Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/338 E. 2022/897 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/338 Esas
KARAR NO : 2022/897

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2016
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/10/2015 Olay günü …. Blok No …. da kamera görüntülerine göre hırsızların araçlarını işyerinin önünde kaldırıma çıkarıp dükkana sıfır yanaştırıp saat 21.16 da iş yerine girdiklerini, 4-5 dakikada hırsızlığı yapıp gittiklerini, işyeri üst katlarında tadilat olduğu için işyeri kameralarının çalışmadığını ancak sitenin güvenlik kameralarında hırsızlığın net olarak görüldüğünü, güvenlik şirketi görevlilerinin olayı sabaha karşı 10 saat sonra, saat 07.25 de farkettiklerini, bundan dolayı sabaha kadar hiç devriye atmadıklarının anlaşıldığı, hırsızlığın güvenlik kulübesinin çok yakınında olduğunu, güvenlik kameralarına bakmış olsalar hırsızlığı farkedebileceklerim, 15 gün önce … Firmasının, 1 ay önce de …. Lokantasında hırsızlıkların olduğundan güvenlik elemanlarının bu işi yapacak yetkinliğe sahip olmadıklarını, üst üste hırsızlıklarla ilgili davalı kooperatif ve güvenlik firmasının uyarıldıklarını, elemanlarını denetlemediklerini, yeterli Önlemleri almadıklarından dolayı her iki davalının da kusurları sebebiyle sorumlu olduklarını, davacının tekstil ürünlerinin alış faturalarının toplam tutarının 67.699,00-TL’si olduğunu, bunları satamadığından dolayı zararının ise bu tutann iki katından fazla olduğunu, maddi zararın şimdilik 30.000,00-TL kısmının olay tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte ödenmesine, dava masraf ve vekalet ücretinin taraf yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … . Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı yan arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmaması sebebi ile davanın müvekkili açısından husumet yokluğu nedeni ile reddine, dava konusu hırsızlığa ilişkin savcılık dosyasının araştırılarak iş bu dosyanın bekletici mesele yapılmasına, fiilen hırsızlık olayını gerçekleştiren kişilerin ilgili savcılık dosyasından tespiti ile fiilen hırsızlığı gerçekleştiren kişilere ihbarına, davalı site yönetimine müzekkere yazılarak kamera sisteminde var olan kayıtların gönderilmesinin istenilmesine, müvekkilinin poliçesi kapsamında Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi yaptırdığını bu sebeple davanın ihbarına, müvekkilinin diğer davalı ile imzalamış olduğu sözleşme gereğince üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dava konusu olayda müvekkiline izafe edilebilecek bir kusur bulunmaması sebebi ile davacının mesnetsiz tüm iddialarının ve davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bölümü itirazlarının dikkate alınarak dosyanın yetkili ve görevli olan Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, haksız, usul ve yasaya aykırı olarak açıldığını iddia ettiği davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ait dükkanda meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle oluşan zararın, davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Davacıya ait tekstil emtiasının çalındığı olayda tarafların kusur durumlarının ne olduğu, meydana gelen zarardan davalıların sorumlu olup olmadıkları, meydana gelen zarar miktarının ne olduğu noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi ….. ve …. tarafından düzenlenen 23/06/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; ” hırsızlık olayının meydana gelmesinde ve davacının zarara uğramasında; davalı ….. Şti. nin % 60 oranında kusurlu olduğu, Üst Yüklenici işveren ….. Kooperatifi1 nin % 20 oranında kusurlu olduğu, davacı …. Sahibinin %20 oranında kusurlu olduğu, davacının çalınan ürünlerin satış bedelinin 150.000,00 TL civarında olabileceği, davacının çalınan ürünlerin alış bedeli olarak talep ettiği 67.699,00 TL nin, defter kayıtlarında gözüken kaydı stoklarının yaklaşık %50 sine denk geldiği, bir diğer ifade ile davacının elinde her dönemde yaklaşık 122.804,26 TL lik stok bulunduğu ve talep ettiği bedelinde elindeki stokların %50 sine denk geldiği ve dolayısıyla uygun olduğu, davacı zararından; davalı …. Ltd. Şti. 67.699,00 TL x % 60 = 40.619,40 TL davalı …. Kooperatifi 67.699,00 TL x % 20 = 13.539,80 TL, sorumlu olduğu, davacının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL nin tahsilini talep ettiği, mahkememizce verilecek karara göre yukarıdaki oranların uygulanması gerektiği, davacının faiz ve diğer taleplerinin takdirinin mahkememizde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının” bildirildiği görülmüştür.
06/11/2017 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; “davalı …. Şti. vekili. Av….’nun ve davalı …. Av…..’un dava dilekçelerinde 22/06/2017 tarihli kök raporlarına yapmış olduktan itirazlar sonucunda, heyetleri tarafından dava dosyası tekrar incelenmiş, taraflarca itiraz edilen hususlar tek tek ele alınarak gerekli değerlendirmeler yapılmış, sonuçta kök raporlarında detaylı olarak yer alan açıklamalan etkileyebilecek olumlu ya da olumsuz herhangi bir husus tespit edilemediği, bu nedenle heyetlerince aynı kanaat korunmuş ve kök raporlarında herhangi bir değişikliğe gidilmediği sonuç ve kanaatine varıldığının” bildirildiği görülmüştür.
Davalı ….. Kooperatifi sınırları dahilinde özel güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi işinin diğer davalı ….. Hizmetleri Tic Ltd Şti ‘ne verildiği, buna göre davalı …… Kooperatifine ait güvenlik hizmetlerinin davalı …. Hizmetleri Tic Ltd Şti tarafından yapıldığı, Hizmet Alım Sözleşmesine göre davalı şirketin, 24 saat boyunca personel ve kamera sistemi ile tüm siteyi ve site içerisindeki iş yerlerinin güvenliği sağlamakla sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Dosyaya ekli emniyet olay yeri inceleme tutanak raporu, özel güvenlik nokta talimatı, araç kontrol talimatı, devriye talimatı, araç kayıt defteri, görev tutanak defteri, çalışma planı, özel güvenlik zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi, özel güvenlik sözleşmesi, özel güvenlik hizmetleri sözleşmesi tanık beyanlarıyla birlikte incelenmiştir.
Mahallinde ehil bilirkişilerin de katılımı ile keşif icra olunmuş; bilirkişi heyetinden alınan 30/10/2017 tarihli rapor ile beyan ve itirazlar doğrultusunda 06/11/2017 tarihli ek rapor aldırılmıştır. Alınan bilirkişi raporu ve ek rapora göre; az yukarıda bahsi geçtiği üzere …. Şti’nin %60, üst yüklenici işveren …. Kooperatifinin %20 ve davacının ise alması gereken önlemleri gerekli ölçüden almaması kaynaklı %20 kusurlu bulunduğuna ilişkin değerlendirme yapılmıştır. Alınan bilirkişi raporunun gerek içerik, gerekse sonuçları itibariyle oluşa uygun, gerekçeli, denetime ve hüküm tesisine elverişli olduğu kanaati mahkememizde hasıl olduğundan bilirkişilerin görüşlerine mahkememizce de itibar ve iştirak edilerek hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin …. Esas 16/05/2018 tarih ve …. Sayılı kararı ile;
“…Toplanan delillerin taktiri ve değerlendirilmesi neticesinde; davalı kooperatif yönetimi ile güvenlik yükümlüsü davalı firmanın güvencesi altında bulunan davacıya ait işyerinin güvenliğinin sağlanması hususunda sözleşme akdedildiği, …. Sitesi vaziyet planına göre sitenin …. bloklardan oluştuğu, … blok sokak ön cephesinde 6 nolu yerde bulunan “….” tekstil mağazasının olay günü kapısının zorlanması suretiyle içeriye girildiği, davacının dükkanındaki bazı eşyaların çalındığı, bu eşyaların alış bedelinin 67.699,00-TL olduğu, satış bedelinin ise 150.000,00-TL olabileceği anlaşılmakla davacının dava dilekçesinde malların çalınmasında ötürü uğramış olduğu maddi zararları talep ettiği görülmekle, bu maddi zararların içerisinin malların alış fiyatları ve malların satılamamasından kaynaklı olarak ortaya çıkan zararın girdiği yönünde mahkememizce kesin kanaat oluşmuştur. 30/10/2015 günü davacı ….’ın işyerini kilitleyerek ayrıldığı, ertesi gün işyerine tekrar geldiğinde kapının zorlanarak içeriye girildiği ve işyerinden hırsızlık olayının meydana geldiğinin polis raporu ile belirlendiği, işyerinin site halinde olup, site yönetiminden davalı kooperatifin sorumlu olduğu, mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile de belirlendiği üzere, olayın meydana gelmesinde davacı ….’ın koruma yetersizliğinden dolayı %20 oranında kusurlu olduğu, davalı kooperatifin denetim yetersizliğinden dolayı %20 kusurunun bulunduğu, yine davalı güvenlik firmasının da hizmet kusurundan dolayı %60 kusurunun bulunduğu, davacının dava dilekçesinde zararın davalılardan tahsilini talep ettiği, ıslah dilekçesinde ise zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen talep ettiği anlaşılmakla, davalıların farklı kusur oranlarını kendi aralarındaki rücu ilişkisinde göz önünde bulundurulması gerektiği yönünde kanaat oluştuğu ” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
KALDIRMA KARARI SONRASI YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin …. Esas …. Karar sayılı dosyasından verilen 16/05/2018 tarihli kararı, davalılar vekilleri tarafından İSTİNAF edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin …. Esas 16/03/2022 tarih ve …. Sayılı kararı ile: “…Davacının, davalılardan tazminat talebi, davalı kooperatifin site yöneticisi olması nedeniyle kat mülkiyetine dayalı sorumluluğundan, davalı şirketin sorumluluğu davalılar arasında imzalanan güvenlik hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar davalı şirket yönünden görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi ise de Kat Mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların Sulh Hukuk Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu ve birden fazla mahkemenin görevli olduğu durumlarda yargılamanın özel mahkemede görülmesi gerekmektedir. Ancak davacıya ait işyerinin bulunduğu sitenin tapu kayıtları dosyada bulunmadığından zararın gerçekleştiği tarih itibariyle kat mülkiyetinin yada kat irtifakının kurulu olup olmadığı belirlenememiştir. Mahkemece tapu müdürlüğünden dava konusu sigortalı konutun bulunduğu taşınmazda kat mülkiyeti ya da kat irtifakının kurulup kurulmadığı hususunun sorulması, taşınmaza ait tapu kayıtlarının ve yönetim planının celp edilmesi gerekmektedir. Taşınmazda kat mülkiyeti kurulu olması yada kat irtifakı kurulu ise 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 17/3.maddesi gereği, hasar tarihi itibariyle ana taşınmazın üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanılmış olması halinde uyuşmazlığa kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda ise 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun Ek 1.maddesi gereğince görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin …. Esas …. Karar sayılı ve …. Esas, …. Karar sayılı ilamları da bu yöndedir. Sonuç olarak, mahkemece ilgili kayıtlar getirtilerek öncelikle görev hususunun değerlendirilmemiş olması 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesine aykırı olduğu” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararından sonra yapılan yargılama aşamasında İstinaf ilamı doğrultusunda Küçükçekmece Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; …. Cad. İETT Garajı karşısında kurulu ( …. İli, …. İlçesi, … mevkii, ……. ada, …… nolu parsel, …… ada ….. nolu parsel, …… ada …… nolu parseller) …. Kooperatifinin zararın gerçekleştiği tarih olan 30/10/2015 tarihi itibariyle üzerinde kurulduğu parsel ya da parsellerde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulup kurulmadığı hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazılar ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır.
Küçükçekmece Tapu Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevap ve eklerinin incelenmesinde; Dava konusu sigortalı konutun bulunduğu taşınmazda kat mülkiyetine geçilmiş olduğu, ….. Yönetim Planının tapuya şerh edildiği; Yönetim Planına İlişkin Hükümler başlıklı 9. maddesinde: “…Bu yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde Kat Mülkiyeti Yasası ve kooperatif ana sözleşmesi, işletme kooperatifi olarak tür değiştirdiği takdirde işletme kooperatifi ana sözleşmesi, OSB mevzuatı hükümleri ile genel kurul kararları uygulanır” hükümlerinin düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi başlıklı 4. maddesinde “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” düzenlemesine yer verilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun göreve ilişkin Ek 1. maddesinde de “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin …. Esas 16/03/2022 tarih ve …. Sayılı kaldırma kararı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Davanın davacıya ait dükkanda meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu, tapu kaydında toplu yapı şerhinin bulunduğu ve kat mülkiyetine geçildiği, taraflar arasındaki temel ilişkinin 634 sayılı kat mülkiyeti kanunundan kaynaklandığı ve 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek-1 maddesi gereğince uyuşmazlığın çözüm yerinin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur;
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiği, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip …..
¸

Hakim ……
¸