Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/377 E. 2022/541 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/377 Esas
KARAR NO : 2022/541

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin borçlarını ödeyebilmek ve şirketlerin faaliyetlerini devam ettirebilmek için İİK 285 maddesi uyarınca konkordato mühleti talebinde bulunduklarını, konkordato için gerekli belgeleri hazırladıklarını, müvekkillerinin vadesi gelen borçlarını zamanında ödeyememesi, icra takipleri dolayısıyla işletmesinin faaliyetinin sona erecek olması, borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesinde bulunması dolayısıyla İİK 285 maddesi uyarınca iflastan kurtulmak ve işletmesinin faaliyetlerini sürdürmesi ile borçlarını ödemek için konkordato talebinde bulunduğunu belirterek tensip kararı ile birlikte İİK 287 maddesi gereği müvekkil şirket, müteselsil kefil ve ortakları hakkında üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine, konkordato teklifine ilişkin olarak prosedürün işletilmesi kapsamında müvekkili şirket ve ortağına bir yıl süre ile kesin mühlet verilmesine, komiser tayinine ve gerekli sürecin yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlu vekilince süresinde tamamlanması, konkordato talebine eklenmesi gerekli belgelerin eksiksiz olarak ibraz edilmesi üzerine borçlular hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiser heyeti görevlendirilmesine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Geçici komiser heyetinin toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Geçici mühletin ve kesin mühlet verilmesine ilişkin ilanların ayrı ayrı Türkiye Sicil Gazetesi ile Basın İlan Kurumu Portalında yapıldığı ve İİK’nun 288. Maddesi uyarınca gerekli yerlere bildirimlerin yapıldığı görülmüştür.
Konkordato komiser heyeti mali müşavir ….., finans uzmanı ….., hukukçu ….. tarafından tanzim edilen 30/12/2019 tarihli raporda; komiserlikçe yaptırılan kıymet takdiri raporları ve borçlunun ticari defterleri üzerinde gerçekleştirilen inceleme sonucunda 30.11.2019 tarihli kaydi bilançosuna göre 68,967,689,11 TL, 30.09.2018 tarihli rayiç bilançosuna göre ise aktif toplamının 103.860,762,99 TL olduğu hesaplanmış olup, rayiç değerler üzerinden öz varlık tutarı ise yine 30.09.2018 tarihi itibarıyla 39.742.604,44 TL olduğu, borçlunun konkordatoya tabi borçlarının ise 9.339.090,59 Tl, imtiyazsız, 44.680.850,31 TL protokol yapılan imtiyazlı borçlar ve davacı şirketin beyanı esasına göre protokol yapılmayan 308/h kapsamında değerledirilccek bankalara olan borçlan toplamı ise 7.799.171,72 TL olduğu, bu duruma göre aktifin pasifi karşılama oranı gerek kaydi değerler üzerinden hesaplanan öz varlık ile ve gerekse rayiç değerler üzerinden hesaplanan öz varlık ile tamamını ziyadesi ile karşıladığa belirlendiği, bu sonuç karşısında borçlunun projedeki ödeme teklifinin iflasa nazaran alacaklılar açısından daha avantajlı olduğu ve ayrıca teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklan ile ziyadesiyle orantılı olduğu kanısına varıldığı, ilgili (imlalara olan borçlar toplamı 2020/2021/2022 yıllan arasında toplamda 3 yılda 2020 yılının Nisan ayında başlamak üzere her yıl eşit taksitlerle ödeneceği belirtildiği, konkordato nisabına dahil alacaklı sayısının 33 olduğu, 16/12/2019 tarihli alacaklılar toplantısında alacaklıların 33 alacağın 10.211.436,72 TL olduğu, 16/12/2019 tarihli alacaklılar toplantısında alacaklıların 19 alacağın toplamı 9.339.090,59 TL olduğundan İİK m.302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu, İİK. m. 206 birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar ve mühlet içerisindekomiserin onayı ile doğmuş borçların ifası bakımından yeterli teminat sağlandığı, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden Harçlar Kanununa ekli bir sayılı tarifeye göre, konkordatonun tasdikine karar verilmesi halinde davacı şirketin, alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 2,27 oranında, yapılandırma sonunda rehinli alacaklara ödenmesi gereken para üzerinden binde 1,13 konkordato tasdik harcı yatırılması gerektiği, konkordatonun tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştirildiği, bu halde konkordato komiser heyeti olarak konkordatonun tasdiki konusunda olumlu görüşün bulunduğu mütalaa olunmuştur.
Davacı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bir limited şirkettir. Talep eden şirketin kayıtlı adresi ve muamele merkezi İstanbul olduğundan işbu konkordato talebi yönünden mahkememiz görevli ve yetkilidir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde konkordato tasdik talebinde bulunulabileceğine ilişkin yetkinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin dava dilekçesi ve ekindeki ön projesi ve belgelerine istinaden yapılan inceleme sonucu İİK’nun 286. ve devamı maddelerine binaen 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiş ve geçici mühlet süresi içerisinde İİK’nun 294-295-296 ve 297. maddelerinin uygulanmasına, şirket aleyhine ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbir yoluyla durdurulmasına, şirkete konkordato komiserlerinin atanmasına karar verilmiş ve atanan komiserlere şirketin defterlerini tutarak projesinin incelenmesi, şirketin faaliyetlerine nezaret etmeleri ve kanundan kaynaklanan diğer görevleri yapmak suretiyle rapor düzenlemeleri görevi verilmiştir. Ayrıca yasada yazılı ihtiyati tedbirlere karar verilmiştir. Verilen geçici mühlet kararı, tedbirler ve atanan komiserler ile ilgili gerekli ilanlar yapılmış ve ilgili kurumlara gerekli bilgiler verilmiştir. Davacı tarafından gerekli iflas avansı ve konkordato gider avansı verilen süre içerisinde dosyaya yatırılmıştır. Konkordato komiser heyetinin raporları ile davacı tarafın talebi birlikte gözetilerek 3 aylık geçici mühletin 2 ay süreyle uzatılmasına, kesin mühlet kararı verilmesine de karar verilmiştir. Tüm kararların yasa gereği ilanları yaptırılmış ve ilgili mercilerine yazılan yazılarla bildirilmiştir.
İİK.nın 304.maddesinde “Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır.
Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. Bu süre altı aydan fazla olamaz.”
Mevcut Kanunun 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü, güncellenerek metne alınmaktadır. Buna göre, mahkemenin komiseri dinledikten sonra kararını her halde kesin mühlet içinde vermesi emredilmektedir. Duruşma günü 288. maddesi uyarınca ilan edilecektir. Yine mevcut düzenlemeden farklı olarak, itiraz edenlerin duruşmada hazır bulunabilmelerinin şartı, itiraz sebeplerini Mahkememize, duruşma gününden en az üç gün önce ve yazılı olarak bildirmiş olmalarıdır. Aksi halde duruşmada hazır bulunarak İtirazlarını dermeyan etmeleri mümkün olmayacaktır. Böyle bir sınırlama getirilmesinin nedeni, her alacaklının duruşmada hazır bulunarak itirazlarını ileri sürmesinin yargılamayı çok aksatabileceği endişesidir.
Maddenin birinci fıkrasında Mahkememize, kesin mühlet içinde konkordato hakkında bir karar vermek zorunluluğu yüklenmektedir. Bu sebeple, ikinci fıkrada da yargılamanın gidişatına göre, bilhassa özel güçlük arz eden durumlarda, kesin mühlet içinde kararın verilemeyeceğinin anlaşılması halinde mahkemece konkordato kararının verilmesine kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilecektir. Zira mühlet içinde karar verilemediğinde mühletin kalkması halinde, takip yasağının kalkması gibi konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyecek sonuçlar ortaya çıkabilecektir. Mahkeme mühlet hükümlerinin uzatılması kararını verirken komiserden gerekçeli bir rapor isteyebilir, Her halde mühlet hükümleri altı aydan fazla uzatılamayacaktır.”düzenlemesi,
İİK.nın 305.maddesinde ” 302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Maddede öngörülen şartlar, kümülatif olup, mahkeme, burada bir içerik kontrolü yapmak suretiyle konkordatonun tasdikine veya tasdik talebinin reddine karar verecektir. Mahkeme, tasdik şartlarını rehinli ve diğer alacaklılar bakımından birbirinden bağımsız olarak değerlendirecektir.
Konkordato ön projesinde alacaklılara bir teklifte bulunulması söz konusudur.
Değişiklikten önce sadece malvarlığının terki sureliyle konkordato için aranan karşılaştırmalı tablo, bundan böyle adî konkordato bakımından da tasdik şartı olarak aranacaktır. Bu bakımdan birinci fıkranın (a) bendinde, teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı halinde her bir alacaklının eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması, tasdik şartı olarak düzenlenmektedir. Gerek adi konkordato bakımından yeni getirilen bu şart, gerekse malvarlığının terki suretiyle konkordatoda var olan bu Şart, borçlunun gerçekte İflâsa tâbi bir kimse olmasını gerektirmeyip, varsayımsal olarak, borçlu İflâs etseydi, alacaklılarının elde edeceği payın hangi miktarda olacağını tespite yöneliktir. Çünkü, konkordato ile alacaklılar, muhtemel bir iflâstan daha kötü bir duruma düşürülmemelidir. Bu husus, konkordato projesini kabul etmeyen, ancak Kanunda öngörülen nisapla konkordato projesinin alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde, azınlıkta kalan alacaklıların korunması bakımından önemlidir.
Fıkranın (b) bendinde mevcut kanunda olduğu gibi, teklif edilen meblağın, borçlunun kaynakları ile orantılı olması ilkesi korunmakta, ancak Kanundaki “borçluya intikal edebilecek mallar” ibaresi yerine, daha kapsamlı ve geniş olması nedeniyle “borçlunun beklenen hakları”nın dikkate alınabileceği ifade edilmektedir. Mahkeme, bu hakların dikkate alınıp alınmayacağı yanında, bunların ne oranda dikkate alınacağını da takdir edecektir.
Böylece mahkeme, somut olaya göre, beklenen hakları hiç dikkate gibi, tamamen veya kısmen de dikkate alabilir.
Fıkranın (c) bendinde ise, konkordato projesinin Kanunda öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması mevcut düzenlemedekinin aksine, açıkça konkordatonun tasdik şartlarından birisi olarak sayılmaktadır, fıkranın (d) bendinde, tasdik şartı olan teminat yeniden düzenlenmiştir. Konkordatonun başarılı bir iyileştirme aracı olması önünde büyük bir engel olarak görülen ve doktrinde eleştirilen, “konkordato İşlemlerinin yerine getirilmesi”ni sağlamak amacıyla teminat gösterilmesinden vazgeçilmektedir. Böylece, borçlunun büyük bir teminat yükü ile karşı karşıya kalmasının önlenmesi ve projenin daha kolay gerçekleşmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak teminat şartından bütünüyle vazgeçilmemekte; teminat, 206. maddenin birinci sırasındaki İmtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesi ve mühlet İçinde komiserin İzniyle akdedilmiş borçların ifası bakımından (alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe) korunmaktadır. Öte yandan, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tâbi alacaklıların oylamaya katılmaları halinde, bunların teminat gösterip göstermeyeceğine de mahkeme tarafından karar verilecektir, İsviçre İcra ve İflâs Kanununun 306. maddesinin ikinci fıkrasında 2013 yılında aynı yönde değişiklik yapılmıştır.
Fıkranın (e) bendinde, tasdik İçin gerekli yargılama giderleri yanında, mevcut madde metninde yer alan “ilâm harçları” ibaresi yerine manayı daha net bir şekilde açıklayacak şekilde konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harç” ibaresi kullanılmakta ve bu kapsamda belirlenecek miktarın borçlu tarafından tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edilmesi öngörülmekledir. Maddenin ikinci fıkrasında esaslı bir değişiklik yapılmamaktadır. Maddede yer alan “konkordato teklifi” İbaresi, “konkordato projesi” şeklinde değiştirilmektedir. 4949 sayılı Kanun değişikliği ile hukukumuza malvarlığının terki suretiyle konkordato dahil olmuştur. Bundan önce yalnızca adi konkordato kurumu mevcut bulunduğundan konkordato “teklifi” ile çoğunlukla vade veya tenzilat konkordatosu kast edilmekteydi. Daha kapsayıcı olması bakımından “proje” terimi kullanılmıştır. Gerçekleştirilebilir veya uygulanabilir bir proje üzerine mahkemenin kendiliğinden de gerekli gördüğü düzeltmelerin yapılmasını isteyebilmesi, modern yeniden yapılandırma felsefesinin bir görünümüdür. Mahkeme, borçlunun sunduğu, hatta alacaklıların da kabul ettiği bir projede, özellikle konkordatoyu kabul etmeyen alacaklıların menfaati gerektiriyorsa re’sen veya talep üzerine düzeltme yapılmasını isteyebilir; mahkemenin düzeltme yapılmasını isterken komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü alması uygun olur.
Komiser 302. madde uyarınca yapılacak oylama sonrasında her iki sınıf alacaklı için ayrı ayrı rapor hazırlayacak ve mahkemenin değerlendirmesine sunacaktır. Mahkeme yapılan oylama sonrasında alacaklı sınıflarının her ikisinin de kabulü, bunlardan birinin kabulü ve her İkisinin de reddi ihtimallerini ayrı ayrı dikkate alarak hükmünü buna göre tesis edecektir.
Mahkememizce tasdik yargılama duruşma gününün İİK’nun 304/1. maddesi gereğince İİK’nun 288. maddesi uyarınca ilan edilmiş, ilana itiraz edenlerin itiraz sebeplerine duruşma gününden en az 3 gün önce yazılı olarak mahkememize bildirmek kaydı ile duruşmada hazır bulunabileceklerini şerh düşülmüştür.
Konkordato komiseri tarafından ibraz edilen rapor ve alacaklıların itirazları çerçevesinde mahkememizce tasdik şartları bakımından İİK 305. maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
Konkordato komiser heyeti mali müşavir ….., finans uzmanı ….., hukukçu ….. tarafından tanzim edilen 30/12/2019 tarihli raporda; komiserlikçe yaptırılan kıymet takdiri raporları ve borçlunun ticari defterleri üzerinde gerçekleştirilen inceleme sonucunda 30.11.2019 tarihli kaydi bilançosuna göre 68,967,689,11 TL, 30.09.2018 tarihli rayiç bilançosuna göre ise aktif toplamının 103.860,762,99 TL olduğu hesaplanmış olup, rayiç değerler üzerinden öz varlık tutarı ise yine 30.09.2018 tarihi itibarıyla 39.742.604,44 TL olduğu, borçlunun konkordatoya tabi borçlarının ise 9.339.090,59 Tl, imtiyazsız, 44.680.850,31 TL protokol yapılan imtiyazlı borçlar ve davacı şirketin beyanı esasına göre protokol yapılmayan 308/h kapsamında değerledirilccek bankalara olan borçlan toplamı ise 7.799.171,72 TL olduğu, bu duruma göre aktifin pasifi karşılama oranı gerek kaydi değerler üzerinden hesaplanan öz varlık ile ve gerekse rayiç değerler üzerinden hesaplanan öz varlık ile tamamını ziyadesi ile karşıladığa belirlendiği, bu sonuç karşısında borçlunun projedeki ödeme teklifinin iflasa nazaran alacaklılar açısından daha avantajlı olduğu ve ayrıca teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklan ile ziyadesiyle orantılı olduğu kanısına varıldığı, ilgili (imlalara olan borçlar toplamı 2020/2021/2022 yıllan arasında toplamda 3 yılda 2020 yılının Nisan ayında başlamak üzere her yıl eşit taksitlerle ödeneceği belirtildiği, konkordato nisabına dahil alacaklı sayısının 33 olduğu, 16/12/2019 tarihli alacaklılar toplantısında alacaklıların 33 alacağın 10.211.436,72 TL olduğu, 16/12/2019 tarihli alacaklılar toplantısında alacaklıların 19 alacağın toplamı 9.339.090,59 TL olduğundan İİK m.302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu, İİK. m. 206 birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar ve mühlet içerisindekomiserin onayı ile doğmuş borçların ifası bakımından yeterli teminat sağlandığı, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden Harçlar Kanununa ekli bir sayılı tarifeye göre, konkordatonun tasdikine karar verilmesi halinde davacı şirketin, alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 2,27 oranında, yapılandırma sonunda rehinli alacaklara ödenmesi gereken para üzerinden binde 1,13 konkordato tasdik harcı yatırılması gerektiği, konkordatonun tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştirildiği, bu halde konkordato komiser heyeti olarak konkordatonun tasdiki konusunda olumlu görüşün bulunduğu mütalaa olunmuştur.
Mahkememizin 02/01/2020 tarihli ara kararının (3) maddesi uyarınca konkordato talep eden şirketin konkordato tasdik harcı olarak 80.502,16 TL ve yine 1.600,00-TL konkordato masrafının depo edildiği, (4) nolu ara karar gereği ise konkordato talep eden vekilinin 07/01/2020 tarihli dilekçesini ve ekinde 04/01/2020 tarihli …. tarafından imzalı ibranamenin, 06/11/2018 tarihli SPK lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanı …. tarafından tanzim edilen bilirkişi raporu örneğinin, tapu kaydı örneğinin ibraz edildiği anlaşılmıştır.
ÖNCEKİ HÜKÜM :
Tüm dosya kapsamına göre borçlunun projedeki ödeme teklifinin iflasa nazaran alacaklılar açısından daha avantajlı olduğu ve ayrıca teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklan ile ziyadesiyle orantılı olduğu kanısına varıldığı, ilgili (imlalara olan borçlar toplamı 2020/2021/2022 yıllan arasında toplamda 3 yılda 2020 yılının Nisan ayında başlamak üzere her yıl eşit taksitlerle ödeneceği belirtildiği, konkordato nisabına dahil alacaklı sayısının 33 olduğu, 16/12/2019 tarihli alacaklılar toplantısında alacaklıların 33 alacağın 10.211.436,72 TL olduğu, 16/12/2019 tarihli alacaklılar toplantısında alacaklıların 19 alacağın toplamı 9.339.090,59 TL olduğundan İİK m.302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu dikkate alınmış Konkordato talep edenin İİK m.302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu, İİK. m. 206 birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar ve mühlet içerisindekomiserin onayı ile doğmuş borçların ifası bakımından yeterli teminat sağlandığı, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden Harçlar Kanununa ekli bir sayılı tarifeye göre, konkordatonun tasdikine karar verilmesi halinde davacı şirketin, alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 2,27 oranında, yapılandırma sonunda rehinli alacaklara ödenmesi gereken para üzerinden binde 1,13 konkordato tasdik harcı yatırıldığı konkordato sonrası oluşan borçlar için de taşınmazın teminat olarak gösterildiği dikkate alınarak şirketin mevcut durumuna göre konkordatonun tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştirildiği, Böylelikle konkordato projesinin gerçekleşmesi için İİK’nun 305. maddesindeki şartların gerçekleşmiş olduğu nazara alınarak, mahkememizce konkordato projesinin tasdikine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizin 16/01/2020 tarih … Esas ve … sayılı kararı Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 24/12/2020 tarih … Esas, … Karar sayılı kararı ile ” Konkordato müessesi, vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluları hacizlerin veya iflasın ağır sonuçlarından korumak amacıyla getirilmiştir. Böylece borçlunun maddi hukuktan kaynaklanan borçları, mahkemenin gözetimi altında tasfiye edilecek bu vesileyle hem borçlunun mali durumu düzelecek hem de alacaklılar arasında eşitlik prensibi korunarak alacaklarına kavuşmaları sağlanacaktır. Kanun koyucu, bu müesseseyle aynı zamanda alacaklılara konkordatoyu kontrol etme ve projeye uyulmadığı takdirde fesih isteyerek süreci sona erdirme hakkı tanımıştır. Amaç, hem davacı talep sahibinin hem alacaklıların hem de kamunun menfaatini gözetmek ve korumaktır. Bu vesileyle, kanun koyucu tarafından Mahkememize projeyi denetleme hususunda hareket serbestisi tanınmıştır. Somut olaya baktığımızda, Mahkememize sunulan komiser raporlarından davacı şirketin kaç alacaklısı olduğu, bu alacaklılardan kaçının toplantıya katılarak projenin kabulü yönünde oy verdiği ve tasdik edilen projeye ilişkin nisabın ne şekilde oluştuğu anlaşılmamaktadır. Tasdik edilen projeye ilişkin nisabın ne şekilde oluştuğunun denetlenmesi açısından alacaklı listesinin, kabul-ret oylarının ve nihayet oylama sonucunda oluşan nisabın denetime elverişli bir şekilde komiser raporunda mahkemenin dikkatine sunulması gerekmektedir.Öte yandan, konkordato kurumunun en önemli işlevlerinden birisi alacaklılar arasında eşitliği sağlama esasına dayanmasıdır. Böylece borçlunun projesinin tasdik edilmesi halinde proje sorunsuz bir şekilde hayata geçerse alacaklılar aynı oranda tatmin olacak ancak risk ortaya çıkarsa riske de birlikte katlanacaklardır. Eşitlik prensibiyle amaçlanan mutlak eşitlik olmasa da ilkesel olarak bazı alacaklıların ayrıcalıklı görünmesinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Ancak, mahkemece tasdikine karar verilen projede bu ilkeyi ihlal edecek uygulamalar vardır. Alacaklıların bir kısmına iş karşılığı taşınmaz verilmesi ve bir kısım protokollerle ödeme yapılmasının öngörülmesi alacaklılar arasında eşitliği bozacağı gibi davacı borçlunun bilanço dengesine de zarar verebilir.Bu hususların yanı sıra Mahkememize sunulan komiser raporlarından borçlunun komiserin talimatlarına uymadığı, şirket hesaplarından yapılan ödemelere ilişkin gerekli bilgilendirmenin önceden komiser heyetine yapılmadığı, tasdik yargılamasından önceki dönemde komiserlikçe hatırlatılmasına rağmen personel ücretlerinin ödenmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar kanunun koyucu konkordato kurumunu hayata geçirmekle işletmelerin devamlılığını amaçlasa da genel giderlerini dahi ödeyemeyen bir şirketin konkordatodan yararlanması beklenemez. Bu durumda mahkemece gelinen aşamada davacı şirketin konkordatoya layık olmadığı kabul edilerek bilançosunun borca batık olup olmadığı belirlenmeli, bilanço borca batık olmasa dahi İİK 308. maddesi değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle konkordatonun tasdikine karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” denmek sureti ile bozularak mahkememizin .. Esasını almıştır.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında konkordato Komiserlerinin görevine son verilerek İİK ‘nun 306/2 maddesi uyarınca, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli olarak finans uzmanı …..’ın tasdik kararından itibaren başlamak üzere kayyım olarak görevlendirilmesine karar verilmiş olup, …..’ın mahkememize sunmuş olduğu son kayyum raporunda özetle; Mahkememize sunulan komiser raporlarından konkordato talep Şirket’in kaç alacaklısı olduğu, bu alacaklılardan kaçının toplantıya katılarak projenin kabulü yönünde oy verdiği ve tasdik edilen projeye ilişkin nisabın ne şekilde oluştuğu ve nisabın denetime elverişli bir şekilde komiser raporunda mahkemenin dikkatine sunulması gerektiği hususuna ilişkin yapılan tespit değerlendirmeler, Komiser Heyetinin sayın Mahkememize sunduğu 30/12/2019 tarihli rapor dosyada mübrezdir. İİK’nın “Konkordatonun tasdiki şartları” kenar başlıklı 305’inci maddesi şu şekildedir.302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır: a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir. Komiser Heyetinin Mahkemeye sunduğu 30/12/2019 tarihli raporunda 33 adet alacaklı olarak belirtildiyse de aşağıda açıklandığı üzere tasdik yargılama sürecinde yapılan değerlendirmede 31 adet alacaklının olduğu tespit edilmiştir.Yine Raporun on altıncı sayfasında belirtildiği üzere, her ne kadar 21 alacaklı projeyi kabul etmişse de …. Şirketi’ne borcun olmadığı konusunda taraflar arasında çekişme bulunmadığından ve …. Şirketi’ne herhangi bir borç bulunmadığından bu iki alacaklı kabul oyu vermesine rağmen nisapta dikkate alınmamıştır. Buna göre toplam 19 alacaklının kabul oyu verdiği sonucuna varılmıştır.Bu bağlamda söz konusu iki alacaklının alacaklılar toplantısı itibariyle herhangi bir alacağı olmadığından nisapta yer alan alacaklı sayısı da 31 olacaktır. 31 adet alacaklının alacakları toplamı 10.201.436,72 TL olmasına rağmen 30.12.2019 tarihli raporda alacak toplamının sehven 10.211.436,72 TL olarak dikkate alındığı görülmüştür. Yine yapılan hesaplamaya göre 19 adet kabul oyu kullanan alacaklının alacakları toplamı 9.319.090,59 TL olmasına rağmen 30.12.2019 tarihli raporda alacaklar toplamının sehven 9.339.090,59 TL olarak dikkate alındığı görülmüştür.Borçlu şirketin adi alacaklı nisabının 31 kişiden oluştuğu, bu alacaklılardan 19 kişinin söz konusu projeyi kabul ettiği yani kişi sayısına göre % 61 ‘ini oluşturduğu, 12 kişinin ise söz konusu projeyi kabul etmediği yani kişi sayısına göre % 39 ‘unu oluşturduğu, Borçlu şirketin adi alacaklı nisap tutarının 10.201.436,72 TL’den oluştuğu, bu nisap tutarını kabul edenlerinin tutarının 9.319.090,59 TL olduğu yani nisap tutarına göre % 91,35’ıni oluşturduğu, kabul etmeyenlerin tutarının ise 882.346,13 TL olduğu yani nisap tutarına göre %8,65’ıni oluşturduğu, yapılan açıklamalar ışığında kanunda belirtilen çoğunluğu sağladığı. Bununla birlikte, aynen ifa durumunda alacağın konkordato alacağı olmayacağı şeklinde İsviçre hukukunda kabul edilen görüşün hukukumuzda da kabul edilmesi durumunda, barter ödemelerinin nisaba dahil edilmediğinde, adi alacaklı nisabının 26 kişiden oluştuğu, bu alacaklılardan 14 kişinin söz konusu progeyi kabul ettiği yani kişi sayısına göre % 53,8’ıni oluşturduğu, 12 kişinin ise söz konusu projeyi kabul etmediği yani kişi sayısına göre % 46,2’sini oluşturduğu, Borçlu şirketin adi alacaklı nisap tutarının 7,964,444.52 TL’den oluştuğu, bu nisap tutarını kabul edenlerinin tutarının 6,902,098.39 TL olduğu yani nisap tutarına göre % 86,6’ini oluşturduğu, kabul etmeyenlerin tutarının ise TL olduğu yani nisap tutarına göre oluşturduğu, yapılan açıklamalar ışığında kanunda belirtilen çoğunluğu sağladığı. Rapor içerisinde belirtildiği üzere, rehinli alacaklılar yönünden ise borçlu şirketin 308/h kapsamında 2/3 çoğunluğu sağladığı, geriye alacaklılar kapsamında ise İİK 308/h kapsamında ise ödeme planlarının oluşturulduğu,Eşitlilik İlkesi Yönünden; Komiser Talimatlarına aykırılı ve Personel Odemesi Yönünden;Raporum içerisinde yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler ışığında; Her ne kadar Şirket hesaplarından yapılan ödemelere ilişkin gerekli bilgilendirmenin yapılmadığı hususu komiser heyeti tarafından belirtilmiş ise de bu hususun devam ettiği yönünde herhangi bir rapor düzenlenmediği, keza sunulan gerekçeli raporda da komiser heyeti talimatına aykırılıktan bahsedilmediği tespit edilmiş olup, buna göre, söz konusu komiser talimatına aykırılığın daha sonradan ortadan kalktığının görüldüğü, bununla birlikte kayyımlık sürecimde ödenmemiş komiser ücreti veya personel borcunun bulunmadığı,- Faaliyetlerinin Devamı Yönünden; Şirketin faaliyetine devam ettiği, istihdam yapısını koruduğu, geçen süreç içerisinde genel giderleri(personel, kira, vs,) ile kamuya olan borçlarını ödediği, şirketin tasdik raporuna dayanak olan revize projesinde belirtmiş olduğu taahhütlerini yerine getirdiği, adi alacaklılar yönünden rapor içerisinde belirtilen tüm ödemelerin yapıldığı, IBAN bilgisine ulaşılamayan …. firmasına ilişkin ödemenin yapılmadığı, rehinli alacaklılar yönünden ise rapor tarihi itibaryle taksitlerin vadesinde ödendiği, şirketin 30.09.2020 tarihli döneme ilişkin yapılan rayiç bilançoya göre borca batık olmadığı,- Genel anlamda bakıldığında; Şirket’in samimi ve gayretli olduğu, faaliyetlerine devam ettiği, teklifin İlK’nın 302. maddesine belirtilen çoğunlukla kabul edildiği, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, IIK’nın 206. maddesinin birinci sırasında sayılan türden imtiyazlı bir alacaklı bulunmadığı, rehinli alacaklılardan dört tanesinin konkordato sürecinde anlaşma yapmadığı ancak tasdik kararından sonra bu alacaklılar da protokol imzalandığı, halihazırda ödemelerin devam ettiği hususları dikkate alındığında konkordato ile amaçlanan iyileşmenin gerçekleştiği ve konkordato talep eden konkordatoya layık olduğu, ” görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Yargıtay ilamına göre şirketin konkordato kalmasını gerektirir durum olmadığı üç ana noktada toplanmaktadır.
İlk olarak oylama sonrası tasdik kararına esas nisabın ne şekilde oluştuğu hususu;
a- Nisabın denetime elverişli bir şekilde olması gerektiği,
b- Alacaklıların bir kısmına iş karşılığı taşınmaz verilmesi ve bir kısım protokollerle ödeme yapılmasının öngörülmesinin alacaklılar arasında eşitliği bozması,
c- Komiser talimatlarına aykırılık ve personel ödemelerinin yapılmamasıdır.
İlk olarak Komiser Heyetinin Mahkememize sunduğu 30/12/2019 tarihli raporunda 33 adet alacaklı olarak belirtildiyse de aşağıda açıklandığı üzere tasdik yargılama sürecinde yapılan değerlendirmede 31 adet alacaklının olduğu tespit edilmiştir.
Yine Raporun on altıncı sayfasında belirtildiği üzere, her ne kadar 21 alacaklı projeyi kabul etmişse de … İnş. Elkt. Şirketi’ne borcun olmadığı konusunda taraflar arasında çekişme bulunmadığından ve … Şirketi’ne herhangi bir borç bulunmadığından bu iki alacaklı kabul oyu vermesine rağmen nisapta dikkate alınmamıştır. Buna göre toplam 19 alacaklının kabul oyu verdiği sonucuna varılmıştır.
Bu bağlamda söz konusu iki alacaklının alacaklılar toplantısı itibariyle herhangi bir alacağı olmadığından nisapta yer alan alacaklı sayısı da 31 olacaktır. 31 adet alacaklının alacakları toplamı 10.201.436,72 TL olmasına rağmen 30.12.2019 tarihli raporda alacak toplamının sehven 10.211.436,72 TL olarak dikkate alındığı görülmüştür. Yine yapılan hesaplamaya göre 19 adet kabul oyu kullanan alacaklının alacakları toplamı 9.319.090,59 TL olmasına rağmen 30.12.2019 tarihli raporda alacaklar toplamının sehven 9.339.090,59 TL olarak dikkate alındığı görülmüştür.
Sonuç olarak 19 alacaklının toplantıya katılarak projenin kabulü yönünde oy kullandığı, 31 adet alacaklının alacağının 10.201.436,72 TL olduğu, 19 adet kabul yönünden oy kullanan alacaklının alacakları toplamının 9.319.090.59 TL olduğu tespit edilmiştir. Neticeten kanunda öngörülen çoğunluğun sağlandığı anlaşılmıştır.
Şirketten rehinli alacaklı olan ve aşağıda alacak miktarları belirtilen dört banka ile anlaşma sağlanamamıştır. İİK 308/h maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, borçlunun tekliflerinin alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunluk tarafından kabul edilmesi halinde, borçlu ile anlaşamayan rehinli alacaklılar, konkordato talep tarihinden itibaren, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle, diğer rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmalardan en uzun vadelisine tabi olacaktır. Bu bankalar tarafından Heyete bildirilen alacak miktarları esas alınsa bile (ki bu meblağlara Şirket tarafından itiraz edilmektedir) Şirket, toplam alacak miktarı 2/3’ünü aşan rehinli alacaklıyla anlaşmaya vardığından, anlaşma sağlanamayan bankaların borçlarının İİK 308/h maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında yapılandırılması söz konusu olmuştur. Ancak konkordato kapsamında anlaşma sağlanamayan dört banka ile konkordatonun tasdik edilmesinden sonra protokoller imzalanmıştır. İpotekli alacaklılar adi alacaklılar nisabına dahil edilmemiştir.

B. Alacaklıların bir kısmına iş karşılığı taşınmaz verilmesi ve bir kısım protokollerle ödeme yapılmasının öngörülmesinin alacaklılar arasında eşitliği bozması ve borçlunun bilanço dengesine zarar verebileceği hususunna ilişkin değerlendrimeler;
İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. (Öztek S./Budak A.C./ Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539.)
Muhtemel bir iflastan kurtulmak için başvurulan ve kendine özgü bir cebri icra kurumu olan konkordatonun amacı, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen, mali durumu bozulmuş olan ve borçlarını ödeyip faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluyu koruyarak mali durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklıların, borçlunun muhtemel bir iflasına nazaran, daha fazla ölçüde alacaklarına kavuşma olanağı yaratmaktır.
Konkordato süreci alacaklılar arasında eşitlik ilkesine dayalı olarak yürütülmelidir. Keza bütün alacaklıları kapsayan adil ve dengeli bir ödeme planı ortaya konulmalı ve alacaklıların tatmin edilmesinde de aynı ilkeler gözetilmelidir.
Mahkememize sunulan 13.12.2019 tarihli revize projede, alacaklılar arasındaki eşitliğin konkordatonun önemli bir ilkesi olduğu ve bu bağlamda alacaklılar arasındaki eşitliğin bozulmaması, takasın kötüye kullanılmaması ve diğer alacaklıların zararına muvazaalı bir işlem olmaması hususları temelinde, inşaat işleri ile iştigal eden konkordato talep edenin konkordato mühletinden önce bazı alacaklılarla barter sözleşmelerinin imzaladığının belirtildiği, bu sözleşmelere göre iş karşılığı olarak taşınmaz devredilmesi yönünde anlaşıldığı, sözleşmelerin projeye ilave edildiği ve sözleşme uyarınca taşınmaz devri ile borçların ödeneceği belirtilmiş ve ayrıca konkordato komiserleri tarafından alacaklılar toplantısına gelen alacaklılara konkordato projesi dağıtılarak bu hususta bilgilendirme yapılmıştır. Bir başka ifadeyle, alacaklılar toplantısında hazır bulunan alacaklıların bu hususu bilerek ve isteyerek konkordato projesini kabul ettiği görülmektedir.
13.12.2019 tarihli revize konkordato projesinde, taşeronlar ile yapılan taşeronluk sözleşmelerinde ifanın kısmi ödeme kısmi barter olması yönünde maddeler bulunduğu, bu barter satış değerlerinin sayın Mahkememize sunulan bilirkişi değerlerinin üzerinde bedeller olduğu, iş yapan şirketlere gayrimenkullerin devredilerek hem sözleşmelerin yerine getirilmiş olacağı hem de borç bakiyelerinin 2.307.900,00 TL düşeceği beyan edilmiştir. Ayrıca barter ödemeleri kapsamında Şirket’in …. İnşaat …’dan 27.718,85 TL, …. İnş.Dek.San.ve Tic.Ltd.Şti.’den ise 43.189.65 TL alacağının doğduğu görülmektedir. Bir başka ifadeyle, devirlerle birlikte konkordato talep eden Şirket alacaklı olmuştur.
İİK m. 294 uyarınca konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, ona eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilir. Şu kadar ki borçlu, komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenmekte serbesttir. Bu kapsamda söz konusu borcun aynen ifasına ilişkin olarak tasdik yargılama sürecinde komiser heyeti tarafından dosyaya sunulan gerekçeli raporda konkordatonun (projenin) başarıya ulaşabileceği ifade edilmiştir. Keza, söz konusu proje sayın Mahkememizce de tasdik edilmiştir. Buna göre aynen ifayı içeren proje alacaklılar tarafından tasdik edilmiş ve komiser heyeti tarafından uygun görülmüş, Mahkememizce de tasdik edilmiştir.
Önemli belirtilmelidir ki sayın Mahkememizw sunulan taşınmaz değerleme raporlarından düşük olmamak şartıyla alacaklılarla akdedilen sözleşmeye göre taşınmaz devirleri yapılmış ve borçtan düşülmüştür. Ancak bu alacaklılar alacakları para alacağı olmadığından, alacaklarına karşılık gelen kıymet nisapta yer almıştır.
İK m. 296 şu şekildedir:
“Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devamı esastır. Bu sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. Bu fıkra kapsamında geçici ve kesin mühlet süresince devam eden sözleşmeler nedeniyle borçlanılan edimler karşılıklı olarak ifa edilir.” ifadeleri yer almakta olup, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devamı esastır.”
Konkordato talep eden Şirket’in iş karşılığı taşınmaz devri yönünde sözleşme imzaladığı alacaklılarla arasındaki ilişki, yapılan işin belli bir süreyi gerektirmesi ve konkordato içinde bulunan Şirket’in mühlet içinde ve devamında faaliyetini devam ettirebilme durumu ile para alacağı olan kişilerle gayri nakdi alacağı olan kişiler arasında farklılık olduğu dikkate alındığında, iş karşılığı taşınmaz devrinin ifasının alacaklılar arasında eşitsizlik oluşturmayacağı kanaatine varılmıştır.
Aynen ifa hususu, 13.12.2019 tarihli revize konkordato projesinde belirtilmiştir. Yukarıda arz edildiği üzere işbu borç ödemelerinin barter karşılığı yapılacağı konusunda toplantıya katılan alacaklılar konkordato revize ek projesine onay vermişlerdir. Buna göre söz konusu ifanın alacaklılar arasında eşitlik oluşturmayacağı düşünülmektedir.
Bunula birlikte İsviçre hukukunun kıyasen uygulanarak barter ödemelerinin nisaba dahil edilmemesi durumu dikkate alındığında yapılan nisab hesabında, 2,236,992.20 TL sonuç olarak barter kapsamındaki 5 adet firmasnında alacaklılar toplantısında revize konkordato projesini kabul ettiği, bu kapsamda 14 alacaklının İsviçre hukuku kıyasen uygulandığında barter ödemelerinin nisaba dahil edilmeden nisab hesabı ile projenin kabulü yönünde oy kullandığı, 26 adet alacaklının alacağının 7,964,444.52 TL olacağı, 14 adet kabul yönünden oy kullanan alacaklının alacakları toplamının 6,902,098.39 TL olduğu tespit edilmiştir. Buna göre Barter ödemeleri nisaba dahil edilmediği durumda da Neticeten kanunda öngörülen çoğunluğun sağlandığı görülmektedir.
C. Mahkememize sunulan komiser raporlarından borçlunun komiserin talimatlarına uymadığı, Şirket hesaplarından yapılan ödemelere ilişkin gerekli ilgilendirmenin önceden komiser heyetine yapılmadığı, tasdik yargılamasından önceki önemde komiserlikçe hatırlatılmasına rağmen personel ücretlerinin ödenmediği, her ne kadar kanunun koyucu konkordato kurumunu hayata geçirmekle işletmelerin devamlılığını amaçlasa da genel giderlerini dahi ödeyemeyen bir Şirket’in konkordatodan yararlanması beklenemeyeceği hususuna ilişkin tespit ve değerlendirmeler,
Her ne kadar Şirket hesaplarından yapılan ödemelere ilişkin gerekli bilgilendirmenin yapılmadığı hususu komiser heyeti tarafından belirtilmiş ise de bu hususun devam ettiği yönünde herhangi bir rapor düzenlenmemiştir. Keza sunulan gerekçeli raporda da komiser heyeti talimatına aykırılıktan bahsedilmemiştir. Buna göre, söz konusu komiser talimatına aykırılığın daha sonradan ortadan kalktığı görülmektedir.
Konkordatoda gider avansı, İİK m. 285/IV’te düzenlenmiş ve HMK m. 114 ve 115 hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. 02.06.2018 tarihli ve 30439 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Konkordato Gider Avansı Tarifesi Tebliğinin “Konkordato gider avansı” kenar başlıklı 3. Maddesi uyarınca talep eden, bu Tarifede gösterilen gider avansını konkordato talebinde bulunurken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Konkordato gider avansı her türlü tebligat ve posta ücretleri, bilirkişi ve konkordato komiseri ücretleri, ilan ücreti, iflas gideri ile dosyanın bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay’a gidiş dönüş ücretleri gibi giderleri kapsar. Her ne kadar komiser ücretlerinin yatırılmadığı komiser heyeti raporlarının bazılarında belirtilmişse de, tasdik kararının verildiği tarih itibariyle ödenmemiş bir komiser ücretinin bulunmadığı görülmektedir.
30.12.2019 tarihli ve 31.12.2019 tarihli ek raporda görüleceği üzere, konkordato talep edenin personel borcu bulunmamaktadır. Her ne kadar bazı dönemlerde personel borcunun bulunduğu görülse de konkordato sürecinde iyileşme sağlayan borçlu hem personel borçlarını ödemiş hem de istihdama devam etmiştir. Buna göre personel borçlarının ödendiği görülmektedir. Keza tasdik kararından sonra da istiham devam etmekte ve personel ödemeleri yapılmaktadır.
Genel giderlerin inşaat sektöründe yaşanan kriz döneminde ödenemediği, ancak gerek konkordato sürecinde gerekse tasdik kararından sonra konkordato talep eden Şirket’in ticari faaliyetlerine devam ettiği ve adi alacaklılara ve rehinli alacaklılara ödemelerini yaptığı, istihdama devam ettiği ve ekonomiye katkıda bulunduğu görüldüğünden konkordato ile amaçlanan iyileşmenin gerçekleştiği, konkordato talep eden Şirket’in konkordatoya layık olduğu anlaşılmıştır.
Bununla birlikte kayyımlık sürecinde yapılan görevlendirme tarihinden rapor tarihine kadar geçen süre içerisinde şirketin herhangi bir komiser ücreti borcu veya süresi geçen herhangi bir personel borcu bulunmamaktadır.
D. Şirket’in konkordatoya layık olmadığı kabul edilerek bilançosunun borca batik olup olmadığı belirlenmeli, bilanço borca batık olmasa dahi İİK 308. maddesi değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle konkordatonun tasdikine karar verilmesi doğru görülmediği,
Komiser heyeti tarafından hazırlanan 30.12.2019 tarihli raporun sekizinci bölümünde borca batıklık açısından yapılan değerlendirme şu şekildedir:
“Komiserlikçe yaptırılan kıymet takdiri raporları ve borçlunun ticari defterleri üzerinden gerçekleştirilen inceleme sonucunda 30.11.2019 tarihli kaydi bilançosuna göre 68.967.689,11 TL, 30.09.2018 tarihli rayiç bilançosuna göre ise aktif toplamının 103.860.762,99 TL olduğu hesaplanmış olup rayiç değerler üzerinden öz varlık tutarı ise yine 30.09.2018 tarihi itibarıyla 39.742.604,44 TL’dir.”
Yine söz konusu şirketin tasdik sonrası yapılan davacı şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde tanımlanan aktiflerin satış fiyatı esasına göre değerleme yapıldığında özvarlığının (+)33.721.501,33-TL tutarında olduğu ve TTK m. 376/3. çerçevesinde borca batık durumda bulunmadığı tespit edilmiştir.
Buna göre konkordato talep eden Şirket’in tasdik tarihi itibariyle borca batık olmadığı görülmektedir.
3. Şirketin Faaliyetinin devamlılığının değerlendirilmesi
Şirketin faaliyetine devam ettiği istihdam yapısını koruduğu, geçen süreç içerisinde genel giderleri(personel, kira, vs,) ile kamuya olan borçlarını ödediği, şirketin tasdik raporuna dayanak olan revize projesinde belirtmiş olduğu taahhütlerini yerine getirdiği görülmüştür.
Bununla birlikte şirketin inşaat sektörünün değişen ekonomik şartları dikkate alındığında tasdik tarihindeki durumuna göre kaynaklarının artışı nedeniyle şirketin yeni yatırım süreçlerine başladığı,
… … ada …. sayılı parselde yer alan günübirlik tesis alanının (tenis kulübü) 18.03.2022 tarihinde toprak sahibi hissesi dahil tamamın davacı şirket adına devir alınarak tescil edildiği,
Yine şirket mevcut rapor süreci içerisinde … ili, …. ilçesi, …, …., tarla nitelikli …. sayılı parseli 16.02.2022 tarihinde 18.000.000 TL bedelle satın aldığına dair tapu suretinin kayyuma iletildiği ve bu yönüyle şirketin faaliyetlerine devam ettiği görülmüştür.
Yargıtay bozma ilamı dikkate alınarak yapılan tespit ve değerlendirmeler ışığında;
Nisap Yönünden;
Borçlu şirketin adi alacaklı nisabının 31 kişiden oluştuğu, bu alacaklılardan 19 kişinin söz konusu projeyi kabul ettiği yani kişi sayısına göre % 61’ini oluşturduğu, 12 kişinin ise söz konusu projeyi kabul etmediği yani kişi sayısına göre % 39’unu oluşturduğu, Borçlu şirketin adi alacaklı nisap tutarının 10.201.436,72 TL’den oluştuğu, bu nisap tutarını kabul edenlerinin tutarının 9.319.090,59 TL olduğu yani nisap tutarına göre % 91,35’ini oluşturduğu, kabul etmeyenlerin tutarının ise 882.346,13 TL olduğu yani nisap tutarına göre %9,65’ini oluşturduğu, yapılan açıklamalar ışığında kanunda belirtilen çoğunluğu sağladığı
Rapor içerisinde belirtildiği üzere, rehinli alacaklılar yönünden ise borçlu şirketin 308/h kapsamında 2/3 çoğunluğu sağladığı, geriye alacaklılar kapsamında ise İİK 308/h kapsamında ise ödeme planlarının oluşturulduğu,
Eşitlilik İlkesi Yönünden;
Kayyum Raporu içerisinde yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler ışığında; Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususların İİK md.294 kapsamında alacaklılar arasında eşitsizlik oluşturmayacağı,
Komiser Talimatlarına aykırılı ve Personel Ödemesi Yönünden;
Raporum içerisinde yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler ışığında; Her ne kadar Şirket hesaplarından yapılan ödemelere ilişkin gerekli bilgilendirmenin yapılmadığı hususu komiser heyeti tarafından belirtilmiş ise de bu hususun devam ettiği yönünde herhangi bir rapor düzenlenmediği, keza sunulan gerekçeli raporda da komiser heyeti talimatına aykırılıktan bahsedilmediği tespit edilmiş olup, buna göre, söz konusu komiser talimatına aykırılığın daha sonradan ortadan kalktığının görüldüğü, bununla birlikte kayyımlık sürecimde ödenmemiş komiser ücreti veya personel borcunun bulunmadığı,
B – Faaliyetlerinin Devamı Yönünden;
Şirketin faaliyetine devam ettiği, istihdam yapısını koruduğu, geçen süreç içerisinde genel giderleri(personel, kira, vs,) ile kamuya olan borçlarını ödediği, şirketin tasdik raporuna dayanak olan revize projesinde belirtmiş olduğu taahhütlerini yerine getirdiği, adi alacaklılar yönünden rapor içerisinde belirtilen ve ulaşılamayan firma dışındaki tüm borçların ödendiği, rehinli alacaklılar yönünden ise taksitlerin vadesinde ödendiği,
C – Genel anlamda bakıldığında; Şirket’in samimi ve gayretli olduğu, faaliyetlerine devam ettiği, teklifin İİK’nın 302. maddesine belirtilen çoğunlukla kabul edildiği, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, İİK’nın 206. maddesinin birinci sırasında sayılan türden imtiyazlı bir alacaklı bulunmadığı, rehinli alacaklılardan dört tanesinin konkordato sürecinde anlaşma yapmadığı ancak tasdik kararından sonra bu alacaklılar da protokol imzalandığı, halihazırda ödemelerin devam ettiği hususları dikkate alındığında konkordato ile amaçlanan iyileşmenin gerçekleştiği ve konkordato talep eden konkordatoya layık olduğu dikkate alındığında
Genel dava teorisi ve yerleşik yargısal kararlar uyarınca, her dava, açıldığı tarihteki hukuki duruma göre değerlendirilir. Genel ilkesinin istinasının uygulandığı bu türden davalarda devam eden süreçte , Şirketin faaliyetine devam ettiği, istihdam yapısını koruduğu, geçen süreç içerisinde genel giderleri(personel, kira, vs,) ile kamuya olan borçlarını ödediği, şirketin tasdik raporuna dayanak olan revize projesinde belirtmiş olduğu taahhütlerini yerine getirdiği, adi alacaklılar yönünden rapor içerisinde belirtilen tüm ödemelerin yapıldığı, şirketin 30.09.2020 tarihli döneme ilişkin yapılan rayiç bilançoya göre borca batık olmadığı, faaliyetlerine devam ettiği, teklifin İlK’nın 302. maddesine belirtilen çoğunlukla kabul edildiği, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, IIK’nın 206. maddesinin birinci sırasında sayılan türden imtiyazlı bir alacaklı bulunmadığı, rehinli alacaklılardan dört tanesinin konkordato sürecinde anlaşma yapmadığı ancak tasdik kararından sonra bu alacaklılar da protokol imzalandığı, halihazırda ödemelerin devam ettiği hususları dikkate alındığında konkordato ile amaçlanan iyileşmenin gerçekleştiği ve konkordato talep eden konkordatoya layık olduğu anlaşılmakla; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 14/03/2022 tarih ve …. Esas … Karar sayılı bozma ilamına karşı direnilmesine, direnme nedeniyle mahkememizin önceki … Esas … Karar sayılı hüküm gibi; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında kayıtlı … YAPI ENDÜSTRİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK ‘nun 305 ve 306.maddeleri uyarınca tasdikine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ;Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 14/03/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı bozma ilamına karşı DİRENİLMESİNE, direnme nedeniyle mahkememizin önceki… Esas …. Karar sayılı hüküm gibi; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … ENDÜSTRİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK ‘nun 305 ve 306.maddeleri uyarınca TASDİKİ ile, davacı ile protokol ve benzeri isimlerle anlaşma belgesi imzalayan alacaklılar yönünden anlaşma belgesi hükümlerine göre, İİK ‘nın 302 maddesi uyarınca diğer alacaklılar yönünden konkordato projesi kapsamında kalan tüm borçları konkordato tasdik kararının verildiği 16/01/2020 tarihinden itibaren her yıl 16/04/2020 (Nisan) ayından itibaren 16/04/2021/2022 yılları olmak üzere eşit taksitler halinde toplam 3 yılda ödenmesine,
İİK ‘nun 308-h maddesi uyarınca rehinli alacaklılar yönünden davacı ile protokol ve benzeri isimlerle anlaşma belgesi imzalayan alacaklılar yönünden ilgili anlaşma belgesi hükümlerine göre, diğer alacaklılar yönünden ise İİK ‘nun 308-h maddesinin 4.bendi gereği konkordato projesi kapsamında kalan tüm borçların ; 16/01/2020 tarihinden başlamak üzere ilk 12 ay ödemesiz ve 16/01/2021 tarihinde ilk ödeme yapılmak suretiyle birer ay ve eşit taksitler de toplam ödemesiz dönem sonrasında 60 ayda ödenmesine,
Rehinli alacaklar kapsamında bilgi ve belge göndermeyen bankalara ödeme tablosunun oluşturulması için gerekli olan bilgi ve belgelerin iletilmesi için ilgili bankalara müzekkere yazılmasına, gelecek bilgi ve belgelere göre bankacılık konusunda uzman bilirkişiye ödeme tablosunun hazırlatılmasına, ödeme tablosu ibraz edildiğinde bu konuda ayrıca ara karar oluşturulmasına,
2-Konkordato Komiserlerinin görevine son verilerek İİK ‘nun 306/2 maddesi uyarınca, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli olarak finans uzmanı …..’ın tasdik kararından itibaren başlamak üzere kayyım olarak görevlendirilmesine,
Kayyımın borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir rapor sunmasına,
Emek ve mesaisine karşılık kayyıma aylık net 4.500,00 TL ücret taktirine, kayyımın göreve başlama tarihinden itibaren ödenecek ücretin konkordato talep eden şirket bünyesinden karşılanmasına,
3-İİK’nun 308/b-2 maddesi uyarınca itiraza uğramış alacaklılar için depo kararı verilmesine yer olmadığına,
4-İİK’nun 307/1 maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışının ertelenmesine yer olmadığına,
5-İİK.308/b.maddesi uyarınca alacakları itiraza uğramış tüm alacaklılara tasdik kararının ilanın tarihinden itibaren 1 ay içerisinde dava açabileceklerinin ihtarına,
6-İİK’nun 306/son maddesi uyarınca hüküm fıkrasının İİK’nun 288.maddesi uyarınca ilanına ve İİK’nun 288.maddesinde belirtilen yerlere bildirilmesine,
7-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın mahiyeti nedeniyle davacı ve müdahiller lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
11-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2022

Başkan ….
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸