şirket cari usulde çalıştığı davalı şirkete farklı tarihlerde farklı ürün ve adette üretim yaptırdığını, devam eden süreçte müvekkilinin 2021-2022 sonbahar/kış sezonunda mevsimlik kıyafetlerin ürettirilmesi husunda mutabık kalmış olduklarını, ilgili dönemde ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ve kur dalgalanması sebebiyle davalı şirketin üretimde kullanılacak ham maddelerin de zamlanmadan teminini öne sünerek müvekkilinden ön ödeme istendiğini, önceki ticari faaliyetlerine güvenerek müvekkil şirket farklı tarihlerde icra takibine konu edilen banka havaleleri ile dava konusu miktarı davalı Şirkete gönderdiğini, Ancak davalı Şirketin, müvekkilinin yeni sezon kreasyonunda satışını duyurduğu sezonluk ürünlerin üretimini yapmadığını, müvekkilinin sezon içerisinde satışını planladığını ve duyurduğu ürünleri satamamasına sebep olduğunu, bunun yanında üretim için önden alınmış olduğu ödemeleri de müvekkile iade etmediğini, davacı Şirket tarafından davalı taraf aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyası nezdinde icra takibi başlatıldığını, davalı taraf vekilinin mezkur icra takibine yalnızca alacağın tahsilini geciktirmek maksadıyla borca faize ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, haklı alacağın tahsilini geciktirme maksatlı hareket eden davalı tarafa yönelik işbu davayı ikame etme zorunluluklarının doğduğunu bu sebeplerle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ….. E. sayılı dosyasına ilişkin yapılan haksız olduğunu öne sürdüğü itirazın iptali ile takibin tüm ferileri ile devamına karar verilmesini, Davalı tarafın %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, Davalı tarafın aleyhine arabuluculuk vekalet ücretine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline hükmedilmesini davacı müvekkil şirket adına talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava şartları bakımından HMK.nın 114 ve 115. maddeleri bakımından re’sen yapılan inceleme sonucunda;
Dosya üzerinde yapılan inceleme sırasında arabuluculuk son tutanak aslının dosya içeriğinde olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
HUAK m. 18/A (2) hükmünde dava şartı arabuluculuğa mutlaka dava açmadan önce başvurulması zorunlu tutulmuştur.
HMK 114/2 ye göre (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. denilerek özel kanunlarla da özel dava şartı getirildiğinden resen inceleme yapılacağı sabittir.
Bu konuda Yargıtay’ın kararı da açıktır. Davacı tarafından yukarıda anılan mevzuat uyarınca dava tarihi itibariyle arabuluculuğa başvurduğundan bahsettiği ancak buna ilişkin tutanağın sunulmadığı da görülmüştür. Uyuşmazlığın giderilmesinde uyuşmazlık, davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya ibraz edilmemesi halinde bu belgelere UYAP sisteminden ulaşılabilmesi nedeniyle suretinin yeterli olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.”Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi taktirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir” hükmüyle davacının arabulucuk faaliyetine ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dosyasına sunulmasını ”dava şartı” olarak kabul etmiş, bu şartın gerçekleşmemesi halinde de müeyyidesinin ne olacağını açıkça kural altına almıştır. Bu yönüyle emredici nitelikte olan norm, hakime taktir yetkisi tanımamıştır. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 17/06/2020 gün, 2020/932 Esas sayılı, 2020/5773 Karar numaralı Kararı)
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkilerini Düzenleyen Kanun’un 35 inci maddesine dayalı olarak; taraf veya vekillerinin arabuluculuk son tutanak fotokopisinin dosyaya sunmasının yeterli olmadığı, dosyada sureti bulunduğu iddia edilse de suretinin dahi bulunmadığı, 7036 sayılı Kanun’un 3/2. Maddesi mucibince aşağıdaki gerekçeler karara sebebiyet vermiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMI VE YUKARIDAKİ YASAL DÜZENLEMELER BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE; Talepleri hakkında dava açılmadan önce her ne kadar dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurduklarını öne sürüp dava dilekçesi ekinde arabuluculuk tutanağı suretini eklediklerini davacı vekili öne sürse de sunulmamış olduğu, 28/04/2022 tarihli tensip tutanağı gereğince arabuluculuk tutanağı aslını sunması için davacı taraf vekiline tensip tutanağının tebliğiyle ihtarat yapıldığı ancak bir haftalık kesin süre içerisinde arabuluculuk tutanağı aslını sunmamış olmasıyla; konusu ticari nitelikteki itirazın iptali davalarının zorunlu arabuluculuğa tâbi olduğu, dava şartı olarak kabul edildiği, İşbu davanın 26/04/2022 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle arabulucuya başvurulduğu iddia edilse de mahkememiz dosyasına arabuluculuk tutanağı aslının sunulmadığı sabit olan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle; ayrıca süresi içinde sunmadığı 16/05/2022 tarihli beyan dilekçesi ekindeki arabulculuk tutanağı e imzalı olup incelendiğinde:
Arabuluculuk yönetmeliğinin 24.maddesi uyarınca (3) Taraflara ait iletişim bilgileri, görevlendirilen arabulucuya adliye arabuluculuk bürosu tarafından verilir. Arabulucu bu iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da yapabilir. Elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya tarafları ve varsa avukatlarını birlikte davet eder. Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar. Arabulucu taraflara ulaşamaması hâlinde, ulaşmak için hangi yolları denediğini ve hangi sebeplerle ulaşamadığını son tutanakta belirtir.
Yine 25.maddde de incelenecek usul belirtilmiştir. İş bu davadaki arabuluculuk davetinin nasıl yapıldığı anlaşılamadığı ve arabuluculuk tutanağının usûlüne uygun düzenlenmediği gibi görüşmelerin arabuluculuğun telekonferans yoluyla mı uzaktan mı ne şekilde gerçekleştiği belirsizlik taşıdığı ve usuüle uygun arabuluculuk sürecinin de olmadığı görülmekle davanın usûlden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince özel dava şartı yokluğundan HMK 115.madde uyarınca USÛLDEN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 15.365,16-TL harçtan mahsubuna, artan 15.284,46-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar VERİLMESİNE,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden AATÜT’nin 7.maddesi uyarınca maktu vekalet ücretin yarısına denk gelen 2.550,00- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.23/05/2022
Başkan …
¸e-imza
Üye ….
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza