Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/39 Esas
KARAR NO : 2022/385
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı ile davalı arasında ticari iş sebebi ile alüminyum, alüminyum malzemeleri alışverişi mevcut olduğunu, müvekkili tarafından davalıya 10.06.2021 tarihinde 7.760 kg alüminyum külçe 161.127,09 TL miktar ile satılmış olup fatura düzenlendiğini, satılan ürün davalıya teslim edildikten sonra davalının ödeme yapması için müvekkilinin bir süre beklemiş fakat davalı taraf ödeme yapmaktan sürekli olarak kaçındığını, müvekkilinin ödeme yapmaları için iletişime geçmeye çalışmış olmasına rağmen davalı tarafından müvekkilinin telefonlarına uzunca bir süre cevap verilmediğini, davalı satış işleminin gerçekleşip ürünün kendisine teslim edilmesinden 2 ay sonra 13.08.2021 tarihinde müvekkili banka aracılığı ile 25.000,00 TL’lik kısmi bir ödeme gerçekleştirdiğini, kalan bakiye yönünden ödeme yapmayı reddedip, ürünü üçüncü kişilere satışını yapamadığını ve bu sebeple ödeme yapmayacağını müvekkiline beyan ettiğini, müvekkilinin buna karşılık kendisine satmış olduğu ürünün iadesini talep ettiğini, davalı taraf bu talebi de kabul etmediğini, müvekkili, davalı ile gerçekleştirmiş olduğu satım sözleşmesi sebebi ile ürünün bedelinin tamamı davalıdan talep ettiğini ve davalı tarafından ödeme yapmaktan kaçınmak amacı ile 02.09.2021 tarihinde satış işlemi gerçekleştikten yaklaşık 3 ay sonra usul ve yasaya aykırı olarak 2.830 kg miktar ürün için 58.761,55 TL’ lik iade faturası düzenlendiğini, davalı taraf borca itiraz dilekçesinde her ne kadar malın ayıplı olduğu, zira öncelikle davacı tarafından yasal sürenin çok sonrasında hukuka aykırı olarak iade faturası düzenlendiğini, müvekkili davalıya ulaşarak kalan miktarın ödenmesi talebinde bulunmuşsa da davalı tarafından ödemenin kısmi olarak yapıldığını ve iade faturası düzenlendiği bu sebeple ödenmesi gerek bir bakiye kalmadığını, müvekkili davacı ile davalı arasındaki iş ilişkisi ve satım işlemi sebebi ile davacı müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğun tamamını beklemeksizin yerine getirdiğini, buna rağmen davalı tarafından üzerine düşen edim yerine getirilmemiş müvekkilin mağdur edildiğini, bunun üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile fatura alacağına dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, Davalı tarafça yetkiye ve kısmi olarak borca itiraz edilerek yetkili Gaziosmanpaşa Adliyesinin yetkili olduğu beyan ettiğini, yapılan itiraz sebebi ile takip durdurulmuş ve dosya yetkili merci olan Gaziosmanpaşa’ya gönderildiğini ve esasa kaydedilerek yeni bir ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, davalı tarafın Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına 29.000,00 TL’lik kısmı kabul edilerek, 54.140,76 TL’lik kısmın tamamına ve ferilerine yönelik hukuka aykırı olarak itirazda bulunulduğunu, yapılan itiraz sebebi ile takip 54.140,76 TL ve takibin ferileri yönünden durdurulduğunu, müvekkilinin daha fazla mağdur edilmesini engellemek ve alacağının tahsili sağlamak amacı ile dava açma zorunluluğu oluştuğunu ileri sürerek; davamızın kabulüne, davalı tarafından Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılmış olan kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla uygulanacak olan en yüksek ticaret faizi ile, talep ettiğimiz alacağımızın tahsiline karar verilmesini, davalının kötü niyetli olarak itiraz etmiş olduğu takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı müvekkiline karşı Bakırköy İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, bu takibe karşı yapmış oldukları yetki itirazı üzerine takip Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’ne … Esas sayılı dosyası üzerinde yürütülmeye devam edildiğini, Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğü’nce … Esas sayılı dosyadan müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrine kısmi itirazı üzerine ise huzurda görülmekte olan İtirazın İptali davası açıldığını, öncelikle MAHKEMENİZİN YETKİSİNE İTİRAZ Ettiklerini, zira takip Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğü’nde devam etmekte iken dava Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, . İş bu davaya ilişkin yetkili mahkeme Gaziosmanpaşa Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemeleridir. Bu nedenle mahkemenizce Yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkiline karşı başlatılan takibin 29.000,00 TL tutarlık kısmına taraflarınca itiraz edildiğini ve bu kısım ferileri ile birlikte icra dosyasına ödendiğini, ancak geriye kalan 54.140,76 TL’lik kısmının tamamına ve ferilerine tarafımızıca itiraz edilmediğini, müvekkili ile davacı arasındaki ilişki 14/06/2021 tarihli 161.127,09 TL tutarlı faturadan ve bu faturaya dayanak olan, yazılı olmayan sözleşmeden kaynaklandığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinde belirtilen 02/09/2021 Tarihli, 58.761,55 TL tutarlı tahsilat müvekkilinin iade etmiş olduğu malzemenin bedeli olup, bu durum davacı tarafça da kabul edildiğini, malzemenin iadesi ve bunun davacı tarafından kabul edilmesi; Malzemelerin ayıplı olduğunu, bunun davacı tarafa bildirildiğini ve davacı tarafça da kabul edildiğinin gösterdiğini, müvekkiline karşı başlatılan icra takibinde 54.140,76 TL kısmı oluşturan malzemelerin ayıplı olması nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını ve başlatılan takibe de taraflarınca itiraz edildiğini, müvekkiline satılan malzemelerin 54.140,76 TL kısmı ayıplı olması nedeniyle takip alacaklısına karşı bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, öncelikle Yetki itirazının dikkate alınarak Yetkisizlik kararı verilmesini, mahkemeniz aksi kanaatte ise; davanın esastan Reddine karar verilmesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’ nın 19/2 maddesinde” Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” şeklindedir.
HMK’nın 6.maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ” şeklindedir.
Davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu, mahkememizin yetki çevresinin de davacının adresini de kapsamadığı görülmekle ve yetkili mahkemenin de davalının adresi itibariyle Ticaret Mahkemelerinin bulunduğu İstanbul Adliyesi olduğu anlaşılarak, davalı vekilinin yerinde görülen yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden reddi ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İSTANBUL Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
6-Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022
Katip …
¸e-imza
Hakim …
¸e-imza