Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/397 E. 2022/705 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/397 Esas
KARAR NO : 2022/705

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/08/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı …. Plakalı aracın, karşı taraf ile birlikte ticari kazancın elde edilmesi maksadıyla Erzurum – Ağrı – İstanbul illeri arasında yolcu naklinin yapılması kapsamında kullanıldığını, ancak müvekkilinin süre gelen zaman zarfında ortaklığı sona erdirmek istemesi nedeniyle, aracı davalı tarafa sattığını, bu satış işlemi ise taraflar arasında 26/07/2020 tarihinde sözlü olarak gerçekleştiğini, satışa konu ödemenin ise 30/12/2020 tarihinde ifa edileceği karşı tarafça taahhüt edildiğinin ancak ödemenin yapılmadığını, bahse konu aracın 26/07/2020 tarihinden itibaren sadece karşı tarafça kullanıldığını, araca özgülenen amaç kapsamında elde edilen gelirlerin de karşı tarafın uhdesinde kaldığını, satış esnasında hasarsız bir şekilde karşı tarafın zilyetliğine geçirilen aracın, satıştan sonra karşı tarafın aracı hatalı ve hor kullanmasından kaynaklı olarak aracın artık kullanılamayacak düzeye gelmesi nedeniyle davalı tarafça, … Otomotiv adlı araç servisi işletmesiyle iletişime geçilerek aracın ilgili işletmeye ait çekici ile alınması sağlandığını, müvekkili tarafından araç servisi ile şifahen yapılan görüşmeler neticesinde; aracın motor revizyonunun yapılması gerektiği, ayrıca aracın yakın bir zamanda hor kullanılmasından ve yapılması gereken bakımların yapılmamasından kaynaklı olarak, krank mili, piston ve piston kolları, ana ve kol yatakları, yağ pompası ve soğutucusu, turbo, silindir kapağı, enjektörler, zincir takımı, cunta takımları, eksantrik milleri, vakum pompası, yağ çubuğu, turbo boşaltma borusunun vs. zarar gördüğünü, bu itibarla araçtaki hasar ve yapılması gereken işlemler müvekkiline iletildiğini, ayrıca bu zararların giderilmesi noktasında bedelin tam olarak bildirilmemiş ise de, yüksek bir maliyetin çıkacağı, aracın sanayide kalma süresinin de bu miktarı artırdığının müvekkiline söylendiğini, müvekkili tarafından, davalı taraf ile görüşülmüş ise de, araçta hasarların oluşmasına sebebiyet veren davalı tarafın, dürüstlük kurallarına aykırı davranarak açıkça kötü niyetli bir şekilde aracın bu şekilde kullanılmaz hale gelmesinde kusuru olduğunu kabul ettiğini ancak aracı satın almayacağını da müvekkiline ilettiğini, araçta meydana gelen hasarların giderilmesi noktasında da herhangi bir ödeme yapmayacağını, bunu yerine getirmeyeceğini müvekkiline beyan ettiğini, bu nedenle kısmi dava niteliğindeki araçta oluşan hasar için şimdilik 40.000,00 TL’ye, HMK madde 107 gereği ileride talep artırım dilekçesi ile dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik, aracın uğramış olduğu 500,00 TL değer kaybı ile yolcu taşımada kullanıldığı için 500,00 TL mahrum kalınan kâra, delil Tespiti dosyasında yapılan yargılama gideri ile davaya ilişkin yargılama gideri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı ve yetki itirazında bulunduklarını, alacağın zaman aşımına uğradığını,davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, nitekim iddia edilen satış işleminin Doğubayazıt ilçesinde gerçekleştiği gibi davalının yerleşim yerinin de Doğubayazıt olduğunu, yetkili mahkemenin Doğubayazıt Mahkemeleri olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, müvekkili ile davacının birlikte Ağrı- Erzurum – İstanbul seferi için yolcu taşımacılığı işi yapmakta olduklarını, ancak pandemi sürecinin etkili olmasından kaynaklı şehirlerarası seyahat yasağı nedeniyle yolcu taşımacılığı yapamaz duruma geldiklerini, davacının şehir değiştirmesi durumu da meydana gelince taraflar ortaklıklarını sonlandırmak isttediğini, bu süreçte davacı adına kayıtlı olan aracın müvekkiline satıldığını, öncelikle yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesine, aksi halde açılan işbu davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. (Yargıtay 3. H.D.sinin 04.12.2017 gün ve 2016/9128 E- 2017/17010 K. sayılı kararı)
Somut olayımızda davadaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Davanın nitelik olarak mutlak ticari davalardan olmadığı, tarafların yapılan tacir araştırması neticesinde tacir olmadıklarının tespit edildiği bu nedenle davanın nitelik olarak nispi ticari dava türüne de girmediği, uyuşmazlığın genel mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görev alanına girdiği dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklana nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 04/07/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza