Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/352 E. 2022/879 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/352 Esas
KARAR NO : 2022/879

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, cari hesap ekstresinden görüleceği üzere müvekkilinin davalı şirketten 5.914,43 TL cari hesap alacağı olduğunu, söz konusu alacağın tahsil edilemeyince tarafımızca davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket bu icra takibine herhangi bir borcu olmadığını, alacaklının hatalı işlemi nedeniyle reklamasyon uygulandığını ve bu nedenle zarara uğradığını, bu zararının karşılanması gerektiğini iddia ederek itiraz ettiğini, borçlunun bu iddialarının son derece haksız ve hukuka aykırı olduğunu, cari hesap ekstresinden görüleceği üzere reklamasyon faturalarının da cari hesaba yansıtılmış olup fatura tutarının bakiye alacaktan düşüldüğünü, bu nedenle davalı borçlunun herhangi bir borcu olmadığı iddiasının yerinde olmadığını, davacı müvekkilinin davalı borçludan bakiye 5.914,43 TL cari hesap alacağı olacağını, davalının, tüm borcun ödendiğini iddia ederek sadece borç miktarına itiraz ettiğini, yani taraflar arasındaki cari hesap ilişkisini kabul ettiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarından da görüleceği üzere ispat külfeti cari hesap ilişkisini kabul edip borcu ödediğini iddia eden borçluya geçtiğini, bu nedenle huzurdaki davada ispat yükünün davalı borçlu üzerinde olduğunu, davanın kabulü ile itirazın iptaline, Bakırköy …. İcra Dairesi …. E. sayılı dosyası ile başlatılan takibin devamına, davalı aleyhine dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazmınatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Davacının 10.05.2021 tarihli hesap ekstresinden bahsederek müvekkilinin hesap ekstresini kabul ettiğini ve bu nedenle borcu da kabul etmiş sayıldığından bahsettiğini, oysaki davalı müvekkilinin kendilerine 15.06.2021 tarihinde reklamasyon faturası düzenlendiğini ve tebliğ edildiğini ve bunun üzerine davacı Bakırköy … Noterliğinin 16.06.2021 tarihli…. yevmiye nolu ihtarnamesi ile gönderilen faturaya itiraz ettiğini, ancak davacının göndermiş olduğu ihtarnameden bahsetmediğini sanki 10.05.2021 tarihli ihtarnameden hiç bahsetmediğini, kendi yapmış olduğu işlemleri görmezden geldiğini, ancak dava dilekçesinde ise davalı müvekkili tarafından gönderilen kabul ettiğini beyan ettiğini, davalının bu kabul beyanı üzerine cari hesap ekstresinin hatalı olduğunun ortaya çıktığını, çünkü 15.06.2021 tarihli rteklamasyon faturasının işlenmemiş olduğunu, faturanın işlenmesi ile beraber müvekkilinin alacaklı olduğunun açıkca görüleceğini, ayrıca davacı dava dilekçesinde icra takibinde borca itiraz edildiğini cari hesap ekstresine itiraz edilmediğini bu nedenle cari hesap ekstresinin kabul edildiğinden bahsetmekte ise de ödeme emri ile beraber cari hesap ekstresi tebliğ edilmemiş olduğunu bu nedenle cari hesap ekstresinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı firmanın ütü paket işi yapmakta olduğunu, müvekkili firmanın ihraç ettiği ürünlerin son kontrol ve ütü paketleme işini üstlendiğini, ancak davacının kontrol görevini yerine getirmediğini ve ürünleri hatalı ve defolu ütü paket işlemi uyguladığını, bu haliyle ihraç edilmesine sebebiyet verdiğini, alıcı firmanın yapmış olduğu kontrollerde ürünlerin defolu olduğunu tespit ettiğini ve bu konuda müvekkili firmaya reklamasyon uyguladığını ve ödenmesi gereken bedelde indirim uyguladığını, bu nedenle davacı firmanın işini gereği gibi yapmadığını ve müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davanın reddine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı davacının davalı şirket hakkında 5.914,43-TL asıl alacak, 103,50-TL faiz olmak üzere Toplam 6.017,93- TL alacağın tahsili ile asıl alacağına yıllık %18,25 Ticari Temerrüt faizi ile borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından dilekçeyle itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, Bilirkişi Mali Müşavir … 08/09/2022 tarihli raporunda; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (15.06.2021) itibariyle davacının davalıdan 5.913,54 TL alacaklı olduğu, davalının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (15.06.2021) itibariyle davalının davacıdan 1.322,24 TL alacaklı olduğu, takip tarihi itibariyle taraf ticari defterleri arasındaki farkın 7.235,78 TL olduğu, bu farkın davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki farkı oluşturan 15.06.2021 tarihli 7.236,08 TL bedelli fatura kapsamında yapılan incelemeler sonucunda; davalı şirketten mezkur fatura kapsamında hem fatura görüntüsü hem de dayanak bilgi ve belgeler talep edilmiş olmakla birlikte dava tarihine kadar tarafımıza herhangi bir evrak ulaştırılmadığından mezkur faturanın davalının ispatına muhtaç olduğu, neticeten; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 5.913,54 TL alacaklı olduğu, takip öncesi işlemiş faize ilişkin dayanak evrak bulunmadığından takip öncesi faiz hesabı yapılmadığı sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkinden kaynaklandığı iddia edilen fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, taraf delilleri bu muvacehe ölçüsünde toplanıp değerlendirilmiştir.
İddialar doğrultusunda mahkememizce teknik bilirkişilerden rapor alınmış alınan rapor neticesinde, davacı tarafa ait 2021 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davalı taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerinde alacak kaydı bulunasına rağmen davalının davacıya borcunun bulunmadığı gibi davacıdan alacaklı olarak göründüğü anlaşılmıştır. Davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olması ve taraf defterlerinin kayıtlar olarak birbirini teyit etmemesi nedeniyle davacı defterlerindeki kayıtlara itibar edilmemiş, davacı iddialarının ispata muhtaç olduğu, iddiasını ispata yarar başkaca delil de sunamadığı anlaşılmakla “tevehhüme itibâr yoktur” (soyut beyana itibâr edilemez-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 102,78-TL harçtan mahsubuna, artan 22,08-TL harcın davacı tarafça talep edildiğinde ve karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.017,93-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan avans var ise karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE
Dair; miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza