Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/373 E. 2022/1034 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/373 Esas
KARAR NO : 2022/1034

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2022
KARAR TARİHİ : 14/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tıbbi medikal ürünlerinin satışı işi ile iştigal ettiğini, bu kapsamda davalı ile aralarında uzun yıllardır cerrahi ve medikal ürünlerin satışına ilişkin ticari münasebet bulunduğunu, aradaki ticari ilişkinin kapsamlı olması nedeniyle hem yapılan iş başına fatura kesilmekte olduğunu, hem de aradaki alacak-verecek hesabı tutulmak üzere bir cari hesap ilişkisi süregeldiğini, davalı şirketin müvekkilinden medikal ürün satın alarak zaman zaman toplu ödemeler yaptığını, tutulan cari hesap tablosu neticesinde davalı şirketin bakiye olarak kalan ödenmemiş 4.023,68 $ borcu için, uzun bir süre ödeme yapılması istendiğini, taleplerine olumlu bir dönüş yapılmaması üzerine de Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile davalı taraf hakkında icra takibi başlatılarak borçlu şirkete ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirketin icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde takibe konu olan borca, yapılan takibe ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, öncelikle talep doğrultusunda da ihtiyati haciz kararı verilmesine, borçlunun borca, faize, ve takibe tüm ferilerine yaptığı itirazın iptaline, ve takibin devamına, davalı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına ve müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile Müvekkili arasında uzun yıllar süre gelen bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketten satın almış olduğu ürünlerle ihalelere girdiğini, hizmetler verdiğini, fakat bu huzurdaki yargılamaya konu olan somut olayda davacı şirketin kötü niyetli ve hukuka aykırı şekilde müvekkil şirketi maddi ve manevi olarak zor durumda sokarak, müvekkili şirketin zararına sebebiyet verdiğini, ödeme dekontları incelendiğinde, ödemenin yapıldığının görüleceğini, müvekkili şirketin ticari defterleri incelendiğinde davacı şirkete hiç bir surette borcu olmadığının açık bir şekilde görüleceğini, müvekkili şirketin ticari defterlerinin ve cari hesaplarının incelenmesini talep ettiklerini, bu hususun dahi davacı şirketin haksız ve kötü niyetle icra takibi başlattığını gözler önüne sereceğini, öncelikle haksız davanın reddine, dava bedelinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı davacının davalı şirket hakkında 4.023,68-USD asıl alacak, 1,54-USD faiz olmak üzere Toplam 4.025,22-USD alacağın tahsili ile asıl alacağına işleyecek değişen oranlarda en yüksek Mevduat Faizi(USD) ile borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından dilekçeyle itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, Bilirkişi Mali Müşavir … ‘in 07/10/2022 tarihli raporunda; Davacı tarafından davalı aleyhine, Bakırköy …İcra Dairesinin … esas sayılıdosyası ile 06.01.2022 tarihinde 4.023,68.USD asıl alacak, 1,54.USD tutarında işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.025,22.USD tutarında icra takibi başlatıldığı, taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesine dayanmayan, açık hesap şeklinde yürütülen bir ticari ilişkinin mevcut olduğu anlaşıldığı, taraf yasal defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi neticesinde; usul yönünden incelenen, davacı ve davalıya ait 2016-2017-2018-2019-2020-2021-2022 dönemi defter-i kebir ve yevmiye defterleri, e-defter olarak tutulmuş, beratları zamanında ve usulüne uygun oluşturulmuş, fiziki tutulan envanter defteri açılış noter tasdiki, zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, hesap ve kayıt yönünden incelenen davacı yasal defterlerine göre; davalı takip talebi tarihinde (06.01.2022) 29.256,98.TL tutarında borçludur, davalı yasal defterlerine göre ise; davacıya herhangi bir borç yada alacak bulunmadığı, taraf yasal defterlerinin, birbiriyle olan farkının 29.256,79.TL tutarındaki kısmı, davalının, davacıya yabancı para (USD) olarak ödediği tutarların, her iki taraf yasal defterlerinde farklı döviz kuru ile hesaplanmasından kaynaklandığı, kalan 0,19.TL tutarındaki farkın ise, kuvvetle muhtemel her iki taraf işlemlerindeki küsuratlardan kaynaklanmış olduğu sonucuna varıldığı, yasal defter kayıtları arasındaki farkın ana kaynağını teşkil eden, söz konusu USD tutarlı ödemelerin, davacı tarafından yasal defterlere doğru ve usulüne uygun döviz kuru ile kaydetmesine mukabil, davalının söz konusu ödemeleri, yasal defterine kaydederken esas aldığı döviz kurunun ne olduğu konusunun izaha muhtaç olduğu, davacı, Bakırköy …İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında başlattığı icra takibinde, 4.023,68.Usd tutarında asıl alacak talep etmiş ve incelemeye sunmuş olduğu hesap özetinde, yasal defterlerin TL cinsinden tutulması zorunluluğu sebebiyle, kayıtlı alacağının 29.256,98.TL olduğunu, fakat asıl alacağının, yabancı para cinsinden (USD) ve takip tarihi (06.01.2022) itibariyle 4.023,68.USD olduğunu belirttiği, buna mukabil, davalı taraf yabancı para cinsinden herhangi bir borç/alacak takibi yapmadığı, dosya kapsamı içerisinde, taraflar arasındaki borç alacak durumunun yabancı para cinsinden takip edilmesi hususunda herhangi bir mutabakat veya bir sözleşmeye rastlanmadığı, davacının icra takip dosyasında USD cinsinden alacak talebinin değerlendirilebilmesi için öncelikle USD cinsinden alacağının tespit edilmesi gerektiği, fakat yapılan inceleme sonucunda, davacının TL bakiyesine karşılık gelen USD bakiyesi olup/olmadığı hususunda kesin bir tespit yapılamadığı, netice olarak mahkeme tarafından davacının haklı olduğuna karar verilmesi ve Bakırköy …İcra Dairesinin … sayılı dosyasında, yapılmış itirazın, iptali halinde takibin 29.256,78.TL tutarındaki kısım için devam edebileceği, takip talebi tarihinden önce, işlemiş faiz talebi ile ilgili olarak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 117maddesi ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 10.maddesine istinaden, takip öncesinde, davalıyı temerrüde düşüren bir ihtarnamenin olmadığı veya ödeme zamanına ilişkin taraflarca kararlaştırılan herhangi bir sözleşmenin de mevcut olmaması sebebiyle takip öncesi faiz hesaplaması yapılmadığı, davacının, takip talebi sonrası, faiz talebine ilişkin; takip talebinin tebliğinden (12.01.2022) dava tarihine (18.04.2022) kadar (96) gün, için 1.228,78.TL tutarında, %15,75 oranında avans faizi hesaplandığı, davacının talep ettiği icra inkar tazminatı 5.851,36.TL (29.256,78 X %20) tutarında hesaplandığı sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkinden kaynaklandığı iddia edilen döviz kur farkı alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, taraf delilleri bu muvacehe ölçüsünde toplanıp değerlendirilmiştir.
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş ve neticede taraf defterleri incelenmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmış, davacı kayıtlarına göre alacağının 29.256,98.TL olduğu, davalı kayıtlarına göre ise takip tarihi itibariyle davacıya borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
İncelenen ticari defterlerde davacı kayıtlarında her ne kadar 29.256,98.TL alacaklı olduğu görünse de bu kayda itibar edebilmek için ayrıca davalı defterlerinin de bu miktar ile uyumlu olması gerekmektedir. Fakat bu miktar davalı kayıtları ile örtüşmemektedir. Bu durumda davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kayıtlarında davacıya borcunun bulunmadığı, davacı ile ticari ilişkisini TL üzerinden takip ettiği, davacının davalı ile döviz ilişkisi olduğuna dair iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiği, konuya dair davacı tarafça mutabakat ya da yazılı delil sunulamadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle gelinen aşamada miktar yönünden davacının iddiasını yasal delillerle ispatlaması gerektiği, konuya ilişkin ispata yarar yeterli yasal delil dosyaya sunulamadığı anlaşılmış, dava hakkında ve takip yapmada davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebi hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 740,39-TL harçtan mahsubuna, artan 659,69-TL harcın davacı tarafça talep edildiğinde ve karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.431,51-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan avans var ise karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza